ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali...İbn Kesir Ku'an Meali |
053-NECM SURESİ
[053.001] Andolsun yıldıza, battığı demde.
[053.002] Arkadaşınız sapmamış ve azmamıştır.
[053.003] Kendiliğinden konuşmaz o.
[053.004] Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir.
[053.005] Onu müthiş kuvvetli olan öğretti.
[053.006] O; akıl ve görüşünde kamildir. Hemen doğruluverdi.
[053.007] Ve o; en yüce ufukta idi.
[053.008] Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
[053.009] İki yay kadar yahut daha da yakın oldu.
[053.010] O vakit kuluna vahyedeceğini etti.
[053.011] Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
[053.012] Onun gördüğü şey üzerinde de kendisiyle tartışacak mısınız?
[053.013] Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.
[053.014] Sidret'ül-Münteha'nın yanında.
[053.015] Ki Cennet'ül-Me'va da onun yanındadır.
[053.016] O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.
[053.017] Göz, ne şaştı ne aştı.
[053.018] Andolsun ki; Rabbının, ayetlerinden en büyüğünü gördü.
[053.019] Gördünüz mü Lat ve Uzza'yı?
[053.020] Üçüncüsü olan diğer Menat'ı?
[053.021] Demek erkekler sizin, dişiler O'nun mu?
[053.022] Öyleyse bu, insafsız bir paylaşma.
[053.023] Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onlara hiç bir güç indirmemiştir. Onlar kuruntudan ve nefislerin arzu ettiği hevadan başkasına uymuyorlar. Halbuki kendilerine Rabblarından hidayet gelmiştir.
[053.024] Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır?
[053.025] Ahiret de dünya da Allah'ındır.
[053.026] Göklerde nice melek vardır ki; Allah, dileyeceği ve razı olacağı kimseler için izin vermedikçe onların şefaatı hiç bir şeye yaramaz.
[053.027] Doğrusu ahirete inanmayanlar meleklere dişi adlarını takarlar.
[053.028] Halbuki onların bu hususta bilgileri yoktur. Onlar, sadece zanna uyarlar. Zan ise hiç şüphesiz gerçekten bir şey ifade etmez.
[053.029] Onun için sen, Bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenlerden yüz çevir.
[053.030] Onların bilgiden erişebilecekleri işte budur. Muhakkak ki Rabbın; yolundan sapmış olanı en iyi bilendir. Ve O; hidayete ereni de en iyi bilendir.
[053.031] Göklerde olan da, yerde olan da Allah'ındır. Kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, ihsan edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması içindir.
[053.032] Onlar ki; ufak-tefek kusurları dışında günahın büyüklerinden ve hayasızlıktan kaçınırlar. Muhakkak ki Rabbın; mağfireti geniş olandır. Sizi, daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında cenin halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O; takva sahibi olanları da en iyi bilendir.
[053.033] Gördün mü o yüz çevireni;
[053.034] Biraz verip sonra vermemekte direneni.
[053.035] Gaybın bilgisi onun yanındadır da kendisi mi görüyor?
[053.036] Yoksa kendisine bildirilmedi mi Musa'nın sahifelerinde olanlar?
[053.037] Ve sözünü yerine getiren İbrahim'inkinde de.
[053.038] Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.
[053.039] Gerçekten insan için, çalıştığından başkası yoktur.
[053.040] Ve onun çalışması ilerde görülecektir.
[053.041] Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.
[053.042] Muhakkak ki en son varış, Rabbınadır.
[053.043] Gerçekten O'dur güldüren de, ağlatan da.
[053.044] Gerçekten O'dur öldüren de, dirilten de.
[053.045] Doğrusu O yarattı iki çifti; erkeği de, dişiyi de.
[053.046] Atıldığında meniden.
[053.047] Muhakkak tekrar diriltmek de O'na aittir.
[053.048] Doğrusu muhtaç olmaktan kurtaran da O'dur, sermaye sahibi kılan da.
[053.049] Doğrusu O'dur Şi'ra yıldızının Rabbı.
[053.050] Ve gerçekten O helak etti evvelki Ad'ı.
[053.051] Semud'u da. Geri bırakmadan.
[053.052] Daha önce de Nuh kavmini. Çünkü onlar gerçekten çok zalim ve pek azgın idiler.
[053.053] Altı üstüne gelen kasabaları da O, yerin dibine geçirdi.
[053.054] Onlara giydirdiğini giydirdi.
[053.055] Şimdi Rabbının hangi nimetinden şüpheye düşersin?
[053.056] İşte bu; ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır.
[053.057] Yaklaşan yaklaştı.
[053.058] Onu Allah'tan başka ortaya çıkaracak yoktur.
[053.059] Bu söze mi şaşıyorsunuz siz?
[053.060] Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.
[053.061] Ve siz, habersiz oyalanmaktasınız.
[053.062] Haydi Allah'a secde edin ve ibadet edin.
|