Kütüb-i Sitte adı verilen büyük hadis
mecmuâlarının Buhâri ve Müslim'den sonra gelen Sünen'in
müellifi olan büyük muhaddis.
"İmam", "Şeyhu's-Sünne",
"Mukaddemu'l-Huffâz" ve "Muhaddisu'l-Basra" gibi
ünvanlara sahip olan Ebû Dâvûd, 817'de Sicistan'da doğdu. Tam
adı, Ebû Dâvûd Süleyman b. El-Eş'as b. İshak b.
Beşir b. Şeddad b. Amr b. İmrân el-Ezdı es-Sicistânı'dir.
Büyük dedelerinden İmrân, Sıffin'de Hz. Ali'nin yanında
şehid düşmüştür. Oğlu Ebû Bekr Abdullah da meşhur
bir muhaddistir.
Ebû Dâvûd, hadis ilimlerinin altın çağında,
III. asırda yaşadı. İlim tahsilinde Irak, Şam,
Mısır, Cezretü'l-Arap okulları, Horasan, Rey, Herat, Kûfe,
Bağdad, Tarsus, Basra gibi yerleri dolaşmıştır.
Hocaları arasında Ahmed b. Hanbel (241/855), Kuteybe b. Saîd
(240/854), Yahyâ b. Maîn (233/847), Halef b. Hişâm (227/841) gibi
büyük ilim sahibi kimseler görülmektedir. O günün ilim çevrelerinin
en mûteber kişileri Ebû Dâvûd'un bu saydığımız
hocaları idi. Ebû Dâvûd hadis ilminde taklide karşı
olmuş, tahkike yönelmiştir. İslâm dünyasında yüzyıllarca
okutulan "Kitâbü's-Sünen" onun araştırmacılığına,
münekkidliğine en güzel örnektir. Kitâbü's-Sünen, hadis
ilimlerinde en çok sözü edilen Kütüb-i Sitte'nin üçüncüsüdür.
Tirmizî ve Nesâî onun talebeleri arasında yer alır. Ebû
Dâvûd'u, Şâfii veya Hanbeli mezhebine tâbi gösterilmesine rağmen,
müstakil bir muhaddis olarak görmek daha doğru olur (Mübârekruri,
Mukaddimetu Tuhfetu'l-Ahvezî, I, 352), Sünen'ini gerçekte Ahmed b.
Hanbel okumuş ve onaylamıştır; ama bu onun Hanbeli
olduğunu göstermez. Ebû Dâvud dâima hadisle uğraşmış,
mezhebî bir mensubiyeti îmâ eden beyânına
rastlanmamıştır. Sünen'i, beşyüzbin hadis arasından
seçtiği dörtbinsekizyüz hadisi ihtiva eder. Eserini takdim ederken,
"müslümanın din; hayatı için dört hadisin yeterli olduğunu"
söyleyebilmiştir. O dört hadis şunlardır:
1. "Ameller, niyetlere göredir. "
2. "Mâlâyâniyi (boş, gereksiz şeyler)
terketmesi kişinin olgun mü'min olduğunu gösterir".
3. "Kendisi için istediğini mü'min kardeşi
için de istemedikçe kişi kâmil mü'min olamaz."
4. "Helâl belli, haram bellidir. Aralarında
şüpheli bazı işler de vardır..."
Gerçekten tam bir İslâmî hayat için temel ilke
olabilecek ve bir toplumu ayakta tutabilecek özelliklere sahip olan bu
hadis ölçüsü daha sonraları "İslâm ahkâmının
üzerinde dönüp durduğu" başlıca esasları
teşkil etmiştir (Zehebî, Siyeru A'lâmi'n-Nübelâ, XIII, 210).
Ebû Dâvûd 275/888 tarihinde, arkasında on dokuz
eser bırakarak Basra'da yetmişüç yaşında vefât etmiştir.
Eserlerinden dördü basılmıştır (Sünen, 1, I-3; eş-Şemseddın
Sâmî, Kâmûsü'l-A'lâm. I. 714).
Eserleri:
1. Kitâbü's-Sünen: III. asırda muhaddisler, Sünenleri
yazarak, sadece ahkâm hadislerini ortaya çıkardılar. Sünen, fıkıh
bâblarına göre düzenlenmiş ahkâm hadislerini toplamaktadır.
Ebû Dâvûd'a kadar, Câmi' ve Müsned diye isimlendirilen hadis kitapları,
hadisleri; ahbâr, kıssalar, mevâiz, âdâb, ahkâm konularında
topluca veriyorlardı. Sünenin ilk kez ahkâm hadislerini toplaması
ve kırk yıl Ebû Dâvûd'un onu okutması, nüshalarının
arasında görülen farkların bu fıkhî özelliği
dolayısıyla zaman içinde çıkarma-eklemelerin
yapıldığını göstermektedir. Ebû Dâvûd eseri
için mukaddime yazmamasına rağmen, Mekkelilere
yazdığı "Risâletün ilâ ehli Mekke" adlı
mektubunda eserinden şöyle söz etmektedir: "Eserin tamamının
bildiğim en sahih hadislerden müteşekkil olduğuna emin
olabilirsiniz. Kitabın hacmi büyümesin diye bir konudaki birçok
sahih hadisten bir veya iki hadis verdim. Kitapta bir hadisi iki veya üç
değişik senedle tekrar etmişsem, sebebi, farklı ve
fazla bilgi ihtivâ etmesindendir. Çoğu kez uzun hadisleri
kısalttım. Bir mevzûda mürsel hadisin zıddına bir müsned
hadisin mevcud olmadığı veya müsned hadis olmadığı
yerde, her ne kadar kuvvet bakımından müsned hadis gibi olmasa
da mürsel hadisle ihticâc olunur. Kitabımda, hadisi
terkedilmiş râviden alınma herhangi bir rivâyet yoktur. Aynı
konuda kendisinden başka ona benzer herhangi bir hadis
bulamadığımdan dolayı münker bir hadise yer vermişsem
onun münker olduğunu mutlaka açıkladım. Kılı
kırk yararcasına hadis toplayan benden başka biri yoktur
herhalde. Bu öyle bir kitaptır ki, Nebi (s.a.s.)'den sahih isnadla vârid
olan her sünnet onda mevcuttur. Kur'ân-ı Kerîm'in dışında
insanların öğrenimine bundan daha çok ihtiyaç duyacakları
bir başka kitap bilemiyorum. Fıkhı meseleler, Süfyân
es-Sevrî, Mâlik ve Şafii'nin meseleleridir.
Topladığım hadisler de bu meselelerin nassını
teşkil etmektedir. Sünen'e aldığım hadislerin büyük
çoğunluğu meşhur hadislerdir. Meşhur, muttasıl
ve sahîh olan hadîsi reddetmek kimsenin haddi ve hakkı
değildir. Sünen'e sadece ahkâm hadislerini aldım. Eserde
mevcut dört bin sekiz yüz, hadisin tamamı ahkâma âittir" (Adva'us-Şeria,
V. 1394). Concordance'd a Sünen, kırk kitap ve bin sekiz yüz seksen
dokuz babtan meydana gelmektedir. Bu bölümler şöyledir: et-Tahâre,
es-Salât, Salâtu'l İstiska, Salâtü's-Sefer, Salâtu't-Tatavvu,
Şehru Ramazan, Sucûdu'l Kur'ân, Vitr, ez-Zekât, el-Lukata,
el-Menâsik, en-Nikâh, et-Talâk, es-Savm, el-Cihad, el-Edâhî, es-Sayd,
el-Vasâya, el-Ferâiz, el-Harac ve'l İmâre ve'l Fev. el-Cenâiz,
el-Eymân ve'n-Nuzûr, el-Büyû', el-Buyû' ve'l-İcâre, el-Akdiye,
el-İlm, el-Eşribe, el-Et'ime, et-Tıbb, el-İtâk,
el-Hurûf ve'l-Kırâe, el-Hammâm, el-Libâs, et-Tereccül, el-Hâtem,
el-Fiten, el-Mehdî, el-Melâhim, el-Hudûd, ed-Diyât, es-Sünne, el-Edeb.
Sünen'de sülâsi rivâyet yeralmaz. Onaltı tane
kutsî hadis bulunmaktadır. Hadisleri altı gruptur: Sahih lizâtihi,
sahihe benzer, sahihe yakın, şiddetli vehn olan hadisler, 'hakkında
birşey söylemediklerim sahihtir' dedikleri, hasen li gayrihi
olabilecek hadisler (Kâtip Çelebi, Keşfü'z-Zunûn, II, 1005).
Buhâri ve Müslim'in birlikte tahric ettiği hadisler kitabın
yarısını teşkil eder. Ebû Dâvûd kitabına sahih,
hasen, leyyin ve amel edilebilir hadisleri almıştır. Ona göre
aşırı derecede zayıf olmayan hadis rey ve
kıyastan evlâdır.
Sünen'de yeralan bazı sahih hadisler Sahihayn'da
bulunmaz. Şüpheli hadisleri ise, illetlerini açıklayarak
almıştır. Sünen, hadis kitaplarının ikinci
tabakasına dahildir (ed-Dihlevî, Hüccetullahi'l-Bâliğa, I,
283). Talebelerinden yedisi tarafından rivâyet edilmiştir ki,
en sahih ve yaygın rivâyet el-Lu'luî'nin eseridir (J.Robson,
Sünen-i Ebû Dâvud Nüshalarının Rivâyeti, Trc: Talat Koçyiğit,
A ÜİFD, 1956, V, 1-4, 175)
Sünen-i Ebû Dâvûd Kahire (1280), Delhi (1283),
Luknov (1840-1888). Haydarabad (1321) Mısır (1935-1950), gibi
merkezlerde bir kaç kez basılmıştır. Türkçe'de Ebû
Dâvûd'un Sünen'i 1983'de yayınlanmıştır. 1987
yılında eserin, tercüme ve şerhi yayınlanmaya
başlanmıştır. Sünen'in ilk şerhini "Meâlim
Es-Sünen" adıyla Ebû Süleyman Hattâbî (388/998) yapmıştır.
Ebû Dâvûd'un diğer eserleri şunlardır:
2. Risâletuhu fi Vasfı Kitâbü's-Sünen: Eseri
Kitâbu's-Sünen ile ilgili olarak yazdığı ve yukarıda
sözkonusu ettiğimiz mektuptur.
3. el-Merâsil: Mürsel hadislerle ilgili eseri.
4. Mesâiiu'l-İmam Ahmed: Fıkıh
konularına göre tasnif edilen ve Ahmed b. Hanbel'e sorulan soru ve
cevapları kapsar. Diğer önemli eserleri de şunlardır:
el-Mesâil, en-Nâsih ve'l-Mensuh, Kitâbu'z-Zühd, Kitâbu'l-Kader,
Kitâbu'l-Ba's ve'n-Nüşûr, Delâilu'n-Nübüvve, et-Teferrüd
fi's-Sünen, Fedâilu'l-Ensâr, Müsned-u Mâlik, ed-Dua, İbtidâu
'l- Vahy, Ahbâru'l-Havâric.
Ahmet AĞIRAKÇA
Sait KIZILIRMAK