ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahim Suresi - 52)
[052.001] Andolsun Tur'a.
[052.002] Satır satır yazılmış Kitab'a;
[052.003] Yayılmış ince deri üzerine.
[052.004] Ma'mur bir ev olan Ka'be'ye.
[052.005] Yükseltilmiş tavan gibi göğe.
[052.006] Kaynatılmış denize
[052.007] Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
[052.008] Ona engel olacak bir şey yoktur.
[052.009] O gün gök, sarsıldıkça çalkalanacak.
[052.010] Dağlar bir yürüyüş yürür ki...
[052.011] O gün, yalanlayanların vay haline.
[052.012] Ki onlar o daldıkları batı! içinde oyalanıp duranlardır.
[052.013] O gün şöyle denilerek cehennem ateşine itilirler:
[052.014] İşte yalanlayıp durduğunuz cehennem budur!
[052.015] Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz?
[052.016] Girin ona ister dayanın, ister dayanmayın' sizin için birdir. Anlattıklarımıza göre cezalandırılacaksınız.»
[052.017] Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, nimet içindedirler.
[052.018] Rabblerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerler. Rabbleri onları, cehennem azabından korumuştur.
[052.019] Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için;
[052.020] Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Onları, iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
[052.021] İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
[052.022] Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz.
[052.023] Orada bir kadehi kapışırlar fakat onda ne saçmalama vardır, ne de günaha sokma.
[052.024] Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar.
[052.025] Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
[052.026] Derler ki: «Daha önce biz, ailemiz içinde korkardık.»
[052.027] Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azabtan korudu.
[052.028] Biz bundan önce yalnız O'na yalvarırdık. Çünkü iyilik eden, esirgeyen O'dur O.
[052.029] Ey Muhammed! Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
[052.030] Yoksa onlar: «Muhammed bir şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz» mu diyorlar?
[052.031] De ki: «Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlemekteyim.»
[052.032] Onların akılları mı bunu emreder, yoksa onlar, azgın bir topluluk mudur?
[052.033] Yoksa «Onu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, onlar inanmıyorlar.
[052.034] İddialarında samimi iseler haydi onun gibi bir söz getirsinler.
[052.035] Yoksa kendileri, hiçbir şey olmadan mı yaratıldılar. Yoksa yaratanlar kendileri midir?
[052.036] Yoksa gökleri ve yeri mi yarattılar? Hayır, onlar düşünüp te inanmazlar.
[052.037] Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da herşeye hakim olan kendileri midir?
[052.038] Yoksa onlar, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.
[052.039] Yoksa kızlar Allah'a, oğullar size mi?
[052.040] Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
[052.041] Yoksa gayb kendilerinin yanındadır da kendileri mi istediklerini yapıyorlar?
[052.042] Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl tuzağa düşecek olanlar, o inkar edenlerin kendileridir.
[052.043] Yoksa onların Allah'tan başka bir tanrısı mı var? Allah'ın şanı onların ortak koştuklarından yücedir.
[052.044] Gökten bir parçanın düştüğünü görsek «Üstüste yığılmış bulutlardır» derler.
[052.045] Korkudan bayılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları.
[052.046] O gün, tuzakları kendilerine hiçbir yarar sağlamaz ve onlara yardım da edilmez.
[052.047] Zulmedenlere, şüphesiz bundan başka da azab vardır; Fakat onların çoğu bilmezler.
[052.048] Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen, gözlerimizin önündesin, kalktığın zaman Rabbini övgü ile an.
[052.049] Gecenin bir kısmında ve yıldızların ardından da Allah ı tesbih et.
|