Hadis-i Şerif'ten Dualar Arapça Latince ve Türkçe
🌹 Resûlüm De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin Furkan Suresi - 77
🌹 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır (Enam Suresi - 41)
🌹 Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez. (Araf Suresi - 55)
Dua'ya Başlarken için Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
1 - ) Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
Duanın Latince Okunuşu
Euzu billahi mineş şeytanirracim Bimillahirramanirrahim
elhmdulillahi Rabil Alemin vel akıbetü lil muttakin vel udavne illa alaz Zalimin
ves Salatü ves Selamü ala Rasulina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab [1] Duanın Türkçe Meali
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun
Şonuc Takva sihiblerinindir Zalimlerden Başkasına Düşmalık yoktur
Rasulullah'a Ailesine ve Arkadaşlarına Salat ve Selam Olsun
Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun
Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin [1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676 // El Vehhab (cellle Celaluhu) Manası Karşılıksız bolca veren
Vehhâb, Allah’ın çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir.
Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir.
Bol bol hediyeler veren. Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan ede
2 - ) Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
Duanın Türkçe Manası
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun
Rasulullaha Salat ve Selam Olsun
Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
3 - ) Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
Duanın Türkçe Manası
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun
Rasulullaha Salat ve Selam Olsun
Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
Dua'ya Başlarken için Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
/ Kısa Açıklama
İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir
Ben Rasulullah (a.s)'mın duaya her başladığında mutlaka
• Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim • Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın duaya her başladığında mutlaka
Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim [1]
3476- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi namaz kıldı sonra şöyle duâ etti: “Allah’ım beni bağışla bana acı.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey namaz kılan acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamdet sonra bana salat ve selam et sonra da yapacağın duâyı yap.” Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o kimseye şöyle buyurdu: “Ey namaz kılan kimse! Duâ et duân kabul edilsin.” (Nesâî, Sehv: 27)
3477- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın namazında teşehhütte duâ ettiğini. Fakat Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirmediğini işitti ve şöyle buyurdu: “Bu adam acele etti.” Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına şöyle buyurdu: “Sizden biriniz namaz kıldığında Allah’a hamd ve sena ile başlayıp Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirip sonra dilediği şekilde duâsını yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)
3478- Esma binti Yezîd (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdular ki: “Allah’ın, ismi Azam denilen en büyük ismi şu iki ayet içersindedir: “İlahınız tek bir ilahtır. O’ndan başka gerçek ilah yoktur, ancak O vardır. O dünyada herkese merhamet eden ahirette ise sadece mü’minlere merhamet edendir.” (Bakara: 163) “Elif lam mim, Allah kendisinden başka gerçek ilah olmayan tek Allah’tır. O daima diri ve ölümsüz olup tüm varlıkların tek yöneteni ve gözetenidir.” (Âl-i imrân: 1-2) (İbn Mâce, Duâ: 27) [2]
3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’a kabul edileceğini gerçekten bilerek duâ ediniz.
Biliniz ki Allah, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duâları kabul etmez.” [3]
593- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Namaz kılıyordum Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer de orada idiler. Oturunca Allah’a hamd ile başlayıp sonra
Peygambere salavat getirdim sonra kendim için dua ettim.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “İste, isteğin sana verilecek, iste, isteğin sana verilecek” (Müsned: 3480) [4]
[1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
[2]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 65 Ø DUÂYA BAŞLAMAZDAN ÖNCE NELER SÖYLENMELI?
[3]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 66 Ø ALLAH’A NASIL BIR INANÇLA DUÂ EDILMELIDIR?
[4]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Sefer (Savaş İçin Yola Çıkmak) Bölümleri / BÖLÜM: 416 Ø DUALARDAN ÖNCE ALLAH’A HAMD, PEYGAMBERINE SALAVAT GETIRMEK
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
Nitekim Ömer bin Hattâb -radıyallâhu anh- şöyle demiştir:
“Yaptığın duâ yerle gök arasında durur. Peygamber Efendimiz’e salevât getirmedikçe hiçbir duân Allâh katına yükselmez.” (Tirmizî, Vitir, 21/486)
Hamdele ve salvele duası hakkında
Hamdele ve salvele, yani, Allah’a hamd ve Resulüne salavat getirmek, bütün alim ve müslümanlar eserlerinin başında kullandığı, sünnete dayanan bir gelenektir.
İsra suresindeki hamd makamında ki ayetleri de Üstatlar hem Allaha hamd için, hem de bu güzel geleneği devam ettirmek için sürekli kullanıyor.
Ayetlerin meali de şu şekildedir: Allah'ın adıyla. "Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin." (İsrâ Sûresi, 17:44.)
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayıcıdır. (İsrâ Sûresi - 44) Zât olan Allah'ın adıyla.
Hamdele
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Meşru' işlere Allah'a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir." (1)
"Cenâb-ı Hakk'ın ni'metlerine hamd ü senâ, insanı ni'metin zevalinden emîn kılar." (2)
"Allah'a hamdetmek şükrün başıdır. Allah'a hamdetmeyen bir kul O'na şükür etmemiştir." (3)
"Cenâb-ı Hakk'ı senâ için elhamdülillah demek, yahud Allah'a hamd etmek zikirlerin efdalidir." (4)
"Cenâb-ı Hakk'a en çok şükür edeniniz, insanlara teşekkürde kusur etmeyeninizdir." (5)
"Allah'a hamd ile başlanmayan her bir söz kesiktir. " (6)
"Sözlerin Allah'a en sevimlisi, kulun: Hamdele5.gif demesidir." (7)
"Hiç bir tarafı müstesnâ olmamak üzere bütün dünyâ ümmetten sâdece bir adama verilse ve sonra bu kimse
"Elhamdülillah" dese, muhakkak ki bu "Elhamdülillah" bütün hepsinden daha kıymetli, daha efdal olurdu." (8) "Her gün bir def'a"
derse cennetteki makamını görmedikçe ölmez, yahud ona gösterilmedikçe ölmez." (9)
Kim Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun azameti önünde küçük kalmıştır. Hamdederim Allah'a ki her şey O'nun izzeti karşısında zelîldir.Hamd ederim Allah'a ki her şey O'nun mülk ü saltanatına boyun eğmiştir. Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun kudretine teslîm olmuştur," derse ve bunu ancak Allah'ın indindekini taleb ederek söylerse Allah ona milyon hasene yazar, derecesini bin kat yüceltir, kıyamet gününe kadar ona istiğfar etmeleri için yetmiş bin melek vazifelendirir." (10)
"Ibrâhîm -aleyhisselâm- Rabbıne suâl edip: Ey Rab-bim, sana hamdedenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben buyurdu ki: Hamd, şükrün anahtarıdır, şükür onunla beraber Rabbü'l-âlemînin Arşına yükselir." İbrâhîm tekrar suâl edip: Ey Rabbim! Seni tesbîh edenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben: "Tesbîhin aslının ne demek olduğunu âlemlerin Rabbi Allah bilir." (11)
(1) İbn Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvûd, Edeb, 18.
(2) Râmûzü'l-ehâdis.
(3) a.e.
(4) İbn Mâce, Edeb, 55.
(5) Ebû Dâvud, Edeb, II; Tirmizî, Birr, 35; İbn Hanbel,
(6) Ebû Dâvud Edeb, 18.
(7) Buharî, Tevhîd, 58; Müslim, Salât, 220; Ebû Dâvud, Edeb, 101, Tirmizî, Mevakît 79.
(8) Râmûzü'l-ehâdis.
(9) el-Câmiu's-Sağir.
(10)a.e.
(11)a.e.
Salvele
Peygamber -Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem-buyurmuşlardır ki:
Cenâb-ı Hakk'a rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda bulunanlar bana çokça salât göndersinler. " (1)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir. " (2)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin.
Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaşdırır, ve müşkilleri hall etmek için yegâne bir vesiledir." (3)
"Muhakkak ki insanların en ziyâde cimri olanı yanında ismim anılıp da bana salavât ve selâm göndermeyen kimsedir. " (4)
"Bir kimse yanında ismim zikrolunur da bana salât ve selâm göndermezse o kimse şakîdir." (5)
Bize olan muhabbetinden dolayı: "Allah Teâlâ Muhammed - aleyhi's-salâtü ve's-selâm-ı lâyık olduğu şekilde mükâfatlandırsın." diyen kimse yetmiş kâtibi bin sabah yormuş olur. (6)
Yâni bundan hâsıl olacak sevâbı yetmiş kâtib bin gün müddette yazmakla zor bitirirler, demektir.
Peygamber -aleyhisselâm-a salât edilinceye kadar her duâ yolda bekler, gitmez, kalır."
"Allah'ın ismi zikrolunmaksızın ve bana salavât gönderilmeksizin başlanan bir iş kesilir kalır, batar. Bütün bereketlerden mahrum olur" (7)
"Allah Teâlâ bana ümmetim için iki emân indirdi. Bunlar:
"Sen onların içinde bulunduğun müddetçe Allah onlara azâb edecek değildir. Onlar istiğfara devâm etdik-leri müddetçe de Allah onlara azâb edici değildir. " (8)
Ben gidince onların arasında kıyamete kadar istiğfarı bırakdım." (9)
3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’a kabul edileceğini gerçekten bilerek duâ ediniz. Biliniz ki Allah, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duâları kabul etmez.
Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 66 Ø ALLAH’A NASIL BIR INANÇLA DUÂ EDILMELIDIR?
3573- Cübeyr b. Nüfeyr (r.a.)’den rivâyete göre, Ubâde b. Sâmit,
Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu aktarmıştır:
Yeryüzünde herhangi bir Müslüman, günah işlemek üzere ve akraba ile ilişki kesmek üzere olmaksızın
her ne türlü duâ ederse Allah o duâsında istediği şeyi kendisine verir veya giderilmesini istediği şeyi ondan giderir
Bunun üzerine orada bulunanlardan biri:
Öyleyse duâyı çoğaltırız dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de Allah’ın ikramı daha da çoktur buyurdu
Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / 116 Allah Kendisinden istenilmesini sever
Ebû Hüreyye -radıyallahu anh-’ın rivayyet eylediğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurmuşlardır ki:
“Allah’ım! Kabir azâbından sana sığınırım. Cehennem azâbından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım. Deccâlin fitnelerinden sana sığınırım.” (Buhârî, Ezan, 149)
“Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret.
Gaflete kapılanlardan olma. Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O’na ibadet etmekten büyüklenmezler…” (A’raf Suresi, 205-206)
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Eraykitap ilimin kisa yolu ®
Hazırlamış olduğum Konularına Göre Ayet ✪ Hadis ve ✪ Dua Meali
Ki Alfabetik sırasına göre hazıladı / e - Kitap Free - indir Download / edin ve inceleyin umarım ki faydalı olur... Sizde faydalı olarak gördüyseniz ücretsiz dağıtın