🌹 Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin..." (Bakara Suresi - 196)
🌹Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah'ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. (Bakara Suresi - 158)
🌹Onların (kurbanlıkların) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye..." (Hac Suresi - 37)
🌹 Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı (zikir ve dua ile) anın..." (Bakara Suresi - 200)
Bu web sayfasında yer alan dualar yalnızca örnek olmak üzere zikredilmiştir.
Bu duaların okunmasının hiçbir zorunluluğu yoktur.
Arzu eden bu hazır dualardan yararlanabileceği gibi, önceden bildiği ve devam etmekte olduğu güzel duaları da okuyabilir.
Arapça okumayı bilmediği için sayfada yer alan duaların arapçalarını telaffuz edemeyen veya telaffuzda güçlük çekenler,
okumak istedikleri duanın türkçesini okuyabilirler. Ya da anlamını göz önüne alarak bunu kendi ifadeleriyle dile getirerek dua edebilirler.
Yüce Rabbimizden niyazımız, o mübarek iklimde yapılan ve yapılacak bütün duaların kabul görmesi, kutsal iklimdeki yakarışların yankı bulmasıdır.
Kaynak Diyanet Hacc ve Ümre Duaları
Veda Tavafı Duaları // Dualar Arapça ve Türkçe
Hacda âfâkiler için veda tavafı vardır ve vaciptir. Umrede ise veda tavafı vacip değildir.
Ancak umreye gelen afakîler de âdet olarak Mekke-i Mükerreme’den ayrılmadan önce bir tavaf yaparak Kâbe’ye veda etmek isterler.
Bu son tavafta okunacak belli bir dua yoktur. Ancak arzu edenler aşağıdaki örnekte olduğu gibi dua edebilirler.
Hacc veya Ümre Bitince / Kabe'den Ayrılırken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
اَللَّهُمَّ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَـادَةِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ،
أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي، وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكِهِ، وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءاً أَوْ أَجُرَّهُ إِلىَ مُسْلِمٍ
اَللَّهُـمَّ أَسْلَمْتُ نَفْسِي إِلَيْكَ، وَفَوَّضْتُ أَمْرِي إِلَيْكَ وَوَجَّهْتُ وَجْهِي إِلَيْكَ وَأَلْجَأْتُ ظَهْرِي إِلَيْكَ،
رَغْبَةً وَرَهْبَةً إِلَيْكَ لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَا مِنْكَ إِلاَّ إِلَيْكَ، آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِي أَنْزَلْتَ وَبِنَبِيِّكَ الَّذِي أَرْسَلْتَ ...
... اَللّٰهُمَّ رَحْمَتَكَ أَرْجُو فَلَا تَكِلْن۪ي إِلَى نَفْس۪ي طَرْفَةَ عَيْنٍ وَأَصْلِحْ ل۪ي شَأْن۪ي كُلَّهُ لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ
Duanın Türkçe Manası veya Meali
Hac veya umre görevlerimizi yerine getirmemizi sağlayan Allah’a Hamd olsun.
Gizli ve açık her şeyi bilen, göklerin ve yerin yaratıcısı, her şeyin Rabbi ve sahibi Allahım!
Senden başka hiçbir ilâh olmadığına şehadet ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden tuzaklarından ve şirkten,
kendime karşı bir kötülük işlemekten veya her hangi bir Müslümanı böyle bir kötülüğe sürüklemekten sana sığınırım. [1]
Allahım! Sana teslim oldum. işimi Sana havaleettim. Ümit ve endişe ile Sana dayanıpgüvendim.
Senden başka hiç bir sığınnak ve dayanak yoktur. indirdiğin kitaba ve gönderdiğin resule inandım. [2]
Allah’ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma.
Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh yoktur.. [3]
[1]: Tirmizi, Da'avat, 14 > (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)
[2]: Buhârî, Vudû 75, Daavât 6, 7, 9, Tevhîd 34 ⇒ Müslim, Zikir 56-58
[3]: Ebu Dâvûd Edeb 110
وَمَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِه۪ۗ وَالْاَرْضُ جَم۪يعاً قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَم۪ينِه۪ۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ
Ayeti Kerimenin Latince Okunuşu
“Bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ inne rabbî leğafûru’r-rahîm”
ve mâ-kaderu’llâhe hakka kadrihî vel‘ardu cemî‘an kabzatühû
yevme’l-kıyâmeti ve’s-semâvâtü matviyyâtün bi-yemînihî sübhânehû ve te‘âlâ ammâ yüşrikûn.
Sübhânellezî sehhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn. Ve innâ ilâ rabbinâ le-munkalibûn
Ayeti Kerimenin Türkçe Manası veya Meali
Onun (Gemini) yüzmesi ve demir atması (durması) Allah’ın adıyladır.
Muhakkak ki benim Rabbim mutlaka Gafûr’dur, Rahîm’dir. (Hud Suresi - 41)
Onlar Allah'ın kadrini (yüceliğini-kıymetini bilip) hakkıyla takdir edemediler.
Oysa kıyamet günü yer bütünüyle O'nun kabzında-avucundadır. Gökler de O'nun (kudret) eliyle dürülüp-bükülmüştür.
O (sübhandır), onların şirk koşmakta olduklarından münezzeh ve yücedir. (Zümer Suresi - 67)
Bunu bizim hizmetimize vereni tesbîh ve takdîs ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik.
Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz. (Zuhruf Suresi - 13 - 14)
www.eraykitap.com En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ