İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını
eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez. (3/57)
Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın
size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O,
gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler
olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O
kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.
(3/103)
Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç
vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş
(hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz
müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle
kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler,
sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın,
benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve
sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak
üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok
bağışlayıcı ve esirgeyicidir. (5/3)
Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne
varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik
bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler. (6/38)
Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini
değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir. (6/115)
Sizi uyarmak için içinizden bir adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir zikir
(kitap) gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki O sizi, Nuh kavminden sonra onların
yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah'ın
nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz." (7/69)
Düşünün ki, (Allah) Âd kavminden sonra yerlerine sizi getirdi. Ve yeryüzünde
sizi yerleştirdi: Onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler
yontuyorsunuz. Artık Allah'ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar
olarak karışıklık çıkarmayın. (7/74)
O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin
üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir
açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak
indirdik. (16/89)
Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette
iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. (29/51)
İnkârcılar: Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: Hayır! Gaybı bilen Rabbim
hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey
bile O'ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz, apaçık
kitaptadır (yazılıdır). (34/3)
Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini
tamamlar ve seni doğru bir yola iletir. (48/2)