Şahadet Ederim ki Allah’tan Başka İlah Yoktur. O Tektir ve Ortağı Yoktur. Muhammed Allahın Kulu ve Rasuludur.
Hisnu-l Muslim Müslümanın Sığınaği Dua ve Zikirler Arapça ve Türkçe
Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki:
“Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin!” (Fussilet Suresi - 30)
Hisnu-l Muslim Müslümanın Sığınaği Dua ve Zikirler Arapça ve Türkçe
🌹 Rasulullah (a.s)'min Dualari Rivayetlerle bize ulaşan Rasulullah (a.s)'in belirli zamanlarda veya düzenli yaptığı,
mü'minlerin yapmasını istediği veya ashabına öğrettiği duaları
Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
🌹 O Allah dâimâ diridir; O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde dinde ihlâslı ve samîmî kişiler olarak O’na duâ edin.
Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun.” (Mü’min - Suresi - 65)
🌹 (Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)
🌹 "Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız O da kaldırılması için kendisine yalvardığınız belâyı Musibeti dilerse kaldırır." (Enam Suresi -41)
🌹
"Rabbin, sadece kendisine kulluk (ve dua) etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti.." (İsra Suresi - 23)
🌹
“Allah (c.c) buyurmuştur ki: Kim bana duâ etmezse ona gadab ederim.” (İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, III, 477)
Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (Cin Suresi - 18)
O halde sakın Allah ile beraber başka ilaha kulluk (dua) edip yalvarma, sonra azap edilenlerden olursun! (Şuara Suresi - 213)
Allah, buyurmuştur ki: İki ilâh edinmeyin. O, ancak bir ilâhdır. Onun için yalnız benden korkun. (Nahl Suresi - 51)
"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (Ahkaf Suresi - 13)
Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. (Mü'min Suresi - 60)
"(Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77) Konularına Göre Dua Meali veya Dua Fihristi Günlük Dualar ve Zikirler ...
Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif'ten Günlük Okunacak Ezberlenecek Arapça ve Türkçe Dualar | Ayet ve Hadislerden Derlenen Arapça ve Türkçe Dualar Oku ezberle veya indir
Kuranda Peygamberlerin Rasuller Nebiler ve Müminlerin Duaları
Âdem (a.s.), Nuh (a.s.), Lût (a.s.), İbrahim (a.s.), Yusuf (a.s.), Şuayp (a.s.), Musa (a.s.), Zekeriya (a.s.), Süleyman (a.s.) ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in yaptığı
ve Kur’an’da geçen dualar
1 - ) ★ ⇒ Kuranda Peygamberlerin Rasuller Nebiler ve Müminlerin Duaları
Adem (a.s.) ve Eşi Havva Annemizin Duası Adem (a.s.) ve eşi, cennette kendilerine yasaklanan ağacın meyvesinden yedikten sonra cennetten yeryüzüne
indirilince şöyle dua etmişlerdir:
Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve il-lem teğfir
lenâ ve terhamnâ le-nekûnenne minel-hâsirîn
Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak
ziyana uğrayacaklardan oluruz!” (Araf Suresi - 23)
O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle sükun bulması (durulup-yatışması) için ondan eşini var etti. Onu (eşini) örtüp-bürüyünce, o da bir yük yüklendi de bununla (bir süre) gezindi. Nihayet (yükü) ağırlaşınca ikisi de Rableri olan Allah'a "Eğer bize salih (bir çocuk) verirsen, andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua ettiler. (Araf Suresi - 189)
Bu duayı Adem ve eşi, cennette kendilerine yasak edilen ağacın meyvesinden şeytana uyarak yedikten sonra yapmışlardır. (Bkz. Araf Suresi - 19-22 ⇒ Bakara Suresi - 35-36)
“Âdem (vahiy yoluyla) Rabbi’nden birtakım kelimeler aldı, (bu kelimelerle amel edip Rabb’ine tövbe etti ve affı için yalvardı. Allah da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz
O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.” ( Bakara Suresi - 37)
Yüce Allah, Âdem (a.s.) ve eşinin dualarını kabul etmiş ve onları affetmiştir. İnsanların atası Âdem ve Havva’nın tövbe ve duası, nesli için örnek olmuştur.
Bu duada yüce Allah, mü’minlere; insanın hata edebileceğini, yasak bir fiili işlediği zaman kendi nefsine zarar vermiş olacağını, bu durumda günahtan derhal tövbe edip affedilmesi için yalvarması gerektiğini, böyle yaparsa bağışlayacağını bildirmektedir.
2 - ) ★ ⇒ 950 Yıl Peygamberlik Yapan Nuh (a.s.)’ın Kur’an-ı Kerimde geçen mübarek Duaları
Nuh (a.s.), kendisine iman etmeyen oğlu suda boğulunca (Hûd Suresi - 43); “Rabbim! Şüphesiz ki oğlum da ailemdendir. Senin vaadin elbette haktır, Sen hâkimler hâkimisin” diye
Rabbine seslenmiş, bunun üzerine yüce Allah, “Ey Nuh! O, asla senin ailenden değildir, onun yaptığı iyi olmayan bir iştir. O hâlde hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme.
Ben sana cahillerden olmamanı öğütlerim” (Hûd Suresi - 45-46) buyurmuştur. Bu uyarı sonunda Nuh (a.s.), Allah’a şöyle dua etmiştir:
Rabbi innî e’ûzü bike en es’eleke mâ leyse lî bihî ’ılm. Ve illâ teğfirlî ve terhamnî eküm-minelhâsirîn
Ey Rabbim! Bilmediğim şeyi istemekten Sana sığınırım. Eğer Sen, beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen ben hüsrana düşenlerden olurum!” (Hûd Suresi - 47)
Nuh (a.s.)’ın bu duasından, Allah’tan bir istekte bulu nurken dikkat edilmesi gerektiğini, dînen uygun olmayan,
Allah’ın razı olmayacağı şeyleri istemenin doğru olmadığını, bunun cahillik olduğunu, böyle bir istek için de af dilenmesi gerektiğini öğreniyoruz.
انْصُرْنِي بِمَا كَذَّبُونِ رَبِّ
Rabbinsurnî bimâ kezzebûn
“Ey Rabbim! (Kavmimin) beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” (Mü’minûn Suresi -26)
Nuh: “Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma.” dedi. “Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facir’den) kafirden başkasını doğurmazlar. Rabbim, beni, annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma.” (Nuh Suresi, 26-27) Rabbiğfirlî veli-vâlideyye ve limen dehale beytiye mü’minen ve lil-mü’minîne vel-mü’minâti ve lâ tezidiz-zâlimîne illâ tebârâ
Ey Rabbim! Bana, babama, anama, mü’min olarak evime girene ve bütün mü’min erkek ve mü’min kadınlara mağfiret eyle. Zalimlerin de sadece helâkini artır.” (Nûh Suresi - 28)
Nuh (a.s.), İslâm düşmanlarına karşı Allah’ın yardım
etmesini; kendisinin, anne-babasının ve bütün mü’minlerin
bağışlanmasını istemekte, zalimlere de beddua etmektedir.
Dolayısıyla biz, bu dua örneklerinden; kendimiz için dua
ettiğimiz gibi yakınlarımız ve mü’minler için de dua etmemizi,
insanlara zulmedenlere beddua edebileceğimizi
öğreniyoruz.
فَدَعَا رَبَّهُ أَنِّي مَغْلُوبٌ فَانتَصِرْ
Sonunda Rabbine dua etti: “Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al. (Kamer Suresi - 10)
Ve (tufandan sonra) de ki
"Rabbim beni mübarek (kutlu ve bereketli) bir yere indir, Sen konuklayanların en hayırlısısın." (Müminun Suresi - 29)
3 - ) ★ ⇒ İbrahim (a.s.)’in Duaları
Azim sahibi peygamberlerden biri olan Hz. İbrahim (a.s.); ilah diye putlara tapan kavmini tevhide/Allah’ın bir tek ilâh olduğu inancına çağırmış, putperestlikle mücadele etmiştir. Bu mücadele sürecinde putperest hükümdar Nemrut tarafından ateşe atılmış, ancak ilâhî lütfa mazhar olmuş, ateş onu yakmamış, güllük gülüstanlık olmuştur. İşte bu ulu Peygamberin Kur’ân’da bize örnek olacak duaları zikredilmiştir. İbrahim Peygamberin beş ayrı duası şöyledir:
Rabbi! Heblî hukmen ve el hıknî bis sâlihîn
Rabbim bana hüküm-hikmet bağışla ve beni salih olanlara kat.
وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ
ve ceal li lisane sıdkin fil ahirin
Sonra gelecekler arasında benim için (konuşanlara, yalan ve iftiralardan uzak) bir lisan-ı sıdk (doğruluk dili) ver.
وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّع۪يمِۙ
ve cealni min veraseti cennetin naim
Beni (nimetlerle donatılmış) Naim cennetinin mirasçılarından kıl. (Şu’arâ Suresi - 83 -85)
رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ
Rabbi! Heblî mines-sâlihîn
Ey Rabbim! Bana sâlihlerden (bir oğul) ihsan et!” (Sâffât Suresi - 100)
Hani İbrahim şöyle demişti "Rabbim. Bu şehri güvenli-emniyetli kıl, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut.
Rabbim, gerçekten onlar (o putlar) insanlardan birçoğunu şaşırtıp-saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa artık o bendendir, kim de bana isyan ederse kuşkusuz Sen Gafur'sun (çok bağışlayansın), Rahim'sin (rahmetinle çok esirgeyensin).
Ey Rabbimiz, çocuklarımdan bir kısmını dosdoğru namazı kılsınlar diye Beyt-i Haram yanında ekini olmayan (çorak) bir vadiye yerleştirdim. Artık Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara meyledici kıl ve onları bir takım ürünlerden rızıklandır ki (anlayıp)şükretsinler.
Rabbimiz. Şüphesiz ki Sen bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilmektesin. Çünkü yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz
İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamdolsun. Şüphesiz ki Rabbim duayı hakkıyle işitendir.
(İbrahim Suresi - 35-39)
Rabbic’alnî mükîmes-salâti ve min zürriyyetî Rabbenâ ve tekabbel du’âe.”
Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim Suresi - 40)
Rabbene’ğfirlî veli-vâlideyye ve lilmü’-minîne yevme yegûmül-hısâb.”
Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla!” (İbrahim Suresi - 41)
İbrahim (a.s.), oğlu İsmail (a.s.) ile Kâbe’yi inşa edince
şöyle dua etmişlerdir:
Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemî’ul-‘alîm. Rabbenâ vec’alnâ müslimeyni leke ve min zürriyyetinâ ümmetem müslimetelleke ve erinâ menâsikenâ ve tüb ‘aleynâ inneke entet-tevvâbürrahîm.”
Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur, hiç şüphesiz Sen işitensin, bilensin. Ey bizim Rabbimiz! Hem bizim
ikimizi yalnız senin için boyun eğen müslümanlar kıl, hem de
soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet
meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster, tövbemize
rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz tövbeleri kabul eden,
çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara Suresi - 127-128)
İbrahim peygamberin dualarında Allah’tan şunlar istenmiştir:
– Hikmet,
– Salihler arasında olma,
– Salih / Müslüman evlat,
– İbadetlerinin kabul edilmesi,
– Dualarının kabul edilmesi,
– Neslinin Müslüman olması,
– İman ve İslâm’da sebat,
– Tövbesinin kabul edilmesi,
– Affedilmesi.
İbrahim peygamber, kendisi için dua ettiği gibi, annebabası,
nesli ve bütün mü’minler için de dua etmiş, kendisi
gibi onların mü’min olmalarını, imanda sebat etmelerini
ve ahirette bağışlanmalarını istemiştir. Bu dualar Kur’ân’da
zikredilmek suretiyle biz mü’minlere yol gösterilmiş, nasıl
dua edeceğimiz, duada neler isteyeceğimiz öğretilmiştir.
"Ey Rabbimiz. Biz Sana tevekkül ettik ve Sana yöneldik. Dönüş de ancak Sana'dır."
Rabbimiz, bizi küfredenler için bir fitne (konusu) kılma ve bizi bağışla Rabbimiz. Şüphesiz Aziz (üstün ve güçlü) ve Hakim (hüküm ve hikmet sahibi) olan Sensin
(Mümtehine Suresi - 4-5)
4 - ) ★ ⇒ Lût (a.s.)’ın Duaları Lût kavmi, âlemde kendilerinden önce kimsenin yapmadığı ahlâksızlığa (homoseksüelliğe) düştüler. (Araf Suresi - 80-81)
Lût peygamberin (a.s.) ikazına rağmen bu çirkin işlerinden vazgeçmediler, üstelik Peygamberi de yalanladılar.Kavminin bu tutumuna karşı Lût (a.s.) Allah’a şöyle dua etmiştir
رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ
Rabbi! Neccinî ve ehlî mimmâ ya’melûn
Rabbim! Beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar! (Şu’ara S uresi - 169)
رَبِّ انْصُرْنِي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدِينَ
Rabbi’nsurnî ‘alel-kavmil-müfsidîn
Ey Rabbim! Bozguncu / ortalığı fesada veren bu kavme karşı bana yardım et.” (Ankebût Suresi - 30)
Lût (a.s.), Allah’ın emir ve yasaklarını kavmine tebliğ
etmiş, ahlâksızlığa saplanan kavmini bu bataklıktan kurtarmaya
çalışmıştır. Ancak kavmi edepsizlikte ısrar edince,
aynı toplumda yaşayan ailesini, mü’minleri ve kendisini
bu kötülüklerden korumasını, kavminin azgınlıklarına ve
zulümlerine karşı yardım etmesini yüce Allah’tan istemiştir.
Biz, bu duadan kötü ahlâktan, haramlardan ve kötü
davranışlı insanların kötülük, ahlâksızlık ve zararlarından
korunmamız ve bu konuda Allah’tan yardım istememiz
gerektiğini anlıyoruz.
5 - ) ★ ⇒ Yusuf (a.s.)’ın Duaları
Yusuf (a.s.), kardeşleri tarafından kıskançlık sebebiyle
bir kuyuya atılmış, burada yolcular tarafından bulunmuş,
Mısır’a götürülüp satılmıştır. Çok güzel ve sevimli olan
Hz. Yusuf ’u Mısır Hazine bakanı almıştır. Bakanın evinde
yaşarken bakanın eşi Zeliha, Hz. Yusuf ’a ahlâksız teklifte
bulunur. Yusuf Peygamber kabul etmeyince de kendisine
iftira eder. (bk. Yûsuf, 12/4-57) Bunun üzerine hapse girmesi söz
konusu olunca şöyle dua eder:
Rabbis-sicnü ehabbü ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyhi ve illâ tasrif ‘annî keydehünne asbü ileyhinne ve ekümminel-câhilîn
Ey Rabbim! Zindan bana bunların davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, ben onların sevdasına düşer, cahillerden olurum.” (Yûsuf Suresi - 33)
Hapisten kurtulup Mısır’a Hazine bakanı olunca şu
duayı yapmıştır:
Rabbi kad âteytenî minel-mülki ve ‘allemtenî min te’vîlil-ehâdîsi fâtıras-semâvâti vel-ardı ente veliyyî fiddünyâ vel-âhıreti teveffenî müslimevve elhıknî bissâlihîn
Anlamı: “Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip
verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey
gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin,
benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih kulların arasına
kat!” (Yûsuf Suresi - 101)
Yusuf peygamberin duasında şu hususların öne çıktığını görüyoruz:
Allah’ın haram kıldığı bir fiili işlememek için hapse
girmeyi göze alan Hz. Yusuf, haram fiilden ancak Allah’ın
yardımı ile kurtulmanın mümkün olduğunu dile getiriyor
ve bu konuda Allah’tan yardım istiyor. Allah da onu bu
kötülükten koruyor. (Yûsuf Suresi - 24)
Mısır’da hazine bakanı olduktan sonra, Allah’ın kendisine
verdiği mülkü ve ilmi itiraf ediyor, kendisinin velisi ve
yardımcısı olduğunu dile getiriyor ve Allah’tan Müslüman
olarak ölmeyi ve sâlihlerin arasına dâhil etmesini istiyor.
Rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ
bil-hakkı ve ente hayrul-fâtihîn
Anlamı: “Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle
hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (Araf Suresi - 89)
Vemâ tevfîkî illâ billâhi ‘aleyhi tevek-keltü
ve ileyhi ünîb
Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben
yalnızca O’na dayandım ve ancak O’na döneceğim.” (Hûd Suresi - 88)
Şuayb (a.s.)’ın peygamber gönderildiği toplum (Medyen
halkı) fesada uğramış, sosyal düzeni bozulmuş, insan
hakları ihlal edilir olmuştu; özellikle tartı ve ölçüde, alım
ve satımda hile ve sahtekârlık doruk noktaya çıkmıştı.
Allah’a ortaklar koşuyorlardı, çoğu mütekebbir insanlardı;
özellikle ileri gelenleri, toplumun azgınları Peygamberin
davetine icabet etmediler, peygamberi yalanladılar, yalanlamakla
kalmadılar, peygamberi ve iman edenleri, kendi
putperest dinlerine dönmedikleri takdirde taşlayacaklarını
ve ülkelerinden çıkaracaklarını söylediler. İşte böyle bir
ortamda kavminin hidayete yanaşmadığını anlayan Şuayp
(a.s.); kavminin teklifini kabul etmedi, Allah’a güvendiğini
ve O’na yöneldiğini, başarısının ancak Allah’ın yardımı ile
mümkün olduğunu bildirdi, yüce Allah’a yalvardı, kavminin
azgınlarını cezalandırması için dua etti, Allah da peygamberinin
duasını kabul etti ve Medyen halkını korkunç
bir gürültü ve deprem ile helâk etti. (Araf Suresi - 85–93 (Hûd Suresi - 84–95)
7 - ) ★ ⇒ Musa (a.s.)’nın Duaları
Musa (a.s.), azim sahibi, ulu peygamberlerden biridir.
Firavunların idaresindeki İsraillilerin doğan erkek
çocuklarının öldürüldüğü bir zamanda Mısır’da doğmuş,
Allah’ın lütfu ile Firavun’un sarayında annesi ile birlikte
büyümüştür. İsrail oğullarına peygamber olarak gönderilmiş,
kendisine Tevrat verilmiştir. Asa ve yed-i beyza mucizeleri
vardır. Allah’ın kendisi ile konuştuğu bir peygamberdir.
Henüz peygamberlikle görevlendirilmeden önce
Mısır’da bir İsrailli’yi savunmak için bir kıptîye bir tokat
vurmuş, kıptî de bu tokat ile ölüvermiştir. (bk.Kasas Suresi - 3-42)
Bunun üzerine şu duayı yapmıştır:
Okunuşu: “Rabbi innî zalemtü nefsî feğfirlî fe-ğafera
lehû innehû hüvel-ğafûrurrahîm
Ey Rabbim! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla!
dedi. (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan,
çok merhamet edendir.” (Kasas Suresi - 16)
Musa (a.s.), bu duasında istemeyerek ölümüne sebep
olduğu bir kimseden dolayı kendisine zulmettiğini itiraf
etmekte ve bu kusurun bağışlanmasını Allah’tan istemektedir.
Yüce Allah da onu bağışladığını, kendisinin çok bağışlayan
ve çok merhamet eden olduğunu bildirmektedir.
Bir kıptînin ölümüne sebep olduğundan, cezalandırılmaktan
korktuğu için Mısır’dan gizlice kaçmış ve Allah’a
şöyle dua etmiştir:
رَبِّ نَجِّنِي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Okunuşu: “Rabbi neccinî minel-kavmiz-zâlimîn.
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar.”
(Kasas Suresi - 21)
Allah da duasını kabul etmiş ve onu korumuştur.
Musa (a.s.), Tur dağından döndüğünde kavminin
Samirî’nin yaptığı buzağıya taptıklarını gördü. Kendisi
ile birlikte peygamber olan kardeşi Harun’a kızdı. Harun
(a.s.), kavminin söz dinlemediğini, nerede ise kendisini
öldüreceklerini söyledi, bunun üzerine Musa (a.s.) şöyle
dua etti:
Okunuşu: “Rabbiğfirlî ve li-ahî ve edhılnâ fî rahmetike
ve ente erhamür-râhımîn
Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bizi
rahmetinin içine al. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.”
(Araf Suresi - 151)
İsrailoğullarına peygamber olarak görevlendirildiği süreçte
kavminin Samirî’nin buzağıya tapmalarından sonra
yüce Allah kendisi ile Tur dağında buluşma vaad etti. Kavminden
yetmiş kişi ile Tur’a gitti. Allah ile konuştu, seçtiği
kimseler buna muttali oldukları hâlde, Allah’ı açıkça
görmeden inanmayız dediler. Yüce Allah da onları şiddetli
bir sarsıntı ile sarstı, bayıldılar. Bunun üzerine Musa (a.s.),
Allah’a şöyle dua etti:
Okunuşu: “Rabbi! Lev şi’te ehlektehüm min kablü
ve iyyâye e tühlikünâ bimâ fe’ales-süfehâü minnâ in hiye
illâ fitnetüke tüdıllü bihâ men teşâü ve tehdî men teşâü.
Ente veliyyünâ feğfirlenâ verhamnâ ve ente hayrül-ğâfirîne
vektüb lenâ fî hâzihid-dünyâ hasene-tevve fil-âhıreti innâ
hüdnâ ileyke.”
Rabbim! Dileseydin daha önce beni ve onları yok
ederdin, aramızdaki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi yok
mu edeceksin? Bu, Senin imtihanından başka bir şey değildir,
bununla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim
dostumuz Sensin; bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların
en iyisisin. Bize bu dünyada da iyilik, güzellik ve
nimet yaz, ahirette de. Biz sana yöneldik.” (Araf - 156-157)
Yüce Allah, Musa (a.s.)’a kendisini ilâh yerine koyan
Firavun’a gidip onu imana davet etmesini emretti. Musa
(a.s.), bu görev üzerine şöyle dua etti:
“Kâle Rabbiş-rahlî sadrî ve yessirlî emrî
vahlül ‘ukdetem millisânî yefkahû kavlî vec’al lî vezîran
min ehlî Hârûne ahî üşdüd bihî ezrî ve eşrikhü fî emrî key
nüsebbihake kesîran ve nezkürake kesîran inneke künte
binâ basîra
Mûsâ, dedi ki: Ey Rabbim! Göğsüme genişlik
ver, işimi kolaylaştır, dilimden düğümü çözüver de sözümü iyi
anlasınlar. Bana âilemden bir vezir ver; Kardeşim Harun’u,
onunla arkamı kuvvetlendir, onu da (elçilik) görevime ortak
yap ki Seni çok tesbih edelim ve Seni çok analım. Şüphesiz Sen,
bizi görensin.” (Tâ-hâ Suresi - 25-35)
Musa (a.s.), Allah’ın emir ve yasaklarını tebliğ etmekle
görevlendirildiği insanları iman ve ibadete davet etti, onları
haram ve kötü davranışlardan sakındırdı. Sözüne kulak
vermeyenlere; ‘benim size söylediklerimi yakında anlayacak ve
hatırlayacaksınız’, dedi (bk. Mü’min Suresi - 37-47) ve şöyle dua etti:
“Ve üfevvidu emrî ilallâhi innellâhe
basîrumbil-‘ıbâdi
Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz
Allah, kullarını görür, gözetir.” (Mü’min Suresi - 44)
Musa (a.s.)’ın dualarında şu unsurlar dikkatimizi çekiyor:
Musa (a.s.);
– İstemeyerek bir hata işleyince, hemen tövbe edip
Allah’tan affını istemiştir.
– İnsanların kendisine zarar vermemesi için Allah’a sığınmış
ve kendisini korumasını talep etmiştir.
– Kavminden birtakım azgınların davranışları sebebiyle
helâk edilmemesi için dua etmiştir.
– Dünya ve ahirette Allah’ın kendisine ve mü’minlere
iyilik, güzel ve nimet (hasene) vermesini istemiştir.
– İslâm’ı tebliğ görevini yerine getirebilmesi için başarı,
kolaylık ve konuşma yeteneği istemiştir.
– İşlerini ve başarısını Allah’a havale etmiştir.
– Dua ederken Allah’ın güzel isimlerini zikretmiştir.
8 - ) ★ ⇒ Zekeriya (a.s.)’nın Duaları
Hz. Musa ile Hz. Hârûn’un babası olan İmrân’ın hanımı
hamile kalınca, “Rabbim! Karnımdakini sırf sana hizmet
etmek üzere adadım. Benden kabul et, şüphesiz sen hakkıyla
işitensin, hakkıyla bilesin” (Al-i İmrân Suresi - 35) diye dua eder, çocuğu
doğunca “Meryem” adını verir. Meryem’in teyzesinin kocası
ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olan
Zekeriyya (a.s.), Allah’ın emri ile Beyt-i Makdis’te çocu 374
ğun bakımını üstlenir. Zekeriyya, çocuğun bulunduğu bölmeye
her girişinde yanında bir yiyecek bulur. “Meryem, bu
sana nereden geldi?” diye sorar. Daha sonra babasız olarak
Hz. İsa’yı dünyaya getirecek olan Meryem de “Bu, Allah
katından” diye cevap verir. (bk. Âl-i İmrân Suresi - 35–37 (Enbiya Suresi - 89)
Zekeriyya, burada Allah’a şöyle dua eder:
Okunuşu: “Rabbi lâ tezarnî ferden ve ente hayrulvârisîn.
Anlamı: “Rabbim! Beni yalnız başıma bırakma (bana
bir çocuk ver), Sen varislerin en hayırlısısın.” (Enbiyâ Suresi - 89)
Yüce Allah, Zekeriya (a.s.)’nın duasını kabul eder ve
kendisine yaşlı olmasına rağmen Yahya’yı ihsan eder. (bk.
Âl-i İmrân Suresi - 39–41 (Enbiyâ Suresi - 90)
Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmişti:
Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.
Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver.
Ki o bana vâris olsun; Ya'kub hanedanına da vâris olsun. Rabbim, onu rızana lâyık kıl! (Meryem Suresi - 3-6)
9 - ) ★ ⇒ Süleyman (a.s.)’ın Duaları
Kuş ve karınca dilini bilen, hükümdar peygamberlerden
biri olan, insanlardan, cinlerden ve kuşlardan ordusu
bulunan, Davud peygamberin oğlu Süleyman (a.s.), ordusu
ile karınca vadisine gelir, bir karıncanın, “Ey karıncalar!
Yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları farkında olmadan
sizi ezmesin” dediğini duyar, karıncanın sözüne güler (Neml,
27/15–19) ve Allah’a şöyle dua eder:
Okunuşu: “Rabbi evzi’nî en eşküra ni’metekelletî
en’amte ‘aleyye ve ‘alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan
terdâhü ve edhılnî bi-rahmetike fî ‘ıbâdikes-sâlihîn.
Anlamı: “Ey Rabbim! Bana ve anama-babama verdiğin
nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme
ilham eyle ve rahmetinle, beni iyi kulların arasına dâhil et.” (Neml Suresi - 19)
Süleyman (a.s.), şiddetli bir hastalığa yakalanır, cansız
ceset denecek hâle gelir, sonra tekrar sağlığına kavuşur ve
Allah’a şöyle dua eder:
Okunuşu: “Rabbiğfirlî ve heblî mülkellâ yembeğî li
ehadimmin ba’dî inneke entel-vehhâb.
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra
kimseye lâyık olmayacak bir mülk / hükümranlık bahşet. Şüphesiz,
Sen çok bahşedicisin.” (Sâd Suresi - 35)
Yüce Allah, duasını kabul eder. Rüzgârı emrine verir,
cinleri ona boyun eğdirir. (bk. Sâd Suresi - 36–38)
Süleyman (a.s.)’ın duasında yüce Allah’tan;
– Nimete şükredebilmeyi nasip etmesini,
– Salih ameller işleyebilmesini,
– Salih kulları arasına dâhil etmesini,
– Bağışlamasını,
– Mülk / saltanat vermesini istemiştir.
Süleyman (a.s.)’ın Allah’tan hem dünya, hem ahiret,
hem maddî hem manevî isteklerde bulunduğunu ve duasında
Allah’ın güzel isimlerini zikrettiğini öğreniyoruz.
10 - ) ★ ⇒ Peygamberimiz Muhammed (s.a.s.)’in Duaları
Miladî 571 yılında Mekke’de dünyaya gelen, 610 yılında
peygamberlik ile görevlendirilen, 13 yılı Mekke’de 10
yılı Medine’de olmak üzere 23 yıl peygamberlik yapan Hz.
Muhammed (s.a.s.), diğer peygamberlerden farklı olarak
bir topluma değil bütün toplumlara, bütün insanlara ve
cinlere peygamber olarak gönderilmiş, kendisi ile peygamberlik
sona ermiştir. O, her konuda mü’minlere örnektir,
âlemlere rahmettir. İlk muhatapları olan müşrik Mekke
halkını İslâm’a davet etmiş, ancak dirençle karşılaşmış,
insanların Müslüman olması için her türlü gayreti sarf
etmiş, halkı Müslüman olmuyorlar diye çok üzülmüştür.
(İsra Suresi - 6 (Şu’ara Suresi - 3) Yüce Allah, peygamberini teselli etmiş,
görevinin sadece tebliğ etmek olduğunu müteaddit defalar
kendisine bildirmiş, iman etmekten yüz çevirirlerse şöyle
dua etmesini buyurmuştur:
Okunuşu: “Rabbihküm bilhakkı ve Rabbüner-
Rahmânül-müste’ânü alâ mâ tesıfûn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve
Rabbimiz O Rahmân’dır ki, isnat ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza
karşı yardımına sığınılacak olan ancak O’dur.” (Enbiya Suresi - 112)
Anlamı: “Rabbim! Eğer onlara vaad edilen azabı bana
mutlaka göstereceksen,
Rabbim! Bu durumda beni, o zalimler topluluğunda bulundurma.”
(Mü’minûn Suresi - 93–94)
Okunuşu: “Rabbiğfir verham ve ente hayrürrâhımîn.”
Anlamı: “Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhamet
edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minûn Suresi - 118)
Beş vakit namaz ve kendisine mahsus olan teheccüt
namazı emrinin akabinde (İsrâ, 17/78–79) şöyle dua etmesini
istemiştir.
Anlamı: “Rabbim! Gireceğim yere doğrulukla girmemi
sağla, çıkacağım yerden de doğrulukla çıkmamı nasip et ve
benim için kendi katından yardım edici bir kuvvet ver.” (İsrâ Suresi - 80)
Vahyedilen henüz tamamlanmadan Kur’ân’ı acele okumaması
konusunda uyardıktan sonra yüce Allah, şöyle dua
etmesini emretmiştir:
رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا
“Rabbi zidnî ‘ılmâ
“Rabbim, ilmimi artır!” (Tâ-hâ Suresi - 114)
Yüce Allah’ın peygamberimize emrettiği dualarda,
dünyevî ve uhrevî isteklerini özellikle yardım ve ilim isteme,
şeytan ve zalimlerden uzak kalma arzusunun öne çıktığını
ve dualarda Allah’ın güzel isimleri ve nitelikleri ile
övüldüğünü görmekteyiz.
Peygamber duaları, Allah’tan ne isteyeceğimiz ve nasıl
dua edeceğimiz konusunda bizim için birer örnektir.
Peygamberlerin yaptığı duaların dışında Kur’ân’da
Havârilerin, Ashab-ı A’râf ’ın, Hz. Musa’ya iman edenlerin,
Ashab-ı Kehf ’in, Tâlut’un ve sâlih mü’minlerin yaptığı
dua örnekleri de vardır.
Kuran ve Sünnet Işığında 7/24 Dua ile Hayatımızı Düzenlemek Arapça ve Türkçe Dualar
Estağfirullah! El-azıym, el-Kerim ellezi la ilahe illa Hüvel Hayyel Kayyume ve etubü ileyh
Kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah’tan bağışlanmamı dilerim
Ebû Dâvûd, Vitir 26; ⇒ Tirmizî, Daavât 118; ⇒ Hâkim, el-Müstedrek, I, 511. ⇒ Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 57
Eûzü bikelimâtillahi’ttâmmâti min şerri mâ Khalâka
“Allah’ın eksiksiz, mükemmel kelimeleri ile yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınıyorum.” "Bismillah,
Bismillah,
Bismillah,
eûzü bi izzeti'llâhi ve kudratihî min şerri mâ ecidü ve uhâziru min vecaî hâzâ
Allah'ın ismiyle,Allah'ın ismiyle,Allah'ın ismiyle, Vücudumda duyduğum ağrının şerrinden ve sakındığım,korktuğum şu acıdan ve ağrıdan Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım Ü’îzükümâ bi kelimâtillâhi’t-tâmmeti min külli şeytânin ve haammetin. Ve min külli ‘aynin laammetin
Sizi her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine ısmarlarım
⇒ Müslim, el-Câmiu’s-Sahih, VIII ⇒ İbn Mâce, Tıb, 36; ⇒ İbn Hıbbân, Edıye, No. 1012-1013
4 - ) ★ ⇒ Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
El Hamdulillah-illezi ehyana ba'de me emetena ve ileyhin- nuşur
“Bizi öldürdükten sonra tekrar hayat veren Allah’a hamdolsun! Zaten dönüşümüz de O’nadır .”
Buhârî, Deavât 7, 15, Tevhid 13; ⇒ Müslim, Zikir, 59.
5 - ) ★ ⇒ Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
“Sübhânellâhi vel hamdü lillêhi ve lê ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve lê havle ve lê kuvvete illê billêhil aliyyil azîm” Rabbiğfirli
Allah’tan başka hak ilah yoktur.
O birdir ve ortağı yoktur.
Mülk O’nundur ve Hamd da O’nadır.
O, her şeye gücü yetendir.
Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.
Hamd Allah'adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Allah en büyüktür.
Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a âittir. ⇒ Rabbim! Bani mağfiret eyle
(Buhari, el-Câmiu’s-Sahih - IV, 153) ⇒ Buhârî, Bkz. Fethu’l-Bârî, 11/113, ⇒ Müslim, 4/2083
⇒
Buhârî, Bkz. Fethu’l-Bârî, 3/39 ⇒ Lafız İbn-i Mâce'ye âittir. Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce, 2/335.
6 - ) ★ ⇒ Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
Bismillahillezi Lâ Yedurrü meâ ismihi şey-ün fil-erdi ve lâ fissemai ve hü ves semiül âlim
Allah'ın yüce ismine sığınana yerde ve gökte hiç bir şey zarar veremez! O her şeyi işitir ve her şeyi bilir.
⇒
Müslim, Zikr, 37 (2698) ⇒ (Ebu Davud, Edeb, 101)
Allahume inni euzubike minel khupsi vel Khabais
Ey Allah’ım! Pislikten ve pis olan şeylerden erkek ve dişi şeytanlardan Sana sığınırım
⇒ Buhari 1/45, ⇒ Müslim 1/283
Bismillah - Allahın Adıyla Başlarım el Hamdulillah-il lezi cealel mae tahuren ve calel İslame nura -
Suyu temizleyici İslâmı da nur kılan Allah’a Hamdolsun Allahümma'ğfirli zenbi ve vassi'li fi dâri ve bârik li fi rızki
Allah'ım günahımı mağfıret et, evimi bana genişlet, rızkımı bana mubârek kıl
Nesâi ise Amelül-Yevmi vel-Leyle’de tahric etmiştir. Bkz. Zâdü’l-Meâd (2/387) ⇒
Ebu Dâvud, İbn-i Mâce, Ahmed; Bkz. İrvâu’l-Ğalîl (1/122) ⇒ Rezin tahric etmiştir. İbnu's-Sünni Amelü'I-yevm ve'l-Leyl, 5, 10
Subhanek Allahume vebi hamdike en la ilahe illa ente esteğfiruke ve etubu ileyke
Allah’ım sana hamdederek Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim.
Senden başka hiçbir ilah olmadığına şehâdet ederim.
Senden bağışlanma diler ve Sana tevbe ederim.
Eşheduel lailahe illallah vahdehule şerikeleh ve eşheduenne Muhammeden abduhu ve rasuluhu
Ben Şâhadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.
O’nun ortağı da yoktur.
Ben Şâhadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve Rasuludur
Allah'ım beni tevbe edenlerden çok temizlenenlerden ve sâlih kullarından kıl
Tirmizi (1/78) ⇒ Bkz. Sahih-i Süneni Tirmizi (1/18) ⇒ Nesâî,Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle(s.173) ⇒ Bkz.İrvâu’l-Ğalîl(1/135- 2/94)
Not: Banyo veya gusul abdestindede aynı dualar okunabilir..
11 - ) ★ ⇒ Ezan Okunduktan Sonra Okunacak Dualar
Allahümme rabbe hazihi’d-da’veti’t-tâmmeh, ve’s-salâti’l-gâimeh, âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’l-fazîlete veb’ashü makâmem-Mahmûdeni’l-lezî vaadteh
Bu tam davetin ve kılınacak namazın sahibi olan Allah’ım! (Efendimiz) Muhammed’e vesîle makamını ve fazileti ikram eyle. O’na vaat ettiğin Makam-ı Mahmud’u ihsan eyle.
Ben de Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına,
O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehadet ederim.
Yine, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in
Allah’ın Kulu ve Rasulu olduğuna şehadet ederim.
Rab olarak Allah’ı, Rasul olarak Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i ve Din olarak İslam’ı seçtim ve razı oldum.”
Ey Allah’ım! İbrahim (Aleyhisselam) ve İbrahim (Aleyhisselam)’ın ailesine salat ettiğin gibi Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de salat et. Şüphesiz ki Sen çok övülensin, şeref sahibisin.
Ey Allah’ım! İbrahim (Aleyhisselam)’ı ve İbrahim (Aleyhisselam)’ın ailesini mübarek kıldığın gibi, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de mübarek kıl. Şüphesiz ki Sen çok övülensin, şeref sahibisin.”
Buhari 2/665, ⇒ Müslim 385/12 ⇒ Ebu Davud 529, ⇒ Tirmizi 211, Nesei , ⇒ İbni Mace 722
Buharî, Ezan 8; ⇒ Müslim, Salat 11, (384) ⇒ Müslim 386/13, ⇒ Tirmizi 210 ⇒ Müslim 384/11, İbni Huzeyme 418
12 - ) ★ ⇒ İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar
⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar
⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları
⇒ Subhaneke Allahumme ve Hamdike Duası - 1
Subhaneke Allahumme ve bi Hamdike ve Tebarekesmuke ve Teala cedduke ve la ilahe ğayruke
Allahım! Sana hamd ederek seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. İsmin mübârek ve azametin yücedir. Senden başka hak ilah yoktur.
Sahih-i Tirmizi (1/77) ⇒ Tirmîzî, Salat 179, (242, 243), c.1, s.183-184; ⇒
Ebû Dâvud, Salat 119,120 (776), c.3, s.196; ⇒
Sahih-i İbn-i Mâce (1/135) ⇒ İbnu Mâce, İkâmeti's-Salat 1 (804), c.3, s.7; ⇒
Nesaî, İftitah 18 (899-900)
Veccehtu vechiye lillezi fetares-semavati vel-erda hanifen muslimen vema ene minel-muşrikine inne salati ve nüsuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil-alemine laşerike lehu ve bizalike umirtu ve ene minel-muslimine. Allahumme Ente Meliku la ilahe illa Ente.
Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim.
Benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur.
Ben bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım.
Müslim, (1/534) ⇒
14 - ) ★ ⇒ İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar
⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar
⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları
⇒ Allahümme bâid beynî ve beyne hatâyâyâ - 3
Allahümme bâid beynî ve beyne hatâyâyâ kemâ bâadte beyne'l-meşrıkı ve'l-mağribi.
Allahümme nakkinî min hatâyâyâ kemâ yunakka's-sevbu'l-ebyedu mine'd-denesi.
Allahümme'ğsilnî min hatâyâyâ bi's-selci ve'l-mâi ve'l-beredi
Allahım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi, beni de günahlarımdan uzaklaştır.
Allahım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni de günahlarımdan temizle.
Allahım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile arındır (temizle)
Buhâri (1/181) ⇒ Müslim (1/419)
15 - ) ★ ⇒ İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar
⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar
⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları
⇒ Allahümme Rabbi Cebraile ve Mikaile ve İsrafile - 4
اَللهُمَّ ربَّ جبرائيلَ و ميكائيلَ و إسرافيلَ
فاطرَ السَّماواتِ و الأَرْضِ، عالِمَ الغيْبِ و الشَّهادَةِ
أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبادِكَ فِيما كانُوا فيهِ يَخْتَلِفُونَ. اِهْدِنِي لِماَ اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ، إِنَّكَ تَهْدِي مَنْ تَشاءُ اِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Allahümme Rabbi Cebraile ve Mikaile ve İsrafile fatıras -semavati vel ardı Alimel ğaybi veş şehedeti
Ente tehkumu beyna ibadetike fima kanu fihi yahtelefun
ihdini li mehatelefu fihi minel hakkı bi iznike inneke tehdi menteşu ila sıratım mustakim
Ey Allah’ım! Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi!
Ey göklerin ve yerin yaratıcısı!
Ey gizlileri ve aşikâre olanları bilen!
Kulların arasında ihtilafa düştükleri konularda hüküm verecek olan sensin!
İhtilaf edilen hususlarda beni doğruya ve gerçeğe ulaştır.
Çünkü sen dilediğini doğru yola ulaştırırsın
Müslim, 1/534 ⇒ Müslim, Ebû Avâne. Müslim, Salatü'l-müsafirin 200 (770)
Allahu Ekber Kebiran
Allahu Ekber Kebiran
Allahu Ekber Kebiran
vel Hamadulillahi kesiran
vel Hamadulillahi kesiran
ve Subhan Allahi bukraten ve asilen
euzu billahis Semil Alimi mineş şeytanir racim min hemzihi ve nefkhihi ve nefsihi
Allah en büyüktür
Allah en büyüktür
Allah en büyüktür.
Allah’a çokça hamd olsun.
Allah’a çokça hamd olsun.
Sabah akşam Allah’ı tesbih ederim.
Müslim, Mesâcid 150, (601) ⇒
Tirmizî, Daavât 137, (3586) ⇒
Nesâî İftitâh 8, (2,125) ⇒
Ebu Dâvud (1/203) ⇒
İbn-i Mâce (1/265) ⇒
Ahmed (4/85)
Müslim, İbn-i Ömer -radıyallahu anhumâ-’dan benzerini tahric etmiştir, onda bir de kıssa zikredilir (1/420)
Allahümme leke reka’tü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü
ente Rabbî haşa’a sem’î ve basarî ve demî ve lahmî ve azmî ve asabî lillahi Rabbilâlemîn
Ey Allahım Sana rükû yapıyorum
Sana inandım Sana teslim oldum
Sana tevekkül ettim.
Sen Rabbimsin kulağım gözüm kanım etim kemiklerim ve sinirlerim âlemlerin Rabbi Allah’ın önünde korku ve sevgiyle eğildim
Müslim (1/534) ⇒ İbn-i Mâce dışında diğer sünen sahipleri (Tirmizi, Ebu Dâvud, Nesâi) tahriç etmiştir.
SemiAllahu limen Hamidehu Allahumme Rabbenâ ve leke’l- Hamdu Hamden kesiran tayyiben mubareken fihi
Allah, kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etti. Rabbimiz ve Sana Hamd olsun
Rabbimiz Çok Temiz ve Mübarek bir Hamd ile Sana Hamd olsun
Buhârî, Sıfatü's-salat 36, 45 (58, 68), c.2, s.787, 794 ⇒ Müslim, Salat 25, 28 (391, 392), c.3, s.1233, 1236
⇒ Fethu’l-Bâri (2/282)
Allahümmeğfirlî zenbî küllehu, dikkahu ve cillehu, ve evvelehu ve âhirahu ve alâniyetehu ve sırrahu
“Allah’ım günahımın hepsini; küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonuncusunu, açığını ve gizlisini bağışla
Müslim, Salat 216 (483), c.3, s.1465
26 - ) ★ ⇒ Secde de Okunacak Dualar
⇒ Allahümme! Leke secedtü ve bike âmentü - 5
Allahümme! Leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve ente rabbî, secede vechî lillezî halakahu ve savverahu feahsene suverahu ve şekka sem’ahu ve basarahu, fetebârekellahu ahsenul-halikîn
Allahım! Sana secde ettim, sana inandım, sana teslim oldum. Sen benim Rabbimsin. Yüzüm de, kendisini yaratıp şekillendiren, en güzel biçimi veren, ona kulağını, gözünü takana secde etmiştir. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir
Müslim, Ebû Avâne, Tahâvî ve Dârekutnî. ⇒ Müslim, Salâtul-Müsâfirîn 201 (771), c.4, s.2193 ⇒
Ebû Dâvud, Salât 121, (760) ⇒
Nesâî, İftitâh 157-159 (1126-1128), c.1-2, s.635-636 ⇒
Ebû Dâvud, Salât 118-119 (760), c.3, s.161-162
27 - ) ★ ⇒ Secde de Okunacak Dualar
⇒ Sübhâneke [Allahümme] ve bi-hamdike lâ ilâhe illâ ente - 6
Sübhâneke [Allahümme] ve bi-hamdike lâ ilâhe illâ ente
Allahümmeğfirlî mâ esrartu ve mâ a’lentu
Allah’ım seni hamd ile tesbih ederim, senden başka ilâh yoktur.
Allah’ım! Gizli ve açık işlediğim günahlarımı bağışla.
Müslim, Ebû Avâne, Nesâî ve İbn Nasr. [Müslim, Salat 221 (485), c.3, s.1467 ⇒
Nesaî, İftitah 162 (1132), c.1-2, s.637 ⇒
İbn Ebû Şeybe (62/112/1) ⇒
Nesaî, İftitah 156 (1124), c.1-2, s.634
27 - ) ★ ⇒ İki Secde Arasında Okunacak Dualar
⇒ - 1
اللَّهُمَّ
رَبِّ
اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي
وَاجْبُرْنِي
وَارْفَعْنيِ
وَاهْدِنِي
وعَافِنِي
و ارْزُقْنِي
veya
رَبِّ! اغْفِرْ لِي ، اغْفِرْ لِي
Allahümme (bir rivayette: Rabbi)! İğfirlî ve’rhamnî [ve’cburnî] [ve’rfa’nî] ve’hdinî [ve âfinî] ve’rzuknî
Rabbiğfir lî, iğfir lî
Ey Allah’ım Ey Rabbim ! Beni bağışla, bana acı, merhamet et, gönlümü hoş tut, derecemi yükselt, beni doğruya ulaştır, bana afiyet ver, bana rızık ver.
Ey Rabbim! Beni bağışla, Rabbim beni bağışla.
Allah’ım seni hamd ile tesbih ederim, senden başka ilâh yoktur.
Allah’ım! Gizli ve açık işlediğim günahlarımı bağışla.
Tirmizî, Salat 210 (283), c.1, s.207 ⇒
İbn Mâce, İkametü's-salât 23 (898), c.3, s.149 ⇒
Ebû Dâvud, Salât 140-141 (850), c.3, s.330 ⇒
İbn Mâce, İkametü's-salât 23 (897), c.3, s.148
28 - ) ★ ⇒ Tilavet Secdesinde Okunacak Dualar
⇒ Vechiye lil lezi halakahu ve savvarahu veşakka semahu - 1
Vechiye lil lezi halakahu ve savvarahu veşakka semahu ve basarahu bi havlihi ve kuvvetihi fe tebarekallahu ehsenul haligiiin
Yüzüm yaradanına, kendisinden gücü ve kuvvetiyle kulak ve göz açana secde etti. Yaradanların en güzeli Allah’ın şanı ne yücedir.
Ebu Davud 1414, ⇒ Nesei 1128, ⇒ Tirmizi 577, ⇒ Hakim 800, ⇒ Nesâî, Tatbik: 27
29 - ) ★ ⇒ et Tahhiyyatu (Teşehud de) Okunacak Dualar ⇒ et Tahhiyyatu ve Sonra Okunacak Dualar - 1
et-Tahiyyâtü li’llâhi ve’s-salavâtü ve’t-tayyibât es-selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetu’lllāhi ve berekâtüh
es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdi’llâhi’s-sâlihîn eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh
Dilimizle, vücudumuzla ve tüm mallarımızla yapılan ibadetlerin hepsi sadece Allah’a mahsustur.
Tüm kulluk ve ibadetler ondan başkasına yapılamaz.
Ey son Peygamber olan Muhammed (s.a.v.)! Allah’ın rahmeti, bereketi selam ve selameti senin üzerine olsun.
Yine Allah’ın selam ve saadeti bizim üzerimize ve Allah’ın salih kullarına olsun.
Ben Şahadet ederim ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur.
Yine Şahadet ederim ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve Resuludur.”
(Buhârî, “Eźân”, 148, 150 ⇒ Müslim, “Śalât”, 55) ⇒ Nesâî, İftitah: 193 ⇒ İbn Mâce, İkame: 24
30 - ) ★ ⇒ et Tahhiyyatu Okunduktan Sonra Okunacak Dualar
⇒ et Tahhiyyatu Okunduktan Sonra Okunacak Dualar - 1
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ sallayte alâ İbrahîme ve âli İbrahîm inneke hamîdun mecîd. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ İbrahîme ve âli İbrahîm, inneke hamîdun mecîd.”
“Allah’ım! İbrahim’e ve âl-i İbrahim’e salât ettiğin gibi Muhammed’e, âl-i Muhammed’e’ de salât et. Şüphesiz ki, sen her dilde ve her kalpte övülen ve büyüklüğü, yüceliği ve işlerinin güzelliği ile tanınansın. İbrahim’e ve âl-i İbrahim’e bereketler verdiğin gibi Muhammed’e ve âl-i Muhammed’e de bereketler ver. Şüphesiz ki, sen her dilde ve her kalpte övülen ve büyüklüğü, yüceliği ve işlerinin güzelliği ile tanınansın.
Buhâri, Bkz. Feth’ul-Bâri (1/13) ⇒ Müslim (1/301) ⇒ Nesaî, Sehv 51, 52 (1288-1290), c. 3-4, s.70-72
31 - ) ★ ⇒ et Tahhiyyatu ve Salavat okunduktan Sonra Okunacak Dualar
⇒ Salavattan Sonra Okunacak Dualar Rabbenâ âtina ⇒ Rabbenâğfirlî ..v.d.. - 1
⇒ Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl. ⇒
Allâhümme einnî ala zikrike ve şukrike ve hunu ibadetike ⇒
Allahumme la tuhricna mineddünya illa ma'aşşehadeti vel iman ⇒
Rabbenâ âtina fid'dunyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr. ⇒
Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu'minine yevme yekûmu'l hisâb.
Allah’ım, cehennem azabından ve kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccalin fitnesine uğramaktan sana sığınırım
Allahım! Seni zikretmek nimetlerine şükretmek ve Sana güzelce ibâdet etmek bana yardım et
Allahım! Bizi dünyadan ancak kelime-i şahadet ve imanla çıkar
Ey bizim Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. (Bakara Suresi - 201)
Rabbim, beni namazı sürekli kılanlardan eyle, zürriyetimi de (soyumdan gelecekleri de). Ey (bizim) Rabbimiz, duamı kabul buyur.
Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla (İbrahim Suresi - 40 - 41)
Müslim, Mesâcid 128. ⇒ Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 130-134 ⇒ Ebu Davud, Salât 149, 179 ⇒ Nesaî, Sehv 64)
Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu'minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk
Allâhumme iyyâke na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık
Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.
Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara
« Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü’nün sahibi olan Allah’a mahsustur.
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir. »
(Fatiha Suresi - 1- 6)
Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine,
Kitaplarına ve elçilerine inandı. “O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz.
İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır” dediler. (Bakara Suresi - 285)
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. “Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara Suresi - 286)
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken
Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:)
“Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Ali İmran Suresi 191)
“Rabbimiz, biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.” (Ali İmran Suresi 193)
“Rabbimiz, elçilerine va’dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi ‘hor ve aşağılık’ kılma. Şüphesiz Sen, va’dine muhalefet etmeyensin.” (Ali İmran Suresi - 194)
Biz insana, ‘anne ve babasına’ iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: “Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım.”
(Ahkaf Suresi - 15)
Ve onlar: “Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl,” diyenlerdir. (Furkan Suresi - 74)
Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: “Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin.” (Haşr Suresi - 10)
Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: “Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge.” (İsra Suresi - 24)
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim.
Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. (Mü'min Suresi - 60)
Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. (Araf Suresi - 55)
"Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır ..." (Enam Suresi - 41)
Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif'ten Günlük Okunacak Ezberlenecek Arapça ve Türkçe Dualar ⇒
Ayeti Kerime ve Hadis-i Şerif'lerden Derlenen Arapça ve Türkçe Dualar Oku Ezberle veya indir ErayKitap Web Sitesinde Bulunan Bazı Dualar
Günlük ihtiyaç Duyduğumuz Tüm Dualar Arapça ve Türkçe Sabah Akşam Günlük ihtiyaç Duyduğumuz Devamlı Okunacak Arapça ve Türkçe Dualar
Eraykitap Web Sitesini, facebook, twitter gibi diğer sosyal ağlarda paylaşabilir, bilgisayarınıza indirebilir,Ayeti Kerimeleri ve Hadis-i Şerifleri ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.
Hisnu'l Muslim Kur'an ve Sunnetten Arapça ve Türkçe Dualar
El Hamdulillah-illezi ehyana ba'de me emetena ve ileyhin- nuşur
1. (4 - 1) )Bizi öldürdükten (uykudan) sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Dönüş (Kıyâmet günü yeniden diriliş), yalnızca O’nadır."
Kim bunu derse bağışlanır, duâ ederse, duâsı kabul olunur. Eğer kalkıp abdest alır, sonra da namaz kılarsa, namazı kabul olunur."
Ubâde bin Sâmitden (r.a) Buhârî, Teheccüd, 21 ⇒ Buhârî, Fethu’l-Bârî, 3/39 ⇒ Lafız, İbn-i Mâce'ye âittir. Sahih-i İbn-i Mâce, 2/335
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
2. (4 - 2) Allah’tan başka hak ilah yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Sübhânellâhi vel hamdü lillêhi ve lê ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve lê havle ve lê kuvvete illê billêhil aliyyil azîm” Rabbiğfirli
Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd Allah'adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Allah en büyüktür.
Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a âittir. ⇒ Rabbim! Bani mağfiret eyle
Tirmizî, 5/473 ⇒ Sahih-i Tirmizî, 3/144 ⇒ Nevevî, el-Ezkâr, 21 El Hamdulillahi-llezi afani fi cesedi ve radde alayye ruhi ve ezine li bi zikrihi
3. (4 - 3 ) Bedenime âfiyet veren, ruhumu bana geri veren ve bana kendisini zikretme fırsatı veren Allah’a hamd olsun
(Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)
"Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı (Musibeti) dilerse kaldırır ..." (Enam Suresi - 41)
" Rasûlullah (a.s) şöyle buyurdu: “Sıkıntılı ve kederli zamanlarda yaptığı duâları
Allah Teâlâ’nın kabul etmesini isteyen kimse, sıkıntısız günlerde çok duâ etsin.” (Tirmizî - Duâ - 9)
Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet.
Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı. Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum. İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını.. Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup
Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum;
ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile…