Şahadeti Bozan Fiiler Ve Düşünceler

Allah'dan başkasına güvenip ve tevekkül etmek

Aşağıda ki ayetlerden ve "LA İLAHE İLLALLAH"ın manasından da anlaşılacağı gibi, Allah'a güven ve tevekkül tam ve noksansız olmalıdır.


Fani olan insan oğluna tevekkül olmaz,belki güven kısmi olmakla beraber

yine Allah'ın izin verdiği ölçüde olmalıdır.Bu güven ve tevekkül eğer Allah'dan başkasına


(yani cemaat lideri,devlet başkanına,tarikat şeyhi v.s )olursa İslami manada doğru bir


davranış ve düşünce veyahut inanç olmaz ve şahadeti bozan bir inanç olur.


Bu Kelime-İ Şahadete aykırıdır ve şirktir.Allah korusun.


Allah Subhane hu ve teala göklerin ve yerin tek Rabbi ve ilahıdır. O'na iman eden insanın,


güven ve tevekkülü tam olmalıdır.çünkü iman mevzularında şüpheye asla yer yoktur.İman


edecek insanın inancı tam ve şüpheden Ari olmalıdır.Rabbimiz Allah Kur'an-ı Kerimde şöyle buyuruyor:


" Mü'minler ancak o kimselerdir ki:Allah'a ve Resulüne iman


ettikten sora asla şüpheye düşmeyen,sonra da malları ve canları ile Allah yolunda cihat edenlerdir.


İşte sadık(şüphesiz iman eden)lerin ta kendileridir." hucurat:15


Rabb ve İlahın manasını kısaca hatırlayalım:


Rabb Terbiye eden,tasarrufların tek yetkilisi,rızık ve şifa veren,ihti-


yacları karaşılıyan,fayda ve zarar veren,ebedi olarak ceza ve mükafat


veren,bütün işleri idare eden,istediğini yapan ve yaptıran,v.d v.d..


Güvenilen ,dayanılan ve tevekkül edilecek tek,tek merci veya makam;


Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor;


"O(Allah) doğunun da batının da Rabbidir.O'ndan başka hiçbir ilah


yoktur.O halde güvenecek ve dayanacak olarak O(Allah'a) tutun."


(Müzemmil-9)


Bir başka ayet te ise;


"İbrahim işte o taptıklarınız(putlar,ideolojiler)benim düşmanım


dır.Fakat alemlerin Rabbi böyle değil.O ki beni yaratan ve bana doğru


(Tevhid)yolunu gösteren dir.Bana yediren,bana içiren de O'dur.Hastalandığımda


şifa veren de O'dur."(Şuara 77-80)


"Size ulaşan her nimet Allah'tandır..."(Nahl-53)


İlah ;Egemenliğin ve hakimiyetin hükümranı olan,besleyen ve nimet veren,


kanun koyan, yoktan yaratan,hayata devam gücü veren,gizli olsun,açık olsun


sinelerden geçeni bilen,kulluk yapılan tek ma'but,duaları kabul eden ve


karşılığını veren,ibadetin türünü ve şeklini belirleyen,azabı


devamlı ve şiddetli,mükafatı güzel ve devamlı olan...v.d. v.d...


İşte buraya yazdığımız ve yazamadığımız güçe ve sıfata sahip olan tek


ilah ve tek Rabb Allah ( c.c) Kendi kelamı olan Kur'an-ı Kerim'de şöyle


buyuruyor; "İşte bu insanlara bir bildiridir.Onunla uyarılsınlar.O'nun


tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri de iyice öğüt alsınlar diye


( Kur'an-ı ve Resulü gönderdik.) ( İbrahim-52)


"Yaratan Allah yaratmayan gibi midir? Artık iyice ( tevhidi) düşünmeyecek


misiniz?." (Nahl-17)


"O gökte de bir ilah yerde de bir ilah yalnız Allah'tır..." ( Zuhruf-84)


"Ey insanlar, Allah'ın üzeriniz deki bunca nimetini kalbinizle


hatırlayın,dilinizle anın.Sizi gökten ve yerden rızıklandıracak Allah'tan


başka bir yaratan var mı? O'n dan başka hiç bir ilah yoktur.


O halde tevhid den küfre (neden) çevriliyorsunuz."(Fatır-3)


"Sözünüzü ister gizli ister açık söyleyin (fark etmez) Çünkü


O göğüslerin özünü en iyi bilendir.Yaratan bilmez mi hiç? O Latiftir


Habirdir."(Mülk-12-14)


Tevekkül, çalışmayı terk etmek değildir.Bir hırka bir lokma ekmek


düşüncesi ne kadar doğrudur tartışmalı konudur.Tembellerin bu


kelimenin arkasına sığınarak çalışmaması elbette İslami bir anlayış


olmasa gerektir."Allah (c.c ),bizi iki hususta sorumlu tutmuştur:Çalışmak


ve çalışmaya tam güven memektir."(Temel İslami bilgiler Buruc y.)


"İnsan için kendi çalıştığın dan başkası olmadığı;Çalıştığının


(hesabı)muhakkak ileride görüleceğini bilsin."(Necm 39-40)


Biz mü'minler olarak;ister savaş ta olsun, ister barışta olsun,


ister bollukta olsun,isterse darlıkta olsun,ister hastalıkta olsun,ister


sağlıkta olsun yapabileceğimiz tüm tedbirlerimizi alır,çalışmamızı yapar ve


sonra Allah'a tam birteslimyetle güvenir ve tevekkül ederiz.


Çünkü Rabbimiz bize sebeblere yapışıp ,görevimizi de yerine getirip


sonra;Allah'a itimat ve tevekkül etmemiz istenmiştir...


"Kim çalışır,hazırlığını yapar ve Allah'a tevekkül etmezse iki emirden


birini bozmuş olur..."


"Kim tevekkül eder de hazırlığı yapmaz ve çalışmazsak yine iki emirde


birini bozmuş olur.."


Kafir ile mü'minin arasında ki farkın gizlendiği nokta işte buradadır.


Birincisinin güvencesi sadece çalışmak,ikincisinin güvencesi sadece Allah'


tır. Mü'minin vasfı ise çalışır sebeblere sarılır ve sonra yalınız Allah'a


güvenir ve tevekkül eder... Önemli bir noktada : Sebeplere güvenerek Allah'


tan gafil kalmak ma 'siyettir. Ve sebeblere güvenerek Allah'ın bu sebepler


le ilişkisi olmadığını iddia etmek şahadeti bozar,İslam inancına ay


kırıdır ve şirktir.Allah(c.c) Kur'an-ı Kerim'de Şöyle buyuruyor:


"Artık mü'minler yalınız Allah'a (güvenip)tevekkül etmelidir...


tevekkül edenler yalınız Allah'a tevekkül etmelidir." (İbrahim -11-12)

Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
EBUBEKİR YASİN
Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…