VEDÂLAŞMA     
   
 
  YOLCULUK VE BENZERİ SEBEPLERLE AYRILIP
				GİDECEK KİMSENİN ARKADAŞIYLA VEDÂLAŞMASI, ONA VASİYET VE
				DUA ETMESİ, ONUN DUASINI İSTEMESİ 713. Zeyd İbni Erkam radıyallahu anh,
				şöyle dedi:Bir gün Resûlullah sallallâhu
				aleyhi ve sellem ayağa kalkarak bize bir konuşma yaptı. Allah'a
				hamd ü senâdan sonra bize öğüt verdi. Sonra
				da şöyle buyurdu:
 - "Ey insanlar! Ben de bir
				insanım. Yakında Rabbimin elçisi bana da gelecek ve ben
				onun davetine uyup gideceğim. Size iki önemli şey
				bırakıyorum. Biri, insanı doğruya götüren bir rehber ve
				nur olan Allah'ın Kitabı Kur'an'dır. Allah'ın kitabına yapışın ve
				sımsıkı sarılın!"
 Peygamber aleyhisselâm Kur'an'a
				sarılma ve ona bağlanma konusunda tavsiyelerde bulundu. Sonra
				sözüne şöyle devam etti:
 "Size bir de
				Ehl-i beyt'imi bırakıyorum. Allah'tan korkun da Ehl-i beyt'ime
				saygılı davranın!".
 Müslim,
				Fezâilü's-sahâbe 36
 
 714.
				Ebû Süleyman Mâlik İbni Huveyris radıyallahu anh
				şöyle dedi:
 Biz aynı yaşlarda bir grup genç
				Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e gelmiş ve yirmi
				gün boyunca yanında kalmıştık. Resûlullah sallallahu
				aleyhi ve sellem çok merhametli ve şefkat dolu bir
				kimseydi. Bizim yakınlarımızı özlediğimizi anlayınca, geride
				ailemizden kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de kendisine
				söyledik. O zaman şöyle buyurdu:
 "Haydi
				ailenizin yanına dönün ve onların yanında kalarak
				kendilerini bilgilendirin. Onlara şu namazı şu vakitte, bu namazı
				bu vakitte kılmalarını söyleyin. Namaz vakti geldiğinde
				içinizden biri ezan okusun, en yaşlınız da size imam
				olsun. "
 Buhârî, Ezân 17,
				18, 49, 140, Cihâd 42, Edeb 27, Âhâd 1; Müslim,
				Mesâcid 292. Ayrıca bk. Nesâî, Ezân
				8.
 
 Buhârî bir rivayetinde şunu ilâve
				etmiştir:
 "Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz,
				siz de öyle namaz kılın. "
 Buhârî,
				Âhâd 1
 
 715. Ömer
				İbnü'l-Hattâb radıyallahu anh şöyle
				dedi:
 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den umre yapmak
				için izin istedim. İzin verdi ve:
 "Bizi duadan
				unutma, sevgili kardeşim!" buyurdu. Onun bu sözüne
				karşılık bana dünyayı verseler, bu kadar sevinmezdim.
 Ebû
				Dâvûd, Vitir 23
 
 Bir başka rivayete göre
				şöyle buyurdu:
 "Sevgili kardeşim! Bizi de duana
				ortak et!"
 Tirmizî, Daavât 110.
				Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 23; İbni Mâce,
				Menâsik 5
 
 716. Sâlim İbni
				Abdullah İbni Ömer'in söylediğine göre, (babası)
				Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ bir
				yolculuğa çıkacak kimseye şöyle derdi:
 Yanıma gel
				de, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bizimle
				vedalaştığı gibi seninle vedalaşalım. Resûl-i Ekrem şöyle
				vedalaşırdı:
 "Dinini koruyup emanetlerini ifa etmen ve
				amellerini hayırla sonuçlandırman hususunda seni Allah'a
				emanet ediyorum. "
 Tirmizî, Daavât
				44. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 73; İbni
				Mâce, Cihâd 24
 
 717. Sahâbî
				Abdullah İbni Yezîd el-Hatmî radıyallahu anh şöyle
				dedi:
 Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem orduyla
				vedâlaşmak istediği zaman:
 "Dininizi koruyup
				emanetlerinizi ifa etmeniz ve amellerinizi hayırla
				sonuçlandırmanız hususunda sizi Allah'a emanet ediyorum. "
				derdi.
 Ebû Dâvûd, Cihâd
				73.
 
 718. Enes radıyallahu anh şöyle
				dedi:
 Bir adam Peygamber aleyhisselâm'a gelerek:
 - Yâ
				Resûlallah! Yolculuğa çıkıyorum; bana dua et, dedi.
				Resûl-i Ekrem de:
 - "Allah sana takvâ nasib
				etsin" buyurdu. Adam tekrar:
 - Bana dua et, deyince:
 -
				"Allah günahını bağışlasın" buyurdu. O yine:
 -
				Bana dua et, deyince de:
 - "Bulunduğun her yerde, kolayca
				hayır yapmanı sağlasın" buyurdu.
 Tirmizî,
				Daavât 45.
 
 719. Câbir
				radıyallahu anh şöyle dedi:
 Resûlullah sallallahu
				aleyhi ve sellem tıpkı bir Kur'an sûresini öğretir
				gibi, bize her iş için istihâre yapmayı öğretirdi.
				Şöyle buyururdu:
 "Herhangi biriniz bir iş yapmak
				istediğinde, farz namazlardan ayrı olarak iki rekât namaz
				kılsın, sonra da şöyle desin:
 Allahım! Sen her şeyi
				bildiğin için, hakkımda hayırlı olanı bana da bildirmeni,
				senin gücün her şeye yettiği için, beni başarılı
				kılmanı ve hayırlı olanı nasip etmeni, senin o büyük
				kereminden niyaz ederim. Çünkü senin gücün
				her şeye yeter, benimki yetmez; sen her şeyi bilirsin, ben
				bilemem. Şüphesiz sen görülüp bilinmeyenleri
				de bilirsin.
 Allahım! Eğer bu işin benim dinim, dünyam
				ve âhiretim için hayırlı olduğunu biliyorsan (râvi,
				sözün burasında Hz. Peygamber'in hangi ifadeyi
				kullandığında tereddüt etti. Onun şöyle demiş
				olabileceğini söyledi: "şimdi veya daha sonrası için
				hayırlı olduğunu biliyorsan") onu yapmayı nasip et, kolaylık
				ver ve onu bana mübarek kıl. Şayet bu işin benim dinim,
				dünyam ve âhiretim için kötü olduğunu
				biliyorsan (yine râvi, sözün burasında Hz.
				Peygamber'in hangi ifadeyi kullandığında tereddüt etti. Onun
				şöyle demiş olabileceğini söyledi: "şimdi veya
				daha sonrası için kötü olduğunu biliyorsan")
				onu benden, beni ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise onu bana
				nasip et, sonra da gönlümü bu sonuca râzı
				kıl!" der ve isteyeceği şeyi söylerdi.
 Buhârî,
				Teheccüd 28, Daavât 48, Tevhîd 10. Ayrıca bk.
				Tirmizî, Vitr 18; İbni Mâce, İkâme 188. [1]
 
 
 
 
    
 Kaynak: [1]:Muvahhid 1.16 İslam Kütüb Hanesi Riyazussalihin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Konularına Göre  Hadis Meali  veya  Konularına Göre  Hadis Fihristi   Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir  
  ("RAR" İndir Linki),    ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve  
değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.    v..d.. Download /   İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..
   
  En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir       Eraykitap ilmin kisa yolu 
   سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ 
 
 
 
 |