İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek İlah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahi Suresi - 52) Diri olanları (Yaşıyan insanları) uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye (Kur'an indirdik) (Yasin Suresi - 70) = ♦ M ♦ = “…(Mütrafin) O ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşlarına (Resul ve Nebi vasıtası ile itaatı) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o lke, helâke müstahak olur; biz de orayı darmadağın ederiz.”(İsra Suresi-16) "Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin, (insanları) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoymaları gerekmez miydi? Fakat onlar arasında, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahın peşine düşüp mutraflaştılar (şımardılar) ve suç işleyen (kimse) ler olup çıktılar" (Hud, 11/116) "Biz şirke dalmış hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdiysek mutlaka oranın mutrafları (varlıkla şımarmış kimseleri); "biz sizin getirdiğiniz şeyi inkâr ediyoruz" derler. Her seferinde de, "biz malca ve evlâtça daha çoğuz ve biz azaba uğratılacak değiliz" derler " (es-Sebe, 34/34-35) Onun (Nuh'un) kavminden kâfir olan âhirete kavuşmayı yalanlayan ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz ( mutraflaştırdığımız) ileri gelenler dediler ki: Bu, ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yer ve sizin içtiğinizden içer. Eğer kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz elbette hüsrana uğrayan kimseler olmuş olursunuz" (el-Mü'minûn, 23/33-34) "İşte böyle, senden önce de hangi memlekete bir uyarıcı gönderdiysek, mutlaka oranın mutrafları (varlıkla şımarmış kimseleri); biz babalarımızı bir ümmet(din) üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uymaktayız" dediler. "Ben size babalarınızı, üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirmiş olsam da (yine babalarınızın yoluna)mı? (uyacaksınız)" dedi. Dediler ki; "doğrusu biz (herşeye rağmen) seninle gönderileni tanımıyoruz" (ez-Zuhruf, 43/23-24) "Âzâbımızı hissettikleri zaman onlar, derhal oradan (kaçmak için hayvanlarını) mahmuzluyorlardı. (Boşuna) kaçmayın, (bol bol) verilip içinde şımartıldığınız (mutraflaştırıldığınız) (nimetle) yurtlarınıza dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz" (el-Enbiya, 21/12-13) "Nihayet biz onların refahtan şımarmış ileri gelenleri (mutrafları)nı azab ile yakaladığımız zaman hemen feryada başlarlar. Bugün artık feryâd etmeyin, bize karşı size yardım olunmaz" (el-Mü'minun, 23/64-65) "Âshab-ı şimâl (kitabı sol tarafından verilenler) ...Nedir o ashab-ı şimal (solun adamları)? Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, kara dumandan bir gölge altında ki ne serindir, ne de faydalı. Çünkü onlar bundan önce mutraflar idiler (varlık içinde şımarmışlardı). Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı. Ve diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? Önceki atalarımız da mı?" De ki: "Öncekiler de sonrakiler de belli bir günün muayyen bir vaktinde toplanacaklardır" (el-Vakıa, 56/41-50)
Mutrafin Manası:::Dünya nimetleri ve şehvani şeylerde geniş bolluğu ve nimete sahip kılınan manasına,Kur’an’ da ,mel’e teriminde olduğu gibi,Allah’ın emirlerini unutup şirke dalan,toplumların bir avuç malını hile yoluyla sömüren,sermaye sahipleri ve aydın kafirlerdir.Mutrafların eğemen olduğu toplumlar dejenere toplumlardır.Böyle toplumlarda daima,Allah’ın emirleri göz ardı edildiği için,fısk-ı fucur,fesat,fitne v.s… her tarafa yayılır, En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu |