ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
"...Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle.." (Tevbe Suresi - 29) (Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafur ve Rahimdir. De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin Eğer yüz çevirirlerse /itaat etmezlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez (Ali İmran Suresi 31-32) = ♦ R ♦ = “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8) İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle anlatır: Şüphesiz Allah, Muhammed'i hak peygamber olarak gönderdi ve ona Kitabı verdi. Ona indirilen bu kitabın içinde recm ayeti de vardı. Biz bu ayeti okuduk, ve onu anlayıp belledik. Hz. Peygamber (a.s.) da recmi uyguladı, ondan sonra biz de recmi uyguladık. Ancak uzun bir süre geçtikten sonra insanların biz Allah'ın Kitabında recmi bulamıyoruz demesi ve böylece Allah'ın indirmiş olduğu bir farizayı terk ederek yanlış yapmalarından korkarım. Hiç şüphesiz ki Allah'ın Kitabında, zina eden evlilik yapmış erkek ve kadının bu fiili şahitler, gebelik ya da ikrar ile ispatlanırsa bunun hükmü recimdir. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3201 Ebu Hureyre (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (a.s.) Mescitte iken bir müslüman yanına geldi ve ona şöyle seslendi: "Ey Allah'ın Resulü! Ben zina yaptım." Hz. Peygamber yüzünü ondan çevirdi. Bu sefer o kişi Peygamber'in yüzünü döndürdüğü tarafa geçip yine: "Ey Allah'ın Resulü! Ben zina ettim "dedi. Hz. Peygamber yüzünü yine çevirdi. Nihayet bu adam zina itirafını dört kere tekrarladı. Bu şekilde aleyhine dört kere şahitlik edince Hz. Peygamber onu çağırıp: "Aklında bir hastalık var mı?" diye sordu. O kişi "Hayır" dedi. Hz. Peygamber: "Başından evlilik geçti mi?" diye sordu. O kişi: "Evet" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber oradakilere: "Bunu götürünüz ve recmediniz" emrini verdi. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3202 İbn Abbas (r.a.) şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (a.s.) Maiz b.Malik'e "Bana senin hakkında gelen haber doğru mu?" diye sordu. Maiz ise: "Hangi haber?" dedi. Hz. Peygamber: "Bana senin falancaların kızı ile zina ettiğin haberi geldi" dedi. Maiz: "Evet, doğru" dedi ve buna dört defa şahitlik etti. Sonra Hz. Peygamber onun recm edilmesini emretti ve recm uygulandı. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3205 Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halit Cühenî'nin naklettiklerine göre, Bedevilerden bir adam Hz. Peygamber'e (a.s.) gelerek "Ey Allah'ın Resulü! Allah aşkına senden hakkımda Allah'ın kitabı ile hükmetmeni istiyorum" dedi. Bu kişinin hasmı olan ve dini bilgisi daha çok olan diğer şahıs da: "Evet, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet; olayı anlatmama da müsaade et" dedi. Hz. Peygamber: "Söyle "diyerek izin verdi. O kişi anlatmaya başladı: "Oğlum, bu adamın yanında çırak iken onun karısı ile zina etti. Bana da bu zinadan dolayı oğluma recm cezası uygulanacağı haber verildi. Ben oğlum için yüz koyun ve bir cariye fidye verip oğlumu kurtardım. Daha sonra bu konuyu bilgisi olan kişilere sordum. Onlar, oğlunun cezası sadece yüz değnek ile bir yıllık hapis cezasıdır dediler. Adamın zina eden karısına ise recm gerekir, diye haber verdiler" dedi. Hz. Peygamber (a.s.): "Allah'a yemin ederim ki ben aranızda Allah'ın kitabına göre, hükmedeceğim: Cariye ile koyunlar sana geri verilecek. Oğlun da yüz değnek ile bir yıl insanlardan uzaklaştırma cezasına çarptırılacak." Hz. Peygamber daha sonra: "Ey Uneys! Haydi bu adamın karısının yanına git, eğer zinayı itiraf ederse recm cezasını uygula!" buyurdu. Ravi der ki: Uneys kadının yanına gitti ve o zinayı itiraf etti. Sonunda Hz. Peygamber onun recm edilmesini emretti ve emri yerine getirildi. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3210 Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in huzuruna ikisi de Yahudi olan zina etmiş bir erkek ile bir kadın getirildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.) Yahudilerin yanına kadar gidip: "Sizce Tevrat'ta zina edenlerin cezası nedir?" diye sordu. Onlar: "Zina edenlerin yüzleri siyaha boyanır, yük üzerine bindirilir ve sırt sırta bir şekilde dolaştırılarak teşhir edilir "dediler. Hz. Peygamber: "Eğer doğru söylüyorsanız Tevratı getirin" buyurdu. Onlar Tevratı getirdiler ve okumaya başladılar. Nihayet recm ayetine uğradıklarında okumakta olan genç elini recm ayeti üzerine koydu ve o ayeti atladı. O sırada Hz. Peygamber ile beraber bulunan Abdullah b. Selam, Hz. Peygamber'e: "Ona emret de elini kaldırsın" dedi. Genç elini kaldırınca elinin altındaki recim ayeti görüldü. Hz. Peygamber zina eden Yahudilerin ikisine de recm uygulanmasını emretti ve recim uygulandı. Ravi Abdullah b. Ömer (r.a.) devamında: "Ben bu iki zinakarı recm edenlerin arasındaydım. Erkeğin, kendini siper ederek o kadını atılan taşlardan korumağa çalıştığını görmüştüm" demiştir. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3211 Ebu Ishak Şeybanî (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Adullah b. Ebu Evfa'ya "Hz. Peygamber (a.s.) recm cezası tatbik etti mi?" diye sordum. O: "Evet tatbik etti" dedi. Ben: "Nur suresi indirildikten sonra mı, önce mi?" diye sordum. O da: "Bilmiyorum" diye cevap verdi. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3214[1] Hz. Aişe (r.ah.) şöyle haber vermiştir: Sa'd b. Ebu Vakkas ve Abd b. Zemaa bir çocuğun nesebini tartıştılar: Sa'd, "Ey Allah'ın Resulü! Bu çocuk, benim erkek kardeşim Utbe b. Ebu Vakkas'ın oğludur. Nesebinin kendisine ilhak edilmesi için bana vasiyet etti. Ona nasılda benzediğine bir bakın!" dedi. Abd b. Zemaa ise: "Ey Allah'ın Resulü! Bu çocuk, babamın yatağında, cariyesinden doğma benim erkek kardeşimdir" dedi. Resulüllah (a.s.) çocuğa baktı ve Utbe'ye açıkça benzediğini gördü. Buna rağmen, "Ey Abd! O çocuk senindir. Çocuk yatak sahibinindir. Zina eden taşlanır. Zemaa'nın kızı ey Sevde! sen o çocuğa görünme" buyurmuştur. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2645 Ebu Hureyre'nin (r.a.) rivayet ettiğine göre: Resulüllah (a.s.): "Çocuk, yatak sahibine aittir, zina edene de taş vardır" buyurmuştur. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2646 [2] BÖLÜM: 4 Ø CEZA UYGULANMADAN ÖNCE SUÇLUYA SUÇUNU İTİRAF İÇİN SORGULAMAK 1427- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Mâlik’in oğlu Mâiz’e: Senin hakkında bana ulaştırılan haber doğru mudur? Buyurdu. Mâiz: Benim hakkımda size nasıl bir haber iletildi dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Falan ailenin cariyesiyle zina ettiğin bana bildirildi” buyurunca Mâiz “Evet” dedi ve kendisi aleyhine dört kez şâhidlik yaptı da Rasûlullah (s.a.v.)’in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. (Buhârî, Muharîbin: 6; Müslim, Hudud: 5) Tirmizî: Bu konuda Sâib b. Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Şu’be bu hadisi Simak b. Harb’den ve Saîd b. Cübeyr’den mürsel olarak rivâyet etmiş olup bu rivâyetinde “ibn Abbâs’tan” dememiştir. BÖLÜM: 5 Ø İTİRAFINDAN DÖNEN SUÇLUDAN CEZANIN KALDIRILMASI 1428- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Maiz el Eslemî, Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek zina ettiğini söylemişti. Rasûlullah (s.a.v.), kendisinden yüz çevirdi. Maiz diğer yanından gelerek yine zina ettiğini söyledi. Rasûlullah (s.a.v.) yine ondan yüz çevirdi. Maiz diğer taraftan gelerek kesinlikle zina ettiğini itiraf etti. Dördüncü itirafında Rasûlullah (s.a.v.)’in emri üzerine Medîne dışındaki Hare mevkiine çıkarılarak taşlanmaya başlandı. Taşların acısını duyunca tüm gücüyle kaçtı. Elinde deve çene kemiği bulunan bir adamın yanından geçerken o adam deve çene kemiğiyle ona vurdu arkasından diğer yetişen insanlarda ölünceye kadar ona vurdular. Bu durumu Rasûlullah (s.a.v.)’e anlattılar taşların verdiği ıstırap ve ölüm korkusundan dolayı kaçmaya teşebbüs ettiğini söylediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Onu bırakmalıydınız” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Diyâd: 3; Müslim, Hudud: 5) Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde bu hadis Zührî’den, Ebû Seleme’den, Câbir b. Abdullah’tan benzeri şekilde de rivâyet edilmiştir. 1429- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Eslem kabilesinden bir adam Peygamber (s.a.v.)’e gelerek zina ettiğini itiraf etti. Peygamber (s.a.v.) ondan yüz çevirdi. Adam tekrar itiraf etti. Peygamber (s.a.v.)’de tekrar yüz çevirdi, kendi aleyhine dört sefer zina ettiğine şâhidlikte bulununca Rasûlullah (s.a.v.): “Sende delilik var mı? buyurdu. Adam: hayır dedi. Rasûlullah (s.a.v.), evli misin? Dedi. Adam evet dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), emretti ve açık hava namazgahında bu şahıs taşlandı. Taşların verdiği ızdırabla kaçtı arkasından yetişilerek ölünceye kadar taşlandı. Rasûlullah (s.a.v.), O kimseyi hayırla andı fakat cenaze namazını kılmadı. (Nesâî, Cenaiz: 63; Ebû Dâvûd, Hudûd: 23) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup kendi aleyhine dört sefer zina ettiğine şâhidlik ederse ona ceza tatbik edilir. Ahmed ve İshâk bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise; zina yaptığına dair bir sefer şâhidlikte bulunsa bile ceza uygulanır derler. Mâlik b. Enes ve Şâfii bu görüşte olup bunların dayandıkları delil; Ebû Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid’den rivâyet edilen hadistir ki: İki adam Rasûlullah (s.a.v.)’e başvurdular onlardan biri: Ey Allah’ın Rasûlü oğlum bu adamın karısıyla zina etti… Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ey Üneys! Bu adamın karısına git suçunu itiraf ederse onu recmet dedi. Dört kere itiraf ederse demedi.” (Bu hadis ileride geniş olarak 1433’de tekrar gelecektir.) [3] Rasulullah (s.a.v.)'ın Recmetme Cezası Uygulamaları 1) Rasulullah'ın, Maiz el-Eslemi'yi recm etmesi: Rasulullah'ın Maiz el-Eslemi'yi recmettiği, Ebu Hurayra , Cabir b. Abdullah, Cabir b. Semure, Ebu Said el-Hudri, Burayde el-Eslemı , Nuaym b. Hazzal, ve Ebu Bekir es-Sıddıkı gibi bir çok sahabeden hemen hemen tüm sahih hadis kitaplarında rivayet edilmiştir. Ebu Hurayra diyor ki: "Rasulullah (s.a.v.) mescid'de bulunduğu bir zamanda ona bir kişi (Maiz) geldi ve ona seslenip şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasulu! Ben zina ettim." Rasulullah ondan yüz çevirdi. Öyle ki, Rasulullah onu dört defa reddetti. Maiz, kendi aleyhine dört kere şahidlik edince, Rasulullah, onu çağırdı ve dedi ki: "Sen deli misin?" O, hayır dedi. Rasulullah (s.a.v.): "Sen evlenmiş miydin?" buyurdu. O, evet dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): "Bunu götürüp recmedin" dedi. - Cabir b. Abdullah diyor ki: "Ben de onu recmedenlerdendim. Biz onu, namazgâhda recmettik. Taşlar onun canını yakınca kaçtı. Biz ona Harre'de ulaştık ve onu recmettik." (Buhârî, Kit. Hudud, bab. 22, 29, Kit. Ahkam, bab. 19, Kit. Talak, bab. 11; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 24, hn. 4428; Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 5, hn. 1428; îbn Mace, Kit. Hudud, bab. 9, hn. 2554) Burayde el-Eslemi diyor ki: "Maiz b. Malik el-Eslemi, Rasulullah (s.a.v.)'a geldi ve ona: "Ey Allah'ın Rasulu! Beni temizle" dedi. Rasulullah (s.a.v.) da ona: "Vay haline geri dön, Allah'tan af dile ve O'na tevbe et"dedi. Maiz geri döndü. Çok uzağa gitmeden tekrar geldi ve: "Ey Allah'ın Rasulu! Beni temizle" dedi. Rasulullah (s.a.v.) yine ona: "Vay haline geri dön. Allah'tan af dile ve O'na tevbe et" dedi. Maiz çok uzağa gitmeden yine geri döndü ve: "Ey Allah'ın Rasulü Beni temizle" dedi. Rasulullah (s.a.v.) aynı şeyleri söyledi. Nihayet dördüncü kez aynı şeyler olunca, Resulullah ona: "Seni neden temizleyeyim" dedi. Maiz, "zinadan" dedi. Rasulullah (s.a.v.): "Bu deli mi?" diye sordu. Onun deli olmadığını söylediler. Rasulullah (s.a.v.): "Bu içki içti mi?" dedi. Bir adam kalkıp ağzını kokladı, onda içki kokusu bulamadı. Rasulullah (s.a.v.): "Sen, zina ettin mi?" dedi. Maiz de: "Evet" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) recmedilmesini emretti ve recmedildi... Rasulullah (s.a.v.): "Maiz için af dileyin" dedi. Onlarda: "Allah Maizi, affetsin" dediler. Rasulullah: "O öyle bir tevbe etti ki, onun tevbesi bir ümmete taksim edilse, onları mutlaka kuşatır" buyurdu." (Muslim, Kit. Hudud, bab. 22, 23, Hadis no: 1696; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 24, Hadis no: 4433) -Nuaym b. Hazzal'ın rivayetine göre Maiz, yetim olarak Hazzal'ın evinde büyümüş ve Fatime İsimli bir cariye ile zina etmiş, yukarıda anlatılan itiraflarından sonra recmedilmiştir. (Ebû Dâuûd, Kit. Hudu, bab. 24, Hadis no: 4419; Musned, İmam Ahmed, c. 5, sh. 212) 2) Rasulullah'ın Cuheyniye - Ganısd kabilesinden oian kadını recmetmesi: Bu hadise, Burayde el-Eslemi ve İmran b. liusayn'den rivayet edilmektedir. Bureyde diyor ki: Gamidiye kabilesinden bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın Rasulu! zina ettim beni temizle" dedi. Rasulullah (s.a.v.) onu geri çevirdi. Ertesi gün olunca kadın gelip, "Ey Allah'ın Rasulu! Niçin beni geri çevirdin? Belki de sen beni Maiz gibi geri çeviriyorsun. Allah'a yemin olsun ki, ben hamileyim" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): "İlla da israr ediyorsan, git çocuğu doğuruncaya kadar bekle" buyurdu. Kadın, çocuğu doğurunca onu bir beze sanlı olarak getirdi ve: 'İşte çocuk onu doğurdum" dedi. Rasulullah (s.a.v.): "Git, onu emzir, sütten kesince gel" buyurdu. Kadın, çocuğu sütten kesince, eline verdiği bir ekmek parçasıyla onu getirdi ve: "Ey Allah'ın Rasulü! İşte çocuk. Ben onu sütten kestim. Artık o yemek yiyiyor" dedi. Rasulullah çocuğu müslümanlardan birine verdi. Kadının göğsüne kadar çukur kazılmasını emretti. İnsanlara emretti. Onlar da onu recmettiler. Halid b. Velid'in attığı bir taşdan dolayı fışkıran kan yüzüne geldi ve Halid ona hakaret etti. Rasulullah da: "Yavaş ol Halid! Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki, öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, haksız mal alan vergi memuru öyle bir tevbe etmiş olsaydı, mutlaka affedilirdi," buyurdu. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cenaze namazının kılınmasını emretti ve cenazesi kılındı." (Muslim, Kit. Hudud, bab. 22, 23, Hadis no: 1695; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, Hadis no: 4442) İmran b. Husayn'in rivayetinde Ömer (r.anh), Rasulullah'a: "Ey Allah'ın Rasulü! zina ettiği halde nasıl bunun cenaze namazını kılıyorsun" demiş, Rasulullah (s.a.v.) da ona: "Öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, Medine halkından yetmiş kişiye taksim edilecek olsa onları mutlaka kuşatır. Sen, Allah için canını feda etmesinden daha üstün bir tevbe bulabilir misin?" cevabını vermiştir." (Muslim, Kit. Hudud, bab. 24, Hadis no: 1696; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, Hadis no: 4440; Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 9, Hadis no: 1435; İbnMace Kit. Hudud, bab. 7, Hadis no: 2555) 3) Rasulullah'ın, kocasının işçisiyle zina eden kadını recmetmesi: Ebu Hurayra ve Zeyd b. Halid dediler ki: "Biz, Rasulullah (s.a.v.)'ın yanında bulunuyorduk. Bir kişi ayağa kalktı ve: "Allah hakkı için sana söylüyorum. Aramızda mutlaka Allah'ın Kitabıyla hüküm vereceksin" dedi. Bunun arkasından daha anlayışlı olan davalısı ayağa kalktı ve: "Bizim aramızda Allah'ın Kitabı ile hüküm ver ve musaade et, meseleyi anlatayım" dedi. Rasulullah da: "Söyle" dedi. O, şunları söyledi: "Oğlum bu adamın işçisiydi, karısıyla zina etti. Ben ona fidye olarak yüz koyun bir de cariye verdim ve oğlumu kurtardım. Sonra, konuyu ilim sahibi İnsanlara sordum, onlar bana, oğluma yüz adet sopa vurulması, bir yıl da sürgün edilmesi, onun karısının ise, recmedilmesi gerektiğini söylediler." Rasulullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki, ben aranızda mutlaka aziz ve eelil olan Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Yüz koyun ve cariye sana geri verilecek, oğluna yüz sopa vurulacak ve o, bir yıl müddetince sürgün edilecektir. Ey Uneys! Sen şu adamın karasının yanına git. Eğer o itiraf ederse, sen onu recmet." Uneys gitti. Kadın itiraf etti ve onu recmetti." (Buhari, Kit. Hudud, bab. 30, 34, 38, 46, Kit. Ahkam, bab. 39, Kit. Sulh, bab. 5, Kit. Şurud, bab. 9, Kit. Eyınan, bab. 2; Muslim, Kit. Hudud bab. 25 Hadis no: 1696, 1697; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, Hadis no:. 4445; Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 8, Hadis no: 1433; İbn Mace, Kit. Hudud, bab. 7, Hadis no: 2549; Musned, İmam Ahmed, c. 4, sh. 115; Nesei, Kit. Adab, bab. 22, Hadis no: 5412; Muvatta, Kit. Hudud, bab. 6; Tirmizi sahibi Ebu İsa, konu ile ilgili hadisleri Ebu Bekre, Ubade b. es-Samit, Ebu Hurayra, Ebu Said el-Hudri, Abdullah b. Abbas, Cabir b. Senuıre, Hazzal, Burayde el-Eslemi, Selem b. ei-Muhabbik, Ebu Berze ve İmran b. Husayn'den de rivayet edilmiştir, demektedir.) 4) Rasulullah'ın, kadının taşıdığı çocuğun kendisine ait olduğunu itiraf eden genci recmetmesi: Bu hususta Leclac (r.anh) diyor ki: "Çarşıda kendi işimi yaparken, kucağında çocuk bulunan bir kadın geçti. İnsanlar onun yanına koştular. Ben de koşanlardandım. Kadınla birlikte Rasulullah'a ulaştık. Rasulullah: "Bu çocuğun babası kim?" diye sordu. Kadın sustu. Fakat yanında bulunan bir genç, "Ey Allah'ın Rasulü! Onun babası benim" dedi. Yine Resulullah, kadına yöneldi ve: "Bunun babası kim?" dedi. O genç tekrar: "Ey Allah'ın Rasulu! Onun babası benim" dedi. Rasulullah, gencin çevresinde bulunan bazı kişilere baktı ve genci onlardan sordu. Onlar da: "Biz bunun iyiliğinden başka bir şeyini bilmiyoruz" dediler. Rasulullah (s.a.v.) gence: "Sen evlenmiş miydin?" dedi. Genç "evet" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) emretti ve o recmedildi. Leclac diyor ki onunla gittik. Ona çukur kazdık. Sağlamca oraya yerleştirdik. Sonra onu, canlanamayacak hale gelinceye (ölünceye) kadar taşladık. Bu esnada bir adam geldi. Recmedilen genci soruyordu. Biz onu Rasulullah'a götürdük ve "Bu adam, habisi soruyor" dedik. Rasulullah (s.a.v.) da buyurdu ki: "O, Allah katında miskten daha güzel kokmaktadır." Anladık ki, o kişi gencin babasıymış. Biz ona gencin yıkanmasında, kefenlenmesinde ve defnedilmesinde yardımcı olduk." (Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 24, Hadis no: 4435; Musned, İmam Ahmed, c. 3, sh. 479) 5) Rasulullah'ın, geceleyin namaza giden kadına tecavüz eden kişiyi recmetmesi: Bu hususta Vail b. Hucr diyor ki: "Rasulullah'ın döneminde bir kadın, namaz kılmak için dışarı çıktı. Yolda ona bir kişi rastladı ve elbisesini kadının üzerine örtüp ona tecavüz etti. Bunun üzerine kadın bağırdı. Adam kaçtı. Kadının yanından başka bir adam geçti. Kadın: "Bana bu işi yapan bu adamdır" dedi. Ensar'dan bir topluluğun yanından geçti ve onlara: "Şu adam bana şöyle ve şöyle yaptı" dedi. Onlar koşup kadının kendisine tecavüz ettiğini sandığı adamı yakaladılar ve kadının yanına getirdiler. Kadın: "Evet bu adam" dedi. Onu alıp Rasulullah'a getirdiler. Rasulullah, o kişinin recmedilmesini emredince, kadına tecavüz eden asıl kişi ayağa, kalktı ve: "Ey Allah'ın Rasulü! Kadının arkadaşı (ona tecavüz eden) benim" dedi. Bunun üzerine Rasulullah, kadına: "Sen git. Allah seni affetti" dedi. Getirilen kişiye güzel sözler söyledi. Kadına tecavüz edene ise, "bunu recmedin" dedi. Sonra bunun için: "Öyle bir tevbe etti ki, Medine halkı böyle bir tevbe ile tevbe etseydi, onların tevbeleri mutlaka kabul edilirdi" buyurdu. " (Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 22, Hadis no: 1454; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 7, Hadis no: 4379; Musned, İmanı Ahmed, c. 6, sn. 599) 6) Rasulullah'm yolculuğu esnasında bir kişiyi recmetmesi: Ebu Zer diyor ki: "Bir yolculuk esnasında Rasulullahla beraberdik. Ona bir kişi geldi ve: "Şu seviyesiz insan, zina etti" dedi. Kişi, Rasulullah'ın yanında zina ettiğini itiraf etti. Rasulullah, onu dört defa geri çevirdi. Sonunda bineğinden indi ve bize bir çukur kazmamızı emretti. Biz, onun için derin olmayan bir çukur kazıdık ve o recmedildi. Rasulullah üzgün bîr şekilde oradan ayrıldı. Yürüyüp gittik. Bîr yerde konakladık. Rasulullah sıkıntısı geçdi ve şöyle buyurdu: "Ey Ebu Zerr! Biliyor musun? Arkadaşınız affedildi ve cennete konuldu.” (Musned, İmam Ahmed, c. 5, sf: 179) 7) Rasulullah'ın zina eden bir kişiye yüz adet sopa vurması, evli olduğu ortaya çıkınca onu recmetmesi: Cabir b. Abdullah diyor ki: "Bir adam bir kadınla zina etti. Rasulullah, ona sopa vurulmasını emretti. Ona sopa vuruldu. Sonra evlenmiş olduğu bildirildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) emretti ve recmedildi." (Ebû Dâvûd, Kil. Hudud, bab. 24, Hadis no: 4438) 8) Rasulullah'ın, birbirleriyle zina eden bir yahudi erkeği ve kadını recmetmesi: Rasulullah (s.a.v.)'ın bu iki yahudiyi recmettiği, Abdullah b. Ömer, Bera b. Azib, Cabir b. Abdullah Ebu Hurayra ve Cabir b. Semure gibi bir çok sahabeden, sahih hadis kitablarının hemen hemen tümünde rivayet edilmektedir. (Buhari, Kit. Hudud, bab. 24, Kit. Tefsir, sure. 3, bab. 6, Kit. Menakib, bab. 26, Kit. frisam, bab. 16, Kit. Tevhid, bab. 51; Muslim, Kit. Hudud, bab. 26, hn. 1699; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, hn. 4446, 4449; Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 10, hn. 1436; İbn Mace, Kit. Hudud, bab. II, hn. 2556; Darimi, Kit. Hudud, bab. 15, Muvatta,Kit. Hudud, bab. 1; Müsned, İmanı Ahmed, c. 2, slı. 57, 63, 76, c. 5, sf: 96; Muslim, Kit. Hudud, bab. 28, hn. 1700; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, hn. 4447, 4448; İbn Mace, Kit. Hudud, bab. 10, hn. 2558; Muslim, Kit. Hudud, bab. 28, hn. 1701; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, hn. 4452, 4455; Ebû Dâvûd, Kit. Hudud, bab. 25, hn. 4450, 4451, Kit. Akdiye, bab. 27, hn. 3624; Tirmizi, Kit. Hudud, bab. 10, hn, 1437; Müsned, İmam Ahmed, c. 5, sh. 91, 94, 97, 104) [4]
Kaynak: En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 / DEVAMI İÇİN BKZ... |