ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !

بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.
İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahim Suresi - 52)

Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali     Abdulvahid Metin Kur'an-ı Kerim Meali



49- el-HUCURAT SURESİ

(Mekke’de inmiştir. 18 ayettir.)

 

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...

1) Ey iman edenler, Allah’ın ve Rasulü’nün huzurunda öne geçmeyin ve Allah’tan sakının. Şüphesiz Allah Se-mî’dir, Alîm’dir.

2) Ey iman edenler, seslerinizi Rasul’ün sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amel-leriniz boşa gider.

3) Şüphesiz, Allah’ın Rasulü’nün yanında seslerini al-çak tutanlar; işte onlar, Allah kalplerini takva için imti-han etmiştir. Onlar için mağfiret ve büyük bir ecir var-dır.

4) Şüphesiz odaların ardından sana seslenenler de, on-ların çoğu aklını kullanmıyor.

5) Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde kendileri için daha hayırlı olurdu. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.

6) Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirir-se, onu iyice araştırın. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.

7) Ve bilin ki Allah’ın Rasulü içinizdedir. Eğer o, size birçok işlerde uysaydı, elbette sıkıntıya düşerdiniz. An-cak Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsle-yip-çekici kıldı. Size küfrü, fıskı ve isyanı çirkin gös-terdi. İşte onlar doğru yolu bulanların ta kendileridir.

8) Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.

9) Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa araları-nı bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde buluna-cak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda dönerse, bu du-rumda adaletle aralarını bulun ve adil davranın. Şüphe-siz Allah, adil olanları sever.

10) Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerini-zin arasını bulup-düzeltin ve Allah’tan korkup-sakının; umulur ki rahmet olunursunuz.

11) Ey iman edenler, bir kavim kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da ka-dınlarla, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirini-zi olmadık-kötü lakablarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse, işte on-lar, zalim olanların ta kendileridir.

12) Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştır-mayın. Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bun-dan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Al-lah Tevvab’dır, Rahîm’dir.

13) Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir di-şiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üs-tün olanınız takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Al-lah Alîm’dir, Habîr’dir. 

14) Bedeviler dedi ki: “İman ettik.” De ki: “Siz iman etmediniz; fakat teslim olduk, deyin. İman henüz kalple-rinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Rasulü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.”

15) Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Al-lah’a ve Rasul’üne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla ci-had ettiler. İşte onlar, sadık olanların ta kendileridir.

16) De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz?  Oy-sa Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Şüphesiz Allah her şeyi en iyi bilendir.”

17) Müslüman oldular diye sana minnet etmektedirler. De ki: “Müslümanlığınızı bana karşı minnet etmeyin. Tam tersine sizi imana yönelttiği için Allah size minnet etmektedir. Eğer doğru sözlüler iseniz.”

18) Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı çok iyi görendir.











سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
  En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir     Hatalarım ve yanlışlarım varsa lütfen ya uyarın     ebubekiryasin_@hotmail.com     yada af edin








Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali online okuyabilir, facebook, twitter gibi diğer sosyal ağlarda paylaşabilir,
bilgisayarınıza indirebilir, ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek koşuluyla
telif hakkı ödemeksizin site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.
NOT: TİCARİ OLARAK KULLANILAMAZ