"...Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle.." (Tevbe Suresi - 29) (Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafur ve Rahimdir. De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin Eğer yüz çevirirlerse /itaat etmezlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez (Ali İmran Suresi 31-32) = ♦ C ♦ = “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8) İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 Ø cihâdın değer ve kıymeti 1619- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü denildi hangi iş cihâda denk olabilir? Buyurdular ki: “Sizin ona gücünüz yetmez.” İki veya üç sefer aynı soruyu sordular üçüncü defasında buyurdu ki: Allah yolunda cihâd eden kimsenin örneği: Mûcâhid; cihâddan dönünceye kadar, bıkmadan usanmadan gecelerini namaz gündüzlerini oruçla geçiren kimse gibidir.” (Müslim, Imara: 34) Bu konuda Şifa, Abdullah b. Hubşî, Ebû Musa, Ebû Saîd, Ümmü Mâlik el Behziyye ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. 1620- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah şöyle diyor: Allah adına Allah yolunda cihâd eden kişi benim güvencem altındadır. Ruhunu alırsam kendisine Cenneti varis kılarım şayet memleketlerine geri çevirirsem sevap ve ganimetlerle çeviririm.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle sahih garibtir. Ø cihâda her yönüyle bağlı olarak ölen kimsenin mükafatı 1621- Fedâle b. Ubeyd (r.a.), Rasûlullah (s.a.v.)’den bize aktararak şöyle demiştir: “Her ölen kimsenin amel defteri kapanır ancak Allah yolunda kalbi cihâda bağlı olarak ölen kimse müstesna onun ameli kıyamet gününe kadar çoğalıp artar ve o kimse kabir fitnesinden de güvendedir.” Ve Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu da işittim: “Mûcâhid nefsinin isteklerine karşı cihâd ederek günahlardan uzak durmak için mücadele eden kimsedir.” (Müslim, Imara: 42; Ebû Dâvûd, Cihâd: 36) Tirmizî: Bu konuda Ukbe b. Âmir ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Fudale hadisi hasen sahihtir. Ø allah yolunda cihâd ederken oruç tutan kimsenin değer ve kıymeti 1622- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda savaş yaparken kim bir gün oruç tutarsa Allah o kimseyi Cehennem’den yetmiş yıl uzaklaştırır.” Râvîlerden biri yetmiş yıl derken diğeri kırk yıl demektedir. (Nesâî, Savm: 44) Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Ebûl Esved’in ismi Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel el esedî olup Medînelidir. Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd, Enes, Ukbe b. Âmir ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. 1623- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda cihâd ederken kim bir gün oruç tutarsa Allah bu orucundan dolayı ondan Cehennem ateşini yetmiş yıl uzaklaştırır.” (Nesâî, Savm: 44) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. 1624- Ebû Umâme el Bâhilî (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah yolunda savaş yaparken bir gün oruç tutarsa Allah ateşle o kimse arasında yeryüzü ile gökyüzü arası kadar bir hendek meydana getirir.” (Nesâî, Savm: 44) Tirmizî: Ebû Umâme hadisi garibtir. Ø Allah yolunda cihâd için yapılan harcamaların mükafatı 1625- Hureym b. Fatik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah yolunda bir harcama yaparsa o yaptığı harcama için kendisine yediyüz misli sevap yazılır.” (Nesai, Cihâd: 7) Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi sadece Rükeyn b. Rabî’in rivâyeti ile bilmekteyiz. Ø allah yolunda çarpışan gazilere yapılan harcamanın mükafatı 1626- Adiyy b. Hâtim el Tâî (r.a.)’den rivâyete göre: Adiyy, Rasûlullah (s.a.v.)’e hangi sadaka daha faziletlidir diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdu: “Allah yolunda çarpışan kimselere hizmet için verilecek bir köle veya onların gölgelenebileceği çadır veya başka türlü bir gölgelik veya mücahid’in binebileceği bir binit veya yemeleri için kesilen bir deve.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis Muaviye b. Salih tarfından mürsel olarak rivâyet edilmiştir. Bazı rivâyetlerin senedinde Zeyd’e muhalefet edilmiştir. Velid b. Cemil bu hadisi; Kâsım ebû Abdurrahman’dan, Ebû Umâme’den bu şekilde Ziyâd b. Eyyûb’tan bize aktarmıştır. 1627- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Harcamaların en değerli ve kıymetlisi Allah yolunda çarpışan mücahide bağışlanan çadır gölgesi veya Allah yolunda çarpışan mücahide hizmet edecek hizmetçi veya Allah yolunda çarpışan mücahidin bineceği bir binit.” (İbn Mâce, Cihâd: 14; Nesâî, Cihâd: 44) Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Benim yanımda bir önceki geçen Muaviye b. Salih’in hadisinden daha sahihtir. Ø savaşa gidecek bir mücahidi silah elbise vs. ile donatmanın değeri 1628- Zeyd b. Hâlid el Cühenî (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah yolunda savaşacak olan bir mücahidi gerekli silah, binit ve malzeme ile donatacak olursa bizzat kendisi savaş yapmış gibi sevap kazanır. Her kimde savaşa çıkan bir mücahidin çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını karşılarsa yine o da savaş yapmış gibi sevap kazanır.” (Nesâî, Cihâd: 44; İbn Mâce, Cihâd: 14) Tirmizî: Bu hadis hasen sahih olup başka şekilde de rivâyet edilmiştir. 1629- Zeyd b. Hâlid el Cühenî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah yolunda çarpışan bir mücahidi gerekli silah binit ve malzeme ile donatır veya mücahidin çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını karşılarsa aynen savaşa katılmış gibi sevap kazanır.” (Nesâî, Cihâd: 44; İbn Mâce, Cihâd: 14) Tirmizî: Bu hadis hasendir. 1630- Muhammed b. Beşşâr (r.a.), Yahya b. Saîd vasıtasıyla Abdulmelik b. ebî Süleyman’dan, Atâ’dan, Zeyd b. Hâlid el Cühenî’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. 1631- Yine Zeyd b. Hâlid el Cühenî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah yolunda çarpışan bir mücahidi gerekli silah, binit ve malzeme ile donatırsa veya mücahidin çoluk çocuğunun ihtiyacını karşılarsa aynan savaşa katılan gibi sevap kazanır.” (Nesâî, Cihâd: 44; İbn Mâce, Cihâd: 14) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ø allah yolunda cihâd edenin tozlanan ayaklarına Cehennem haramdır 1632- Yezîd b. ebî Meryem (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Cuma namazına gitmekte iken Abaye b. Rifâa arkamdan yetişti ve dedi ki: Müjdeler olsun sana senin bu adımların Allah yolunda sayılır; Ebû Abs’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kimin Allah rızasını kazanma yolunda ayakları tozlanırsa o ayaklara Cehennem ateşi haramdır.” (Nesâî, Cihâd: 9) Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ebû Abs’ın ismi ise Abdurrahman b. Cebr’dir. Bu konuda Ebû Bekir ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir adam tarafından da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Büreyd b. ebî Meryem, Şamlı bir kimse olup kendisinden Velid b. Müslim Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kimse hadis rivâyet etmiştir. Bir de Küfeli Büreyd b. ebû Meryem vardır ki bunun babası Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olup ismi Mâlik b. Rabia’dır. Bu Büreyd b. ebî Meryem, Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir. Büreyd b. ebî Meryem’den; Ebû İshâk el Hemedânî, Atâ b. Sâib, Yunus b. ebî İshâk ve Şu’be pek çok hadis rivâyet etmişlerdir. Ø Cehennem ateşiyle ve dumanıyla beraber olmayan şeyler 1633- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ın azabından korktuğu için ağlayan bir kimse sağılan süt tekrar memeye dönmedikçe Cehennem ateşine girmeyecektir. Allah yolunda cihâd eden bir kimseye bulaşan toz ve toprakla Cehennem dumanı bir araya gelmeyecektir.” (Nesâî, Cihâd: 9; Dârimî: Cihâd: 8) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Abdurrahman, Ebû Talha’nın azâdlı kölesi olup Medînelidir. Ø müslüman olma yolunda saçları ağaran kimse 1634- Sâlim b. ebî’l Ca’d’den rivâyete göre: Şurahbil b. Sımt şöyle demiştir: Ey Ka’b b. Mürre! Bize Rasûlullah (s.a.v.)’den hadis aktar fakat dikkatli ol eksik ve fazla bir şeyler söyleme Ka’b b. Mürre dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: “İslam yolunda kimin bir kılı ağarırsa kıyamet gününde o kıl o kimse için bir ışık (nur) olacaktır.” (Nesâî, Cihâd: 9) Tirmizî: Bu konuda Fedâle b. Ubeyd, Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ka’b b. Mürre hadisini aynı şekilde A’meş, Amr b Mürre’den rivâyet etmiştir. Yine bu hadis, Mansur’dan Sâlim b. ebî’l Ca’d’den rivâyet edilip senedinde Sâlim ile Ka’b b. Mürre veya Mürre b. Ka’b el Behzî’de denilmiştir. Kendisi Peygamber (s.a.v.)’den pek çok hadis rivâyet etmiştir. 1635- Amr b. Abese (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’ın dinini yeryüzünde en üstün kılma yolunda gayret ederek saç ve sakalını ağartırsa o kıllar kıyamet günü kendisi için nur, ışık olacaktır.” (Nesâî, Cihâd: 9) Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Hayve b. Şüreyh Yezîd el Hımsî’nin oğludur. Ø binitler (atlar) kaç çeşittir? 1636- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hayır ve iyilik kıyamete kadar atların (binit) alınlarında bağlıdır. At üç çeşittir; kimi atlar vardır ki: Sahibi için sevap kazandırır, kimi atlar vardır ki: Sahibinin fakirlik ve yoksulluğunu örter, kimi atlarda vardır ki: Sahibine günah kazandırır.” “Sahibine sevap kazandıran at; Allah yolunda cihâd için hazırlanıp büyütülür ki bu at sahibine daima sevap kazandırır o atlara yedirilen her şey karşılığında Allah o kimseye sevap yazar.” Bu hadis biraz uzuncadır. (Nesâî, Hayl: 1; İbn Mâce: Cihâd: 14) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Mâlik b. Enes, Zeyd b. Eslem’den, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Ø allah yolunda atış yapmanın değer ve kıymeti 1637- Abdullah b. Abdurrahman b. Ebûl Hüseyn’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah tek bir ok için üç kişiyi Cennete sokar; Allah rızasını kazanmak için hayır olarak ok yapanı, oku düşmana karşı atanı ve atma işinde yardımcı olanı. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: Atıcı olun, binici olun! Atıcı olmanız binici olmanızdan bence daha iyidir. Müslüman kişinin oyun ve oyalanma olarak yaptığı her şey boş ve anlamsızdır. Ancak; kişinin atış yaptığı aletlerle meşgul olup oyalanması, atını tımar edip atın bakımıyla uğraşması ve oyalanması ve hanımıyla oynaşıp meşgul olması batıl ve boş eğlencelerden olmayıp hak, gerçek ve sevap kazandıran oyun ve eğlencelerdir.” (Nesâî, Cihâd: 26; İbn Mâce, Cihâd: 19) Ahmed b. Menî’, Yezîd b. Harun vasıtasıyla Hişâm ed Destevai’den, Yahya b. Ebî Kesir’den, Ebû Sellam’dan, Abdullah b. Ezrak’tan, Ukbe b. Âmir el Cühenî’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu konuda Ka’b b. Mürre, Amr b. Abese, Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. 1638- Ebû Necîh es Sülemî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: “Kim Allah yolunda bir ok atarsa; bir köleyi hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır.” (Nesâî, Cihâd: 26; İbn Mâce, Cihâd: 19) Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Nüceyh: Amr b. Abese es Sülemî’dir. Abdullah b. Ezrak ise; Abdullah b. Yezîd’tir. Ø allah yolunda nöbet tutmanın değer ve kıymeti 1639- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim buyurdu ki: “İki göz var ki ateş onlara değmeyecek Allah’ın azabından korkarak ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.” (Nesâî, Cihâd: 33; İbn Mâce, Cihâd: 8) Tirmizî: Bu konuda Osman, Ebû Reyhane’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahih garib olup bu hadisi sadece Şuayb b. Ruzeyk rivâyetiyle bilmekteyiz. Ø şehîdlik kul borcu dışında tüm günahları siler mi? 1640- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda öldürülüp şehîd olmak tüm günahlara keffarettir. Cibril (as.) dedi ki: Borç müstesnadır. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’de borç müstesnadır” buyurdular. (Nesâî, Cihâd: 32; İbn Mâce, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu konuda Ka’b b. Ucre, Câbir, Ebû Hüreyre, Ebû Katâde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Bu hadisin Ebû Bekr’in rivâyetinden olduğunu sadece bu ihtiyar adam olan Yahya b. Talha el Yerbûî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Tirmizî: Muhammed b. İsmail’e bu hadis hakkında sordum hadisi tanımadı ve şöyle dedi: Zannedersen Yahya b. Talha, Humeyd’in Enes vasıtasıyla rivâyet ettiği: Cennetlikler arasında şehîdten başka tekrar dünyaya dönmekten mutluluk duyan bir kimse yoktur” hadisini kastediyor olabilir. 1641- Ka’b b. Mâlik (r.a.)’in babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Şehîdlerin ruhları sanki yemyeşil kuşların içersindedir. Cennet meyvelerine ve ağaçlarına takılırlar.” (Yani Cennet onların devamlı gezinti yerleridir.) (İbn Mâce, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. 1642- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennete ilk önce girecek üç kişi bana gösterildi; Şehîd, iffetli ve kanaatkâr kimse, Allah’a kulluğunu güzelce yapıp efendilerine karşı samimi olan köle.” (İbn Mâce, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu hadis hasendir. 1643- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ölen ve Allah katında Cennet hayrına erişen hiçbir kul, Cennet’ten tekrar geri dünyaya dönmeyi tüm içindekilerle birlikte dünyanın kendisinin olmasını istemez ancak şehîd bunun dışındadır. Çünkü o şehîdliğin değeri ve kıymetini bildiğinden dolayı tekrar dünyaya dönmeyi ve tekrar şehîd olmayı arzu eder.” (İbn Mâce, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İbn ebî Ömer ve Sûfyân b. Uyeyne diyorlar ki: Amr b. Dinâr, Zührî’den daha yaşlıdır. Ø şehîdlerin dereceleri ve allah katındaki durumu 1644- Ebû Yezîd el Havlânî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Fedâle b. Ubeyd’den işittim şöyle diyordu: Ömer b. Hattâb’tan işittim şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle demiştir: Şehîdler dört çeşittir; 1- Düşmanla karşılaşıp öldürülünceye kadar Allah’a sadık kalan, sağlam imanlı mümin kişidir. Bu kişiye kıyamet günü insanlar gözlerini kaldırarak bakacaklardır derken başını o derece kaldırdı ki başındaki külahı düştü. Râvî diyor ki külahı düşen Peygamber mi idi yoksa Ömer mi idi bilemiyorum. 2- Yine bir kimse ki düşmanla karşı karşıya gelip şaşkın bir okun kendisine isabet etmesiyle şehîd olmuştur, bunun da duyduğu acı sanki muz ağacının dikeni batmış gibi ürkeklik duyan kimse gibidir. Bu da sağlam imanlı, mümin bir kişidir ki ikinci derecede olan da budur. 3- Hayatta iken iyi işleri de olup kötü işler de işleyen günahkar bir mümin kimse düşmanla karşılaşır ve Allah’a verdiği sözü yerine getirinceye kadar sözünde durup şehîd olan kimsedir ki buda üçüncü derecedir. 4- Yine bir adam ki hayatı boyunca nefsine zulmederek fazla günah işleyerek düşmanla karşılaşmış ve Allah’a verdiği sözde durarak şehîd oluncaya kadar savaşan kimsedir ki dördüncü derecede budur.” (Müsned: 145) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Atâ b. Dinar’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Saîd b. ebî Eyyûb bu hadisi Atâ b. Dinar’dan rivâyet etmiştir. Dedi ki: Havlân şeyhlerinden rivâyet etmiştir ve bu rivâyetinde de “Ebû Yezîd”ten dememiştir. Atâ b. Dinar rivâyet yönünden zararsız makbul bir kimsedir. Ø deniz aşırı ülkelere de savaş yapıldı mı? 1645- İshâk b. Abdullah b. Ebî Talha (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: Enes’den şöyle dediğini işitti: Rasûlullah (s.a.v.), Milhan’ın kızı Ümmü Haram’ın yanına girerdi. Ümmü Haram kendisine yemek yedirirdi. Ümmü Haram, Ubâde b. Sâmit’in nikahlısıydı. Günlerden bir gün onun yanına girmişti de o da Rasûlullah (s.a.v.)’e yemek yedirmişti. Biraz istirahat için uyuyan Rasûlullah (s.a.v.)’in başı ucuna oturmuştu. Rasûlullah (s.a.v.) uyudu biraz sonra gülerek uyandı. Ümmü Haram dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü neden güldün? Dedim. Buyurdular ki: Ümmetimden bazı kimseler gazi olarak rüyamda bana gösterdiler şu denizin üzerindeki gemilere tahtlar üzerindeki hükümdarlar gibi binmiş Allah yolunda savaşa gidiyorlardı. Ben: Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’a dua et de beni onlardan kılsın dedim, Rasûlullah (s.a.v.) ona dua etti. Sonra başını koyup uyudu, hemen arkasından gülerek yine uyandı. O’na Ey Allah’ın Rasûlü dedim seni güldüren nedir? Şöyle buyurdular: Ümmetimden bazı kimseler Allah yolunda gazi olarak bana gösterildiler diyerek önceki sözünün bir benzerini söyledi. Ümmü Haram dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü dedim beni onlardan kılması için Allah’a dua et. Rasûlullah (s.a.v.), sen öncekilerdensin buyurdu. Muaviye b. Ebî Sûfyân zamanında Ümmü Haram, deniz yolculuğuna çıktı. Dönüşünde binmesi için ona bir katır getirilmişti de o hayvan onu sırtından atmıştı boynu kırılarak orada vefat etmişti. (Buhârî, Cihâd: 62; Ebû Dâvûd, Cihâd: 15; Dârimî Cihâd: 29) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ümmü Haram binti Milhan Ümmü Süleym’in kız kardeşidir. Enes b. Mâlik’in teyzesidir. Ø hangi savaşcı, allah yolunda savaşmaktadır? 1646- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e yiğitlik veya toprak ve kabile müdafası ve gösteriş için savaşan kimselerden hangisinin Allah yolunda savaşçı olduğu soruldu da şöyle buyurdular: “Her kim İslam, yeryüzüne hâkim ve otorite olsun diye savaşırsa o kimse; Allah yolunda savaşıyor demektir.” (Müslim, Imara: 42; İbn Mâce, Cihâd: 15) Tirmizî: Bu konuda Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. 1647- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yapılan her iş niyete göre değerlendirilir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline o geçer. Kimin memleketini terk etmesi veya günahlardan uzak kalması Allah ve Rasûlü’nün isteği doğrultusunda ise onun bu yaptığı iş Allah yolunda sayılır ve ahirette hesabı ona göre görülür. Kimin de memleketini terk edişi eline geçireceği bir dünyalık veya elde edeceği bir kadın için olursa onunda bu hicreti hicret ettiği şeye aittir. Böylece onları elde etmiş olur, ahirette de hesabı ona göre verilir.” (Buhârî, Bed-il Vahy: 1; Müslim, Imara: 45) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Mâlik b. Enes, Sûfyân es Sevrî ve pek çok hadis imamları bu hadisi Yahya b. Saîd’den rivâyet etmişlerdir ve bu hadisi sadece Yahya b. Saîd el Ensârî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdurrahman b. Mehdî der ki: Bu hadisi her konunun başına koymak gerekir. Ø cihâd için gece gündüz gayret etmek 1648- Sehl b. Sa’d es Saîdî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah yolunda cihâd etmek için bir sabah erkenden yola çıkmak dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlıdır. Cennet’teki bir kamçı boyu kadar yer dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır.” (Nesâî, Cihâd: 11) Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Ebû Eyyûb ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. 1649- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah yolunda cihâd için bir sabah veya akşam yürüyüşü Dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Cihâd: 5; İbn Mâce, Cihâd: 2) Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sehl b. Sa’d’den hadis rivâyet eden Ebû Hâzîm, Zahid bir kimse olup Medînelidir, ismi: Seleme b. Dinar’dır. Ebû Hüreyre’den rivâyet eden Ebû Hâzim ise Ebû Hâzim el Eşcaî olup Küfelidir. İsmi: Selman’dır. Azze el Eşcaîyye’nin azâdlı kölesidir. 1650- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir kimse tatlı su kaynağı bulunan bir toplumun yanından geçti oranın manzarası ve o iş hoşuna gitti ve şöyle dedi: Keşke insanlardan uzaklaşıp manzarası güzel şu toplumun yanında yerleşsem…! Ama Rasûlullah (s.a.v.)’den izin almadan bu işi yapmayacağım dedi ve durumu Rasûlullah (s.a.v.)’e anlattı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Halktan uzaklaşıp bu rahat işi yapma sizden birinizin Allah yolunda cihâd için kısa bir süre olsa bulunması yetmiş yıl evinde kılacağı nafile namazdan daha kıymetli ve değerlidir. Allah’ın sizi affetmesini ve Cennetine koymasını istemez misiniz? O halde Allah yolunda savaşın. Kim, Allah yolunda deve sütünün sağılması kadar bile kısa sürede olsa savaşırsa Cennet o kimseye vâcib olur.” (Buhârî, Cihâd: 5; İbn Mâce, Cihâd: 2) Tirmizî: Bu hadis hasendir. 1651- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah yolunda sabah akşam cihâd için bir yürüyüş; dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin Cennet’teki bir yay kadar el kadar veya yeri dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Cennet kadınlarından bir kadın eğilip te dünyaya bir baksa; yerle gök arasını aydınlatır ve onların arasını güzel koku ile doldurur o Cennet’teki bir kadının başındaki örtüsü dünya ve içindeki tüm şeylerden daha hayırlı ve kıymetlidir.” (Buhârî, Cihâd: 5; İbn Mâce, Cihâd: 2) Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ø insanların en hayırlısı kimdir? 1652- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kulaklarınızı açın dikkat edin size insanların en hayırlısı kimdir? Haber vereyim mi? Allah yolunda cihâd için atının dizginine yapışmış kimsedir. Yine dikkatli dinleyin bundan sonraki hayırlı kişiyi size haber vereyim mi? Bir miktar koyunu ile insanlardan uzaklaşan o koyunlarda Allah’ın hakkını yerine getiren kimsedir. Dikkat edin insanların en şerlisini size haber vereyim; kendisinden Allah rızası için bir şeyler istenmesine rağmen hiçbir şey vermeyen kimsedir.” (Nesâî, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu hadis değişik şekillerde de İbn Abbâs’tan rivâyet edilmiştir. Ø niyetinde şehîdlik olan kimsenin durumu 1653- Sehl b. Huneyf (r.a.)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim gerçekten içinden gelerek samimiyetle şehîd olmayı isterse; Allah o kimseyi yatağında ölse bile şehîdlerin derecesine ulaştırır.” (Nesâî, Cihâd: 36; Ebû Dâvûd, Cihâd: 40) Tirmizî: Sehl b. Huneyf hadisi hasen garib olup bu hadisi sadece Abdurrahman b. Şüreyh’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdullah b. Salih bu hadisi Abdurrahman b. Şüreyh’den rivâyet etmiştir. Abdurrahman b. Şüreyh, Ebû Şüreyh künyesiyle anılmaktadır. Kendisi, İskenderiyelidir. Bu konuda Muâz b. Cebel’den de hadis rivâyet edilmiştir. 1654- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim gerçekten içinden gelerek samimiyetle şehîd olmayı isterse Allah o kimseye şehîd mükafatı verir.” (Nesâî, Cihâd: 36; Ebû Dâvûd, Cihâd: 40) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ø allah’ın daima yardım ettiği üç kimse kimlerdir? 1655- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi vardır ki onlara yardım etmek Allah için bir haktır. Allah yolunda cihâd eden kimse, hürriyetine kavuşabilmek için tesbit edilen belli bir parayı ödemek için çalışıp çabalayan köle, zinadan korunmak için evlenen kimse.” (Nesâî, Nikah: 5) Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ø allah yolunda yara alan kimsenin değer ve kıymeti 1656- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse Allah yolunda cihâd ederken yaralanırsa -Kendi yolunda kimin yara aldığını Allah daha iyi bilir- Kıyamet günü Allah’ın huzuruna aldığı yaranın rengi kan rengi kokusu misk kokusu olduğu halde gelecektir.” (Nesâî, Cihâd: 27) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. 1657- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslüman bir kimse Allah yolunda bir devenin sütünün sağılacağı kadar savaşırsa kendisine Cennet vâcib olur. Yine bir kimse Allah yolunda savaşırken bir yara alır veya herhangi bir sıkıntıya uğrarsa kıyamet gününde o yara ve sıkıntı olduğundan daha ağır olarak gelir rengi zaferan kokusu misk kokusu gibidir.” (Nesâî, Cihâd: 27) Ø hangi amel daha faziletlidir? 1658- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e hangi amel daha değerli ve kıymetlidir diye sorulduğunda “Allah’a ve Rasûlüne iman etmektir” buyurdu. Sonra hangi amel denildi? “Cihâd tüm amellerin zirvesidir” buyurdu. Sonra hangi amel denildi? “Kabul edilmiş hac” buyurdular. (Nesâî, Cihâd: 17; İbn Mâce, Cihâd: 1) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Ø Cennet kılıçların gölgesi altındadır 1659- Ebû Bekir b. Ebî Musa el Eş’arî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Düşmanla karşı karşıya iken babasından işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu: “Cennet’in kapıları kılıçların gölgeleri altındadır.” Bunun üzerine o toplumun garib görüntülü bir adam: Bunu söylerken Rasûlullah (s.a.v.)’den bizzat sen işittin mi? dedi. Ebû Musa el Eş’arî evet deyince o adam arkadaşları yanına döndü size selam olsun deyip kılıcının kınını kırıp şehîd oluncaya kadar düşmanla çarpıştı.” (Buhârî, Cihâd: 22) Tirmizî: Bu hadis sahih garib olup bu hadisi sadece Cafer b. Süleyman ed Dubaî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Imrân el Cevnî’nin ismi Abdulmelik b. Habib’tir. Ebû Bekir b. Ebî Musa hakkında: Ahmed b. Hanbel o onun ismidir der. Ø hangi insan daha değerli ve kıymetlidir? 1660- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e insanların hangisi daha değerli ve kıymetlidir? Diye soruldu. Buyurdular ki: “Allah yolunda cihâd eden kişidir.” Sonra kimdir? Dediler. “Kenar ve kıyı bölgelere çekilip insanlardan uzaklaşan Rabbine kulluğunu artırıp yolunu Allah ve Rasûlü ile bulmaya çalışan ve insanlara zararım dokunmasın diyen kimsedir” buyurdular. (Nesâî, Cihâd: 7) Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ø şehîdler hep şehîd olmayı mı isterler? 1661- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cennetliklerden hiçbir kimseyi dünyaya tekrar dönmek sevindirmez. Sadece şehîd sevinir. Çünkü o Allah’ın kendisine şehîdlikten dolayı verdiği ikramı görüp bildiğinden dolayı tekrar dünyaya dönmeyi ve on sefer Allah yolunda öldürülmeyi yani şehîd olmayı arzu eder. (Buhârî, Cihâd: 21) Tirmizî:Bu hadis hasen sahihtir. 1662- Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, Katâde’den, Enes’den bu hadisin mana olarak bir benzerini bize aktarmıştır. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. 1663- Mıkdam b. Ma’d, Kerib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Şehîdin, Allah katında altı özelliği vardır; şehîd olur olmaz günahları affedilir, Cennet’teki gidip kavuşacağı yer kendisine gösterilir. Kabir azabından korunur kıyametteki en büyük korkudan güven içindedir. Başına vakar tâc’ı giydirilir o taç üzerindeki tek bir yakut taşı dünyadan ve içindekilerden daha değerli ve kıymetlidir. Cennet’teki iri gözlü yetmiş iki huri ile evlendirilir. Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat edebilmesine izin verilir.” (İbn Mâce: Cihâd: 16) Ø allah yolunda cihâd eden mücahidlerin değer ve kıymetleri 1664- Sehl b. Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılma yolunda tutulacak bir günlük nöbet dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Birinizin kamçısının Cennet’teki işgal ettiği küçücük bir yer, yine dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Yine Allah yolunda yapılan bir gece ve gündüz yürüyüşü de dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır.” (Nesâî, Cihâd: 7; Buhârî, Cihâd: 2) 1665- Muhammed b. Münkedir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Selman-ı Fârisî, Şürahbîl b. Es Sımt’a uğramıştı. Şürahbîl; askeri bir birlikte görevli olup arkadaşlarıyla beraber zorlu anlar yaşıyorlardı. Selman dedi ki: Ey İbn üs Semt! Rasûlullah (s.a.v.)’den duyduğum bir hadisi sana aktarayım mı? Şürahbîl: Evet anlat dedi. Selman dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: “Allah yolunda bir gün nöbet tutmak geceleri namazla geçirilen bir aylık oruçtan daha hayırlı ve sevaplı bir iştir. Ve her kim böyle bir görevi yaparken ölürse kabir azabından korunur ve onun işlediği hayırlı işler kıyamete kadar artırılarak büyütülür gider. (Buhârî Cihâd: 2) Tirmizî: Bu hadis hasendir. 1666- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah yolunda cihâd etme fikri ve inancı kafasında kalbinde olmaksızın kim Allah’ın huzuruna varırsa kırık dökük ve yarım yamalak durumunda varmış olur. (Müslim, Imara: 47; Nesâî, Cihâd: 2; Ebû Dâvûd, Cihâd: 17) Tirmizî: Bu hadis Velid b. Müslim’in, İsmail b. Rafî’den rivâyeti dolayısıyla garibtir. Bazı hadisçiler İsmail b. Rafî’in zayıf olduğunu söylemişlerdir. Tirmizî: Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Bu kimse güvenilir ve orta yollu bir râvîdir. Yine bu hadis Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Selman hadisinin senedi muttasıl olmayıp kopuktur. Muhammed b. Münkedir, Selman-ı Fârisî’ye ulaşmamıştır. Bu hadis aynı zamanda Eyyûb b. Musa’dan, Mekhûl’den, Şurahbil b. Sımt’tan ve Selman’dan da rivâyet edilmiştir. 1667- Osman’ın azâdlı kölesi Ebû Salih (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman b. Affân’ın minberde şöyle söylediğini işittim: “Yanımdan ayrılıp gitmenizi istemediğimden dolayı Rasûlullah (s.a.v.)’den işittiğim şu hadisi gizlemiştim sonra onu size aktarmayı uygun buldum dolayısıyla herkes kendisi için uygun olanı seçsin Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: Allah yolunda savaşta bir gün nöbet tutmak İslam devletinin diğer hizmet birimlerinde bin gün nöbet tutmak veya hizmet etmekten daha hayırlıdır.” (Nesâî, Cihâd: 39; İbn Mâce: Cihâd: 8) Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Muhammed b. İsmail der ki: Ebû Salih, Osman b. Afvân’nın azâdlı kölesi olup ismi Bürkân’dır. 1668- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Şehîd kimsenin ölüm anındaki duyduğu acı çimdiklemeden dolayı duyduğu acı kadar basittir.” (İbn Mâce, Cihâd: 16) Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. 1669- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir şey Allah’a iki damla ve iki iz’den daha sevimli değildir. Allah’ın azabından korkarak ağlayan kişinin gözünden akan damla ile Allah yolunda savaş meydanında akıtılan kan damlası, iz’e gelince: Biri Allah yolunda savaşırken meydana gelen sakatlanma ve yara izi diğeri de Allah’ın farz kıldığı ibadetleri yaparken meydana gelen secde izi gibi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.*[1]
Kaynak: En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilmin kisa yolu İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 / DEVAMI İÇİN BKZ... |