Eraykitap

Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz

Hadis-i Şerif'ten Dualar Arapça Latince ve Türkçe

🌹 Resûlüm De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin Furkan Suresi - 77
🌹 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır (Enam Suresi - 41)
🌹 Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez. (Araf Suresi - 55)

Duaları Arapça Türkçe



آمَنْتُ بِاللهِ وَ مَلاَئِكَتِهِ وَ كُتُبِهِ وَ رُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَبِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَ شَرِّهِ مِنَ اللهُ تَعَالَى وَالْبَعْثُ بَعْدَ الْمَوْتِ حَقّ ٌ اَشْهَدُ اَنْ لآ اِلَهَ اِلاَ للهُ وَ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ [1] اللَّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْإِيمَانَ، وَزَيِّنْهُ فِي قُلُوبِنَا وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِدِينَ اَللّٰهُمَّ تَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ وَأَحْيِنَا مُسْلِمِينَ وَأَلْحِقْنَا بِالصَّالِحِينَ [2]

Duanın Türkçe Manası
Ben, Allah-u Teâlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, rasullerine, âhiret gününe, kadere; hayır ve şerrin Allah-u Teâlâ’nın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır inandım. Ben, şehadet ederim ki, Allâh-u Teâlâ’dan başka ilâh yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v), Onun kulu ve rasuludur. [1] "... Allahım! Bize imanı sevdir ve kalplerimizde onu güzelleştir Küfrü fâsıklığı (Allah'a itaatten çıkmayı) ve isyanı (Allah'a karşı gelmeyi) bize çirkin göster. Bizi (bu sıfatlara sahip) hak yolda yürüyenlerden kıl Allah’ım! Müslümanlar olarak canımızı al, Müslümanlar olarak dirilt, rezil olmadan ve fitneye uğramadan sâlih kullarının arasına dâhil eyle..." [2]
[1]: Cibril Hadisi Buhârî, İman 1 Cibril Hadisi Müslim, İman 1
[2]: Ahmed, III, 424; ⇒ Hâkim, I, 686-687/1868; III, 26/4308 (Hâkim, De’avât, no:1868 Uhud Duasından)

imanda Sebat icin Allahım! Bize îmânı sevdir ve kalplerimizde onu güzelleştir Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe / Kısa Açıklama

Cebrail aleyhisselâm, Hz. Peygamber'in de aralarında bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır. İşte Cebrail (a.s.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği bu hadise "Cibril hadîsi" adı verilmiştir.


Abdullah b. Ömer'in, babası Hz. Ömer'den naklettiği bu hadis şöyledir:
"Bir gün Rasûlullah (s.a.s.)'in yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve:

"Ya Muhammed! Bana İslâm'ın ne olduğunu söyle?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "İslâm; Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt'i hac etmendir." buyurdu. O zat: "Doğru söyledin." dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de tasdik ediyordu."

"Bana imandan haber ver?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): Âllah'a, Allah'ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır." buyurdu. O zât yine: "Doğru söyledin." dedi. Bu sefer:

"Bana ihsandan haber ver?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): " Allah'a O'nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür." buyurdu. O zat:

"Bana kıyametten haber ver?" dedi. Rasûlullah (s.a.s.) "Bu meselede kendisine sorulan, sorandan daha çok bilgi sahibi değildir." buyurdular. "O halde bana alâmetlerinden haber ver." dedi. Peygamber (s.a.s.):

"Câriyenin kendi sahibesini doğurması ve yalın ayak, çıplak, yoksul koyun çobanlarının bina yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir." buyurdu. Babam dedi ki:

Bundan sonra o zat gitti. Ben bir süre bekledim. Sonunda Allah Rasûlü bana: "Ya Ömer! O soru soran zatın kim olduğunu biliyor musun?" dedi. "Allah ve Rasûlü bilir." dedim.

"O Cibrîl'di. Size dininizi öğretmeye gelmişti." buyurdular. (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 1).




Ebû Hüreyye -radıyallahu anh-’ın rivayyet eylediğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurmuşlardır ki: “Allah’ım! Kabir azâbından sana sığınırım. Cehennem azâbından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım. Deccâlin fitnelerinden sana sığınırım.” (Buhârî, Ezan, 149)

“Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma. Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O’na ibadet etmekten büyüklenmezler…” (A’raf Suresi, 205-206)
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir Eraykitap ilimin kisa yolu ®

Hazırlamış olduğum Konularına Göre Ayet ✪ Hadis ve ✪ Dua Meali Ki Alfabetik sırasına göre hazıladı / e - Kitap Free - indir Download / edin ve inceleyin umarım ki faydalı olur... Sizde faydalı olarak gördüyseniz ücretsiz dağıtın


Hadis- Şerif

2612- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü’minlerin iman yönünden en yoğunu ahlak bakımından en güzel olanı ve çoluk çocuğuna karşı iyi ve yumaşak davranıp bağışı bol olandır.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 15; Buhârî, İman: 33)

2614- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İmanın yetmişten fazla bölümü vardır. En aşağı yoldan zarar veren şeyleri kaldırıp atmak, en yüksek mertebesi de Allah’tan başka ilah yoktur sözünü söylemektir.” (Buhârî, İman: 2; Müslim, İman: 12) [1] <
2618- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “İman ile küfür arasında namazı terk etmek vardır.” (Müslim, İman: 35)

2619- A’meş (r.a.)’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet ederek şöyle demiştir: “Kul ile küfür ve şirk arasında namazı terk etmek vardır.” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

2620- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kul ile küfür arasında namazı terk etmek vardır.” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

2621- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bizimle münafık, müşrik ve kafirler arasındaki fark namazdır. Kim onu terk ederse kafir olur.” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

2622- Tabiinden, Abdullah b. Şakîk el Ukaylî (r.a.) şöyle diyor: “Muhammed’in ashabı namazdan başka amellerden hiçbirinin terk edilmesini küfür saymazlardı ancak namazın terk edilmesini küfür sayarlardı.” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77) [2]
2623- Abbâs b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Rab olarak Allah’ı din olarak İslamı, Peygamber olarakta Muhammed’i kabul edip o hayattan da razı olan kişi imanın tadını tatmıştır.” (Müslim, İman: 15)

2624- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kimde üç özellik bulunursa bunlar sayesinde imanın tadını bulur. Allah ve Peygamber (s.a.v.)’in bir kimseye başkalarından daha sevimli olması kişinin sevdiğini Allah için sevmesi Allah tarafından kurtarıldıktan sonra küfre dönmekten ateşe atılmaktan hoşlanmadığı kadar hoşlanmaması.” (Müslim, İman: 15; Buhârî, İman: 8) [3]

[1] : Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / iman Bölümleri / BÖLÜM: 6 Ø IMAN ARTAR VE EKSILIR MI?
[2] : Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / iman Bölümleri / BÖLÜM: 9 Ø NAMAZI TERK EDEN KIMSENIN DURUMU NEDIR?
[3] : Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / iman Bölümleri / BÖLÜM: 10 Ø IMANIN TADINI KIM TATMIŞ OLUR?