Ben şahsen, bu mektubun ibn Sebe'nin ajanları tarafından yazıldığını zannediyorum. Bunlar mektubu yazdıktan sonra özellikle Hz. Ebu Bekir'in oğlunun yanına yaklaşıyorlar ki O, bunların kim olduğunu sorsun ve mektubu istesin. Gerçekte bu normal bir davranış değildir. Fakat bu, bir yahudi ajanı olursa, böyle yapar ve bu şekilde hareket etmesi normal olur. Eğer o mektubu Halife yazdırmış olsa, Hz. Ebu Bekir'in oğluna görünmemesi lazımdı. Ne olursa olsun, bazı müslümanlar Hz. Osman'ın yeminine inanıyor, diğerleri inanmayıp O'nun, Hz. Ebu Bekir'in oğlunu öldürmek istediğini zannediyorlar.

    Bilhassa, ibn Sebe'nin Medîne'deki ajanları, Halife'nin böyle bir şey yapabileceğini, O'nun bir yalancı olduğunu etrafa yayıyorlardı.

     Ayrıca, Mısır'da bulunan ibn Sebe, müslümanları kışkırtarak: «Halife, bize bir vali tayin etmiş, sonra da O'nu öldürme emri vermiş. O iyi bir halife değil, kafirdir; onu öldürmek lazımdır» diyerek ve bir isyan ordusu teşkil ederek, Mısır'dan, Medîne üzerine yürür, ibn Sebe'nin kumanda ettiği bu ordunun çoğu yahudi idi.

     Mısır ordusu Medîne'ye gelip, Hz. Osman'ın evini kuşatır. Hz. Ebu Bekir'in oğlu kışkırtılır ve ona «Halife seni öldürmek istedi» deyip, kandırılır. Hz. Ebu Bekir'in oğlu, bu isyancılarla Hz. Osman'ın evine gider. Kapılar kapalı olduğu için merdivenlerle dama çıkıp, Halife'nin evine girerler, Hz. Ebu Bekir'in oğlu, Hz. Osman'ı öldürmek için sakalından tutar. Hz. Osman ona:

«Şayet senin baban, hayatta olup, seni bu halde görseydi, ne düşünürdü?» der. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir'in oğlu titremeye başlar ve bir şey yapmadan çekip gider. Fakat O'nunla beraber içeri giren yahudiler, meseleyi hallederler ve Halife'yi öldürürler. Kaynaklarımız, Hz. Osman'ın o anda oruçlu olup, Kur'an okuduğunu yazıyorlar. Ve onu öldüren şahsın, Kur'an'a bir tekme vurduğunu belirtiyorlar. Hiçbir müslüman bu hakareti yapamaz. Bunu yapanın bir gayr-ı müslim olması lazımdır. Daha başka şeyler de olur, teferruata girmek istemiyorum.. Hz. Osman şehid edilir. Bu yahudiler, Hz. Osman'ı öldürdükten sonra, korkmaya başlarlar. Hatta Hz. Osman'a muhalif olan müslümanlar dahi, «Hz. Osman nasıl öldürülür?» diye şaşırıp, üzülürler. Onun için, suçlunun derhal yakalanıp, kısas tatbik edilmesini isterler. O dönme yahudiler şöyle düşünürler. «Bizi koruyacak bir müslüman bulalım, yoksa müslümanlar bizi yakalayıp, başımızı vuracaklar.»

     İlk önce Hz. Ali'ye gidip, «Halife öldü, müsaade et, sana biat edelim, sen çok iyi bir müslümansın» derler. Hz. Ali, «Hayır, istemiyorum» der. Daha sonra yahudiler, Talha, Zübeyr ve diğerlerine giderlerse de hiç kimse onların teklifini kabul etmez. Yahudiler tekrar Hz. Ali'ye gelerek, çok ısrar ederler. Sonunda Hz. Ali der ki: «Ben bunu, siz istediğiniz için değil, fakat bütün müslümanlar isterse kabul ederim». Bunlar, şehirde ilan ederek, Hz. Ali'nin müslümanlarla konuşmak için camiye toplanmalarını istediğini söylerler.

 

Ana Sayfa

devamı