Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
“Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
(Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği
(günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8)
İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
TAHİYYATTAN SONRA OKUNACAK DUALAR // SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR
(Tayiyyatı Ve Salavatı okuduktan Sonra Okunacak Dualar Veya)
Et Tayiyyatı Ve Salavatı okuduktan Sonra Okunacak Dualar
Ebu Bekr (r.a.)
Bir defa Allah Resulü'ne:
Bana bir dua öğret de namazımda okuyayım demiş.
Allah Resulü (a.s.) da:
"Şüphesiz ben kendime büyük (Kuteybe: çok) zulmettim. Günahları mağfiret edecek de ancak sensin.
Öyle ise makamından bana mağfiret ve bana merhamet eyle.
Şüphesiz ki Ğafur ve Rahim sensin! de" cevabını vermiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 4876
Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallâhu anhüma) anlatıyor:
"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a, Ebü Bekir (radıyallâhu anh) gelerek:
"Bana namazda okuyacağım bir dua öğret" dedi.
Resülullah (aleyhissalatu vesselam) ona şu duayı okumasını söyledi:
Resulullah(s.a.v.) Ebû Bekr Sıddık’a (r.a.) da şu duayı öğretmiştir:
5 -)
اَللَّهُمَّ!
إنِّي
ظَلَمْتُ
نَفْسِي ظُلْماً
كَثيراً،
وَلاَ
يَغفِرُ
الذُّنُوبَ
إلاَّ أنْتَ،
فَاغْفِرْ
لِي
مَغْفِرَةً
مَنْ عِنْدِكَ،
وَارْحَمْنِي،
إنَّكَ أنْتَ
الْغَفُورُ
الرَّحِيمُ
Allahümme inni zalemtü nefsi zulmen kesiran ue lâ yağfiru z-zünübe illâ ente fà'ğfir li mağfireten min indike verhamni inneke Ente'l-Ğàfüru'r Rahim
Allahım ben nefsime çok zulmettim. Günahları ancak sen affedersin. Öyle ise beni, şanına layık bir mağfiretIe bağışla, bana merhamet et.
Sen Affedici ve Merhamet edicisin"
Buhâri, Sıfâtu's-Salât 149, Daavât 17, Tevhid 9; Müslim, Zikr 48, (2705); Tirmizi, Daavât 98, (3521); Nesâi, Sehiv 58, (3, 53).[1]
“Allâhümme rabbena âtinâ fi’d–dünyâ hasene ve fi’l–âhireti hasene ve kınâ azâbe’n–nâr:
Allahım! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azâbından koru!”[2]
DUADAN ÖNCE DÖRT ŞEYDEN ALLAH’A SIĞINMANIN VÜCÛBU
Aşağıdaki Duanın ve hadisin kaynağı:
Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Hadislerle Peygamber'in Namaz Kılma Şekli Tercüme ve Türkçe Tahriç OSMAN ARPAÇUKURU
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuru
“Her biriniz son teşehhüdü bitirince dört şeyden Allah’a sığınsın. Şöyle desin: [3]
1-a - )
اللَّهُمَّ!
إنِّى أعُوذُ
بِكَ مِنْ
عَذَابِ
جَهَنّمَ، وَ
مِنْ عَذَابِ
الْقَبْرِ وَ
مِنْ
فِتْنَةِ
المَحْيَا
وَالمَمَاتِ
و مِنْ شَرِّ
الْمَسيِحِ
الدَّجَّالِ
“Allahümme! innî eûzu bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ vel-memât ve min şerri mesihi’d-deccal
“Allah’ım, cehennem azabından, kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden ve Mesih Deccal’in şerrinden Sana sığınıyorum
“Sonra kendisi için uygun gördüğü duayı yapsın.” [4]
“Peygamber (s.a.v.) bu duayı teşehhüdünde yapardı.”[5]
“Kur’an’dan sûre öğretir gibi sahâbesine bunu öğretirdi.”[6]
Resulullah'ın (s.a.v.) namazında çeşitli dualar yapardı. Bazen birini, bazen diğerini okuyarak dua ederdi.[7]
Bunların dışında başka duaları da kabul ederdi. “Namaz kılan kişiye, bunlar içinden dilediğini seçmesini emrederdi.”[8]
Bu dualar şunlardır :
1 -)
اَللَّهُمَّ!
إنِّي أعُوذُ
بِكَ مِنْ
عَذَابِ
الْقَبْرِ و
أعُوذُ بِكَ
مِنْ
فِتْنَةِ
الْمَسيِحِ
الدَّجَّالِ.
و أعُوذُ بِكَ
مِنْ
فِتْنَةِ المَحْيَا
وَالمَمَاتِ.
اللَّهُمَّ!
إنِّي أعُوذُ
بِكَ مِنَ
الْمَأْثَمِ
و
الْمَغْرَمِ
1- “Allahümme! İnnî eûzu bike min azâbi’l-kabri ve eûzu bike min fitneti’l-mesihi’d-deccal, ve eûzu bike min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât. Allahümme! İnnî eûzu bike mine’l-me’semi ve’l-meğram”
“Allah’ım! Kabir azabından, Mesih Deccal’in fitnesinden, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınıyorum. Allah’ım! Günahlardan (veya günaha yol açacak durumlardan) ve borçtan sana sığınıyorum.” [9]
2 -)
اَللَّهُمَّ!
إنِّي أعُوذُ
بِكَ مِنْ
شَرِّ مَا
عَمِلْتُ و
مِنْ شَرِّ
مَا لَمْ
أَعْمَلْ
[بَعْدُ]
2- “Allahümme! İnnî eûzu bike min şerri mâ amiltu ve min şerri mâ lem a’mel [ba’du]”
“Allah’ım! Yaptıklarımın şerrinden ve [henüz] yapmadıklarımın şerrinden [10] sana sığınıyorum.” [11]
3 -)
اََللَّهُمَّ!
حَاسِبْنِي
حِسَاباً
يَسِيراً
3 -) “Allahümme! Hâsibnî hisâben yesirâ”
“Allah’ım! Hesabımı kolaylaştır.” [12]
4 -)
اَللَّهُمَّ!
بِعِلْمِك
الْغَيْبِ و
قُدْرَتِكَ
عَلىَ الْخَلْقِ؛
أَحْيِنِي
مَا
عَلِمْتَ الْحَياةَ
خَيْراً لِي.
وَتَوَفَّنِي
إذَا كَانَتِ
الْوَفَاةُ
خَيْراً لِى.
اَللَّهُمَّ!
وَ
أَسْأَلُكَ
خَشْيَتَكَ
في الْغَيْبِ
و الشَّهادَةِ.
و أَسْألُكَ
كَلِمَةَ
الْحَقِّ (وفي
رواية:
الْحُكْمِ) وَ
الْعَدْلَ في
الْغَضَبِ
وَالرِّضَا. و
أَسْأَلُكَ
الْقَصْدَ
فِي الْفَقْرِ
وَالْغِنَى.
وَ أَسأَلُكَ
نَعِيمًا لاَ
يَبِيدُ. وَ
أَسْأَلُكَ
قُرَّةَ
عَيْنٍ [لاَ تَنْفَدُ
وَ] لاَ
تَنْقَطِعُ. وَ
أَسْألُكَ
الرِّضَى
بَعْدَ
الْقَضاءِ. وَ
أَسْأَلُكَ
بَرْدَ
الْعَيْشِ
بَعْدَ
الْمَوْتِ. وَ
أَسْأَلُكَ
لَذَّةَ
النَّظَرِ
إِلىَ
وَجْهِكَ؟ وَ
[أَسْأَلُكَ]
الشَّوْقَ
إِلىَ
لِقَائِكَ
فِي غَيْرِ
ضَرَّاءِ
مَضَرَّةٍ وَ
لاَ فِتْنَةٍ مُضِلَّةٍ
.
أَللَّهُمَّ!
زَيِّناَّ
بِزِينَةِ
اْلإِيماَنِ
وَ
إجْعَلْناَ
هُدَاًة مُهْتَدِينَ
4- “Allahümme! Bi ilmike’l-ğaybi ve kudretike ale’l-halki; ahyinî mâ alimte’l-hayâte hayran lî,
ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî. Allahümme! Ve es’elüke haşyeteke fi’l-ğaybi ve’ş-şehâdeti,
ve es’elüke kelimete’l-hakki (Bir rivayette: hükmi) ve’l-adle fi’l-gadabi ve’r-rıdâ, ve es’elüke’l-kasde fi’l-fakri vel-ğınâ,
ve es’elüke naîmen la yebîdü, ve es’elüke kurrate aynin [lâ tenfedü] ve lâ tenkati’u, ve es’elüke’r-rıdâ ba’de’l-kadâ,
ve es’elüke berde’l-ayşi ba’de’l-mevti, ve es’elüke lezzete’n-nazari ilâ vechike, ve [es’elüke]’ş-şevk ilâ likâike fî gayri
darrâ-i mazarratin, ve lâ fitnetin mudilletin. Allahümme! Zeyyinnâ bi-zîneti’l-imân, vec’alnâ hüdâten mühtedîn”
“Allah’ım! Gayba dair bilgin ve yaratılanlar üzerindeki kudretinle sana dua ediyorum.
Yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Eğer ölüm benim için daha hayırlı ise beni katına al.
Allah’ım! Senden, gizlide ve açıkta senin korkunu duymayı istiyorum. Öfke ve hoşnutluk anlarında hak sözü (bir rivayette: hükmü)
söylemeyi ve adaletli olmayı istiyorum. Zenginlikte ve fakirlikte dengeli olmayı istiyorum.
Asla tükenmeyecek bir nimet istiyorum. [Son bulmayacak,] kesilmeyecek bir iç ferahlığı istiyorum.
Takdirine razı olmayı istiyorum. Öldükten sonra rahat bir yaşantı istiyorum. Yüzünü görmenin hazzını bana nasip etmeni [istiyorum].
Herhangi bir zarardan ve saptıran bir fitneden dolayı olmaksızın seninle buluşmanın özlemini bana bahşetmeni istiyorum.
Allah’ım! Bizleri iman süsüyle güzelleştir. Bizleri hidayete eren ve hidayete çağıran insanlar yap.” [13]
Resulullah (s.a.v.) Aişe’ye de (ra) şu duayı yapmasını emretmiştir:
6 -)
اَللَّهُمَّ!
إنِّي
أَسْأَلُكَ
مِنَ الْخَيْرِ
كُلِّهِ؛
[عَاجِلِه
وآجِلِهِ] مَا
عَلِمْتُ
مِنْهُ وَمَا
لَمْ أعْلَمْ.
وَأَعُوذُ
بِكَ مِنَ
الشَّرِّ كُلِّهِ
[عَاجِلِه
وآجِلِهِ] مَا
عَلِمْتُ
مِنْهُ وَمَا
لَمْ
أَعْلَمْ. وَ
أَسْألُكَ (و
في رواية:
اللَّهُمَّ!
إنِّي
أسْألُكَ)
الْجَنَّةَ
وَمَا
قَرَّبَ
إلَيْهَا
مِنْ قَوْلٍ
أوْ عَمَلٍ.
وَ
أعُوذُبِكَ
مِنَ
النَّارِ
وَمَا قَرَّبَ
إلَيْهَا
مِنْ قَوْلٍ
أوْ عَمَلٍ.
وَ أَسْألُكَ
(و في رواية:
اللَّهُمَّ!
إنِّي أسْألُكَ)
مِنَ
[الـ]خَيْرِ
مَا سَأَلَكَ
عَبْدُكَ و
رَسُولُكَ
[مُحَمَّدٌ وَ
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ شَرِّ
مَا
إِسْتَعاَذَكَ
مِنْهُ
عَبْدُكَ
رَسُولُكَ
مُحَمَّدٌ]. [
وَأسْألُكَ]
ماَ قَضَيْتَ
لِى مِنْ
أَمْرٍ أنْ
تَجْعَلَ
عاَقِبَتَهُ
[لِي] رُشْداً
6- “Allahümme! İnnî es’elüke mine’l-hayri küllihi [â’cilihi ve âcilihi] mâ alimtü minhu ve mâ lem a’lem.
Ve eûzu bike mine’ş-şerri küllihi [â’cilihi ve âcilihi] mâ alimtü minhu ve mâ lem a’lem.
Ve es’elüke (Bir rivayette: Allahümme! İnnî es’elüke)el-cennete ve mâ karrebe ileyhâ min kavlin ev amelin,
ve eûzu bike mine’n-nâri ve mâ karrebe ileyhâ min kavlin ev amelin. Ve es’elüke (Bir rivayette: Allahümme! İnnî es’elüke)
min [el]hayri mâ se’eleke abdüke ve rasûlüke [Muhammed ve eûzu bike min şerri mes’teâzeke minhu abdüke ve rasûlüke Muhammed],
[ve es’elüke] mâ kadayte lî min emrin en tec’ale âkıbetehu [lî] rüşden”
“Allah’ım! Senden [şimdi ve gelecekte olacak olan,] bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları istiyorum. Yine
[şimdi ve gelecekte olacak olan,] bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum. Senden
[Bir rivayette: Allah’ım! Senden] cenneti ve beni ona yaklaştıracak söz ve amelleri istiyorum. Cehennemden ve ona yaklaştıracak her
türlü söz ve amelden sana sığınıyorum. Senden [Bir rivayette: Allah’ım! Senden] kulun ve Rasûlü?n [Muhammed’in] istediği bütün
hayırları istiyorum. [Yine kulun ve Rasûlü?n Muhammed’in sığındığı bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum.] Senden hakkımda
takdir etmiş olduğun şeylerin sonunu güzel eylemeni diliyorum.” [14]
Devamını Konularına Göre Hadis Meali'nden S..: Bölümüne Bakabilirsizin...
SELAMDAN ÖNCE OKUNACAK DUA Bölümü
Konularına Göre Hadis Meali :..S ..:
Kaynak:
[1]:Dua el lulu vel mercan buhari ve müslim ittifak ettikleri hadisler Muhammed Fuad Abdulbaki
[2]:Buhârî, Tefsîr 38, Daavât 55; Müslim, Zikr 23, 26, 27
[3]:Hadislerle Resulullah'in Namaz Kılma Şekli BİRİNCİ TEŞEHHÜD Teşehhüd Oturuşu Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına HazırlayanOsman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
[4]:Müslim, Ebû Avâne, Nesâî ve “el-Müntekâ” adlı kitabında (27) İbnü’l-Cârud rivâyet etmiştir. Hadis, “el-İrvâ”da (350) tahriç edilmiştir.
[Müslim, Mesâcid 128, 130 (588-589), c.3, s.1700; Nesaî, Sehv 64 (1310), c. 3-4, s.84; Ebû Dâvud, Salât (983, 984), c.4, s.33-34. Mütercim]
[5]:Ebû Davud ve Ahmed sahih senedle rivâyet etmiştir.[Ebû Dâvud, Salât (983, 984), c.4, s.33-34. Mütercim]
[6]:Müslim, Ebû Avâne.[Müslim, Salat 59 (402), c.3, s.1296, Mesâcid 134 (590), c.3, s.1703. Mütercim]
[7]:Metinde “teşehhüdünde” demedik; çünkü hadiste “namazında” denilmekte, teşehhüdle veya başka şeyle kayıtlandırılmamaktadır.
Bu ise secde ve teşehhüd gibi dua etmek için uygun olan her yeri içine alır.
Nitekim daha önce, secde ve teşehhüdde dua edilmesine ilişkin Resulullah'ın (s.a.v.)in emirleri geçmişti.
[8]:Buhârî, Müslim. Esrem şöyle anlatmıştır:
“Ahmed’e: “Teşehhüdden sonra nasıl dua edeyim?” diye sordum. “Hadiste geldiği gibi.” dedi.
“Resulullah'ın (s.a.v.): “Sonra kişi dilediği duayı yapsın.” buyurmadı mı?” dedim.
“Kişi, hadiste gelen dualardan dilediğini yapmakta serbesttir.” dedi.
Birkaç defa aynı soruyu sordum; o da her seferinde “Hadiste geldiği gibi.” karşılığını verdi.
Bunu, İbn Teymiye nakletmiş ve bu tesbiti güzel bulduğunu söylemiştir.
Bunu, onun “el-Mecmû’u” (69/218/1) adlı kitabından kendi el yazısından naklettim.
İbn Teymiye diyor ki:
“el-Dua”nın başındaki “el” takısı, Allah’ın sevdiği duayı göstermekte olup, tür olarak duayı göstermez...”
Sonra şöyle der:
“En doğrusu şöyle demektir:
“Ancak meşru ve sünnet olan dualar yapılabilir.
Bunlar ise, hadislerle gelen ve fayda veren dualardır.”
Ben diyorum ki:
Bu, dediği gibidir.
Ancak duanın fayda verenini bilmek sağlam bilgiye bağlı bir husustur ki, bunu elde edenler de sayıca çok azdır.
Bu sebeple uygun ve münasip olan, hadislerde gelmiş bulunan dualarla yetinmektir.
Özellikle de dua eden kimse, duasında birtakım taleplerde bulunyorsa... Allah en iyisini bilir.
[Buhârî, Sıfatü's-salat 69 (101), c.2, s.822; Müslim, Salat 55, 57, 58 (402), c.3, s.1295. Mütercim]
[9]:Buhârî, Müslim. Bir hadiste Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
“Bir kimse Resulullah'ın (s.a.v.): “Ey Allah’ın Rasûlü?! Borçtan ne çok Allah’a sığınıyorsun!” dedi.
Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kişi borçlu olduğu zaman konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz.”
[Buhârî, Sıfatü's-salat 68 (99), c.2, s.820; Müslim, Mesâcid 129 (589), c.3, s.1700; Nesaî, Sehv 64 (1309), c. 3-4, s.84. Mütercim]
Hadislerle Hz. Peygamber'in Namaz Kılma Şekli-SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
[10]:“Yaptıklarımın şerrinden”:
Yani yaptığım kötülüklerin şerrinden. “
yapmadıklarımın şerrinden”:
Yani, yapmayıp terk ettiğim iyi davranışların şerrinden.
[Nesâî’de ayrıca şu açıklama getirilmiştir:
“Yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden”:
Sebep olduğum ve sebep olmadığım kötülüklerin şerrinden.”
Bkz. Nesaî, Sehv 63 (1307), c. 3-4, s.83. Mütercim.]
[11]:Nesâî sahih senedle ve “es-Sünne” adlı kitabında (370, tahkiki bana aittir, el-mektebü’l-islâmî yayınevi baskısı) İbn Ebû Asım rivâyet etmiştir. İlave, İbn Ebû Asım’a aittir.
[Nesaî, Sehv 63 (1307), c. 3-4, s.83; Ebû Dâvud, Vitr 32 (1550), c.6, s.77. Mütercim] Hadislerle Hz. Hadislerle Hz. Peygamber'in Namaz Kılma Şekli-SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
[12]:Ahmed, Hâkim. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî de bu görüşünde ona katılmıştır.Hadislerle Hz. Peygamber'in Namaz Kılma Şekli-SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
[13]:Nesâî, Hâkim. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî de bu görüşünde ona katılmıştır.
Hadislerle Hz. Peygamber'in Namaz Kılma Şekli-SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
[14]:Ahmed, Tayâlisî, “el-Edebü’l-müfred” adlı kitabında Buhârî, İbn Mâce ve Hâkim. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî de bu görüşünde ona katılmıştır. Hadisi ben de “es-Sahîha”da (1542) tahriç ettim.[İbn Mâce, Dua (3846). Mütercim] Hadislerle Hz. Peygamber'in Namaz Kılma Şekli-SELÂMDAN ÖNCE OKUNACAK DUALAR Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
Konularına Göre Hadis Meali veya Konularına Göre Hadis Fihristi Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir
("RAR" İndir Linki), ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve
değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz. v..d.. Download / İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..
En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
|