Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ

<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >

İman'ın Dört Esasi




Dünyada İnsanın İlk Sosyal Haytının Başlaması

Adem Babamız ve Hava Annemiz yeryüzüne indirilditen sonra sosyal hayat


başlamış oldu Zaten Ademoğullarının yaşamsına müsait olarak yaratılan yeryüzü de Adem'e ve Havva'ya ev sahipliği yapmış bütün nesillerinde yapmaktadır.
İnsanlık tarihinin karanlık bir dönemi yoktur. laik,ve ateist tarihçilerin uydurması olan karanlık çağ, ilk çağ, orta çağ, yeni çağ ve yakın çağ biçiminde izaha çalışılan

insanlık tarihine insanın ve bir müslümanın inanması mümkün değildir. Çünkü kendisine Resuller ve Nebiler vasıtasıyla vahiy yolu ile

ilk insana ait bilgiler sosyal hayata dair yaşam biçimi bilgileri verilmişidir. Hatta dünya yaratılmadan önce ki durum hakkında da kendisine kesin bilgiler vahiy yolu ile bilgilendirilmiştir.


Bir mü’min,insanlık hayatı ve tarihi de karanlık bir dönemin varlığını kabul ettiği taktirde,kendisine vahiy yolu ile bildirilen gerçekleri reddetmiş demektir.
”İşte halkı müslüman olan ülkelerde yaygın olan şirkin bir kaynağında bu tür tarih inancı yatmaktadır.

Mü’minlerin,kafirler tarafından üretilen sahte tarih ve putlara karşı dura bilmek için Kur’an-ın insanı nasıl yaratıldığını ve sınıflandırdığını çok iyi bilmesi ve kavraması gerekmektedir.

Kur’an-da insanlar renklerine, dillerine, ırklarına,sosyal yapılarına,kültürüne ve iktisadi durumlarına göre ayrım yapmaz.
Ancak inancına bakar.O da ya kafir yada mü’min olarak iki kutuba ayırır.Zaten tarihte bütün insanlar bu iki sınıf üzerinde bulunmuşlardır.
Aynı zamanda Kur’an kıssalar yoluyla bu iki sınıfı,yani hak ve batıl mücadelesini tüm dünyaya anlatmaktadır.


İslam’ın temel hedefi insanın hayatını,düşüncesini ve inancını kafilik ve şirkten temizlemesidir.
İnsanın sosyal yaşantısını ve ibadetlerini Allah c.c. rızasına uygun biçimde düzenlenmesidir.


Bunun gerçekleşebilmesi için,insanların zaaflarını yenmelerini ve sürekli mücadele içinde bulunmaları gerekmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de bütün Resuller ve Nebiler kavimlerini çağırdığı dinin adı İslam ve bu dine iman eden insanların adı da müslümandır.
Ve Allah’ın peygamber olarak seçtikleri de hep aynı kelimeye insanları davet etmelerdir,O da “LA İLAHE İLLALLAH”... Buna da tevhit akidesi ile izah etmek mümkündür.


Çünkü Allah c.c. insanları İslam fıtratı üzere yaratmıştır.Dünyanın neresinde ve hangi bölgesinde doğarsa doğsun o çocuk mutlak İslam fıtratı üzere doğduğunu Resulullah(as) bize bildirmiştir.şöyle ki:

“Hiçbir çocuk yoktur ki İslam fıtratı üzere doğmuş olmasın.Sonra onu ebeveyni ya Yahudi ya Hıristiyan ya Mecusi ya da müşrik yapar.
Nihayet o çocuk büyür bunu dili ile açıklar.Ya şükredenlerden ya da küfredenlerden olur.”diye buyurmuştur
(Müslim:Kader;c:10,s.6854.hn:2658—Buha ri:c:4,s,529,hn;664)


Bu itibarla insan oğlunun,hem aklında hem de sulbünde(genlerinde) tevhid inancı vardır.Yani Allah’ı birleme ve var olduğuna,yaratıcı olduğuna,öldüren ve dirilten olduğuna,rızık veren olduğuna v.d.inancı varadır.Bu doğuştan gelen bir inançtır.

Velakin bu inancı şirke bulaştırmadan ve ibadetin nasıl yapılacağını bilemediği,aynı zamanda sosyal,siyasal,ekonomi,askeri v.s…alanlarda dahil nasıl hayat sürdürülmesi gerektiğini elçileri aracılığı ile bildirmiştir.


Bütün Nebi ve Resuller kavimlerini Allah’ı bir Rabb tevhidi ile beraber bir ilah olduğuna iman etmeye ve onaylamaya davet etmişlerdir. Yine ümmetlerini ibadette de Allah’ı birlemeye çağırmışlar ve tebliğlerini hep bu nokta da yoğunlaştırmışlardır.

“Bütün Nebiler ve Resuller her yerde ve her zaman ilk davetleri ve en büyük hedefleri Allah hakkında insanların inançlarını,
kul ile rabbi arasındaki ilişkilerini tashih etmek,her nevi ibadeti yalnız Allah adına ve Allah’a yapmak,insana fayda ve zarar verenin Allah olduğuna, sığınma ve dua yapmak v.s. gibi ibadetlerin yalnız Allah’ın müstahak olduğunu ilan etmektir.

Ayrıca Nebi ve Resullerin davet hamleleri her şeyden önce çağlarındaki taktise edilen ölülere ve salih kişilere,senam ve putlara gösterilen saygı, sevgi,
saygı duruşu, çelenk koyma ibadetini, dilek ve istek de bulunmayı, adak sunmayı, adakta bulunmayı, Allah’tan istemesi gerekirken yatırlarda ve
türbelerden istenenleri v.s… gibi ibadetleri ve ibadet şekillerini ortadan kaldırmak ve yalnızca
bu insanları ibadet için Allah’a yöneltmek ve tevhitlerini düzeltmek, insanın
Allah’la ilişkilerini,insanın dünyayla ilişkilerini,insanın ahiretle ilişkilerini,insanın insanla ilişkilerini v.s…düzeltmeye yöneliktir..
Bunca bilgiler Kur'an ve Sünnette mevcutken neden yeni atalar ve ideolojiler peşinden gideriz ???...



________________ oOo _________________

Faydanılan Kaynaklar
Fizilalli Kur'an,

Dört Terim, Beyan y.e. Mevdudi,

Kur’an’da Tevhit M. Kubat Şafak y.e.,

Kelimeler ve Kavramlar Y. Kerimoğlu inkılap y.e.,

Kavramlarla İman Esası A. M. Toprak Buruc y.e.

Şamil İslam ansiklopedisi (Şias)…





Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim

EBUBEKİR YASİN
Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…





سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet. Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup

Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…




Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //