💢 Yaşayan İnsanların Gıyabından Yardım İstemek 💢 Ölmüş İnsanlardan Yardım İstemek imanin-Dört-Esasi *//* Eraykitap ilmin kisa yolu ®

💢 Yaşayan İnsanların Gıyabından Yardım İstemek
Allah’tan istemesi gerekirken,şeyhinden ve veli olduğu zannına kapılarak,o insanların gıyabından yardım ve medet ( bu konu sofilerde oldukça yaygın) istemesi İslam’da yasaktır. Şeyh veya veli denilen bu insanların,ölüsü veya dirisi olsun bu alemde,sebepler nizamında yetkisi ve katkısı olduğuna,zarar ve fayda,sıkıntı ve felaket anında v.s. onlardan yardım ve medet istemesi veya umması,bu tür inançlar,ameller,ibadetler,dua ve yardım istemeler,kişi müslüman dahi olsa bu şirk koşmaktır ve bu inanç sahibini müşrik yapar.

İnsanın bir başkası için tapınma ve kulluk amacıyla sucud,rüku,kıyam,tavaf,kapı eşiğini öpmek,medet istemesi,adak ve kurban kesmesi,İslam ın kabul etmediği örf ve adet kullanarak Allah’a dua ve tazarru edipte yardım istemesi de şirktir.Bunlar imana zulüm karıştırmaktır.Bular söylerken de havadan atmıyorum işte Allah’ın ayetleri: “Gerçek dua, yalnız Allah'a yöneltilen çağrıdır…De ki; "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki; "Allah''tır. " De ki; "O'nun dışında kendilerine bile ne fayda ve ne de zarar veremeyen birtakım ilâhlar, korucular mı edindiniz?..."/Rad Suresi -14-16)

“Muhakkak Mescitler, camiler Allah içindirler. Öyleyse oralarda Allah'ın yanı sıra başkasına(yardım ve medet için) yalvarmayınız (Cin Suresi -18).

“Ben,sizi de sizin Allah tan başka taptıklarınızı da terk ediyorum;yalnız Rabbime dua ve ibadet ediyorum.Rabbime dua etmekle bedbaht olmayacağımı umuyorum.”(Meryem Suresi -48)

"Lokman oğluna öğüt vererek; "Ey oğulcuğum! Allah'a ortak koşma, çünkü ortak koşmak, büyük bir zulümdür."(Lokman Suresi -13)

“Allah'ın dışındaki yalvardıklarınız tıpkı sizin gibi birer kul, birer yaratıktırlar…”(Araf Suresi -194)

💢 Ölmüş İnsanlardan Yardım İstemek

Amelleri iptal eden nedenlerden biri de ölmüş insanlardan yardım istemektir.Halbuki Hay ve Kayyum ;yani daima diri ve kullarını daime gören ve gözeten Allah hak subhanehu ve teala gibi mülkün sahibi varken;O Allah’ın kulu olan ölmüş insandan,ölü kim olursa olsun fark etmez,neden yardım isteyelim.
İnsanoğlunun büyük çoğunluğu,özellikle de Kur’an ve sünnetten haberdar olmayanlar, kabirlere giderek yardım isterler.Peygamberlerin,salih bilinen insanların,tarikat şeyhlerden veya velilerin-yani Allah dostlarının-aslında İslam’da böyle özel bir zümre yoktur,olanlar varsa da o da Allah katındadır,insanlar bunu bilmezler,tüm mü’minler ,kadın ve erkeyi ile hepsi Allah’ın dostudur-veya adına yatır –ne demekse-denen yerlerde,türbe denen yerlerde mezarı bulunan insanlar sanki –haşa-haşa-haşa-ilahi bir vasıf kazanmış gibi bunlardan yardım isteniyor.

Kardeşim sen müslüman san bir Kur’an’a bir bak senin kimden yardım istemeni emrediyor ve izin veriyor.Genelde görürüz;Eyüp Sultan,tuzcu baba,somuncu baba,huysuz baba,telli baba (ki bu adamın hıristiyan olduğu söyleniyor),Mevlana türbesi,emir sultan,v.s.v.s…o kadar çok ki saymakla bitmez;bu insanların mezarı başında durup;aşırı derecede tazim hürmetin yanında bir sürü istek ve dilekte bulunuyorlar sanki bu insanların malı mülkü veya derman olacak ilaçları varda istek sahiplerinin isteğini yerine getirecek.

Ayıp tır yapmayın bunu.Laik ve demokrat olan m.kemal bile ölüden yardım istemeyi ayıp sayıyor ve yardım isteyenlerin de gerici olduğunu söylüyor.Bazıları da Allah’a dua ederken bu veya başka insanları aracı koyuyor.buna ne lüzumu var,bak mülkün ve her şeyin Rabbi Allah azze ve celle ne buyuruyor dikkat et:

Eğer kullarım sana benden sorarlarsa onlara de ki; ben kendilerine yakınım, bana dua edenin duasını, dua edince, kabul ederim. O halde onlar da benim çağrıma olumlu karşılık vererek bana iman etsinler ki, doğru yolu bulsunlar. “(Bakara-186-)

Özelikle namaz kılan veya zaman zaman kılanlar okudukları Fatiha süresindeki ayeti hiç dikkate almıyorlar.Bakalım ayet ne diyor:

“(Ey Rabbimiz) yalnız Sana kulluk (ibadet) ederiz,yalnız Sen’den yardım ve medet isteriz”(Fatiha-5) Bu ayeti hiç düşünmezler mi? Bakın kıyamet günü bu tür insanları ve yardım istedikleri insanları veya nesneleri bir araya toplayıp,bu iki zümreyi Allah şöyle sorguya çekeceğini, Kelam-ı Kadimi olan Kur’an’da bizlere anlatmaktadır:

“Rabbin onları (ölmüş olan peygamber,salih insan yatır,şeyh v.s.) ve dua ve istekte bulunanları, haşr edip bir araya toplayacağı gün, (yarım istenilenlere) der ki; “Benim bu kullarımı (Benden yardım istemelerini) siz mi saptırdınız,yoksa kendilerimi (tevhidin) yolundan saptılar.(yardım istenilenler cevaben) Derler ki: “Seni Allah’ım tenzih ederiz,Sen’den başkalarını veliler

edinmek bize yaraşmaz.Fakat (bu yardım isteyenlere),Sen onları ve babalarını faydalandırdın (yaşamalarına izin verdin)sonunda Senin zikrini (tevhidini,Kur’an ve sünnet yolunu) unuttular ve helak olan bir kavim oldular.(Yardım ve medet isteyenlere denecek ki:)İşte (yardım için aracı ve dua yaptıklarınız,veli edindikleriniz)söylediklerinizde sizi yalanlıyorlar. Artık ne azabımı başınızdan savabilirsiniz ve ne size yardım edecek birini bulabilirsiniz. Aranızdaki zalimlere büyük bir azap taddıracağız."(Furkan-17-18)

“ Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler.”(Ahkaf-5)

“Sizin için yeri durak, göğü bina eden, size şekil verip de, şeklinizi güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah'tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir.O diridir. O'ndan başka ilah yoktur. Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın. Övgü, alemlerin rabbi Allah içindir.Ey Muhammed! De ki: "Sizin, Allah'ı bırakıp da kulluk ettiklerinize kulluk etmek bana yasak kılınmıştır. Zira bana Rabbimd
en belgeler gelmiştir. Ben, alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."(Mü’min-64-66)

Bu konuda Resulullah (as) şöyle buyuruyor:

“Allah Yahudi ve Hıristiyanlar lanet etsin,peygamberlerin ve salih insanların kabirlerini mescid yaptılar.”(Buhari-salat-48-cenaiz-62-96-enbiya-50,Müslim-mesacit-19-23-)

Hz. Ali,Ebu Heyyeci Yemene gönderir ve der ki: “Resulullah’ın beni gönderdiği bir iş için seni gönderiyorum.Yerden yüksek ne kadar kabir varsa yık ve ne kadar heykel ve büst varsa kır ve yerle bir et.”(Müslim cenaiz 93-Tasavvuf ve İslam ,kitabından naklen ,Yöneliş y.e.Porf.İbrahim Sarmış)

Bazı insanların ve özellikle mürit ve sofilerin ağızlarına pelesenk yaptıkları şu uydura söze dört elle sarılmışlar buna, sanki başka hadis hiç yokmuş gibi,hem kendilerini hem de başka insanları şirke sürüklüyorlar.Ve insanlara da sürekli bunu tebliğ ediyorlar,bu insanları Allah’tan korkmaya davet ediyorum.Şu yukarıda ki hadsisi okusunlar ve kendilerine çeki düzen versinler.Şimdi şu uydurma söze bakalım: “Başınız dara düştüğünde mezardakilerden yardım isteyin” Bu söz hadis değil -Resulü tenzih ederim-uydurma ve şirk kokan bir sözdür.Bu sözün uydurma olduğuna dair bakınız(Alusi-Ruhul Meani c:4-s,125-ayrıca Şias-c:3-s-213)

(Bu düzmece ilahlar mı daha iyi) yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardı ardına gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah'ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar kıt düşüncelisiniz.”(Neml-62)

“…Fakat sen mezarlıktakilere sesini işittiremezsin.”(Fatır-22)

“Sen ölülere söz işittiremezsin…”(Neml-80)

“ Onlar cansızdırlar, canları yoktur. Kendilerine tapanların ne zaman yeniden diriltileceklerini bilmezler.”(Nahl-20)

“Siz Allah’ı bir yana bırakıp ta taptıklarınız ( Yani dua,yardım,medet ve aracı tuttuğunuz v.s.) kendinizin ver atalarınızın takmış (veya uydurmuş) oldukları isimler (yani telli baba,tuzcu baba,v.d…) den başka değildir.Allah c.c. bunlara dair hiçbir hüccet indirmemiştir.Hüküm sadece Allah’a mahsustur.Allah kendisinden başkasına ibadet (dua,yardım,medet)etmenizi emretmemiştir.Hak din işte budur.Fakat insanların çoğu bilmezler( yada bilmemezlikten gelirler özelikle

"Allah'ın dışındaki yalvardıklarınız tıpkı sizin gibi birer kul, birer yaratıktırlar. Eğer onlara ilişkin düşünceniz doğru ise, çağırın onları da, size karşılık versinler bakalım.Onların yürüyecek ayakları mı var, tutacak elleri mi var, görecek gözleri mi var, yoksa işitecek kulakları mı var?...(Araf-194-195) “Herkesin, yaptığı işlere göre birbirinden farklı derecesi vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir.”(Enam- 132)

5085 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyamet günü, ateşten bir parça, boyun şeklinde uzanır. Bunun, gören iki gözü, işiten iki kulağı, konuşan bir dili vardır. Der ki: "Ben üç takım (insanı cezalandırmak) için vazifelendirildim: Allah'la birlikte bir başka ilaha dua eden kimse, bile bile zulmeden cebbâr, tasvirciler."

Tirmizi, Cehennem 1, (2577)

Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
EBUBEKİR YASİN

💢 Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…

بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ

En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet. Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup

Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…