ALLAH SUBHANEHU ve TEALA'DAN KORKMAK / KORKUSU
397. İbni Mes'ûd radıyallahu anh
dedi ki :
Bize, doğru söyleyen, doğruluğu tasdîk ve
kabul edilmiş olan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
haber verdi ve şöyle buyurdu :
"Sizden birinizin
yaratılışının başlangıcı, annesinin karnında kırk günde
derlenir toplanır. Sonra ikinci kırk günlük süre
içinde pıhtı hâline döner. Sonra da bir o kadar
zaman içinde bir parça et olur. Daha sonra Allah
bir melek gönderir ve melek, ona ruh üfler. Bu melek
dört şeyle; anne rahmindeki canlının rızkını, ecelini,
amelini, iyi biri mi, yoksa kötü biri mi olacağını
yazmakla emrolunur. "
Abdullah İbni Mes'ûd der ki:
Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemîn ederim
ki, sizden biri, cennetliklerin yaptığı işleri yapar ve kendisi
ile cennet arasında sadece bir arşın mesâfe kalır da, sonra
anne karnında yazılan yazının hükmü öne geçer,
cehennemliklerin yaptığı işleri yapar ve cehenneme girer. Yine
sizden biri cehennemliklerin yaptığı işleri yapar ve kendisi ile
cehennem arasında bir arşın mesâfe kalır; sonra anne
karnında yazılan yazının hükmü öne geçer ve
o kişi cennetliklerin yaptığı işleri yapmaya devâm eder de,
neticede cennete girer.
Buhârî,
Bed'ü'l-halk 6, Enbiyâ 1, Kader 1; Müslim, Kader
1. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 16;
Tirmizî, Kader 4; İbni Mâce, Mukaddime 10
398.
İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Hesap gününde cehennem getirilir.
Cehennemin yetmiş bin dizgini ve her bir dizgini çeken
yetmiş bin de melek vardır. "
Müslim,
Cennet 29. Ayrıca bk. Tirmizî, Cehennem 1
399.
Nu'mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ'dan
rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem'i şöyle buyururken işittim demiştir:
"Şüphesiz
kıyamet gününde cehennemliklerin azâbı en hafif
olanı, ayaklarının altına iki kor konulup da bu sebeple beyni
kaynayan kişidir. Oysa o, hiç kimsenin kendisinden daha
şiddetli azâb gördüğünü zannetmez.
Halbuki kendisi, cehennemliklerin azâbı en hafif olanıdır.
"
Buhârî, Enbiyâ 1, Rikak
51; Müslim, Îmân 362-364. Ayrıca bk. Tirmizî,
Cehennem 12
400. Semüre İbni Cündeb
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Cehennem
ateşi, cehennem ehlinin bazısının topuklarına, bazısının
dizlerine, bazısının kuşak yerlerine, bazısının da köprücük
kemiklerine kadar çıkar. "
Müslim,
Cennet 33
401. İbni Ömer radıyallahu
anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsanlar,
âlemlerin Rabbi huzurunda hesap vermek üzere
kabirlerinden kalkarlar. Onlardan bazıları kulaklarının yarısına
kadar ter içindedirler. "
Buhârî,
Rikak 47, Tefsîru sûre 83; Müslim, Cennet 60.
Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2, Tefsîru sûre
(83); İbni Mâce, Zühd 33
402.
Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bizlere
benzerini hiç duymadığım bir konuşma yaptı ve şöyle
buyurdu:
"Eğer sizler benim bildiklerimi bilseydiniz, az
güler çok ağlardınız. " Bunun üzerine
Resûlullah'ın ashâbı yüzlerini kapatarak hıçkıra
hıçkıra ağladılar.
Buhârî,
Tefsîru sûre (5), 12; Müslim, Fezâil
134
Müslim'in rivayeti şöyledir:
Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem ashâbının durumuyla ilgili bir
haber alınca şöyle bir konuşma yaptı:
"Cennet ve
cehennem gözlerimin önüne serilip bana gösterildi.
Hayır ve şer açısından bugün gibisini görmedim.
Eğer sizler benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok
ağlardınız" buyurdu. Resûlullah'ın ashâbına
bundan daha ağır gelen bir gün olmamıştı. Başlarını örterek
hıçkıra hıçkıra ağladılar.
Müslim,
Fezâil 134
403. Mikdâd
radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Güneş, kıyamet gününde insanlara
bir mil mesâfe kalıncaya kadar yaklaştırılır. "
Hadisi
Mikdâd'tan rivayet eden Süleym İbni Âmir
:
Allah'a yemin ederim ki, Resûlullah mil ile
yeryüzündeki mesafe ölçüsünü
mü yoksa göze sürme çekmek için
kullanılan mili mi kastetti bilmiyorum, demiştir. Resûl-i
Ekrem:
"İnsanlar, işledikleri kötü amelleri
kadar tere batarlar. Onlardan bir kısmı topuklarına, bir kısmı
dizlerine, bazıları kuşak yerlerine kadar ter içinde
kalır; bazılarının da ter âdeta ağızlarına gem vurur"
buyurarak eliyle ağzına işaret etti.
Müslim,
Cennet 62. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 6
404.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine
göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Kıyamet gününde insanlar o kadar
terlerler ki, onların teri yerin yetmiş arşın derinliğine ulaşır.
Ter onların ağızlarına âdetâ gem vurur da tâ
kulaklarına kadar çıkar. "
Buhârî,
Rikak 47; Müslim, Cennet 61
405. Ebû
Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
şöyle demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem ile birlikteydik. O sırada düşen bir şeyin
gümbürtüsünü duyduk. Bunun üzerine:
-
"Bu gümbürtünün ne olduğunu biliyor
musunuz?" diye sordu. Biz:
- Allah ve Resûlü
daha iyi bilir, dedik. Resul-i Ekrem Efendimiz:
- "Bu,
yetmiş sene önce cehenneme atılmış olan bir taştır. O,
şimdiye kadar cehennemde yuvarlanıp yol alıyordu, nihayet onun
dibine ulaştı; siz onun gümbürtüsünü
işittiniz" buyurdu.
Müslim, Cennet
31
406. Adî İbni Hâtim
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Rabbiniz
arada bir tercüman bulunmaksızın, her birinizle
konuşacaktır. Kişi sağına bakar, önceden gönderdiği iyi
işleri görür; soluna bakar vaktiyle yaptığı kötü
işleri görür. Önüne bakar, önünde
sadece cehennemi görür. Yarım hurma ile de olsa
cehennemden korununuz. "
Buhârî,
Zekât 9; Müslim, Zekât 67. Ayrıca bk. Buhârî,
Menâkıb 25, Tevhîd, 24, 36; Tirmizî, Kıyamet 1;
İbni Mâce, Mukaddime 13, Zekât 28
407.
Ebu Zer radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Şüphesiz ben sizin görmediklerinizi
görüyor ve biliyorum. Gök yüzü
gıcırdayıp inledi ve gıcırdayıp inlemekte de haklı idi.
Gökyüzünde, alnını Allah'a secde için
koymuş bir meleğin bulunmadığı dört parmaklık bile boş yer
yoktur. Allah'a yemin ederim ki, eğer benim bildiklerimi sizler
bilmiş olsaydınız az güler çok ağlardınız. Yataklarda
kadınlardan da zevk almazdınız. Yüksek sesle Allah'a
yalvararak yollara ve kırlara çıkardınız. "
Tirmizî,
Zühd 9. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 19
408.
Ebû Berze Nadle İbni Ubeyd el-Eslemî radıyallahu
anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Hiçbir kul,
kıyamet gününde, ömrünü nerede
tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını
nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede
yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz.
"
Tirmizî, Kıyamet 1
409.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle
dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "İşte
o gün yer haberlerini söyler" [Zelzele sûresi
(99), 4] âyetini okudu, sonra:
- "Yerin
haberlerinin ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu.
Sahâbe:
- Allah ve Resûlü daha iyi bilir,
dediler. Hz. Peygamber:
- "Onun haberleri, her erkek ve
kadının yeryüzünde neler yaptığına şâhitlik
ederek, sen şu günde şöyle yapmıştın, demesidir. İşte
yerin haberleri budur" buyurdu.
Tirmizî,
Kıyamet 7
410. Ebû Saîd el-Hudrî
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sûr
sahibi boruyu ağzına koymuş, ne zaman üflemekle emrolunursa
hemen üfleyeceği ânın iznini bekleyip durmakta iken
ben nasıl sevinebilirim?" Bu haber, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabına ağır geldi. Bunun üzerine
Resûlullah:
"Hasbünallah ve ni'me'l-vekîl:
Allah bize yeter, o ne güzel vekildir, deyiniz"
buyurdu.
Tirmizî, Kıyamet 8; Tefsîru
sûre (39)
411. Ebû Hüreyre
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Korkan
kimse, geceleyin yol alır. Gece yol alan kimse de varacağı yere
ulaşır. İyi biliniz ki, Allah'ın metâı çok
pahalıdır. İyi biliniz ki, Allah'ın metâı cennettir. "
Tirmizî, Kıyamat 18
412.
Âişe radıyallahu anhâ, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim
demiştir:
"İnsanlar, kıyamet gününde,
yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak Allah'ın
huzurunda toplanırlar. " Bunun üzerine ben:
- Yâ
Resûlallah! Kadınlar ve erkekler birlikte olunca,
birbirlerine bakmazlar mı, dedim? Peygamber Efendimiz:
-
"Âişe! Durum, onların bunu akıllarına
getiremeyecekleri kadar ciddidir" buyurdu.
Bir başka
rivayette:
"İş, birbirlerine bakamayacakları derecede
şiddetlidir", buyurdu.
Buhârî,
Rikak 45; Müslim, Cennet 56, 59. Ayrıca bk. Buhârî,
Enbiyâ 8, 48, Tefsîru sûre (5), 14; Tirmizî,
Kıyamet 3, Tefsîru sûre (80), 2; Nesâî,
Cenâiz 118-119; İbni Mâce, Zühd 33--[1]
ALLAH KORKUSUYLA AĞLAMAK
7242 - Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre,
"Kendilerinin müslümanlığı kabul etmeleri ile, Allah'ın onları azarladığına
dair (şu) ayetin inmesi arasında dört yıldan fazla zaman olmamıştır."
"Onlar, daha önce kendilerıne kitap verilen ve zaman geçtikçe kalpleri
katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmış
kimselerdi" (Hadid 16).
7243 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Çok gülmeyin, çünkü çok gülmek kalbi
öldürür."
7244 - Berâ radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm'la birlikte bir cenazede beraberdik. Aleyhissalâtu vesselâm kabrin kenarına
oturup ağladılar, öyle ki (göz yaşlarıyla) toprak ıslandı. Sonra da: "Ey
kardeşlerim İşte (başımıza gelecek) bu aynı (ölüm hadisesi) için iyi
hazırlanın" buyurdular."
7245 - Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Sinek başı kadar bile olsa, gözünden
Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir
mü'min kul yoktur ki, Allah onu (ebedi) ateşe haram etmesin!"
7246 - Hz. Muaviye İbnu Ebi Süfyan radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Ameller kap(ta bulunan
madde) gibidir. En aşağısı (yani dipteki kısım) güzelse en yukarısı (yani üst
kısmı) da güzel olur; en aşağısı bozulursa en üstü de bozulur."
7247 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eğer kişi namazını herkesin gözü
önünde kılınca (edebine uygun kılar) güzel yapar, tek başına kimsenin görmediği
durumda kılınca da (edebine uygun kılar) güzel yaparsa, Allah Teâla hazretleri (onun
ibadetinden memnun kalır ve:) "Bu (kulluğunu riyasız yapan) gerçek bir
kulumdur" der."
7248 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "(Ey mü'minler! Amel ve ibadetlerinizi)
itidal üzere yapın, ifrattan kaçının. Zira sizden hiç kimseyi (ateşten) ameli
kurtaracak değildir."
Sahabiler: "Seni de mi amelin kurtarmaz, ey Allah'ın Resülü!"
dediler. Aleyhissalatu vesselâm: "Beni de, buyurdular. Eğer Allah kendi katından
bir rahmet ve fazl ile benim günahlarımı bağışlamazsa beni de amelim
kurtarmaz!" buyurdular." [2]:
Kaynak:
[1]:Muvahhid 1.16 İslam Kütüb Hanesi Riyazussalihin
[2]:Kütübüssitte7300..:ALLAH KORKUSUYLA AĞLAMAK