Eraykitap Anasayfa

Eraykitap

İmanin Dört Esasi

    İmanı Bozan Fiiler


      1 - ) 💢 Allah'dan Başkasına
      Güvenip ve Tevekkül Etmek


      2 - ) 💢 Her nimeti Allah'ın
      Verdiğine İman Etmemek


      3 - ) 💢 Allah'tan Başkasına
      İbadet Etmemek


      4 - ) 💢 ALLAH`DAN BAŞKASINA
      HAKİMİYET HAKKI VERMEK


      5 - ) 💢 Allah’ta Başkasına
      Kayıtsız ve Şartsız İtaat Etmek


      6 - ) 💢 Allah’ın İndirdiği Hükümle
      Elinde İmkan Varken Hükmetmemek


      7 - ) 💢 İslam’da Olan
      Bir Şeyden Hoşlanmamak


      8 - ) 💢 Dünyayı Ahrete Tercih Etmek

      9 - ) 💢 İslam'da Olan
      Bir Şeyle Alay Etmek


      10 - ) 💢 Kur’an-da ve Resulullah’dan
      Geldiği Sabit Olanı İnkar Etmek


      11 - ) 💢 Allah’ın Haram Kıldığını Helal
      ve Helal Kıldığını Haram Kılmak


      12 - ) 💢 Kafirleri Dost Edinmek
      ve Mü’minleri Sevmemek


      13 - ) 💢 Resulullah’a Karşı
      Terbiyesizlik Yapmak


      14 - ) 💢 Kalbin Allah’ı Birlemekten
      Tiksinmesi ve Şirkten Hoşlanması


      15 - ) 💢 Resulullah (a.s)’a Hakaret
      Olacak Şekilde Vasıflandırmak


      16 - ) 💢 Allah Subhanehu ve Teala’yı
      Gerektiği gibi Tanımamak


      17 - ) 💢 Kur’an-ın Zahiri Manasına Ters
      Düşen Batini Manasını Olduğunu İddia Etmek


      18 - ) 💢 Cinlerden Yardım İstemek

      19 - ) 💢 Ölmüş İnsanlardan
      Yardım İstemek


      20 - ) 💢 Yaşayan İnsanların
      Gıyabından Yardım İstemek


      21 - ) 💢 Büyük Günahlar







Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ

<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >

İman'ın Dört Esasi




💢 Resulullah (a.s)’a Hakaret Olacak Şekilde Vasıflandırmak
Resulullah (as) mı Allah’ın onu vasıflandırdığı şeylerden biriyle vasıflandır mamak,ona hakaret olacak bir vasıfla vasıflandırmak veya insanlar için en üstün örnek olduğuna inanmamak.Peygamberlikle ilgili olan şeylerde


Muhammed (as)dan başkasına uyan,başkasını Resulün yerine koyan,kim o sadece Arapların peygamberi olduğunu söyler veya böyle inanırsa,şahadet davasını bozmuş olur.


Kim hakaret olsun diye onu bedevilik veya Arabilikle vasıflandırırsa kafir olur.Bu işin şaka götürür tarafı yoktur.

“De ki; `Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Hiç kuşkusuz Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir.De ki; :4ilah'a ve peygambere itaat ediniz.' Eğer bu çağrıya sırt çevirirlerse hiç şüphesiz Allah kafirleri sevmez.”(Ali İmran Suresi - 31-32)


“Nun. Kaleme ve onunla yazdıranlara And olsun. Sen, Rabbinin nimetiyle cinlenmiş değilsin. Senin için kesintisiz bir mükafat vardır. Ve sen yüce bir ahlaka sahipsin. Sen de göreceksin, onlar da görecekler. Hanginizin sınandığın:Şüphesiz Rabbin, kimlerin kendi yolundan saptığına ve kimlerin doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir.”(Kalem Suresi -1 -7)


💢 Resulullah’a karşı Terbiyesizlik yapmak


Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor:


“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (Hucurat: 2)


Amellerin yok olacağıyla tehdit, mürtedliği işaret ediyor. Yani şahadeti bozabileceğini ima yoluyla anlatıyor. Nitekim diğer bir ayette yüce Allah şöyle buyuruyor



“…Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse böylelerinin bütün yaptıkları dünyada da Ahirette de boşa gider. Bunlar Cehennemliktirler ve orada ebedi olarak kalacaklardır.” (Bakara: 217)


Rasulullah (s.a.v)’le konuşurken diğer insanlarla konuştuğu şekilde yüksek sesle konuşmak bile mürtedlik şüphesi doğuruyor ise (Mürtedlerin iyi amelleri kendisine fayda vermez)bu durumda daha büyüğü olan Resulullah’ın hareket ve fiillerinden biriyle alay etmenin durumu ne olur varının siz düşünün?..

Melse buna: Resulullah’ın dokuz kadınla evliliğini alay ederek söyleyen kafirleri misal olarak verebiliriz.Ayrıca Resulullah’a alay ve küçümsemek için çöl Arabi veya çöl bedevisi demek gibi.Yukarıda aldığımız ayetin kapsamına bir çok durum girer.Şüphesiz kitap,makale ve konferansların da ilmi mantık,ilmi üslup veya ilmi tenkit iddiasıyla Resulullah’a Peygamberlik sıfatı olmayan bayağı bir insanmış gibi konuşmaları da bu ayetin kapsadığı hususlar arasındadır.




Yine sapık,yaldızlı ve boş sözleri bu meyanda müteala etmek gerekir.Çünkü Yüce Allah c.c. şöyle buyuruyor:


"Böylece biz insandan ve cinden şeytanları her peygambere düşman kıldık. Bunlar birbirlerini aldatmak için yaldızlı sözler söylerler. Eğer Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. Onları asılsız uydurmalarıyla baş başa bırak.

Ahirete inanmayanların kalpleri bu yaldızlı uydurmalara kansın, onlardan hoşlansın ve işledikleri kötülükleri işlemeye devam etsinler diye.”(En-am 112-113)




İşte böyle... Tıpkı, inanmalarını mucizelerin gösterilmesi şartına bağlayan, evrende ve insanın içinde yer alan hidayete götürücü kanıtlardan ve işaretlerden yüz çeviren o müşrikler hakkında takdir ettiğimiz gibi, bütün kanıtlar teker teker gösterilse bile onlarda iman olayı gerçekleşmeyecektir.



Aynı şekilde bunlar hakkında da takdir ettik. Her peygamberin insanlardan ve cinlerden oluşan düşmanlarının olmasını takdir ettik. Bunların birbirlerini aldatmak, peygamberlere ve hidayete karşı savaşmak için kandırmak hususunda

birbirlerine yaldızlı sözler fısıldamalarını takdir ettik. Ayrıca Ahirete inanmayan, bu tür sözlerden hoşlanan, peygamberlere ve hakka düşmanlık yapan, yeryüzünde sapıklık ve bozgunculuk yaymak gibi kötülükleri işleyen grupların bu yaldızlı sözlere kulak vermelerini de takdir ettik.



Kuşkusuz tüm bunlar, Rabbinin iradesi uyarınca O'nun kaderine göre meydana gelmektedir. Şayet Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. O'nun iradesi bundan farklı da olabilirdi. Kaderi bütün bu olanlar dışında cereyan edebilirdi.

O halde, tüm olup bitenlerde tesadüf söz konusu değildir. Bu olanlar üzerinde insanların bir etkinlikleri olmadığı gibi, buna güçleri de yetmez”(Fi Zilal il Kur’an Enam suresi 112-113.Ayetlerin tefsiri)







💢 Kalbin Allah’ı Birlemekten Tiksinmesi ve Şirkten Hoşlanması

Yüce Allah c.c. bu konuda şöyle buyuruyor:
“Allah, onların tanrılarından ayrı olarak tek başına anıldığı zaman, Ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar; ancak Allah’tan başka putlar anıldığı zaman hemen yüzleri güler.”(Zümer Suresi -45)


Bu ayet-i kerime her ne kadar Hz. Peygamberin zamanında yaşanan somut bir olayı anlatmak, müşriklerin kendi ilahlarından söz edildiğinde ferahladıklarını, keyiflerinden dört köşe olduklarını; Tevhid anlayışından söz edildiğinde ise keyiflerinin kaçtığını ve nefret ettiklerini ortaya koyuyorsa da işin aslına bakıldığında çeşitli ortamlarda ve zamanlarda gözlemlenebilecek psikolojik bir durumu sergilediği anlaşılmaktadır.



Çünkü bazı insanlar ne zaman yalnız Allah'ı ilah, yalnız O'nun şeriatını kanun, yalnız Allah'ın programını hayat düzeni olarak kabul etmeye çağrılsınlar içleri burkulur, canları sıkılır. Yeryüzünün beşeri programlarına, beşeri düzenlerine, beşeri yasalarına söz geldiğinde ise neşelenir, keyifleri yerine gelir; bu sözle içleri açılır. Artık almak ve vermek için gönüllerini açarlar.



İşte bu ayette yüce Allah'ın, bir tip olarak kendilerinden söz ettikleri de bunların kendileridir. Bunlar, her yerde ve her zaman aynı tip insanlardır. Çevreleri ve çağları farklı da olsa, renkleri ve milletleri ayrı da olsa bu insanlar, fıtratları bozulmuş, karakterleri yozlaşmış kimselerdir.


Bu yozlaşmışlık, duyarsızlık ve sapıklık karşısında en etkili cevap, yüce Allah'ın bu tür durumlarda Peygamberine -salât ve selâm üzerine olsun- telkin ettiği cevaptır:



Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
EBUBEKİR YASİN

💢 Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…





بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet. Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup

Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…




Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //