Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ

<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >

İman'ın Dört Esasi




Allah'tan Başkasına İbadet Etmemek


İslam ibadeti o kadar geniş alana yaymıştır ki,tüm mü'minlerin hayatının tamamını, kapsamı içine almaktadır.Yani ibadet öyle bir şeydir ki, bülüğa eren bir insan müslüman oldu mu taa ölene kadar tüm yaşantısını, İslam’i kurallar göre yaptı mı tamamını ibadet saymaktadır. Tüm hareketlerine ölçü koymuş ve kıymet vermiştir. İşte ibadet ; İnsanı ya müslüman ya müşrik ya da kafir yapan bir etkendir."(Kur'an'da Tevhit Buruc Y.)


Allah'ın izni olmak sızın Allah’tan başkasına ibadet etmek de,


kelime-i şahadeti getiren bir müslümanı kafir tapar.Yani şahadeti bozan hususlardandır.Nasıl bozmasın ki:bize hayatı bahşeden,bize


akıl gibi bir nimet veren,bize rızık veren v.d v.d tek ilah ve tek Rabb varken ve O her şeyin sahibi iken ibadeti başkasına yapmak,elbette nan körlüktür,verdiği sözü yerine getirmemektir.


Aslın da, Allah'ın izni ve rızası olmadan Allah'tan başkasının Rızasını kazanmak için yapılan her iş, fiil ve düşünce(İnanç) ve eylem ise şirktir. Bu çeşit şirke bir çok durum girer. Kafirleri bir yana bırakır sak, ben müslümanım diyenler dikkatli olmak zorundalar. Çünkü bu hükmü yüce Allah'ın kelamı kadimi Kur'an-ı Kerim'in şu ayetinden anlıyoruz:


&"De ki:Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım, ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. Ve O'nun ortağı yoktur. Bi zatihi bununla emr olundum ve ben müslümanların ilkiyim." En-an-162-163)


Çünkü yalınız ibadet; namaz,zekat,oruç ve Hacc dan ibaret değildir.Bular ibadet olmakla beraber,İbadet Allah'ın rızasına ve iznine uygun yapılan tüm düşünce,fiil ve eylem ibadettir.İbadet dinin özüdür.İnsanı ya müslüman ya müşrik ya da kafir yapan etkendir.Bun dan dolayı Mü'minler;düşünce,fiil ve eylemlerini yaparken yalınız Allah'ın iznini ve rızasını gözetmek mecburiyetindedir.Bu konuda Resulullah (s.v.s)Şöyle buyuruyor:


"Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki:Arzusunu(yani nefsini-hayatının tüm yaşantısını)İslam'a tabi kılmayan kimse iman etmiş olmaz."(Kırk hadis;İmamı Nevevi-hn:40)


Yine Rabbimiz Allah (c.c.)şöyle buyuruyor;


"Herkese amellerine göre dereceler vardır..."(En-am-132)


Yukarıda dedik ki:Allah'tan başkasının "RIZASINI" kazanmak için yapılan her iş,düşünce,fiil ve eylem ise şirktir.Bu çeşit şirke bir çok durum girer bunlardan biri de --IRKCILIK dır.-


Şöyle ki:İnsanın milliyetçilik ve ırkının veya kavminin üstünlüğüne inanması,buna davet etmesi ve bu uğurda savaşmasıdır.Var gücüyle


onu desteklemesidir.Bu gibi yönelişler,Allah' ortak koşma yönelişidir.Çünkü Rabbimiz Allah(c.c)yalınız kendi rızası için yönelmemizi ve çalışmamızı istemiştir.Biz den,O'nun dinine davet etmemizi ve yolunda da cihad etmemizi ve savaşmamızı istemiştir.


İslam,zulüm ve sömürüye yol açan tüm inanç ve düşünceler gibi IRKCILIGI da yasaklamış dır.Kur'an-ı Kerim ırkların aynı kökten geldiklerini ifade ederek "Üstün ırk düşüncesi"nin yanlış olduğunu


tüm insanların ve ırkların,Hz Adem (a.s.) ve Hz.Havva dan yaratılmış olduğunum


ilan etmiş ve bu düşünce sahiplerini şiddetle kınamıştır.Hz.Allah (c.c.)bu gerçeği bize şöyle bildirmiştir:


"Ey insanlar!Biz sizi bir erkekle ve bir dişiden yarattık.Ve sizi birbirinizle tanışasınız diye uluslara ve kabilelere ayırdık.Şüphesiz ki,Allah'ın indinde sizin en şerefliniz en çok takvalı olanınızdır.Allah Alimdir,her şey den haberdardır. "(hucurat-13)


İnsan toplumunun ırklara,kabilelere ayrılmasında onların "tanışma,ticaret,yardımlaşma,kültür alış verişine dayalı Allah'ın hikmeti gereği olduğunu görüyoruz.Bu maksadı aşarak ırkçılığa işi dökmenin yanıl olduğunu anlıyoruz.


Diğer taraftan üstünlüğün ırkta değil,takvada olduğunu,öğrenmiş oluyoruz. Aşağıda ki ayetleri ve hadisleri tahlil edersek göreceğiz ki ırkçı veya ülkücü düşüncesi yanlıştır.


"Ant olsun,Biz insanı kuru bir çamurdan,süratlenmiş ve değişmiş bir çamurdan yarattık.(Hicr-26-28)


"O'nun ayetlerinden biride...dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır...(Rum-22)


Resulullah (as)da cahili bir adet olan ırkçılığı sık sık gündeme getirerek eleştirmiş ve yasaklamıştır.ve şöyle buyurmuştur


"...Hepiniz Ademin oğullarısınız,Adem de topraktan yaratılmıştır.İnsanlar,babaları ve dedeleri ile övünmekten


vaz geçsinler.Çünkü onlar Allah'ın nazarında küçük bir karınca dan daha değersizdirler.(Tirmizi Tefsir 49)


"Allah kıyamet günü sizi soyunuzdan,sopunuzdan sormayacaktır.Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız kötülüklerden en çok sakınanız dır.(Müslim,Birr 33,İbn Mace Zuhd 9")


"Irkçılık davasına kalkışan bizde değildir.Irkçılık üzere savaşa girişen


bizden değildir.(Müslim-İmare 53-54-57)diyerek böyle bir insanın yerini tespit etmiştir.


Bütün bu gerçek ve uyarılar karşısında ırkçılık davası güden insanın Müslümanlık iddiasının anlamı var mı yok mu anlamak zor değil herhalde.Eğer milletimiz müslüman,devletimiz de İslam’a göre yünetliyorsa bundan dolayı,Allah rızası için çalışırsak bu hizmet ibadet sayılır.Ama devletimiz ve milletimiz kafir ise,sadece ırkımız için çalışmak İslam’i bir tavır olmaz,aksine inancımızla ve yukarıdaki ayet ve hadislerle çelişir.


İkincisi de Allah rızasını gözetmeden sadece vatan için çalışmak da şahadeti bozan,şirk sayılan durumlardandır.


Müslüman,ancak bu vatanını ve vatanda bulunanların Allah'a bağlılığı nispetinde vatana bağlıdır.Eğer bu vatan Allah'a bağlı ve Allah'ın hükmü ile idare ediliyorsa,bu vatan yararına çalıştığı taktir de,Allah için çalışmış olur. ama vatan,çalışmanın kıblesi (hedefi) olur ve bu çalışmada Allah'ın rızası asıl olmazsa ,işte şirk budur.


Aslında müslümanın vatanı,sınırları belli bir toprak parçası değildir,üzerinde yaşayan insanların Allah'ın hükmüne göre hayatını


ve devletini düzenlediği ve sadece Allah'a ibadet edilen yerdir.


Allah’ın hükmünün hayatın her yönüne hakim olmadığı bir kara parçası müslümanın vatanı olamaz.Böyle bir yer ancak kafirler topluğunun hayat sürdüğü


Pisliğin put pereseliğin faizin fuhuşun vs yaşandığı vatandır.


Allah (c.c.),üzerinde İslam şeriatının hüküm sürmediği vatanlara bağlı kavimlerin durumlarını ayıplamakta ve münafıklar sınıfında saymaktadır.neüzübillah.Bu ayet bunlar hakkındadır..


“Eğer biz o münafıklara, şayet onlara;nefislerinizi(Cihad için) öldürün,yahut yurtlarınızdan çıkın”diye yaz(ıp farz kıl)ısaydık,içlerinden pek azı müstesna,onu yapmazdı.Onlar kendilerine verilen öğütleri yerine getirselerdi elbette bu,haklarında çok hayırlı ve imanlarını kökleşdirme bakımından sağlam bir hareket olurdu.O taktirde onlar tarafından büyük bir mükafat da verirdik.Ve onları dosdoğru bir yola ilettirdik.(nisa:66-68)


Kişinin sadece vatan parolasıyla hareket etmesi,vatan bütünlüğünü savunması ve vatan yararı için çalışması


,meselelerin çözümünde bu düşünceyi temel ölçü olar alması asla caiz değildir.Eğer bu durum böyle olursa şahadet


davası bozulur,şirke düşülmüş olur…


Ama meselelerin ölçüldüğü temel ölçü:Allah’a iman ve O’nun emrettiğini yapmak ise,tabi ki durum değişir.Şayet vatan için çalışmak Allah’ın emrettiğini gerçekleştirmek ve O’nun rızasını kazanmak gaye edinilmiş ise ,bu ibadettir.Ve bunda bir sakınca yoktur.


Sadece hümanist bir yaklaşımla yani insanlık ve insan için çalışmak yine şirktir.İnsanın gönlü kendisine yöneltmesi gereken yalnızca Allah’tır(c.C.).Gönlünü Allah’tan başkasına yöneltmek şirktir. Allah’ı insanın maksat ve ma’bud olmaktan çıkaran ve yönünü ve gönlünü başka tarafa Çeviren her eylem,fiil ve düşünce ameliyesi şirktir.örnek;”İlim


için ilim”inancı,”sanat içi sanat” icrası ve inancı,”görevi yerine getirmiş


olmak için “ İnancı v.s.şirktir.Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:


Ben insanları ve cinleri yalınız bana ibadet (kulluk) etsinler diye yarattım” (zariyat suresi 56)


Demek ki:insanların ve cinlerin asıl yaratılış gayesi, amacı Allah’a kulluktur.Bu kulluk görevini aksatan, yerine getirmeyen veya başkasına ibadet için yönelen bu asli vazifesini yapmamış olur,Allah’a kul olacağına, kullara kulluk veya ibadet etmiş olacaktır. Zaten insan ya Allah’a ya da sahte tanrılara kul olacaktır, bunun üçüncü yolu yoktur. vesselam…


Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
27.07.2002 15:20:06 EBUBEKİR YASİN
Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…





بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet. Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup

Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…




Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //