Rasulullah Efendimizin Duaları Arapça ve Türkçe Okunuş ve Anlamları DUADAN SONRA AMİN DEMEK
Namazda Fâtiha Sûresi’ni okuduktan sonra “âmîn” demenin maânâsı: “Allâh’ım, dualarımıza icabet et, dualarımızı buyur” demektir
Arapça ve Türkçe
آمين
“âmîn” demenin mânâsı:
“Allâh’ım, dualarımıza icabet et, dualarımızı buyur” demektir
Âişe radîyallâhu anhâ’dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
“Şüphesiz ki Yahûdîler, hasetçi bir kavimdir. Onlar bizim ‘selâm’ ve ‘âmîn’ sözlerimize haset ettikleri gibi başka hiç bir şeyimize (bu kadar) haset etmezler.” [İbn Huzeyme (25029); Ahmed (574)…]
Ebû Hureyre radîyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
“İmâm ‘âmîn’ dediği zaman siz de ‘âmîn’ deyin. Zîrâ meleklerle aynı anda ‘âmîn’ demeye muvaffak olan bir kimsenin geçmiş -küçük- günâhları bağışlanır.” [Buhârî (780); Müslim (410)…]
Vâil bin Hucr radîyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, o, şöyle demiştir:
“Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem ‘وَلَا الضَّالِّينَ Velâ’d-dâllîn’ dedikten sonra ‘âmin’ der ve sesini yükseltirdi.” [Ebû Dâvûd, (932); Tirmizî (248)…]
Ebû Hureyre radîyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
“Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem ‘Ummu’l-Kur’ân’ı’ (Fâtiha’yı) bitirince sesini yükselterek ‘âmîn’ derdi.” [İbn Huzeyme (571); İbn Hibbân (1086)…] [Bu rivaâyetin senedi hakkında konuşulmuştur. Fakat bu, onun delîl olarak zikredilmesine mânî değildir. Nitekim İmâm Dârakutnî hadisi “hasen” olarak” nitelemiştir. İmâm Hâkim ise hadîsin Buhârî ve Müslim’in şartlarına göre “sahih” olduğunu söylemiştir.]
İmâm Buhârî rahimehullâh “Sahîh”inde -talikan- şöyle demiştir: “Atâ şöyle demiştir: ‘Âmîn’ demek bir duadır. Abdullâh İbn Zübeyr namaz kıldırdığında hem kendisi hem de cemaat ‘âmîn’ derdi. Hatta yükselen ses mescidde yankılanırdı. Ebû Hureyre namaz kıldıran imâma: Benden önce ‘âmîn’ diyerek beni seninle birlikte ‘âmîn’ demekten mahrum bırakma!’ derdi. Nâfi’ şöyle demiştir: Abdullâh İbn Ömer ‘âmîn’ demeyi terk etmezdi ve cemaati de bunu söylemeye teşvik ederdi. Ben ondan ‘âmîn’ demenin çok hayırlı olduğuyla ilgili pek çok söz işittim.” (Sahîh-i Buhârî: 1/156)
Ebû Müsabbih el-Makrâî, Ebû Züheyr en-Nümeyrî (radıyallahu anh)'den naklen anlatıyor:
"Bir gece Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber çıktık.
Derken bir adama rastlatdık.
Sual (ve Allah'tan talep) hususunda çok ısrarlı idi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu dinlemek üzere durakladı. Ve:
"Eğer (duayı) sonlandırırsa vâcib oldu!" buyurdu.
Kendisine:
"Ne ile sonlandırırsa ey Allah'ın Resûlü!" denildi.
"Amin ile" dedi, uzaklaştı.
Adama: "Ey fülan! duanı âminle tamamla ve de gözün aydın olsun!" dedi."
Ebû Dâvud, Salât 172, (938).[1]
Kaynak:
[1]: DUANIN FAZİLETİ VE VAKTİ :KutubuSitte7300
BKZ..
AMİN *** NAMAZDA FATİHAYI İMAM BİTİRİNCE AMİN'İ CEHREN SÖYLEMEK *** (AYRICA DUADAN SONRA DEMEK )