ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali...İbn Kesir Ku'an Meali |
054-KAMER SURESİ
[054.001] Saat yaklaştı ve ay yarıldı.
[054.002] Onlar, bir ayet görürlerse yüz çevirirler ve; süregelen bir büyüdür, derler.
[054.003] Ve yalanlayıp kendi heveslerine uyarlar. Ve her iş kararlaşmıştır.
[054.004] Andolsun ki; onlara vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.
[054.005] Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor.
[054.006] Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.
[054.007] Gözleri hor ve hakir olarak, yaygın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
[054.008] O çağırana koşarak kafirler: Bu, zorlu bir gündür, derler.
[054.009] Onlardan önce Nuh kavmi de yalanlamış, kulumuzu tekzib ederek; delidir, demişler ve yolunu kesmişlerdi.
[054.010] O da Rabbına yalvarmış: Ben; yenildim, bana yardım et, demişti.
[054.011] Bunun üzerine Biz de gök kapılarını boşanan sularla açmıştık.
[054.012] Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık da su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşiverdi.
[054.013] Onu tahtadan yapılmış, mıhla çakılmışa bindirdik.
[054.014] Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.
[054.015] Andolsun ki Biz, onu bir ayet olarak bıraktık. Düşünüp ibret alan var mı?
[054.016] Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?
[054.017] Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?
[054.018] Ad kavmi de tekzib etti. Benim azabım ve tehdidim nasılmış?
[054.019] Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.
[054.020] İnsanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi koparıp yere seriyordu.
[054.021] İşte Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?
[054.022] Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı, düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?
[054.023] Semud kavmi de uyarıları yalanladı.
[054.024] Dediler ki: İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz, sapıklık ve delilik etmiş oluruz.
[054.025] Zikir, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir.
[054.026] Yarın kimin pek yalancı, şımarığın biri olduğunu bileceklerdir.
[054.027] Gerçekten onları, imtihan etmek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve sabret.
[054.028] Onlara, suyun aralarında taksim olunduğunu da haber ver. Her biri su nöbetinde hazır bulunsun.
[054.029] Arkadaşlarını çağırdılar, o da sarılarak onu kesti.
[054.030] İşte, Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?
[054.031] Nitekim üzerlerine bir tek çığlık gönderdik de ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
[054.032] Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?
[054.033] Lut kavmi de uyarıları yalanladı.
[054.034] Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar yolladık. Ancak Lut'un ailesi müstesna. Onları seher vakti kurtardık.
[054.035] Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız.
[054.036] Andolsun ki; onlara, azab ile yakalayacağımızı da haber vermişti. Ama onlar bu uyarıları kuşku ile karşılayarak yalanladılar.
[054.037] Andolsun ki; onlar, misafirlerine kötülük yapmayı kasdetmişlerdi. Biz de gözlerini kör ettik. Azabımı ve tehdidimi tadın.
[054.038] Andolsun ki; bir sabah erken, önü alınmaz bir azab geldi başlarına.
[054.039] Tadın, işte azabımı ve tehditlerimi.
[054.040] Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp ibret alan var mı?
[054.041] Andolsun ki; Firavun erkanına da uyarıcılar geldi.
[054.042] Onlar, bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de kendilerini, çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.
[054.043] Sizin kafirleriniz bunlardan daha mı iyidir? Yoksa kitablarda sizin için bir beraat mi vardır?
[054.044] Yoksa onlar: Biz, intikam almaya muktedir bir topluluğuz mu diyorlar?
[054.045] Topluluk yakında dağıtılacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklar.
[054.046] Daha doğrusu onlara vaadolunan asıl saattir. O saat ne belalı, ne acıdır.
[054.047] Muhakkak ki suçlular; sapıklık ve çılgın ateşler içindedirler.
[054.048] O gün, yüzleri üstü ateşe sürüldüklerinde: Tadın cehennemin tadını, denir.
[054.049] Muhakkak ki Biz, her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır.
[054.050] Ve Bizim emrimiz bir tektir; bir göz kırpması gibidir.
[054.051] Andolsun ki; Biz, sizin benzerlerinizi hep helak etmişizdir. Şu halde bir düşünen var mı?
[054.052] Yaptıkları her şey kitablarda kayıtlıdır.
[054.053] Küçük, büyük her şey satır satırdır.
[054.054] Muhakkak ki muttakiler, cennetlerde ve ırmaklardadırlar.
[054.055] Doğruluk makamında, güçlü bir hükümdarın katındadırlar.
|