Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz
Kur'an-ı Kerim Dualar Arapça Latince ve Türkçe
🌹 Resûlüm De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin Furkan Suresi - 77
🌹 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır (Enam Suresi - 41)
🌹 Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez. (Araf Suresi - 55)
Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik
وَلِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ۟
[1]
اِنَّ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَاٰيَاتٍ لِاُو۬لِي الْاَلْبَابِۚ
[2]
اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ
رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاًۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
[3]
[1]: (Âl-i İmrân Sûresi - 189)
[2]: (Âl-i İmrân Sûresi - 190)
[3]: (Âl-i İmrân Sûresi - 191)
رَبَّنَٓا اِنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ اَخْزَيْتَهُۜ وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ
[4]
رَبَّنَٓا اِنَّـنَا سَمِعْنَا مُنَادِياً يُنَاد۪ي لِلْا۪يمَانِ اَنْ اٰمِنُوا بِرَبِّكُمْ فَاٰمَنَّاۗ
رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّـنَا مَعَ الْاَبْرَارِۚ
[5]
رَبَّنَا وَاٰتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلٰى رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اِنَّكَ لَا تُخْلِفُ الْم۪يعَادَ
[6]
[4]: (Ali-imran Suresi -192)
[5]: (Âl-i İmrân Sûresi (193)
[6]: (194) Âl-i İmrân Sûresi (194)
Duanın Latince Okunuşu
189. Ve lillahi mülküs semavati vel ard* vallahü ala külli şey'in kadır [1]
190. İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari le ayatil li ülil elbab [2]
191. Ellezıne yezkürunellahe kıyamev ve kuudev ve ala cünubihim ve yetefekkerune fı halkıs semavati vel ard* rabbena ma halakte haza batıla* sübhaneke fekına azaben nar [3]
192. Rabbena inneka men tüdhılin nara fe kad ahzeyteh* ve ma liz zalimıne min ensar [4]
193. Rabbena innena semı'na münadiyey yünadı lil ımani en aminu bi rabbiküm fe amenna* rabbena fağfir lena zünubena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena meal ebrar [5]
194. Rabbena ve atina ma veadtena ala rusülike ve la tuhzina yevmel kıyameh* inneke la tuhlifül miiad [6]
Duanın Türkçe Meali / Anlamı
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. [1]
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır. [2]
Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler. [3]
"Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur." [4]
"Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al." [5]
"Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vadinden dönmezsin." [6]
Kaynaklar
[1]: (Âl-i İmrân Sûresi - 189)
[2]: (Âl-i İmrân Sûresi - 190)
[3]: (Âl-i İmrân Sûresi - 191)
[4]: (Ali-imran Suresi -192)
[5]: (Âl-i İmrân Sûresi (193)
[6]: (194) Âl-i İmrân Sûresi (194)
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Burada bir başka edebi sanat göze çarpmaktadır.
Bu sahnenin, yani gök ve yerin yaratılışı ile gece ve gündüzün değişimini düşünüp inceleme sahnesinin sunuluşuna,
ağır ağır söylenen, uzun nağmeli, derin vurgulu ve mütevazi dua uygun düşmektedir.
Bu yüzden sahnenin sunuluşunun; sinirler, kulaklar ve hayallerdeki duygu ve etkisi uzun sürmektedir.
İçindeki tevazu, nağme, yöneliş ve ürperti sayesinde vicdanları etkilemektedir.
Burada sahne Kur'an'ın ifade tarzının hedeflerinden birini gerçekleştirecek şekilde ibare ve
nağmesiyle birlikte uzamakta ve onun sanatsal çizgilerinden birini gerçekleştirmektedir.
Ardından ayetler, bu yakarışa verilen cevap ve karşılıkla sürüp gitmektedir. (Fi Zilalil Kur'an Tefsiri Ali İmran Suresi 189 - 194)