<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun
<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >
<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >
İman'ın Dört Esasi
Atamız Ademin ve Annemiz Havva’nın Dünyaya İndirilişi
İlk insanın atası ve anası olacak Adem babamız ve Havva annemiz; cennette ki imtihanı kayıp ederek,
lakin düşmanını tanıma ve Allah’ın c.c. onları ve soylarından gelecek evlatlarını da imtihan edeceğini de öğrenmiş olarak yer yüzüne indirildiler.
Zaten dünyada yaşayacak şekilde yaratılan bu insanlar, onları yaratan tarafından kendilerine bir takım emirler verilerek indirilmişlerdi, şöyle ki:
Fakat Şeytan onların ayaklarını oradan kaydırarak, kendilerini içinde bulundukları nimet yurdundan çıkardı.
Biz de dedik ki;"Birbirinize düşman olarak oradan aşağı inin.
Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve geçim yeri olacaktır. (Bakara Suresi - 36)
Buradaki "ayaklarını kaydırdı" deyimi dile getirdiği eylemi gözlerimizin önünde tablolaştıran ne kadar canlı bir ifade!
İnsan bu ifadeyi okurken, Adem ile eşinin Cennet'ten Şeytan tarafından sürüklenerek çıkarıldığını, ayaklarının itilerek boşluğa düşürüldüklerini görür gibi oluyor.
İşte o anda imtihan sonuçlandı; Adem verdiği sözü unutarak uğradığı kışkırtma (vesvese) karşısında zayıf düştü.
Böylece de yüce Allah'ın sözü gerçekleşmiş ve takdiri meydana çıkmış oldu.
"Biz de dedik ki;"Birbirinize düşman olarak oradan aşağı inin. Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve geçim yeri olacaktır."(Bakara Suresi - 36)
Yüce Allah'ın bu buyruğu,belirlenmiş bir alan içerisinde Şeytan ile insan arasında kıyamete kadar sürecek olan savaşın başlangıcını ilan etmektedir.
Adem'in ruhuna yerleştirilen fıtrat sayesinde hatasını anladı ve yuvarlandığı yerden doğruldu.
Her başvurma ve sığınma anında sürekli olarak imdadına yetişecek olan Allah'ın rahmeti' kendisine yetişerek elinden tuttu.
Derken Adem, Rabbinden bir takım kelimeler belleyerek aldı da Rabbi onu affetti. Hiç şüphesiz O, tevbelerin kabul edicisidir ve merhametlidir.
“Dedik ki; "Hepiniz oradan (cennetten) aşağı (dünyaya) inin. Tarafımdan size bir yol gösterici (Resul veya Nebi, Kitap veya suhuf)
geldiğinde kim benim hidayetime uyarsa onlar için korku yoktur ve onlar artık hiç üzülmezler.
Kâfir olup ayetlerimizi yalanlayanlar ise orada ebedi kalıcı olmak üzere Cehennem'liktirler." (Bakara Suresi - 38 - 39)
Ardından, yüce Allah'ın Adem ve onun soyundan gelenlerle yaptığı sözleşme, insanın yeryüzünde
Allah'ın temsilcisi olacağına ve bunu kıyamete kadar bozmayacağına dair yapılan sözleşmeye geliyor sıra.
Böylece bu köklü ve sürekli savaş, kendi alanına intikal etti ve ok yaydan çıktı.
Artık bir an bile ne duracak ve ne de yavaşlayacak bir savaş... Ayrıca insanoğlu, soyunun başlangıç sabahının bu alaca karanlığında,
eğer bu savaşı kazanmak istiyorsa nasıl kazanacağını ve eğer yenik düşmeyi seçerse nasıl yenik düşeceğini de öğrenmiş oldu.
Şimdi bu kıssanın, yani insanlığın ilk kıssasının tekrar baş tarafına dönmemiz gerekiyor.
Yüce Allah meleklere "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" dediğine göre demek ki,
Adem daha ilk andan itibaren bu yeryüzü için; burada yaşamak üzere yaratılmıştı.
O halde sözkonusu yasak ağaç nerede idi ? Adem'in bu imtihan edilme olayı nerede meydana geldi ?
Adem zaten ilk andan itibaren bu yeryüzünde yaşamak üzere yaratıldığına göre buraya nereden indirildi ?
Anladığım kadarıyla bu tecrübe, sözkonusu yeryüzü halifesi için bir eğitim ve hazırlık yapısında saklı duran potansiyel güçler için bir uyarma metodudur.
Yine bu, kışkırtmalara kapılma, bunların akıbetini tatma, sonra pişmanlık duyma, düşmanı tanıma ve arkasından
güvenli bir limana sığınma talimidir. (Fizilalil kuran s.kutup bakara 35-39 )…
“Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır,
buyurdu. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız" dedi.
Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık (ve atanızla beraber dünyaya indirdik) Takvâ elbisesi...
İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).
Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın.
Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık”(Araf Suresi - 24-27)
Not:..Adem'i, Havva'mı Yasak Meyvayı Yemek İçin Baştan Çıkarttı
İslam, daha önceki din adamlarının kadına yapıştırdıkları lanetlik durumunu tamamen bertaraf etti.
Adem peygamberin cennetten çıkarılmasına neden olan suçu yalnız kadına yüklemedi. Her ikisini de sorumlu gösterdi.
İslamda kadın kötülüklerin ve şeytani iğvaların kaynağı olarak görülmez. İslam'da Adem'i kadının baştan çıkarttığına inanılmaz.
İslam bu bâtıl düşünceleri tamamen yıkmıştır. İslam'da Hristiyanlıkta kabul edildiği gibi ne ilk günah ne de insanın yaradılışında
günah işleme temayülü diye bilinen asli günah iddialarına yer yoktur.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Derken şeytan onların ayağını oradan kaydırdı. İçinde bulundukları cennetten çıkardı."
(Bakara Suresi - 36)
"Kur'an-ı Kerim Adem ve Havva'dan bahsederken derki.
"Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki:
'Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir.'"
(Araf Suresi - 20)
Kur'an tevbeleri hakkında da şöyle der:
"Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi bağışlamazsan ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız.""
(Araf Suresi - 23)
Hatta Kur'an bazı ayetlerinde olayın sorumluluğunu Adem'e yükler:
Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?
Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp-örtmeye başladılar.
Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı."
(Taha Suresi - 120-21)
Kur'an, yasaklanmış ağaçtan tatma suçunu Havva anamıza yükleyen, kadınları hor ve hakir gören cahili anlayışı kökünden nehyeder.
Kaynak : Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
EBUBEKİR YASİN Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet.
Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup
Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum;
ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…