ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !     En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an-ı Kerimden Dualar Arapça ve Türkçe
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. (Mü'min Suresi - 60)
"Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır ..." (Enam Suresi - 41)
(Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)
“Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım!...” (Müslim, Salât, 222)

Dua ibadetin özüdür Tirmizi, Daavat 1
🌹 Kur'an-ı Kerimde geçen duaların Arapça, Türkçe okunuşları ve anlamlarını sizler için derledik Kur'an-ı Kerimde bize öğrettiği duaları bu bölümde bulabilirsiniz Dua Ederken Nasıl Başlamalıyız veya Ne Okuyarak Başlamalıyız Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
بِسْمِ اللهِ، واَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ

Hadis-i Şerifdeki Duanın Latince Okunuşu
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab

Hadis-i Şerifdeki Duanın Türkçe Manası veya Meali
Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]


[1]: İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın duaya her başladığında mutlaka Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim Hakim el Müstedrek no:1835 1/676


“Allah (c.c) buyurmuştur ki: Kim bana duâ etmezse ona gadab ederim.” (İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, III, 477)
Asiye Annemizin Dualari Arapça ve Türkçe
رَبِّ ابْنِ ل۪ي عِنْدَكَ بَيْتاً فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّن۪ي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِه۪ وَنَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ

Asiye Annemizin Dualari Ayeti Kerimenin Duanın Latince Okunuşu
Rabbibni lî indeke beyten fîl cenneti ve neccinî min fir’avne ve amelihî ve neccinî minel kavmiz zâlimîn


Asiye Annemizin Dualari Ayeti Kerimenin Türkçe Meali (Manası)
Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun (kötü) amelinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! demişti.
[1]: (Tahrim Surei - 11)
Asiye Annemizin Dualari
وَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا امْرَاَتَ فِرْعَوْنَۢ اِذْ قَالَتْ رَبِّ ابْنِ ل۪ي عِنْدَكَ بَيْتاً فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّن۪ي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِه۪ وَنَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ

Asiye Annemizin Dualari Ayeti Kerimenin Latince Okunuşu
ve daraballâhu meselen lillezîne âmenûmraete fir’avn iz kâlet Rabbibni lî indeke beyten fîl cenneti ve neccinî min fir’avne ve amelihî ve neccinî minel kavmiz zâlimîn


Asiye Annemizin Dualari Ayeti Kerimenin Türkçe Meali (Manası)
Allah, inananlara da Firavun'un karısını misal gösterdi. O: Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun (kötü) amelinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! demişti. [1]

[1]: (Tahrim Surei - 11)
Asiye Annemizin Dualari Arapça ve Türkçe
Kısa Açıklamalar

ÂSİYE (Annemiz)
Kocası kâfir olup, kendisi mümine olan ve müminlere misal olarak gösterilen Firavn'ın eşi.
Musa (a.s.) zamanında yaşamıştır. Firavn, İsrailoğulları'nın kadınlarını alıkoyup erkek çocuklarını öldürtüyordu.
Musa (a.s.) doğduktan sonra, anası Allah'u Teâlâ'nın kendisine bildirdiği şekilde onu bir sandığa koyup Nil nehrine bıraktı.
İçinde Musa'nın bulunduğu sandık, Firavn'ın sarayı hizasına gelince onu alıp saraya götürdüler.
Âsiye kocası Firavn'ı ikna ederek Musa'yı öldürtmedi. Hatta ona kalbi ısındı ve: "Aman onu öldürmeyin, belki büyür de işimize yarar." diyerek
Musa için süt anne aramağa başladı. Nihayet, Musa yalnız kendi annesinin memesini kabul edinceye kadar süt anne aradılar.
Böylece Allah, Musa'yı annesine iade etmiş oldu.

Musa (a.s.) büyüyüp risalet görevini yerine getirince ona ilk iman edenlerden biri de Âsiye idi.
Firavn, hanımının Musa (a.s.)'ya iman etmesine dayanamayıp ona işkenceler yaptı ve bu işkenceler sonunda Firavn hanımı Âsiye'yi şehit etti.


Resulullah (s.a.s.) kemâle eren dört kadından biri olarak Âsiye hatunu saymış ve ondan övgüyle söz etmiştir.
Gerçekten, kocaları küfre hizmet eden fakat kendileri evlerinde Allah'ı anan ve Allah'ın emirlerine göre yaşayıp iffetini koruyan mümine hanımlar için Âsiye hanım güzel bir örnektir. (et-Tahrim, 66/10-12)

Onların bu sabırları ve imanlarında sebatları elbette bir gün kocalarını da imana getirmelidir.
Eğer eşlerinin İslâm'a gelmeleri pek muhtemel değilse müminelerin böyle bir evliliği yaşamaları caiz değildir. [1]

[1]: Şâmil İslam Ansiklopedisi
ÂSİYE (Annemiz)

Kur'an-ı Kerim´de onun Hz. Musa (as)'ı bulup sarayına almasından bahsedilir. Hz. Musa'nın doğduğu yıl Firavun İsrailoğullarından doğan bütün erkek çocukları öldürüyordu.

Hz. Musa (as) doğduğunda Allah (cc) annesine onu bir tabut veya sandık içine koyup nehre bırakmasını, korkmamasını ve Allah'a güvenmesini emretti. (Kasas, 28/7)

Allah'ın izniyle nehir Hz. Musa'nın içinde bulunduğu sandığı getirip Firavun´un sarayı dibinde durdurdu. O sırada nehir kenarındaki cariyeler sandığı alıp Hz. Âsiye'ye getirdiler. Hz. Âsiye valide, sandığın içinde bebeği görünce kalbi ona karşı sevgiyle doldu. Yüce Allah (cc) onun himayesini uygun görmüştü. Firavun ne kadar çocuğu öldürmek istediyse de Hz. Âsiye Hatun engel oldu, ne yapıp edip onu ikna etti ve bebeği kendisi aldı.

Bu arada sandık kıyıdan takip eden Hz. Musa'nın ablası koşup annesine durumu haber verdi. Şimdi bebeğe süt anne arıyorlar ve bebek hiç kimsenin sütünü emmiyordu. Abla gelip Hz. Âsiye valideye “Sizin için hayırlı bir aile tanıyorum. İsterseniz çocuğu onlara verin.” diyerek kendi annesine götürdü. Hz. Musa annesini emdi ve çocuğun bakımı Allah'ın izni ile kendi annesine verildi. Hz. Âsiye Valide de bütün aileyi himayesi altına aldı. Buradan anlaşılıyor ki; Hz. Âsiye valide Hz. Musa büyüyene kadar ve tebliğine başladıktan sonra da Hz. Musa'ya hep destek oldu. (M. Asım Köksal, Peyg. Tarihi,c 2, s 50)

Kur'an-ı Kerim'de Âsiye validenin durumu şöyle anlatılıyor:

“Allah (cc) iman edenlere de Firavunun zevcesini bir misal olarak getirdi. O vakit o “Ya Rabbi bana katında cennette bir ev yap! Beni firavundan ve onun kötü amellerinden kurtar! Beni o zalimler gûruhundan selamete çıkar! demişti." (Tahrim, 66/11)

HZ. Âsiye valide o zalim ve hain Firavunun karısı olduğu halde, Allah'a iman etmiş bir kadındır. Allah'a imanı ve Hz. Musa'yı himayesi sebebiyle Allah (cc) ona yüksek dereceler vermiş, şehadet nasip etmiş, aynı zamanda Peygamber Efendimizin (sav) övgüsüne mahzar etmiştir.
 
“Cennet kadınlarının en üstünleri Hatice Bintil Huveylid, Fatıma Binti Muhammed, Meryem Binti İmran, Firavun'nun Zevcesi Âsiye Binti Muzahimdir.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned,c.1,s36 ; Hakim, Müstedrek, c 2, s, 594)

Samimi ve imanında sebatlı bir kadın idi. İbadet vakti geldiği zaman bir bahane bulur, odasına çekilir ve orada Allah'a ibadetini gizlice yapardı. Mevki sahibi bir kadın olduğu halde ibadetini gizli yapması, Firavun'dan çekindiği içindi.

Hz. Asiye'nin iman ve İbadetini gizlemesi uzun süre devam etti. Bardağı taşıran son damla Firavun'un, Hazakiyel'in hanımını idam ettirmesi oldu. Asiye sarayın pen­ceresinden olup bitenleri ve idam olayını gözlüyordu. Ona nasıl işkence edildiğini ve nasıl öldürüldüğünü dehşetle takip etmişti.

Hazakiyel'in hanımı öldürüldüğü sırada Hz. Asiye, meleklerin gelip onun ruhunu nasıl aldıklarını, o sırada ona ne gibi ikramlarda bulunarak göklere çıkardıklarını görmüş ve Allah'a imanı güçlenmiş, bağlılığı artmıştı. O, Melekleri temaşa ederken girdiği manevi alemde bulunduğu sırada kocası Firavun ansızın odaya girdi ve Hazakiyel'in hanımının haberini ve ona yaptığı işkenceleri anlatmaya başladı. Sözünü bitirdikten sonra Asiye:

"Yazıklar olsun! Yuh olsan sana ey Firavun! Allah'a karşı gelmeye nasıl cesaret ediyorsun, inanmışlara işkenceyi nasıl reva görüyor­sun?" diye çıkıştı. Hiç ummadığı ve beklemediği bu söz karşısında Firavun:
 
" Az önce işkence ile öldürdüğümüz kadına gelen cinnet galiba sana da gelmiş. dedi. Hz. Asiye:

 "Hayır! Dedi. Ne ona cinnet geldi ve ne de bana. Şunu bil ki ben, senin de, benim de, alemlerin de Rabbi olan Allah'a iman ettim."  Firavun, Hz. Asiye'nin annesini yani kayın validesini çağırarak,
 
"Kızlarımın berberi gibi kızın Asiye de delirmiş." dedi. Sonra da Asiye'ye :

"Ya Musa'nın ilahına küfreder, onu tanımazsın, ya da işkenceler altında can verirsin." dedi.

Firavun odadan çıkıp gidince annesi yaklaştı ve kızını Firavun'un dediğini yap­ması için iknaya çalıştı. Hz. Asiye diretti ve :
 
"Ey anne! Eğer istediğin şey, benim Al­lah'a karşı gelmem ve O'na küfretmem ise bu asla olmaz", dedi. Hanımının kesin kararını duyan ve deliye dönen Firavun'un emri ile Hz. Asiye işkencelerle öldürüldü ki bu Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinde şöyle ifade edilmiştir:

"Allah, inananlara Firavun'un karısını misal gösterir: O vakit o demişti ki: "Ya Rab! Katında benim için Cennet''te bir ev yap!.."(Tahrim, 66/11)

Hz. Asiye bu niyazı ile, ruhunun Allah yolunda iman ile şehid olup, bu sayede Al­lah katında rahmete nail olmasını ve Rabbin Arş'ına en yakın bulunan Sidre-i Münteha'nın yanında, Cennetu'l-Me'va'da kendisine ebedi bir istirahatgah inşasını istemişti: "... (Bu suretle) beni Firavun'dan ve onun işlediklerinden kurtar." demişti.

Hz. Asiye, Firavun'dan ve onun kötü amelinden kurtarılmasını istedi. Firavun'un kötü ameli şirk, zulüm ve tasallutudur. "Zalim kavm"den maksat da zulüm ve haksızlık­ta Firavun'a yardımcı olan ve "Al-i Firavun" adıyla anılan Kıptîlerdir.

Rivayete göre Hz. Asiye bu duayı yapınca, Cennet'teki makamı derhal keşf ile ken­disine gösterilmiş ve hiç bir azap duymaksızın ruhu uçmuş, işkence olsun diye üzerine konan kaya, ruhsuz kalan cesedinin üzerine düşmüştür. Bir rivayete göre Firavun'un emri ile dört ayrı yere kazıklar çakılmış, Asiye, el ye ayaklarından bu kazıklara bağlanarak işkence ile öldürülmüştür. Kur'an'daki "Kazıklar sahibi Firavun" ayetinin buna işaret olduğu söylenmiştir. (Fecr, 89/10)

İbn Abbas'tan gelen bir rivayete göre de, dininden dönmesi için Hz. Asiye'ye işken­ce edildiği sırada Hz. Musa (as) oradan geçiyordu. Hz. Asiye, parmağı ile işaret ederek du­rumundan şikayette bulundu. Hz. Musa azabının hafifletilmesi için Allah'a dua et­ti. Bundan sonra Allah'a kavuştuğu ana kadar ızdırap duymadı. Hz. Asiye Allah'tan en son şu dilekte bulundu: "Ya Rab! Katında benim için bir ev yap!" (Tahrim, 66/11) Al­lah duasını kabul ederek kendisine: "Başını yukarı kaldır!" diye vahyetti. Başını kaldırınca Cennet'te kendisi için inciden yapılmış evi (sarayı) gördü ve hemen gü­lümsedi. Firavun onun güldüğünü görünce: "Azap içinde gülen deliye bakınız!" diye bağırdı".(et-Taberi, Tefsir, XXIII, 130-31; XVIII, 171; XXX, 179; İbnu'l-Cevzi, Tefsir, VIII, 314 v.cl.; İbn Kesir, Tefsir, VII, 63 v.d.; îbn Kesir, el-Bidaye, II, 59 v.d.)

Bazı haberlere göre Hz. Asiye Cennet'te Hz. Peygamber (asv)'in eşleri arasına gire­cektir.

“Allah, İmran kızı Meryem’i, Firavun’un hanımı Âsiye’yi ve Musa’nın kızkardeşi Gülsüm’ü Cennette bana zevce olarak vermeyi hükmeyledi.”



(Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebir, 8/258) Abdullah Aydemir - Peygamberler Tarihi [1]

[1]: Bkz.. Sorularlaislamiyet.com


 
Ümmeti Muhammede (a.s) Dualar Arapça ve Türkçe
    Allahım beni Annemi babamı bütün müminleri (Kadın Erkek) bütün müslümanları (Kadın Erkek) hepsini afv-ı mağfiret eyle

اَللّٰهُمَّ تَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ وَأَحْيِنَا مُسْلِمِينَ وَأَلْحِقْنَا بِالصَّالِحِينَ
اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَ الْمُسْلِم۪ينَ وَالْمُسْلِمَاتِ أَلْاَحْـيَآءِ مِـنْـهُمْ وَالْاَمْوَاتِ رَبَّنَا اغْفِرْ لَـنَا ذُنُـوبَـنَا بِفَضْلِكَ وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَآأَكْرَمَ الْاَكْرَم۪ينَ وَيَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ وَسَلاَمٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

  • Hadis-i Şerifdeki Duanın Latince Okunuşu
    "...Allâhümme teveffenâ müslimîne ve ahyinâ müslimîne ve el-hıknâ bis-sâlihîne..."
    Allahüm meğfirli veli valideyye velil müminine vel müminat vel müslimin vel müslimet el ahya-i min hüm vel emvat Rabbenağ firlena zunubena bi fadlike ve cudike ve keremike bi Rahmetike ya ekremel ekremin ve ya erhamer Rahimin
    ve Selamun alal murselin vel hamdulillahi rabbil alemine

    Hadis-i Şerifdeki Duanın Türkçe Manası veya Meali
    "..Allah’ım! Müslümanlar olarak canımızı al, Müslümanlar olarak dirilt, rezil olmadan ve fitneye uğramadan sâlih kullarının arasına dâhil eyle..." [1] Allahım beni Annemi babamı bütün müminleri (Kadın Erkek) bütün müslümanları (Kadın Erkek) hepsini afv-ı mağfiret eyle. Onlardan ölenleride af eyle . bi Rahmetike ya erhamer Rahimin Alemlerin Rabbi Allah'a Hamd olsun ve Selam gönderilen Resullerin Üzerine Olsun [2]

    [1]: (Hâkim, De’avât, no:1868 Uhud Duasından) [2]: (Saffat Suresi - 181 -182)

  •