Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ

<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >

İman'ın Dört Esasi




Nebi ve Resullerin ortak Çağrısı Tevhid

Bütün Nebi ve Resuller kavimlerini Allah’ı bir Rabb tevhidi ile beraber bir ilah olduğuna iman etmeye ve onaylamaya davet etmişlerdir.

Yine ümmetlerini ibadette de Allah’ı birlemeye çağırmışlar ve tebliğlerini hep bu nokta da yoğunlaştırmışlardır.
“Bütün Nebiler ve Resuller her yerde ve her zaman ilk davetleri ve en büyük hedefleri Allah hakkında insanların

inançlarını,kul ile rabbi arasındaki ilişkilerini tashih etmek,her nevi ibadeti yalnız Allah adına ve Allah’a yapmak,insana fayda ve zarar verenin
Allah olduğuna,sığınma ve dua yapmak v.s. gibi ibadetlerin yalnız Allah’ın müstahak olduğunu ilan etmektir.

Ayrıca Nebi ve Resullerin davet hamleleri her şeyden önce çağlarındaki taktise delen ölülere ve salih kişilere,
senam ve putlara gösterilen saygı,sevgi,saygı duruşu, çelenk koyma ibadetini,dilek ve istek de bulunmayı,

adak sunmayı,adakta bulunmayı,Allah’tan istemesi gerekirken yatırlarda ve türbelerden istenenleri v.s…gibi
ibadetleri ve ibadet şekillerini ortadan kaldırmak ve yalnızca bu insanları ibadet için

Allah’a yöneltmek ve tevhitlerini düzeltmek,insanın Allah’la ilişkilerini,insanın dünyayla ilişkilerini,
insanın ahiretle ilişkilerini,insanın insanla ilişkilerini v.s…düzeltmeye yöneliktir..


Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik.
Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler.
Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur! (Nahl Suresi - 36)

“Yararlandığınız her nimet Allah’tandır. Sonra başınıza bir sıkıntı(keder ve musibet) gelince yalnız O'na yalvarırsınız.
Arkasından sıkıntınızı giderince, içinizden bazıları hemen Rabblerine ortak koşarlar”(Nahl Suresi -53-54)

“İman edenler ve bu imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, güven işte onlar içindir, doğru yolda olanlar onlardır.”(Enam Suresi -82)


“Elif. Lâm. Râ. (Bu sana indirilen), hikmet sahibi (ve) her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır. (De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah'ın üzerinedir.
Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekanı bilir. (Bunların) hepsi açık bir kitapta (levh-i mahfuz' da) dır.”(Hud Suresi -1-6)


“De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem.
Ben sadece bana vahy edilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. De ki: Hiç düşündünüz mü ?...”(Ahkaf Suresi-9-10)


Peygamberlerin uyarılarını dikkate almayan insanlar, kendi inançlarında ısrar etmişler,
Allah’tan (c.c) başka ilâhlar edinerek, onlara tapınmaya devam etmişlerdir.


Nitekim Allah'u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bu kavimler hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Onlar, kendileri için bir izzet ve kuvvet kaynağı olsunlar diye, Allah'tan başka sahte ilâhlar edindiler" (Meryem Suresi - 19/81)

"Onlar, Allah'ı bırakıp, güya kendileri yardım(a mahzar) edilecekler ümidi ile mabudlar edindiler" (Yâsin Suresi - 36/74).

Bu ayetlerden anlaşılacağı üzere cahiliye devri insanları kendileri için ilâh olabileceğine inandıkları nesnelerin şiddet ve sıkıntı anlarında koruyucu olduklarını,
onların etrafında toplandıklarında yeminlerinden vazgeçmekten doğabilecek sorumluluktan bir takım korkulardan kendilerini emin kılabileceklerini zannediyorlardı.

"Allah'ı bırakıp taptıkları yalancı ilâhlar, rabbinin azap emri geldiği zaman
onlara hiçbir fayda sağlamadı, ziyanlarını arttırmaktan başka bir işe yaramadı " (Hûd Suresi - 11/101).

"Halbuki Allah'ı bırakıp da çağırdıkları şeyler hiçbir şeyi yaratamazlar.
Onların kendileri yaratılıp duruyorlar. Onlar diriler değil ölülerdir.
Ne zaman dirileceklerine de şuurları yoktur. Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır (en-Nahl Suresi 16/20-22).

"Allah ile birlikte başka bir ilâh edinip ta pma. Ondan başka hiç bir ilâh yok" (el-Kasas Suresi 28/88).

"Allah'tan başkasına tapanlar dahi gerçekte Allah'a eş tuttukları ortaklara tabi olmuyorlar.
Onlar kuru zandan başkasına uymuyorlar, onlar ancak yalandan başkasını söylemiyorlar" (Yûnus Suresi - 10)

“Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara:
"Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah'tan başkasına tapmayın…”(Hud Suresi -25-26)

“Âd kavmine de kardeşleri Hûd'u (gönderdik). Dedi ki:
Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka tanrınız yoktur.

Siz yalan uyduranlardan başkası değilsiniz. Ey kavmim! Ben, ona (peygamberliğe) karşılık sizden bir ücret istemiyorum.
Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz? (Hud Suresi - 50 - 51)

“Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka tanrınız yoktur…”(Hud Suresi - 61)

“Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur…”(Hud Suresi - 84)

“Andolsun ki Musa'yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Firavun'a ve onun ileri gelenlerine Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.”(Hud Suresi - 96 - 97)


“Ey Muhammed!) İşte bu, (halkı helâk olmuş) memleketlerin haberlerindendir….
O halde onların tapmakta oldukları şeylerden (bu şeylerin onları azaba götürdüğünden) şüphen olmasın…
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.”(Hud Suresi -100 - 112)



Allah'ım (c.c) Yalınız Sana Kulluk eder ve Yalnız Senden Yardım isterim
EBUBEKİR YASİN
Kur'an ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…





سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet. Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup

Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…




Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //