Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
“Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
(Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği
(günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8)
İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
GÖRÜNÜŞE GÖRE HÜKÜM VERMEK
391. Abdullah İbni Ömer radıyallahu
anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ben,
Allah'tan başka bir ilâh bulunmadığına, Muhammed'in
Allah'ın Resûlü olduğuna şehâdet edip, namazı
dosdoğru kılıncaya ve zekâtı hakkıyla verinceye kadar
insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları takdirde,
kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslâm'ın
gerektirdiği haklar ise bunların dışındadır. Onların gizli
hallerinin hesabı Allah'a âittir. " Buhârî,
Îmân 17, 28, Salât 28, Zekât 1, İ'tisâm
2, 28; Müslim, Îmân 32-36. Ayrıca bk. Ebû
Dâvûd, Cihâd 95; Tirmizî, Tefsîru
sûre (88); Nesâî, Zekât 3; İbni Mâce,
Fiten 1-3
392. Ebû Abdullah Târık
İbni Eşyem radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle
buyurduğunu işitmiştir: "Kim Allah'tan başka ilâh
yoktur der ve Allah'tan başka ibadet edilenleri inkâr
ederse, o kimsenin malı ve kanı haram olur. Gizli hallerinin
hesabı ise Allah'a âittir. " Müslim,
Îmân 37
393. Ebû Ma'bed
Mikdâd İbni Esved radıyallahu anh şöyle demiştir: -
Ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e dedim ki : -
Kâfirlerden bir adamla karşılaşsam ve onunla vuruşsak, o
benim ellerimden birini kılıçla vurup koparsa, sonra da
benim elimden kurtulmak için bir ağacın arkasına sığınsa
ve: - Ben, Allah için müslüman oldum, dese,
onu böyle dedikten sonra öldürebilir miyim, yâ
Resûlallah! Ne dersin? Resûl-i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem: - "Sakın onu öldürme"
buyurdu. Ben : - Ey Allah'ın Resûlü! Adam benim iki
elimden birini kopardı, ondan sonra bu sözü söyledi,
dedim. Bunun üzerine : - "Sakın öldürme,
eğer onu öldürürsen, o, senin kendisini
öldürmezden önceki durumundadır. Sen ise, onun o
sözü söylemeden önceki durumuna düşersin"
buyurdu. Buhârî, Meğâzî
12; Müslim, Îmân 155. Ayrıca bk. Ebû
Dâvud, Cihâd 95
394. Üsâme
ibni Zeyd radıyallahu anhümâ şöyle demiştir :
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bizi Cüheyne
kabilesinin Huraka kolu üzerine göndermişti. Sabahleyin
onlar sularının başında iken üzerlerine hücum ettik.
Ben ve ensardan bir kişi onlardan bir adama ulaştık. Biz onun
üzerine yürüyünce, adam: "Lâ ilâhe
illallah: Allah'tan başka ilâh yoktur" dedi. Bunun
üzerine ensardan olan arkadaşım ona hücumdan vazgeçti;
ben ise mızrağımı ona sapladım ve adamı öldürdüm.
Biz Medine'ye gelince bu olay Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem'in kulağına gitti ve bana: - "Ey Üsâme!
Lâ ilâhe illallah dedikten sonra adamı öldürdün
mü?" buyurdu. Ben : - Yâ Resûlallah! O,
bu sözü sadece canını kurtarmak için söyledi,
dedim. Peygamber Efendimiz tekrar : - "Lâ ilâhe
illallah dedikten sonra adamı öldürdün mü?"
diye yine sordu ve bu sözü o kadar çok
tekrarladı ki, ben, daha önce müslüman olmamış
olmayı bile temenni ettim. Buhârî,
Diyât 2, Meğâzî 45; Müslim, Îmân
l58-159. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru
sûre(11)
Müslim'in bir rivâyeti
şöyledir : Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: - "Adam lâ ilâhe illallah
dedi ve sen de onu öldürdün, öyle mi?"
Ben : - Yâ Resûlallah! O, bu sözü sadece
silahtan korktuğu için söyledi, dedim. Peygamber
Efendimiz : - "Kalbini mi yardın ki, bu sebeple söyleyip
söylemediğini bilesin?" buyurdu. Bu sözü
o kadar çok tekrarladı ki, ilk defa o gün müslüman
olmuş olmayı temenni ettim. Müslim, Îmân
158
395. Cündeb İbni Abdullah
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem, müslümanlardan müteşekkil
bir askerî birliği müşriklerden bir kavme göndermişti.
Müslüman askerler, müşriklerle karşılaştılar.
Müşriklerden bir adam, müslüman askerlerden
istediğine saldırıp öldürüyordu. Müslümanlardan
biri de onun boş bulunduğu anı gözlüyordu. Biz bu
müslümanın Üsâme İbni Zeyd olduğunu konuşup
duruyorduk. Üsâme, kılıcını çekip de adamı
öldüreceği sırada o: - Lâ ilâhe
illallah, dedi; fakat Üsâme onu yine de öldürdü.
Peygamber Efendimiz'e müjdeci geldi. Peygamberimiz ona
ordunun durumunu sordu, o da olup biteni kendisine haber verdi.
Hatta o adamın durumunu ve Üsâme'nin ona ne yaptığını
da anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber Üsâme'yi
çağırdı ve ona : - "Adamı niçin öldürdün?"
diye sordu. Üsâme : - Yâ Resûlallah! O
adam müslümanların canını yaktı; falanı ve falanı
öldürdü, diyerek bir kaç şehidin adını
saydı. Sözüne devamla şunları söyledi: - Ben
ise onun üzerine yürüdüm. Kılıcı görünce:
- Lâ ilâhe illallah, dedi. Resûl-i
Ekrem Efendimiz: - "Böyle diyen adamı öldürdün
mü?" diye sordu. Ben: - Evet, dedim. Bunun üzerine
Hz. Peygamber: - "Lâ ilâhe illallah kıyamet
günü karşına geldiğinde ne yapacaksın?" dedi.
Üsâme ibni Zeyd: - Yâ Resûlallah!
Cenâb-ı Hak'dan beni bağışlamasını dile, dedi. Resûl-i
Ekrem durmadan: - "Lâ ilâhe illallah
kelimesi kıyamet günü huzuruna geldiğinde ne
yapacaksın, söyle?" "Lâ ilâhe illallah
sözü kıyamet günü huzuruna geldiğinde ne
yapacaksın?" diyor, başka bir söz söylemiyordu.
Müslim, Îmân 160
396.
Abdullah İbni Utbe İbni Mes'ûd der ki: Ömer İbni
Hattâb radıyallahu anh'ı şöyle derken işittim
: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında Allah
katından gelen vahiy sayesinde insanlar gizli hallerinden de
sorumlu tutuluyorlardı. Hiç kuşkusuz vahyin arkası
kesilmiştir. Biz ise şu anda sizleri, bize apaçık belli
olan davranışlarınız sebebiyle hesaba çekeriz. Dolayısıyla
bize iyi davranışlar gösteren kimseyi, güvenilir kimse
bilir ve ona yaklaşırız. Onun gizli hallerinden hiçbir
şeyi araştırmak bize düşmez. O kişinin gizli halleriyle
ilgili hesabını Allah görür. Bize karşı kötü
davranışlar sergileyen bir kimseyi de güvenilir bulmayız. O
kişi, gayesinin iyi olduğunu söylese bile ondan emin olmaz
ve kendisini doğrulamayız. Buhârî,
Şehâdât 5
221. Ümmü Seleme radıyallau anhâ' dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ben sadece bir beşerim. Sizler bana yargılanmak üzere geliyorsunuz. Belki sizin biriniz, delilini getirmekte diğerinizden daha becerikli ve daha üstün anlatımlı olabilir. Ben de dinlediğime göre o kimsenin lehinde hüküm veririm. Kimin lehine kardeşinin hakkını alıp hüküm vermişsem, ona cehennemden bir parça ayırmış olurum. "
Buhârî, Şehâdât 27, Hıyel 10, Ahkâm 20; Müslim, Akdiye 4. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Akdiye 7, Edeb 87; Tirmizî, Ahkâm, 11, 18; Nesâî, Kudât 12, 33; İbni Mâce, Ahkâm 5
*[1]
Kaynak: [1]:
Zulüm Muvahhid 1.16 İslam Kütüb Hanesi Riyazussalihin
Konularına Göre Hadis Meali veya Konularına Göre Hadis Fihristi Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir
("RAR" İndir Linki), ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve
değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz. v..d.. Download / İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..
En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
|