İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek İlah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahi Suresi - 52) Diri olanları (Yaşıyan insanları) uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye (Kur'an indirdik) (Yasin Suresi - 70) = ♦ İ ♦ = 15/1- Elif Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur’an’ın âyetleridir.
15/2- İnkar edenler, “Keşke müslüman olsaydık” diye çok arzu edeceklerdir.
15/3- Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler.
23/52- Şüphesiz bu (İslâm) tek bir din olarak sizin dininizdir. Ben de Rabbinizim. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının.
23/53- (İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir.
23/54- Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!
32/28- “Eğer doğru söyleyenler iseniz şu fetih ne zamanmış?” diyorlar.
32/29- De ki, “Fetih (Kıyamet) günü, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.”
32/30- Şimdi sen onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphesiz onlar da bekliyorlar.
37/174- O halde bir süreye kadar onlardan yüz çevir
37/175- Gözetle onları, yakında onlar da görecekler.
37/176- Yoksa onlar azabımızı acele mi istiyorlar?
37/177- Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
37/178- Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
37/179- (Bekle ve) gör. Onlar da yakında görecekler.
43/82- Göklerin ve yerin Rabbi, Arş’ın da Rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden uzaktır.
43/83- Bırak onları, tehdit edildikleri güne kavuşana kadar, (batıl inançlarına) dalsınlar ve (dünya hayatlarında) oynayadursunlar.
51/52- İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,“O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
51/53- Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
51/54- Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
52/45- Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.
53/27- Şüphesiz ahirete iman etmeyenler, meleklere dişi isimleri veriyorlar.
53/28- Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.
53/29- Öyle ise bizim zikrimizden (Kur’an’dan) yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir.
53/30- İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir.
54/4- Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi.
54/5- Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
54/6,7- O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
6/70- Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt ver. Yoksa ona Allah’tan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi. (Kurtuluşu için) her türlü fidyeyi verse de bu ondan kabul edilmez. İşte onlar kazandıkları yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elem dolu bir azap vardır.
6/91- Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler.16 Çünkü, “Allah hiç kimseye hiçbir şey indirmedi” dediler. De ki: “Mûsâ’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği, parça parça kağıtlar haline koyup ortaya çıkardığınız, pek çoğunu ise gizlediğiniz; (kendisiyle) ne sizin, ne babalarınızın bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitab’ı kim indirdi?” (Ey Muhammed!) “Allah” (indirdi) de, sonra bırak onları, içine daldıkları batakta oynayadursunlar.
70/40,41- Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
70/42- Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.
74/11- Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.
74/12,13- Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
74/14- Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım.
74/15- Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.
74/16- Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
74/17- Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu |