İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek İlah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahi Suresi - 52) Diri olanları (Yaşıyan insanları) uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye (Kur'an indirdik) (Yasin Suresi - 70) = ♦ C ♦ = Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla 13/18- Rablerinin emrine uyanlar için mükâfâtın en güzeli vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin
37/22,23,24- Allah meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve
37/25- Onlara, “Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?” denir.
37/26- Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir.
37/27- Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).
37/28- Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
37/29- Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
37/30- “Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz.”
37/31- “Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.”
37/32- “Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik.”
37/33- Artık onlar o gün azapta ortaktırlar
37/34- İşte biz suçlulara böyle yaparız.
37/35- Çünkü onlar, kendilerine, “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur” denildiği zaman inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.
37/36- “Biz, deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.
37/37- Hayır, öyle değil. O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir.
37/38- Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız.
37/39- Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız.
37/40- Ancak Allah’ın halis kulları başka.
37/41,42- İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
37/43- Onlar Naim cennetlerindedirler.
37/44- Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
37/45,46- Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır.
37/47- Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
37/48- Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
37/49- Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır.
37/50- Derken birbirlerine yönelip sorarlar.
37/51- İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.”
37/52- “Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?” derdi.
37/53- “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?”
37/54- Konuşan o kimse yanındakilere, “Bakar mısınız, hali ne oldu?” der.
37/55- Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
37/56- Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helak edecektin.”
37/57- “Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum.”
37/58,59- “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz?5 Bize azap edilmeyecek miymiş?”
37/60- Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.
37/61- Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
37/62- Ziyafet olarak bu mu daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?
37/63- Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.
37/64- O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.
37/65- Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır.
37/66- Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır.
37/67- Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır.
37/68- Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir.
37/69- Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular.
37/70- Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
37/71- Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
37/72- Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
37/73- Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!
37/74- Ancak Allah’ın ihlâslı kulları başka.
42/20- Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.
44/40- Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır.
44/41- O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez.
44/42- Yalnız, Allah’ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir.
44/43,44- Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkarların yemeğidir.
44/45,46- O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
44/47- (Allah görevli meleklere şöyle der:) “Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin.”
44/48- “Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
44/49- (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin!?”
44/50- “İşte bu şüphelenip durduğunuz şeydir!”
44/51- Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler.
44/52- Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
44/53- İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyinerek karşılıklı otururlar.
44/54- İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
44/55- Orada güven içinde her türlü meyveyi isterler.
44/56- Orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
44/57- Bunlar Rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.
59/20- Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
7/44- Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’d ettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler.
7/45- Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkar edenlerdir.
7/46- İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A’râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından
7/47- Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, “Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma” derler.
7/48- A’râftakiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar
7/49- “Sizin, ‘Allah bunları rahmete erdirmez’ diye yemin ettikleriniz şunlar mı?” (Sonra cennetliklere dönerek) “Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz
7/50- Cehennemlikler de cennetliklere, “Ne olur, sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın” diye çağrışırlar. Onlar, “Şüphesiz,
7/51- Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve
7/52- Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik.
7/53- Onlar ise ancak, (“Görelim bakalım!” diyerek) Kur’an’ın bildirdiği sonucu (te’vilini) bekliyorlar. Onun bildirdiği sonuç gelip çattığı gün, önceden onu
unutmuş olanlar derler ki: “Gerçekten Rabbimizin peygamberleri hakkı getirmişler. Şimdi bizim için şefaatçılar var mı ki bize şefaat etseler veya (dünyaya)
döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak?” Gerçekten onlar kendilerine yazık etmişlerdir. (İlah diye) uydurdukları (putlar) da onları yüzüstü bırakarak
uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu |