Küçük Kıyamet Alametleri
Büyük Küçük
Kıyamet Alametleri
Küçük Kıyamet Alametleri
5 - Fitnelerin Ortaya Çıkması
Ebu Musa El–Eşari radiyallahu anh şöyle dedi:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘Kıyametin hemen önünde karanlık gecenin parçaları gibi fitneler olacak. Orada kişi mümin olarak sabahlayacak kâfir olarak akşamlayacak.
Yine mümin olarak akşamlayacak kâfir olarak sabahlayacaktır. O fitneler zamanında oturan kişi ayakta olandan, yürüyen kimse koşandan hayırlıdır.
Okunuzu kırınız, kirişinizi kesiniz, kılıçlarınızı taşa vurunuz. Sizin yanınıza biri zorla girerse ev sahibi kimse Âdem’in iki oğlundan en hayırlısı gibi olsun’ buyurdu.”
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem burada Âdem’in iki oğlundan öldüren Kabil gibi değil de mazlum olarak öldürülen Habil gibi olsun demek istiyor. Ebu Davud (4259) İbni Mace (3961)
Abdullah bin Amr radiyallahu anh şöyle anlatıyor:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in münadisi: ‘Namaz toplayıcıdır!’ diye nida etti.
Biz hemen Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in etrafına toplandık. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘Benden önceki her nebiye, ümmeti lehine bildiği iyiliği onlara emretmesi ve onlar aleyhine bildiği şerri de yasaklaması hak olmuştur.
Bu sizin ümmetinizin afiyeti ilklerinde kılındı. Sonunculara ise belalar ve hoşlanmayacağı işler isabet edecektir.
Fitneler arka arkaya gelir de sonra ki fitne öncekinden daha büyük olur ve öncekini hafif bırakır. Fitne gelir de mümin bir kimse:
‘Beni helak edecek fitne budur’ der. Sonra o fitne gider ve yine fitne gelir de mümin kul:‘İşte beni helak edici fitne budur,
işte budur’ der. Herkim ateşten uzaklaştırılıp cennete girdirilmeyi isterse; Allah’a ve ahiret gününe iman eder halde ölüm kendisine
gelsin ve insanlara kendisine yapılmasını istediği şeyi yapsın’ buyurdu.” Müslim (1844)
Ebu Hureyre radiyallahu anh şöyle dedi:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce amellerde birbirinizle yarışın.
O fitnelerde kişi mümin olarak sabahlar kâfir olarak akşama erer. Yahut kişi mümin olarak
akşamlar kâfir olarak sabaha erer ve dini dünyalık bir meta karşılığında satar’ buyurdu.” Müslim (118)
İmam Nevevi rahmetullahi aleyh der ki: ‘Bu hadisin içeriği, insan çaresiz veya mehtapsız zifiri karanlık gecenin karanlığı gibi
üst üste yığılmış insanı meşgul eden fitneler vuku bulmazdan önce salih amellerde yarışmaya teşviktir.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu fitnelerden çetin bir fitne sıfatladı ki o da kişinin mümin olarak
akşamlayıp sabaha kâfir çıkmasıdır yahut tam tersi olmasıdır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu vasfı
o fitnenin büyüklüğü sebebiyledir. İnsan bir günde bu şekilde imandan çıkıp küfre, küfürden çıkıp imana dönebiliyor. Allah en iyisini bilendir.
Fitnelerin Çıkış Yeri Doğu Tarafıdır Buna İşaret Eden Deliller:
İbni Ömer radiyallahu anh Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in doğu tarafına yönelmiş olarak şöyle buyurduğunu nakleder:
‘Dikkat! Fitne buradandır. Dikkat! Fitne buradandır. Dikkat! Fitne buradandır! Şeytanın boynuzunun doğduğu yerdendir.’ Müslim (2905)
İbni Hacer rahmetullahi aleyh der ki: ‘Fitnelerin ilk kaynak noktası doğu tarafı olmuştur.
Orası Müslümanlar arasında bölünmeye sebep olmuştur. Bu şeytanın istediği ve onu sevindiren şeylerdendir.
Bidatler de ilk orada türemiştir. Orada meydana gelen fitnelerden birkaçı raşit halife Osman radiyallahu anh’ın öldürülmesi,
Cemel vakası, Sıffîn vakası, Haricilerin ortaya çıkması, Harre vakası, Ku’ran’ı Kerim’in mahlûk olduğunu söyleyenlerin ortaya çıkmasıdır.’
Ebu Hureyre radiyallahu anh şöyle dedi:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘İki büyük grup birbiriyle harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Her ikisinin davası aynı olduğu halde aralarında büyük bir savaş olacaktır’ buyurdu.” Buhari (6974)
Bu savaş hicretin otuz altıncı yılında iki grup arasında Sıffîn Vakası diye bilinen savaşta gerçekleşmiştir.
İki grup arasında yetmişten fazla ordu vardı. İki gruptan yaklaşık yetmiş bin kişi öldürülmüştür.
Huzeyfe radiyallahu anh şöyle anlatıyor:
“Ömer bin Hattab radiyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in fitne hakkındaki sözlerini kim aklında tutuyor? diye sordu. Huzeyfe radiyallahu anh:
−Ben onu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in söylediği gibi ezberimde tutuyorum’ dedim. Ömer radiyallahu anh:
−Onu getir anlat, sen çok cüretkârsın dedi. Ben:
−Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
‘İnsanın ehli, malı ve komşusu yüzünden uğradığı fitneye namaz kılması, sadaka vermesi, iyiliği emretmesi, kötülükten alıkoyması kefaret olur.’ Ömer radiyallahu anh:
−Hayır, sorduğum bu değil, denizin dalgalanması gibi dalgalanacak fitneyi soruyorum dedi. Huzeyfe radiyallahu anh:
−Ey müminlerin emiri, o fitneden sana bir zarar yok. Çünkü seninle onun arasında kapalı bir kapı vardır dedi. Ömer radiyallahu anh:
−Kapı açılır mı, yoksa kırılır mı? dedi. Huzeyfe radiyallahu anh:
−Hayır, kırılır dedi. Ömer radiyallahu anh:
−Bu bir daha kapanmamaya daha elverişlidir dedi. Biz Huzeyfe radiyallahu anh’a:
−Ömer radiyallahu anh kapıyı bildi mi? dedik. Huzeyfe radiyallahu anh:
−Evet, yarının önünde bu gecenin geleceğini bildiği gibi bildi. Ben, Ömer radiyallahu anh’a yanlışları olmayan bir hadis söyledim dedi.
Biz Huzeyfe radiyallahu anh’a kapının kim olduğunu sormaya cesaret edemedik. Mesruk radiyallahu anh’a: O Kapı kimdir? diye sor, dedik. Huzeyfe radiyallahu anh: −Kapı Ömer’dir dedi.” Buhari (3366)
Üsame bin Zeyd radiyallahu anh şöyle anlatıyor:
“Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Medine’nin yüksek evlerinden bir evden baktı ve:
−‘Benim gördüğüm şeyleri siz de görebiliyor musunuz?’ buyurdu. Sahabeler:
−Hayır, dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
−‘Şüphesiz ben evlerinizin aralarında meydana gelen fitneleri oralarda yağmurun meydana geldiği gibi görmekteyim’ buyurdu.” Buhari (6930)
İmam Nevevi rahmetullahi aleyh der ki: ‘Fitneler çok ve genel olması açısından yağmura benzetilmiştir.
Yani fitneler çok olacak ve tüm insanları kapsayacak. Tek bir grupta meydana gelmeyecek.
Bu insanlar arasında cereyan eden harplere işarettir. Cemel vakası, Sıffîn vakası, Harre vakası,
Osman radiyallahu anh’ın öldürülmesi, Hüseyin radiyallahu anh’ın öldürülmesi vb. Bunda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in açık bir mucizesi vardır.’
İbni Hacer rahmetullahi aleyh der ki: ‘Bu Ancak Medine’ye hastır. Çünkü Osman radiyallahu anh orada iken öldürülmüştür.
Sonra fitneler diğer beldelere yayılmıştır. Cemel ve Sıffîn savaşı Osman radiyallahu anh’ın öldürülmesi sebebiyle olmuştur.
Nehrevan savaşı Sıffîn’deki hakem olayı sebebiyle çıkmıştır. Bu asırda meydana gelen her savaş ancak bir sebepten çıkmış kendisi de başka bir olaya sebep olmuştur.
Sonra Osman radiyallahu anh’ın öldürülme ve ona yöneltilen eleştirilerin en büyük sebebi,
tayin ettiği valileri ve onları tayin etmesi üzere idi. Bunun ilk çıkış yeri Irak’tır ve orası doğu cihetindedir.’[1]
________________ oOo _________________
[1]:
Hadisler.com Küçük kıyamet alametleri