Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ


<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun
Şahadet Ederim ki Allah’tan Başka İlah Yoktur. O Tektir ve Ortağı Yoktur. Muhammed Allahın Kulu ve Rasuludur.

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >
💢 Kur-an-i Kerimden Dualar Arapça ve Türkçe

🌹(Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)

🌹Bilâkis yalnız Allaha yalvarırsınız O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı (Musibeti) dilerse kaldırır" (Enam Suresi - 41)

🌹Rabbiniz şöyle buyurdu Bana dua edin kabul edeyim Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir (Mü'min Suresi - 60)


Hisnu'l Muslim Kur'an ve Sunnette Müslümanın Sığınaği Dua ve Zikirler
🌹 Rasulullah (a.s)'dan Dualar
Rivayetlerle bize ulaşan Rasulullah (a.s)'in belirli zamanlarda veya düzenli yaptığı, mü'minlerin yapmasını istediği veya ashabına öğrettiği duaları




  •   1 - ) ★ ⇒   SABAH VE AKŞAM YAPILAN DUALAR ARAPÇA TÜRKÇE
  • (( اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ.))

    “Hamd, yalnızca Allah’adır. Salât ve selâm, kendisinden sonra nebi gelmeyecek olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.”[1]

    ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَ‍ُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ
    [ سورة البقرة الآية : - ٢٥٥ 255 ]

    “Allah, O’ndan başka hak ilah olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, Hayy, Kayyûm’dur (her an yarattıklarınızı gözetleyendir).Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur.O’nun izni olmadan katında şefaat edecek kimdir? Onların işlediklerini, işleyeceklerini bilir. O’nun dilediğinden başka ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. Kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Göklerin ve yerin gözetilmesi O’na ağır gelmez. O yücedir, büyüktür.”[2]

    76- (24/2) Üç kere:

    بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١

    قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ١ ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ٢ لَمۡ يَلِدۡ وَلَمۡ يُولَدۡ ٣ وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ ٤
    [ سورة الإخلاص ]

    Bismillahirrahmânirrahîm “De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir, (her şeyden müstağnidir ve her şey O’na muhtaçtır).O doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.”[3]

    بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١

    قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلۡفَلَقِ ١ مِن شَرِّ مَا خَلَقَ ٢ وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ ٣ وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّٰثَٰتِ فِي ٱلۡعُقَدِ ٤ وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ٥ [ سورة الفلق ]

    Bismillahirrahmânirrahîm “De ki: Yarattıklarının şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasetçilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım.”[4]

    بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ١

    قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ ١ مَلِكِ ٱلنَّاسِ ٢ إِلَٰهِ ٱلنَّاسِ ٣ مِن شَرِّ ٱلۡوَسۡوَاسِ ٱلۡخَنَّاسِ ٤ ٱلَّذِي يُوَسۡوِسُ فِي صُدُورِ ٱلنَّاسِ ٥ مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ ٦
    [ سورة الناس ]

    Bismillahirrahmânirrahîm “De ki: İnsanlar ve cinlerden olup insanların göğüslerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Rabbi, insanların hükümdârı ve insanların ilahı olan Allah’a sığınırım.”[5]

    (( أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، رَبِّ أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فيِ هَذَا الْيَوْمِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هَذَا الْيَوْمِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ، وَسُوءِ الْكِبَرِ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ، وَعَذابٍ فِي الْقَبْرِ.))

    77- (24/3) “Mülk, devamlı Allah’a âit bir halde sabahladık.[6] Hamd Allah’adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, tektir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Rabbim! Senden bu günde ve bu günden sonra iyiliklerini isterim;[7] bu günün şerrinden ve bu günden sonra (meydana gelecek olan) şerden de sana sığınırım. Rabbim! Tembellikten ve (aklını yitirmek ve bunamak gibi) kötü yaşlılıktan sana sığınırım. Rabbim! Cehennem ve kabir azabından sana sığınırım.”[8]

    (( اَللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا، وَبِكَ أَمْسَيْنَا، وَبِكَ نَحْيَا، وَبِكَ نَمُوتُ، وَإِلَيْكَ النُّشُورُ.))

    78- (24/4) “Allahım! Senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile sabahlarız ve senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile akşamlarız.[9] Senin yardımınla yaşar ve senin yardımınla ölürüz. Ve (kıyâmet günü) dönüş, yalnızca sanadır.”[10]

    (( اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنيِ وَ أَنَا عَبْدُكَ، وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ، وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ فَاغْفِرْ ليِ فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ.))

    79- (24/5) “Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hak ilah yoktur.Beni sen yarattın ve ben senin kulunum.Gücüm yettiğince sana verdiğim söz (ulûhiyetini ve vahdâniyetini itiraf etme sözü) üzereyim.Yaptıklarımın şerrin-den sana sığınırım.Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum.İşlediğim günahlarımı kabul ediyorum.Beni bağışla.Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın.”[11]

    (( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ أُشْهِدُكَ وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ، وَمَلاَئِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، أَنَّكَ أَنْتَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ وَحْدَكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ، وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ.))

    80- (24/6) Dört kere: “Allahım! Senin, senden başka hak ilah olmayan Allah olduğuna ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in de senin kulun ve elçin olduğuna; Seni, senin arşını taşıyanları[12], meleklerini ve bütün yarattıklarını şahit tutarak sabahladım[13].”[14]

    (( اَللَّهُمَّ مَا أَصْبَحَ بِي مِنْ نِعْمَةٍ أَوْ بِأَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ فَمِنْكَ وَحْدَكَ لاَشَرِيكَ لَكَ، فَلَكَ الْحَمْدُ وَلَكَ الشُّكْرُ .))

    81- (24/7) “Allahım! Benim veya kullarından birisinin yanında sabaha[15] çıkan her nimet, yalnızca sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd, yalnızca sanadır. Şükür de sanadır.”[16]

    (( اَللَّهُمَّ عَافِنِي فيِ بَدَنِي، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ سَمْعيِ، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ بَصَرِي، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ.اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لاَ إِلَهَ إِلاَ أَنْتَ.))

    82- (24/8) Üç kere: “Allahım! Bedenime âfiyet ver. Allahım! Kulağıma âfiyet ver. Allahım! Gözüme âfiyet ver. Senden başka hak ilah yoktur. Allahım! Küfürden ve fakirlik-ten sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Senden başka hak ilah yoktur.”[17]

    (( حَسْبِيَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ، وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ.))

    83- (24/9) Yedi kere: “Allah bana yeter. O’ndan başka hak ilah yoktur. Ben, yalnızca O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın Rabbidir.”[18]

    (( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ دِينيِ وَدُنْيَايَ وَأَهْليِ وَمَاليِ، اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي، وَآمِنْ رَوْعَاتِي، اَللَّهُمَّ احْفَظْنيِ مِن بَيْنِ يَدَيَّ، وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِينيِ، وَعَنْ شِـمَاليِ، وَمِـنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتيِ.))

    84- (24/10) “Allahım! Dünya ve âhirette senden af ve âfiyet dilerim. Allahım! Dinim, dünyam, âilem ve malım hakkında senden af ve âfiyet dilerim. Allahım! Ayıplarımı gizle ve beni korkularımdan emin kıl.Allahım! Beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek belâlara karşı) koru. Altımdan yere batırılarak helak edilmekten senin azametine sığınırım.”[19]

    (( اَللَّهُمَّ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَـادَةِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي، وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكِهِ، وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءاً أَوْ أَجُرَّهُ إِلىَ مُسْلِمٍ.))

    85- (24/11) “Gizli ve âşikarı bilen, göklerin ve yerin yaratıcısı Allahım! Her şeyin Rabbi ve sahibi! Senden başka hak ilah olmadığına şehâdet ederim. Nefsimin şerrinden sana sığınırım. Şeytan ve şirkinin şerrinden, nefsime kötülük etmekten veya o kötülüğü bir müslümana götürmekten sana sığınırım.”[20]

    (( بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَيَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ.))

    86- (24/12) Üç kere: “İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremediği Allah’ın adıyla (sığınırım). O, hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla bilendir.”[21]

    (( رَضِيـتُ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً، وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَبِيّاً.))

    87- (24/13) Üç kere: “Rab olarak Allah’tan, dîn olarak İslam’dan, nebi olarak Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’den râzı oldum.”[22]

    (( يَاحَيُّ يَا قَيوُّمُ! بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ ليِ شَأْنِي كُلَّهُ، وَلاَ تَكِلْنيِ إِِلىَ نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ.))

    88- (24/14) “Ya Hayy, Ya Kayyûm! Senin rahmetinle yardım dilerim. Bütün işlerimi düzelt ve göz açıp kapayınca kadar -bile olsa- beni nefsime bırakma.”[23]

    (( أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هَذَاالْيَوْمِ، فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ، وَبَرَكَتَهُ، وَهُدَاهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ.))

    89- (24/15) “Mülk, Âlemlerin Rabbi Allah’a devamlı âit bir halde sabahladık.[24] Allahım! Senden bu günün[25] iyiliğini, zaferini, (ilim ve amelde muvaffak olmak sûretiyle) nûrunu, (kolay helal rızık kazanmak sûretiyle) bere-ketini ve hidâyetini dilerim.Onda ve sonrasındaki şerden de sana sığınırım.”[26]

    (( أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ الإِسْلاَمِ، وَعَلَى كَلِمَةِ اْلإِخْلاَصِ، وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنـَا مُحَمَّدٍ H، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ، حَنِيفاً مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ.))

    90- (24/16) “İslâm fıtratı (hak dîni), ihlas kelimesi (kelime-i şehâdet) ve Nebîmiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in dini üzere; hanif ve müslüman olan, müşriklerden olmayan babamız İbrahim’in milleti üzere sabahladık.”[27]

    91- (24/17) Yüz kere:

    (( سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ.))

    “Allah’a hamd ederek O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”[28]

    92- (24/18) On kere söylenir, tembellik gösterilirse, bir defa[29] söylenir:

    (( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.))

    “Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”[30]

    93- (24/19) Sabahlayınca yüz kere:

    (( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.))

    “Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”[31]

    94- (24/20) Sabahlayınca üç kere:

    (( سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ، عَدَدَ خَلْقِهِ، وَرِضَا نَفْسِهِ، وَزِنَةَ عَرْشِهِ وَمِدَادَ كَلِمَاتِهِ.))

    “Yarattıklarının sayısınca, kendisinin râzı olacağı kadar, arşının ağırlığı ve kelimelerinin çokluğunca hamd ederek Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”[32]

    95- (24/21) Sabahlayınca:

    (( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ عِلْماً نَافِعاً وَرِزْقاً طَيِّباً وَعَمَلاً مُتَقَبَّلاً.))

    “Allahım! Senden, faydalı bir ilim, helal bir rızık ve kabul olunan bir amel dilerim.”[33]

    96- (24/22) Günde yüz kere:

    (( أَسْتَغْفِرُ اللهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ.))

    “Allah’tan mağfiret diler ve O’na tevbe ederim.”[34]

    97- (24/23) Akşamlayınca üç kere:

    (( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ.))

    “Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın eksiksiz sözlerine (isimlerine ve kitaplarına) sığınırım.”[35]

    98- (24/24) On kere:

    (( اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسلِّمْ عَلَى نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ.))

    “Allahım! Nebimiz Muhammed’e salât ve selâm eyle.”[36]





    [1] Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-’den; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e isnâden şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Sabah namazından güneş doğana kadar Allah’ı zikreden bir topululukla oturmam, İsmâil soyundan dört kişiyi azad etmemden bana daha sevimlidir. İkindi namazından güneş batana kadar Allah’ı zikreden bir toplulukla oturmam dört kişiyi azad etmemden bana daha sevimlidir.” Ebu Dâvud, (h.3667). Elbâni, hadisin hasen mertebesinde olduğunu söyler.Bkz. Sahih-i Ebî Dâvud (2/698).

    [2] Bakara Sûresi: 255

    [3] İhlas Sûresi

    [4] Felak Sûresi

    [5] Nas Sûresi

    [6] Akşam olunca; “Mülk, devamlı Allah’a âit bir halde akşamladık.” şeklinde söylenir.

    [7] Akşam da; “Rabbim! Senden bu gece olan ve bu geceden sonra (meydana gelecek olan dünya ve âhiret) iyilikleri isterim; bu gecenin şerrinden ve bu geceden sonra (meydana gelecek olan) şerden de sana sığınırım.” şeklinde söylenir.

    [8] Müslim (4/2088).

    [9]Akşam olunca; “Allah’ım! Senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile akşamlarız ve senin (nimetin, koruman ve zikrin) ile sabahlarız. Senin yardımınla yaşar ve yine Senin yardımınla ölürüz. Ve (kıyâmet günü) dönüş, yalnızca sanadır.” şeklinde söylenir.

    [10] Tirmizi (5/466),Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/142).

    [11] “Kim bunu akşamladığında içtenlikle inanarak söyler de o gece ölürse,cennete girer.Sabahladığında yaparsa da böyledir.” Buhâri, (7/150).

    [12] “O gün Rabbinin arşını,onların üstünde sekiz (saf melek) taşır.”Hâkka:17

    [13] Akşam da; “akşamladım” şeklinde söylenir.

    [14] “Kim sabahladığı veya akşamladığı zaman dört kere bunu söylerse, Allah onu Cehennem’den azad eder.” Ebu Dâvud (4/317), Buhâri, Edeb’l- Müfred (h.1201); Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.9); İbn-i es-Sünnî, (h.70). Allâme b. Baz, Nesâi ve Ebu Dâvud’un isnadlarının hasen olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyâr (s.23).

    [15] Akşamleyin; “akşama çıkan..” şeklinde söylenir.

    [16] “Kim bunu sabahladığı zaman söylerse, gününün şükrünü eda etmiştir. Kim de bunu akşamladığı zaman söylerse, gecesinin şükrünü eda etmiştir.” Ebu Dâvud (4/318), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.7), İbn-i es-Sünnî (h.41), İbn-i Hibbân, Mevârid (h.2361).Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.24).

    [17] Ebu Dâvud (4/324), Ahmed (5/42), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.22), İbn-i es-Sünnî (h.69), Buhâri Edebu’l-Müfred. Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.26).

    [18] “Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman yedi kere söylerse,onu üzen dünya ve âhiret işlerine Allah kâfidir” İbn-i es-Sünnî (h.71) merfû, Ebu Dâvud (4/321) mevkûfen tahric etmiştir.Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût isnadının sahih olduğunu söylemişlerdir.Bkz.Zâdu’l-Meâd (2/376).

    [19] Ebu Dâvud, İbn-i Mâce; Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce (2/332).

    [20] Tirmizi, Ebu Dâvud; Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/142).

    [21] “Sabah ve akşam üç kere söyleyene hiçbir şey zarar veremez.” Ebu Dâvud (4/323), Tirmizi (5/465), İbn-i Mâce ve Ahmed tahric etmiştir. Abdulaziz b.Baz, isnadının hasen olduğunu kaydeder; Tuhfetu’l-Ahyar (s.39). Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce (2/332).

    [22] “Bunu sabah ve akşam üç kere söyleyeni razı etmesi, kıyamet günü Allah üzerine hak olur.” Ahmed (4/337), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l Leyle (h.4), İbn-i es-Sünnî (h.68), Ebu Dâvud (4/418), Tirmizi (5/465); Abdulaziz b. Baz, “hadis hasendir” der, Tuhfetu’l-Ahyar (s.39).

    [23] Hakim’in sahih olduğunu söylemesine, İmam Zehebi muvafakat eder, (1/545). Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, (1/273).

    [24] Akşamleyin: “Mülk, Âlemlerin Rabbi Allah’a devamlı âit olduğu halde akşamladık.” şeklinde söylenir.

    [25] Akşam: “Allahım! Senden bu gecenin iyiliğini, fethini, zaferini, nûrunu, bereketini ve hidâyetini dilerim. Onda ve sonrasındaki şerden sana sığınırım.” şeklinde söylenir.

    [26] Ebu Dâvud (4/322); Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût, isnadının hasen olduğunu söylemişlerdir; Bkz. Zâdu’l-Meâd (2/273)

    [27] Ahmed (3/406-407); İbn es-Sünnî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.34). Bkz. Sahihu’l-Câmî (4/209).

    [28] “Sabahladığı veya akşamladığı zaman yüz kere bunu söyleyen kimse, başkası da onun kadar veya daha çok söylemedikçe; kıyâmet gününe onun getirdiğinden daha faziletli bir amel getiremez.” Müslim (4/2071).

    [29] Ebu Dâvud (4/319),İbn-i Mâce, Ahmed (4/60). Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/270),Sahih-i Ebî Dâvud (3/957), Sahih-i İbn-i Mâce (2/331), Zâdü’l-Meâd (2/377).

    [30] Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.24).Bkz.Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/272); Abdulaziz B. Baz,Tuhfetu’l-Ahyâr (s.44);fazileti hk. bkz. a.g.e. (s.146, h.255).

    [31] “Bunu günde yüz kere söyleyen,on köle azad etmiş kadar sevap alır. Bununla ona yüz hasene yazılarak ondan yüz günah silinir. Akşamlayıncaya kadar o gün şeytandan korunur. Bundan daha çok amel işleyen bir kimseden başka hiç kimse onun getirdiğinden daha faziletlisini getiremez.”Buhâri (4/95),Müslim (4/2071).

    [32] Müslim (4/2090)

    [33] İbn-i es-Sünnî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.54), İbn-i Mâce (h.925). Şuayb ve Abdulkâdir el-Arnavût, isnadının hasen oldunu söylemişlerdir. Bkz. Zâdü’l-Meâd (2/375).

    [34] Bkz. Buharî, Fethu’l-Bâri 11/101 Müslim (4/2075.

    [35] “Kim akşamladığı zaman bunu üç kere söylerse, o gecenin humması ona zarar veremez.” Ahmed (2/290), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.590), İbn-i es-Sünnî (h.68). Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/187), Sahih-i İbn-i Mâce (2/266), Tuhfetu’l-Ahyar (s.45).

    [36] “Kim sabahladığı zaman on kere ve akşamladığı zaman on kere bana salât getirirse, kıyâmet günü şefaatim ona ulaşır.” Hâdisi Taberâni, biri “Ceyyid” olmak üzere iki senedle hadisi tahric etmiştir. Bkz. Mecmeu’z-Zevâid (10/120), Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/273).





    Hisnu'l Muslim Kur'an ve Sunnetten Arapça ve Türkçe Dualar

    Uykudan Uyanınca Yapılan Dualar
    اَلْحَمْدُ ِللَّهِ الَّذِى أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ

    Buhârî, Deavât 7 - 8, 15, Tevhid 13; ⇒ Müslim, Zikir, 59 ⇒ Ebu Dâvud, 4/264
    El Hamdulillah-illezi ehyana ba'de me emetena ve ileyhin- nuşur
    1. (4 - 1) )Bizi öldürdükten (uykudan) sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Dönüş (Kıyâmet günü yeniden diriliş), yalnızca O’nadır."
    Uykudan Uyanınca Yapılan Dualar
    لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
    سُبْحاَنَ اللهِ وَ الْحَمْدُ لِلهِ وَ لَا إِلَهَ اِلاَّ اللهُ وَللهُ اَكْبَرْ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمْ
    رَبِّ اغْفِرْ ليِ



    Kim bunu derse bağışlanır, duâ ederse, duâsı kabul olunur. Eğer kalkıp abdest alır, sonra da namaz kılarsa, namazı kabul olunur." Ubâde bin Sâmitden (r.a) Buhârî, Teheccüd, 21 ⇒ Buhârî, Fethu’l-Bârî, 3/39 ⇒ Lafız, İbn-i Mâce'ye âittir. Sahih-i İbn-i Mâce, 2/335

    Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
    2. (4 - 2) Allah’tan başka hak ilah yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.
    Sübhânellâhi vel hamdü lillêhi ve lê ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve lê havle ve lê kuvvete illê billêhil aliyyil azîm” Rabbiğfirli
    Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd Allah'adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a âittir. ⇒ Rabbim! Bani mağfiret eyle



    Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır. (Araf Suresi - 55 - 56)





    Dua Yapmaya Başlarken Okunacak Dualar

    بِسْمِ اللّٰهَ، واَلْحَمْدُ اللّٰهَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللّٰهَ سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
    Hakim el Müstedrek no:1835 1/676

    سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
    سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



    En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir


    🌹 Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet.
    🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet.
    🌹 Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı.
    🌹 Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum.
    🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını..
    Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup


    🌹 Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile… Eraykitap




    Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //