(Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.."
(Furkan Suresi- 77)
Hadis-i Şeriften Dualar Arapça ve Türkçe Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) okuduğu ve tavsiye ettiği dualar
Hadislerde geçen duaların Arapça, Türkçe okunuşları ve anlamları“Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım!...” (Müslim, Salât, 222) “Allah (c.c) buyurmuştur ki: Kim bana duâ etmezse ona gadab ederim.” (İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, III, 477) Dua ibadetin özüdür Tirmizi, Daavat 1 Rasulullah Efendimizin (a.s) Yaptığı ve Tavsiye Ettiği Dualar Arapça ve Türkçe Et Tahiyyatü ve Salavatı Okuduktan Sonra // Selam vermeden Önce Okunacak Dualar Rasulullah (s.a.v.) namazında çeşitli dualar yapardı. Bazen birini, bazen diğerini okuyarak dua ederdi. [1] Bunların dışında başka duaları da kabul ederdi. “Namaz kılan kişiye, bunlar içinden dilediğini seçmesini emrederdi.” [2] Bu dualar şunlardır: Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
1 - ) ★ ⇒ et Tahiyyatü ve Salavatı okunduktan Sonra Okunacak Dualar
⇒ Salavattan Sonra Okunacak Dualar Rabbenâ âtina ⇒ Rabbenâğfirlî ..v.d.. - 1 وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ المَسِيح الدَّجَّالِ اَللَّهُـمَّ أَعِنِّا عَلَى ذِكْرِكَ، وَشُكْرِكَ، وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ رَبِّ اجْعَلْن۪ي مُق۪يمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّت۪يۗ رَبَّـنَا وَتَقَبَّلْ دُعَٓاءِ رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ ⇒ Allâhümme einnî ala zikrike ve şukrike ve hunu ibadetike ⇒ Allahumme la tuhricna mineddünya illa ma'aşşehadeti vel iman ⇒ Rabbenâ âtina fid'dunyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr. ⇒ Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu'minine yevme yekûmu'l hisâb. Allah’ım, cehennem azabından ve kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccalin fitnesine uğramaktan sana sığınırım Allahım! Seni zikretmek nimetlerine şükretmek ve Sana güzelce ibâdet etmek bana yardım et Allahım! Bizi dünyadan ancak kelime-i şahadet ve imanla çıkar Ey bizim Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. (Bakara Suresi - 201) Rabbim, beni namazı sürekli kılanlardan eyle, zürriyetimi de (soyumdan gelecekleri de). Ey (bizim) Rabbimiz, duamı kabul buyur. Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla (İbrahim Suresi - 40 - 41) "Allahumme la tuhricna mineddünya illa ma'aşşehadeti vel iman." Anlamı:"Allah'ım! Bizi dünyadan ancak kelime-i şahadet ve imanla çıkar." Müslim, Mesâcid 128. ⇒ Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 130-134 ⇒ Ebu Davud, Salât 149, 179 ⇒ Nesaî, Sehv 64) Allah’ım! Kabir azabından Mesih Deccal’in fitnesinden hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınıyorum. Allah‘ım! Allah’ım! Günahlardan (veya günaha yol açacak durumlardan) ve borçtan sana sığınıyorum.” [3] اََللَّهُمَّ حَاسِبْنِي حِسَاباً يَسِيراً “Allah’ım! Yaptıklarımın şerrinden ve - henüz - yapmadıklarımın şerrinden [4] sana sığınıyorum.” 5] 3 - “Allahümme! Hâsibnî hisâben yesirâ” “Allah’ım! Hesabımı kolaylaştır.” [6] “Allah’ım! Gayba dair bilgin ve yaratılanlar üzerindeki kudretinle sana dua ediyorum. Yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Eğer ölüm benim için daha hayırlı ise beni katına al. Allah’ım! Senden, gizlide ve açıkta senin korkunu duymayı istiyorum. Öfke ve hoşnutluk anlarında hak sözü (bir rivayette: hükmü) söylemeyi ve adaletli olmayı istiyorum. Zenginlikte ve fakirlikte dengeli olmayı istiyorum. Asla tükenmeyecek bir nimet istiyorum. [Son bulmayacak,] kesilmeyecek bir iç ferahlığı istiyorum. Takdirine razı olmayı istiyorum. Öldükten sonra rahat bir yaşantı istiyorum. Yüzünü görmenin hazzını bana nasip etmeni [istiyorum]. Herhangi bir zarardan ve saptıran bir fitneden dolayı olmaksızın seninle buluşmanın özlemini bana bahşetmeni istiyorum. Allah’ım! Bizleri iman süsüyle güzelleştir. Bizleri hidayete eren ve hidayete çağıran insanlar yap.” [7] “Allah’ım! Ben kendime çok zulmettim! Günahları ancak sen bağışlarsın. Katından bir mağfiretle beni bağışla. Bana acı. Muhakkak ki sen, bağışlayansın, çok merhametlisin.” [8] “Allah’ım! Senden [şimdi ve gelecekte olacak olan,] bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları istiyorum. Yine [şimdi ve gelecekte olacak olan,] bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum. Senden [Bir rivayette: Allah’ım! Senden] cenneti ve beni ona yaklaştıracak söz ve amelleri istiyorum. Cehennemden ve ona yaklaştıracak her türlü söz ve amelden sana sığınıyorum. Senden [Bir rivayette: Allah’ım! Senden] kulun ve Rasûlün [Muhammed’in] istediği bütün hayırları istiyorum. [Yine kulun ve Rasûlün Muhammed’in sığındığı bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum.] Senden hakkımda takdir etmiş olduğun şeylerin sonunu güzel eylemeni diliyorum.” [9] “Allah’ım! Bir ve tek olan, her ihtiyaç için kendisine başvurulan, doğmayan ve doğurmayan, hiçbir dengi de olmayan Allah’ım! Senden günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Muhakkak ki, sen bağışlamasında sınırsız, şefkat ve merhametinde sınırsız olansın.” Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.): “Kesinlikle bağışlandı, kesinlikle bağışlandı.” [11] buyurdu. “Allahümme! İnnî es’elüke bi enne leke’l-hamdu, lâ ilâhe illâ ente, [vahdeke lâ şerîke leke], [el-mennan], [yâ] bedîa’s-semâvâti ve’l-ard! Yâ ze’l-celâli ve’l-ikram! Yâ hayyu ya kayyûm! [İnnî es’elük][el-cennete ve eûzu bike mine’n-nâr]” “Allah’ım! Senden bütün hamdlerin sana yapılmasına, senden başka ilâh olmamasına, [senin bir olup ve ortağının olmamasına,] [çok ihsân eden oluşuna] dayanarak istiyorum. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden ve bunun için bir örneğe ihtiyaç duymayan! Ey kusursuz yücelik ve ikrâm sâhibi olup, cömertliğinden yarattıklarına da ihsân eden! Ey dâimâ hayât sâhibi ve diri olan, hep var, varlığı ezelî ve sonsuz olan! Ey herşeyi tutan, koruyan! [Senden cenneti [istiyor] ve cehennemden de sana sığınıyorum.]” “Nasıl dua ettiğini biliyor musunuz?” diye sordu. Orada bulunanlar: “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” deyince Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah’a, kendisiyle dua edildiği zaman duayı kabul ettiği, istendiğinde verdiği ismi azimiyle [12] (Bir rivayette: âzamla) dua etti.” [13] “Allah’ım! Bugüne kadar yaptığım ve bundan sonra yapabileceğim, gizli ve açıktan işlediğim, haddi aştığım ve senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı bağışla. Sen, öne geçiren (el-Mukaddim) ve geri bırakansın (el-Muahhir). Senden başka ilâh yok.” [14]
Allah’ım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi
ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim
Arapça ve Türkçe Duanın Latince Okunuşu Allahümme innî es'eluke hubbeke ve hubbe men yuhibbuke ve'l-amele’l-lezi yübelliğuni hubbeke. Allahummec'al hubbeke ehabbe ileyye min nefsî ve ehlî ve mine'l- mâil bârid. Duaların Türkçe Meali veya Manası Allah’ım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim. Allah’ım! Senin sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl. [1]
Yatarken Uyanırken Eveden Çıkarken Akşam ve Sabahları ✪ Bilhassa Çarşı ve Pazara Giderken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
Duanın Latince Okunuşu "Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerikeleh lehü'l mülkü ve lehü'l-hamdü yuhyi ve yümiytü ve hü ve hayyün lâ yemütü biyedihi'l-hayr ve hü ve alâ külli şey'in kadir." Duaların Türkçe Meali veya Manası "Allâh'dan başka hiçbir ilah yoktur. Ancak tek o vardır. Onun ortağı yoktur. Öldürür ve diriltir. O diridir, ölmez. Hayır, onun yed-i kudretindedir. O, her şeye kaadirdir."
[1] Tirmizi, (5/291); Hâkim, (1/538); Elbâni, Sahih-i İbn-i Mâce (2/21); Sahih-i Tirmizi (3/152).
Allahım beni Annemi babamı bütün müminleri (Kadın Erkek) bütün müslümanları (Kadın Erkek) hepsini afv-ı mağfiret eyle
اَللّٰهُمَّ تَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ وَأَحْيِنَا مُسْلِمِينَ وَأَلْحِقْنَا بِالصَّالِحِينَ
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ اْلاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَاْلاَمْوَاتِ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
وَسَلاَمٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Hadis-i Şerifdeki Duanın Latince Okunuşu "...Allâhümme habbib ileynel-îmâne ve zeyyinhü fî kulûbinâ ve kerrih ileynel-küfra ve’l- füsûka vel‘ısyâne vec- ‘alnâ miner-râşidîn.
Allâhümme teveffenâ müslimîne ve ahyinâ müslimîne ve el-hıknâ bis-sâlihîne..."
Allahüm meğfirli veli valideyye velil müminine vel müminat vel müslimin vel müslimet
el ahya-i min hüm vel emvat bi Rahmetike ya erhamer Rahimin ve Selamun alal murselin vel hamdulillahi rabbil alemine "...Allâhümme teveffenâ müslimîne ve ahyinâ müslimîne ve el-hıknâ bis-sâlihîne..."
Hadis-i Şerifdeki Duanın Türkçe Manası veya Meali "..Allah’ım! Bize imanı sevdir, kalblerimizi imanla süsle. Bize küfrü, itaatsizliği ve isyanı sevdirme, kerih göster, bizi doğru yolu bulanlardan eyle. Allah’ım! Müslümanlar olarak canımızı al, Müslümanlar olarak dirilt, rezil olmadan ve fitneye uğramadan sâlih kullarının arasına dâhil eyle..." [1] Allahım beni Annemi babamı bütün müminleri (Kadın Erkek) bütün müslümanları (Kadın Erkek) hepsini afv-ı mağfiret eyle.
Onlardan ölenleride af eyle . bi Rahmetike ya erhamer Rahimin
Alemlerin Rabbi Allah'a Hamd olsun
ve Selam gönderilen Resullerin Üzerine Olsun [2] (Hâkim, De’avât, no:1868 Uhud Duasından)
[2]: (Saffat Suresi - 181 -182) |



