ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali...İbn Kesir Ku'an Meali |
015-HİCR SURESİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[015.001] Elif, Lam, Ra. Bunlar kitabın ve Kur'an'ı Mübin'in ayetleridir.
[015.002] Kafirler bir zaman gelir ki müslüman olmayı isteyeceklerdir.
[015.003] Bırak onları; yesinler, eğlensinler ve kendilerini emel, oyalayadursun. Sonra öğreneceklerdir.
[015.004] Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
[015.005] Hiç bir ümmetin süresi öne geçmez, geciktiremezler de.
[015.006] Dediler ki: Ey kendisine kitab indirilen kişi; sen, mutlaka delisin.
[015.007] Doğru söyleyenlerden isen; bize, melekleri getirmeli değil misin?
[015.008] Biz, melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman da kendilerine mühlet verilmez.
[015.009] Muhakkak ki Kur'an'ı Biz indirdik Biz. Onun koruyucusu da elbet Biziz.
[015.010] Andolsun ki; senden önce çeşitli milletler içinde de peygamberler göndermiştik.
[015.011] Onlara gelen her peygamberle alay ediyorlardı.
[015.012] Biz, böylece onu suçluların kalbine sokarız.
[015.013] Kendilerinden öncekilerin uğradıkları ortada iken yine de ona inanmazlar
[015.014] Onlara gökten bir kapı açsak da çıkmaya koyulsalardı;
[015.015] Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik, derlerdi.
[015.016] Andolsun ki; Biz, gökte burçlar yaptık ve onları bakanlar için donattık.
[015.017] Ve onları kovulmuş her şeytandan koruduk.
[015.018] Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa; apaçık görülen bir ateş onu kovalar.
[015.019] Yeri de döşeyip yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Ve orada her şeyden ölçülü olarak yetiştirdik.
[015.020] Orada hem sizin için, hem de rızıklarını temin edemeyecekleriniz için geçimlikler meydana getirdik.
[015.021] Hiç bir şey yoktur ki; hazinesi Bizim katımızda olmasın. Ve Biz, onu ancak belli bir ölçüye göre indiririz.
[015.022] Rüzgarları da aşılayıcı olarak gönderdik, gökten su indirip onunla sizi suladık. Yoksa siz onu biriktiremezdiniz.
[015.023] Doğrusu Biz, hem diriltiriz, hem de öldürürüz. Hepsine varis de Biziz.
[015.024] Andolsun ki; sizden öne geçenleri de Biz biliriz, geride kalanları da Biz biliriz.
[015.025] Şüphe yok ki Rabbın, onları toplayacaktır. Gerçekten O, Hakim'dir, Alim'dir.
[015.026] Andolsun ki Biz; insanı, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık.
[015.027] Daha önce de cinnleri alevli ateşten yarattık.
[015.028] Hani Rabbın meleklere demişti ki: Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir insan yaratacağım.
[015.029] Onu yapıp ruhumdan üflediğimde; siz derhal onun için secdeye kapanın.
[015.030] Bunun üzerine meleklerin hepsi bütünüyle secde etti.
[015.031] Ancak İblis secde edenlerle beraber olmaktan çekinerek dayattı.
[015.032] Buyurdu ki: Ey İblis, sen neden secde edenlerle beraber değildin?
[015.033] Ben, dedi: Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın insana secde etmem.
[015.034] Buyurdu ki: Öyleyse çık oradan. Sen, artık kovulmuş birisin.
[015.035] Muhakkak ki ceza gününe kadar la'net sanadır.
[015.036] Dedi ki: Rabbım; beni hiç olmazsa tekrar dirilecekleri güne kadar ertele,
[015.037] Buyurdu ki: Şüphesiz sen ertelenenlerdensin.
[015.038] Bilinen gün gelene kadar.
[015.039] Dedi ki: Rabbım; beni azdırdığın için, andolsun ki; ben de onlara yeryüzündeki fenalıkları güzel göstereceğim ve onların hepsini azdıracağım.
[015.040] Ancak içlerinden ihlas verilen kulların müstesna.
[015.041] Buyurdu ki: İşte, Benim taahhüd ettiğim dosdoğru yol budur.
[015.042] Muhakkak ki kullarımın üzerinde senin bir nüfuzun olmaz. Ancak sana uyan sapıklar müstesna.
[015.043] Şüphesiz onların hepsine vaadolunan yer, cehennemdir.
[015.044] Onun yedi kapısı vardır. Ve her kapıdan onların girecekleri bir kısım vardır.
[015.045] Müttakiler ise; muhakkak ki cennetler ve pınarlar içindedirler.
[015.046] Selametle ve güven içinde girin oraya.
[015.047] Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık. Artık onlar kardeş olarak sedirler üzerinde karşılıklı otururlar.
[015.048] Onlara orada hiç bir yorgunluk ve zahmet değmez. Oradan çıkarılacak da değillerdir.
[015.049] Kullarıma bildir ki: Muhakkak Benim Ben, Gafur, Rahim olan.
[015.050] Ve muhakkak ki azabım da elem verici bir azabtır.
[015.051] Hem onlara İbrahim'in konuklarından haber ver.
[015.052] Onun yanına girip: Selam demişlerdi. O da: Doğrusu biz, sizden endişe ediyoruz, demişti.
[015.053] Demişlerdi ki: Korkma, biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik.
[015.054] Ben, kocamışken mi bana müjde veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjdeliyorsunuz? dedi.
[015.055] Dediler ki: Seni gerçekten müjdeliyoruz, öyleyse ümidini kesenlerden olma.
[015.056] Dedi ki: Sapıklardan başka Rabbının rahmetinden kim ümidini keser?
[015.057] Ey elçiler; gerçek işiniz nedir? dedi.
[015.058] Dediler ki: Biz, günahkar bir kavme gönderildik.
[015.059] Şu kadar var ki Lut ailesi bunların dışındadır. Biz, onların hepsini behemehal kurtaracağız.
[015.060] Karısı müstesna. Karısının geride kalanlar arasında bulunmasını takdir ettik.
[015.061] Elçiler Lut ailesine varınca;
[015.062] Lut: Doğrusu siz, tanınmamış kimselersiniz, dedi.
[015.063] Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.
[015.064] Gerçekle geldik sana. Biz, şüphesiz doğru söyleyenleriz, dediler.
[015.065] O halde geceleyin bir ara aileni yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiç biriniz arkaya bakmasın ve emrolunduğunuz yere doğru yürüyün, demişlerdi.
[015.066] Böylece ona bunların sonlarının kesilmiş olarak sabahlayacaklarını bildirdik.
[015.067] Şehir halkı sevinerek geldiler.
[015.068] Dedi ki: Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni mahcub etmeyin.
[015.069] Allah'tan korkun da beni rezil etmeyin.
[015.070] Dediler ki: Biz seni alemlerden men'etmemiş miydik?
[015.071] Dedi ki: Yapacaksanız işte bunlar, benim kızlarım.
[015.072] Senin ömrüne andolsun ki, onlar sarhoşlukları içinde muhakkak serseri bir halde idiler.
[015.073] Tan yeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi.
[015.074] Ülkelerinin üstünü altına getirdi. Üzerlerine sert taş yağdırdık.
[015.075] Bunda görebilenler için ayetler vardır.
[015.076] O yerler, işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.
[015.077] Muhakkak ki bunda, inananlar için ayetler vardır.
[015.078] Ormanlık yerde oturanlar da gerçekten zalim kimselerdi.
[015.079] Bunun için onlardan öc aldık. Her ikisi de hala işlek bir yol üzerindedir
[015.080] Andolsun ki Hicr ahalisi de peygamberlerini yalanlamışlardı.
[015.081] Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde yüz çevirmişlerdi.
[015.082] Onlar, dağlardan emin evler yontup oyarlardı.
[015.083] Sabaha karşı çığlık onları da yakalayıverdi.
[015.084] Binaenaleyh yaptıkları da kendilerine bir fayda sağlamadı.
[015.085] Gökleri, yeri ve aralarındakini ancak hak ile yarattık. Kıyamet günü, muhakkak gelecektir. O halde sen yumuşak ve iyi davran.
[015.086] Muhakkak ki senin Rabbın, yaratan ve bilendir.
[015.087] Doğrusu sana; Biz, tekrarlanan yediyi ve şu Kur'an'ı verdik.
[015.088] Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz geçimliğe gözlerini dikme ve onlara üzülme. İnananlara kanat ger.
[015.089] De ki: Ben apaçık bir uyarıcıyım.
[015.090] Tıpkı o bölüşenlere indirdiğimiz gibi.
[015.091] Onlar ki; Kur'an'ı parçalara ayırmışlardı.
[015.092] Rabbına andolsun ki; onların hepsine birden mutlaka soracağız;
[015.093] Yapmakta oldukları şeyleri.
[015.094] Sen; emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme.
[015.095] O alaycılara karşı muhakkak ki Biz, sana yeteriz.
[015.096] Onlar ki; Allah'la beraber başka bir tanrı edinirler. Onlar yakında bileceklerdir.
[015.097] Andolsun; onların söylediğinden dolayı kalbinin sıkıldığını biliyoruz.
[015.098] Sen, hemen Rabbını hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.
[015.099] Ve sana yakin gelinceye kadar Rabbına ibadet et.
|