Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
“Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
(Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği
(günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8)
İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
KANAAT VE TOKGÖZLÜLÜK
KANAAT, TOK GÖZLÜLÜK,
GEÇİMDE ORTA YOLU SEÇMEK, İNFÂK ETMEK VE
ZORDA KALMADIKÇA DİLENMEYİ KÖTÜLEMEK 523.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine
göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu: "Gerçek zenginlik, mal çokluğu
değil, gönül tokluğudur. " Buhârî,
Rikak 15; Müslim, Zekât 130. Ayrıca bk. Tirmizî,
Zühd 40; İbni Mâce, Zühd 9
524.
Abdullah İbni Amr radıyallahu anhümâ'dan rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: "Müslüman olan, yeterli
geçime sahip kılınan ve Allah'ın kendisine verdiklerine
kanaat etmesini bilen kurtulmuştur. " Müslim,
Zekât 125. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 35
525.
Hakîm İbni Hizâm radıyallahu anh şöyle
dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den (mal)
istedim, verdi. Bir daha istedim, yine verdi. Tekrar istedim,
tekrar verdi. Sonra şöyle buyurdu: - "Ey Hakîm!
Gerçekten şu mal çekici ve tatlıdır. Kim onu hırs
göstermeksizin alırsa, o malda kendisine bereket verilir.
Kim de ona göz dikerek hırs ile alırsa, o malın bereketi
olmaz. Böylesi kişi, yiyip yiyip de bir türlü
doymayan obur gibidir. Üstteki (veren ) el, alttaki (alan)
elden daha hayırlıdır. " Hakîm diyor ki, bunun
üzerine ben: - Ey Allah'ın Resûlü! Seni hak
din ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, yaşadığım sürece
senden başka kimseden bir şey kabul etmeyeceğim, dedim. Gün
geldi, Hz. Ebû Bekir, Hakîm'i kendisine ganimet
malından hisse vermek için çağırdı. Fakat Hakîm,
onu almaktan uzak durdu. Daha sonra Hz. Ömer, kendisini bir
şeyler vermek için davet etti. Hakîm yine kabul
etmedi. Bunun üzerine Ömer: - Ey müslümanlar!
Sizi Hakîm'e şahit tutuyorum. Ben kendisine şu ganimetten
Allah'ın ona ayırdığı hissesini veriyorum, fakat o almak
istemiyor, dedi. Netice itibariyle Hakîm, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'in vefatından sonra, ölünceye
kadar kimseden bir şey kabul etmedi. Buhârî,
Vasâyâ 9, Cihâd 27, Zekât 47, 50, Humus
19, Rikak 7, 11; Müslim, Zekât 96. Ayrıca bk. Tirmizî,
Fiten 26, Zühd 41; Nesâî, Zekât 50, 80,
93; İbni Mâce, Fiten 19
526. Ebû
Bürde'den, Ebû Mûsâ el-Eş'arî
radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivayet
edilmiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile
birlikte bir savaşa çıkmıştık. Altı kişilik bir grup
olarak biz nöbetleşe bir deveye biniyorduk. Ayaklarımız
delindi. Benim de ayaklarım delinmiş ve tırnaklarım düşmüştü.
Ayaklarımıza bez parçaları sarıyorduk. Ayaklarımıza böyle
bez parçaları bağladığımız için o savaşa Zâtürrikâ'
ismi verildi. Ebû Bürde diyor ki; "Ebû
Mûsâ bunları söyledi sonra da yaptığından
hoşlanmadı ve; "Bunları söylemekle hiç de iyi
etmedim" diye pişmanlığını dile getirdi. Ebû
Bürde, Ebû Mûsâ'nın bu tavrını, "Herhalde
o bunu, yaptığı bir yiğitliği ifşâ etmiş olduğu için
hoş görmedi" diye yorumladı. Buhârî,
Meğazî 31; Müslim, Cihâd 149
527.
Amr İbni Tağlib radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'e ganimet malları - ya da esirler-
getirilmişti. O bunları kimine verip kimine vermemek suretiyle
dağıtmıştı. Mal vermediği kişilerin ileri geri söylendikleri
kendisine ulaşınca, Allah'a hamd ve senâ ettikten sonra
şöyle buyurdu: "Allah'a yemin ederim ki, ben
kimilerine veriyor, kimilerine vermiyorum. Aslında mal vermediğim
kimseler, verdiklerimden bence daha sevgilidir. Ben bazı
kimselerin kalbinde sabırsızlık ve tama' gördüğüm
için veririm. Bazı kimseleri de, Allah'ın kalblerinde
yarattığı kanaat ve hayırla baş başa bırakırım. Amr İbni Tağlib
de bunlardan biridir. " Amr İbni Tağlib der ki, "Vallahi
Hz. Peygamber'in hakkımda söylediği bu söz, benim için
bütün dünyaya bedeldir. " Buhârî,
Cum'a 29, Humus 19, Tevhîd 49
528.
Hakîm İbni Hizâm radıyallahu anh'den rivayet
edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu: "Üstteki el, alttaki elden daha hayırlıdır.
Harcamaya, geçimini üstlendiklerinden başla!
Sadakanın iyisi, ihtiyaç fazlası maldan ve-rilendir.
Dilenmekten sakınmak isteyenleri, Allah iffetli kılar. Halka
karşı tok gözlü davranmak isteyenleri de Allah,
insanlara muhtaç olmaktan kurtarır. " Buhârî,
Zekât 18, Vasâyâ 9, Nafakât 2; Müslim,
Zekât 95. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât
39; Nesâî, Zekât 53, 60.
529.
Ebû Abdurrahman Muâviye İbni Ebû Süfyân
Sahr İbni Harb radıyallahu anhümâ'dan rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: "Dilenmekte ısrar etmeyiniz. Allah'a
yemin ederim ki, sizden biri benden bir şey ister de, hoşuma
gitmemesine rağmen, benden bir şey koparırsa, verdiğim malın
bereketini görmez. " Müslim, Zekât
99
530. Ebû Abdurrahman Avf İbni Mâlik
el-Eşca'î radıyallah anh şöyle dedi: Biz dokuz,
veya sekiz yahut yedi kişilik bir grub Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında oturuyorduk. Bize: -
"Allah'ın elçisine bîat etmez misiniz?"
buyurdu. Oysa biz, yeni bîat etmiştik. Bu sebeple: - Ey
Allah'ın Resûlü! Biz sana bîat ettik ya! dedik.
Sonra tekrar: - "Allah'ın elçisine bîat
etmeyecek misiniz?" buyurdu. Bu defa bîat için
ellerimizi uzatarak: - Ey Allah'ın Resûlü! Biz sana
bîat etmiştik. Şimdi ne üzerine bîat edeceğiz?
dedik. - "Allah'a kulluk edip O'na hiçbir şeyi
ortak koşmamak, beş vakit namazı kılmak, itaat etmek - sesini
alçaltarak bir cümle söyledi ve - kimseden bir
şey istememek üzere bîat edeceksiniz! buyurdu. Avf
İbni Mâlik diyor ki: Yemin ederim ki bu gruptan bazılarını
görürdüm; kamçısı yere düşerdi de
kimseden onu kendisine vermesini istemezdi. Müslim,
Zekât 108. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât
27; Nesâî, Salât 5; Bîat 18; İbni Mâce,
Cihâd 41
531. İbni Ömer
radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "İçinizden
birilerinin, yüzünde bir parça et bile kalmamış
olduğu halde Allah'ın huzuruna çıkacağı güne kadar
dilencilik aranızda sürüp gidecektir. " Buhârî,
Zekât 52; Müslim, Zekât 103, 104
532.
Yine İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
minber üzerinde iken sadaka vermekten, dilenmeyip iffetli
yaşamaktan bahsetmiş ve şöyle buyurmuştur: "Üstteki
el, alttaki elden hayırlıdır. Üstteki el, veren; alttaki el
ise, dilenip alan eldir. " Buhârî,
Zekât 18, 50; Müslim, Zekât 94, 95, 96, 97, 106.
Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 28. Tirmizî,
Zühd 32, Kıyâmet 39; Nesâî, Zekât
50, 52, 53, 93
533. Ebû Hüreyre
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Mal
biriktirmek için dilenen, gerçekte kor istiyor
demektir. Artık ister az, ister çok dilensin. " Müslim,
Zekât 105. Ayrıca bk. İbn Mâce, Zekât 25
534.
Semüre İbni Cündeb radıyallahu anh'den rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: "Dilenmek, yüz karasıdır. Kişi
dilenmek suretiyle kendi yüzünü lekeler. Sadece
devlet başkanından hakkını istemesi ya da zaruret sebebiyle
dilenmek böyle değildir. " Tirmizî,
Zekât 38. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât
93
535. İbni Mes'ûd radıyallahu
anh'den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu: "Kim ihtiyaç içine
düşer de bunu insanlara açarsa, ihtiyacı kapanmaz.
Kim de ihtiyacını Allah'a arzederse, Allah'ın, hemen veya ileride
o kimseye rızık vermesi umulur. " Ebû
Dâvûd, Zekât 28. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd
18
536. Sevbân radıyallahu anh şöyle
dedi: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem: - "Kim
bana, halktan hiçbir şey dilenmeyeceğine dair söz
verirse, ben de ona cenneti garanti ederim" buyurdu. Bunun
üzerine - Ben söz veriyorum, dedim. Râvi
diyor ki, Sevbân hiç kimseden hiçbir şey
istemiyordu. Ebû Dûvûd, Zekât
27. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 61
537.
Ebû Bişr Kabîsa İbni'l-Muhârik radıyallahu anh
şöyle dedi: Yüklendiğim bir kefâlet borcu
yüzünden Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e
başvurdum. Bana; - "Bekle biraz. Sadaka malı gelsin,
ondan sana verilmesini emrederiz!" dedi. Sonra da şöyle
buyurdu: - "Ey Kabîsa! Dilenmek yalnızca üç
kişi için helâldir: Kefâlet üstlenen
kişi ki, borcunu ödeyinceye kadar dilenmesi helâldir.
Sonra dilenmekten vazgeçer. Bütün mal
varlığını yok eden büyük bir felâkete uğramış
kişinin geçimini yoluna koyacak kadar -yahut ihtiyacını
giderecek kadar- dilenmesi helâldir. Hakkında,
kendisini tanıyanlardan aklı başında üç kişinin
"filan fakir düştü" diyecekleri kadar fakr u
zarûrete uğramış kişinin geçimini temin edecek kadar
dilenmesi helâldir. Ey Kabîsa! Bu hallerin dışında
dilenmek haramdır, dilenen haram yemiş olur. " Müslim,
Zekât 109. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât
26; Tirmizî, zekât 23; Nesâî, Zekât
80.
538. Ebû Hüreyre radıyallahu
anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Miskin, bir iki
lokma veya bir iki hurma için kapı kapı dolaşan kimse
değildir. Asıl miskin, ihtiyacını karşılayacak bir şeyi
bulunmadığı halde, durumu bilinmediği için kendisine
sadaka verilemeyen ve kendisi de kalkıp insanlardan bir şey
istemeyen kimsedir. " Buhârî,
Zekât 25; Tefsîru sûre (2) 18; Müslim,
Zekât 101, 102. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd,
Zekât 24; Nesâî, Zekât 76
DİLENMEKSİZİN ve GÖZ DİKMEKSİZİN
SADAKA ALMAK
539. Sâlim İbni Abdullah İbni Ömer,
babası Abdullah İbni Ömer'den, o da Ömer radıyallahu
anhüm'den rivayet ettiğine göre Ömer şöyle
dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem arada
sırada bana gâzilik bahşişi verirdi. Ben de kendisine:
Bunu benden daha fakir ihtiyaç içinde kıvranan
birine verseniz, derdim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem de cevaben: - "Sen bunu al! Göz dikmediğin ve
istekli de olmadığın halde sana gelen böylesi malı al.
Kendine mal et, ister ye ister tasadduk et! Fakat böyle
olmayan bir malın peşine de düşme!" Buhârî,
Zekât 51; Ahkâm 17; Müslim, Zekât 110.
Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 94[1]
Kaynak: [1]: Muvahhid 1.16 İslam Kütüb Hanesi Riyazussalihin
Konularına Göre Hadis Meali veya Konularına Göre Hadis Fihristi Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir
("RAR" İndir Linki), ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve
değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz. v..d.. Download / İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..
En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
|