حصن المسلم من أذكار الكتاب والسنة باللغة التركية
اَسْتَغْفِرُ الله اَسْتَغْفِرُ الله اَسْتَغْفِرُ الله
اَللَّهُمَّ أَنْتَ السَّـلاَمُ، وَمِنْكَ السَّـلاَمُ، تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَـلاَلِ وَالإِكْرَامِ
Duanın Latince Okunuşu
Estağfirullah! Estağfirullah! Estağfirullah!
Allahümme entesselamü veminkesselamü tebarekte yazelcelali velikrami
Duanın Anlamı veya Meali
Üç kere: “Allah’tan mağfiret dilerim.
Allahım! Sen Selâm’sın (tüm noksanlıklardan uzaksın), selâmet sendendir
(selâmeti veren de,vermeyen de sensin)
Ey azamet ve ikram sahibi! Senin bereketin pek çoktur.”
Müslim (1/414)
(Müslim, Mesacid: 26
İbn Mâce, İkame: 32)
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، اَللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلاَمُعْطِيَ لِمَـا مَنَعْتَ، وَلاَيَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Duanın Latince Okunuşu
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
Duanın Anlamı veya Meali
“Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, her türlü hamd da O’nadır.O, her şeye gücü yetendir.
Allahım! Senin verdiğine engel olacak kimse yoktur, senin engel olduğuna da verecek kimse yoktur.
Makam sahibinin sahip olduğu şeyler, senin yanında kendisine hiçbir fayda vermez.”
Buhâri (1/255) Müslim (1/414)
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَـمْدُ، وَ هُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. لاَحَوْلَ وَ لاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَلاَ نَعْبُدُ إِلاَّ إِيَّاهُ، لَهُ النِّعْمَةُ وَ لَهُ الْفَضْلُ وَ لَهُ الثَّنَاءُ الْحَسَنُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَ لَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
Duanın Latince Okunuşu
Duanın Anlamı veya Meali
“Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, Hamd da O’nadır.
O, herşeye gücü yetendir. Güç ve kuvvet ancak Allah’tandır. Allah’tan başka hak ilah yoktur.
O’ndan başkasına asla ibâdet etmeyiz. Gizli ve açık her türlü nimet ve fazilet O’nundur. Bütün güzel övgüler O’nadır.
Allah’tan başka hak ilah yoktur. Kâfirler hoşlanmasa da dîni (ibâdeti), yalnızca O’na hâlis kılarız.”
Müslim (1/415)
سُبْحَانَ اللهِ، وَالْحَمْدُ ِللهِ، وَاللهُ أَكْبَرُ (ثَلاَثاً وَثَلاَثِينَ)
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Duanın Latince Okunuşu
(33 kere) “Subhânallah.Elhamdulillah. Allahu Ekber
Duanın Anlamı veya Meali
Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”
Müslim, (1/418); “Her namazın arkasından böyle söyleyenin günahları, deniz köpüğü kadar bile olsa affedilir.”
Müslim, (1/418)
بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ١ ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ٢ لَمۡ يَلِدۡ وَلَمۡ يُولَدۡ ٣ وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ ٤
Bismillahirrahmânirrahîm
De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir
(her şeyden müstağnidir ve her şey O’na muhtaçtır).O doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.”
بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلۡفَلَقِ ١ مِن شَرِّ مَا خَلَقَ ٢ وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ ٣ وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّٰثَٰتِ فِي ٱلۡعُقَدِ ٤ وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ٥
De ki: Yarattıklarının şerrinden,bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasetçilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım
بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ ١ مَلِكِ ٱلنَّاسِ ٢ إِلَٰهِ ٱلنَّاسِ ٣ مِن شَرِّ ٱلۡوَسۡوَاسِ ٱلۡخَنَّاسِ ٤ ٱلَّذِي يُوَسۡوِسُ فِي صُدُورِ ٱلنَّاسِ ٥ مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ ٦
De ki: İnsanlar ve cinlerden olup insanların göğüslerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Rabbi, insanların hükümdârı ve insanların ilahı olan Allah’a sığınırım
ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا ئَُودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ
"Her kim bunu her namazın ardından okursa cennete girmesiyle arasında ancak ölümü kalır.
" Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.100); İbn-i es-Sünnî (h.121). Elbâni, “hadis sahihtir” der; Bkz. Sahihu’l Câmi (5/339), Silsiletu’l-Ehâdisi’s-Sahiha (2/697-h.972)
Allah’ın Arşı, Kürsü’ye nisbetle daha geniş ve büyüktür.Kürsü ve Arş kavramları için sahih akide kitaplarına başvurulabilir.
لَا يَسْتَوِي أَصْحَابُ النَّارِ وَأَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ ﴿٢٠﴾ لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٢١﴾ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ ﴿٢٢﴾ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٢٣﴾ هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٢٤﴾ اَ
Ayeti Kerimenin Latince Okunuşu ve Türkçe Anlamı veya Meali
Lâ yestevî ashâbun nâri ve ashâbul cenneti, ashâbul cenneti humul fâizûn
Ateş ehli ile cennet ehli bir (eşit) değildir. Cennet ehli; onlar, kurtuluşa erenlerdir.
Lev enzelnâ hâzâl kur’âne alâ cebelin le raeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh, ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn.
Eğer Biz, bu Kur’ân’ı, dağa indirseydik, O’nu mutlaka, Allah’ın korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, parça parça olmuş görürdün. Ve insanlar için bu misalleri veriyoruz. Umulur ki, böylece onlar tefekkür ederler.
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîm.
O Allah ki, O’ndan başka İlâh yoktur. Gaybı (görünmeyeni) ve görüneni de O bilir. O; Rahmân’dır, Rahîm’dir.
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn.
O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).
Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm.
O Allah ki; Yaratan’dır, Bâri’dir (yokken var eden), Musavvir’dir (şekil verendir), güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tespih eder. Ve O; Azîz’dir (yücedir), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir). (Haşr Suresi - 20- 24)
Kim sabah kalkarken üç defa ‘Eûzü billâhi’s-Semî’ıl-Alîmi mine’ş-Şeytânirracîm = Allah’ın rahmetinden kovulmuş olan şeytandan, işiten ve bilen Allah’a sığınırım’ der ve Haşir Sûresi'nin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye akşama kadar duâ ve istiğfar etmek üzere yetmiş bin melek vazifelendirir. O günde ölürse şehid olarak ölür. Kim geceye girerken okursa o da aynı dereceye ulaşır.”
(Tirmizî, Fedâilü`l-Kur`ân 22, Mevakıt 65; Müsned, 5/26) Diğer taraftan, "Ism-i A`zam, Haşr Sûresinin son altı ayetindedir." rivayeti de vardır. (Suyuti, ed-Dürrü l-Mensûr, 8/121; Alûsî, ilgili ayetlerin tefsiri)
Enes bin Malik (Radıyallahü Anh)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir kişiye, yatağına yatacağın vakit Haşr Suresini okumayı vasiyet etmiş ve: "Ölürsen, şehid olarak ölürsün" veya "cennet ehlinden olursun" buyurmuştur.(Münziri, Tergib ve Terhib, 1/416)
Keşfü’l-Esrâr isimli eserde geçtiğine göre, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim Haşr Suresini okursa, cennet, cehennem, Arş, Kürsi, Hicab, gökler ve yerler, haşerat, kuşlar, rüzgar, ağaç, hayvan, dağ, güneş, ay ve melekler ne varsa hiç biri geri kalmadan hepsi onun için dua ve istiğfar ederler. O gün yada gece vefat edecek olursa, şehid olarak ölür." Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Haşr Suresini okursa, Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlar."(Kadı Beyzâvî, Beyzâvî Tefsir (Envârut-Tenzîl ve Esrârut-Te’vîl), 2/484)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) uyumadan önce Müsebbihat (İsra, Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğabün, ve A’la) surelerini okurdu.(Ebu Davud, Edeb, 17; Tirmizi, Fedailül-Kur’an, 21)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim sabahladığında üç kere [E’ûzü billahissemî’ıl alîmi mineşşeytânirracîm.] der. Sonra Besmele ile beraber Haşr Suresinin 21-24. ayetlerini okursa ve o gece veya gündüz ölürse, muhakkak cenneti kendisine vacip kılmış olur."(Suyutî, Câmi’ussağir, 6/201,no.8943; Beyhaki, Şü’abül-İmân, 2/492)
Bir hadisi şerifte şöyle zikredilmiştir: "Her kim Haşr Suresinin sonunu okur da, o gün veya gece ölürse, yapmış olduğu bütün günahları silinir."(Suyuti, Dürru’l-Mensûr, 8/122)
Bir Başka hadisi şerifte de şöylke zikredilmiştir: "Her kim sabah olduğunda Haşr suresinin sonundan 3 ayet okursa, Allah(‘u Teala) o kişiye akşama kadar dua ve istiğfar etmek üzere 70.000 melek görevlendirir. O gün ölürse, şehit olarak ölür. Akşamladığında bunları okuyana da aynı derece vardır."(Tirmizi, Fedâilül-Kur’ân, 22; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/26)
Bir diğer hadisi şerifte şöyledir: "Kim sabaha ulaştığında Haşr Suresinin sonundan üç ayet okur, sonra da o gün ölürse, o şehidler mührü ile mühürlenir! (Her kim) o(nu) akşama ulaştığında okur da o gece ölürse, (yine) şehidler mühürü ile mühürlenir."(Dârimi, Fedâilül-Kurân, 22,no.3426)
آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ ﴿٢٨٥﴾ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ ﴿٢٨٦﴾ اَ
Resûl, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. “Biz, O’nun resûlleri arasından (hiç) birini, diğerinden ayırmayız.” Ve “ışittik ve itaat ettik! Ve Rabbimiz, Senin mağfiretini (dileriz). Ve masîr (varış) Sana’dır (Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız).” dediler.
Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne)..
Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz (sorumlu tutmaz). Kazandığı (dereceler) onundur ve iktisap ettiği (kazandığı negatif dereceler) de onundur (sorumluluğu onun üzerindedir). Rabbimiz! Şâyet unuttuysak veya hata yaptıysak bizi aheze etme (sorgulama). Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bizim üzerimize ağır yük yükleme. Rabbimiz, takat (güç) yetiremeyeceğimiz şeyi bize yükleme. Ve bizi af ve mağfiret et ve bize rahmet et (Rahîm esması ile bize tecelli et, rahmet nurunu gönder). sen bizim Mevlâmız’sın. Artık kâfirler kavmine karşı bize yardım et.
Amenerrasulü’nin Fazileti Hakkında Hadisi Şerifler
Ebu Zer (R.anh)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah’ü Teala Bakara suresini iki âyetle sona erdirdi ki, bunları bana Arş’ın altındaki bir hazineden verdi. Bunları öğreniniz, kadınlarınıza, oğullarınıza öğrettini, talim ediniz. Çünkü bu iki ayet: hem bir salât (namazda okunan Kuran) hem bir Kuran (ayetleri), hem de bir duadırlar." (Dârimi, Fedailül-Kuran, 14; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 4/147, 151, 5/180; Hakim, elMüstedrek, 1/562; Suyuti Cami’ussağir, 2/209,no.1731)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Dört şey Arş’ı Azâm altındaki hazinelerden indirildi: Fâtiha, Ayete’l-Kürsi, Âmenerrasûlü, Kevser Suresi." (Suyuti, Cami’ussağir, 927; ali el-Müttaki, Kenzül-Ummal, 2504)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Bana Arşın altındaki hazineden Ben’den önce hiçbir peygambere verilmeyen Bakara Suresinin son âyetleri (Âmenerrasûlü) verildi."(Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/151; suyuti, Cami’ussağir, 1/586, no.1172)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim bir gece içerisinde Bakara suresinin iki âyeti (Amenerrrasûlü) okursa, artık o iki âyet ona (ibadet etmek ve belalardan korunmak bakımdan) kâfi gelirler." ( Buhari, Fedailül-Kuran, 10, 27, 34; Megazi, 12;Müslim, Müsafirin 255,256;Ebu Davud, Ramazan, 9; Tirmizi, Sevabü’l-Kuran,4)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Kuran’da iki ayet vardır ki, müminler için şifadır ve Allah’ın sevdiği şeylerdendir. O iki ayet Bakara suresinin son iki ayeti (olan Amenerrasülü)‘dür."(Suyuti, Cami’ussağir, 1/64, no.27; deylemi, Müsnedül-Firdevs)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’u Teala, gökleri ve yeri yaratmadan 2000 yıl önce bir kitap yazdı ve o kitaptan iki ayet indirerek Bakara suresini bu iki ayetle bitirdi. Bu iki ayet, bir evde 3 gece okunursa, şeytan o eve yaklaşamaz."(Tirmizi, Fedailül-Kuran, 4; Darimi, Fedailül-Kuran, 14, no.3390;Hakim, Müstedrek, 1/562, 2/260; Beyhaki, Şu’abül-İman, 2/460)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Her kim Ayetle’l-Kürsi’yi ve Bakara suresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa, Allah’u Teala ona yardım eder."( Suyuti, Dürru’l-Mensür, 2/11) Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Her kim Bakara suresinin başından dört ayet, Ayete’l-Kürsi ve ondan sonraki iki ayet, surenin sonundan da 3 ayet olmak üzere, bir gece içinde bakara suresinden 10 ayet okursa, o gece o eve şeytan giremez."(Heysemi, Mecme’uzzevaid, 10/121;Darimi, Fezail’l-Kuran, 14, no.3385)
Başka bir rivayette ise şöyledir: "Her kim bu ayetleri okursa; ona ve aile efradına o gün şeytan yaklaşmaz; çoluk çocuğunda ve malında istemediği şeyle karşılaşmaz ve bu ayeti kerimeler aklı başından gitmiş bir kişiye okurnursa, Allah’u Teala izni ile mutlaka akıllanır." ( Beyhaki, Şu’abül-İman, 2/464; Darimi, Fewzailü’l-Kuran, 14, no.3386)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ki: "Kim uyuyacağı sırada Bakara Suresinden on ayet okursa, Kuran-ı (Kerim’den ezberlediklerini) unutmaz. (Bu ayetler şunlardır:) Bakara suresinin başında dört ayet, Ayete’l-Kürsi ve ondan sonraki iki ayet, surenin sorundanda üç ayet." (Darimi, Fezailü’l-Kuran, 14, no.3389)
Amenerrasulü’nün Fazileti Hakkında Ashabı Kiram Rivayetleri
Hz. Ömer (Radıyallahü Anhümâ) ve Hz. Ali (Radıyallahü Anhümâ) şöyle buyurdular: "Surei Bakara’nın son iki ayetini okumadan yatan bir adamı, akıl sahibi olarak görmedim."
Abdullah ibni Mesud (Radıyallahü Anh) dedi ki: "Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e Miraç’ta üç hususi şey verilmişti. Birincisi beş vakit namaz, ikincisi; Amenerrasulü, üçüncüsü; ümmetinden Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölenlerin günahlarına şefaat etme."
Ukbe bin Amir (Radıyallahü Anh) şöyle demiştir: "Bakara suresinin sonundaki iki ayeti:"Amenerrasulü’yü" başından sonuna kadar sık sık okuyunuz. Çünkü Allah, onlarla Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’i mümtaz kılmıştır."
İmam Nevevi (Rahimehullah) dedi ki: "Bu ayeti kerimeleri okumak, geceyi ihya etmeye kafidir. Bazıları da kötülüklerden korunmasıan kafi gelir, demişlerdir."
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Değeri ziyaretci Kardeşlerim bu duaların hepisini ezberlemek mecburiyeti yoktur
Kolayınıza ve dilinize yatkın olan birkaç duayı ezberlemeniz yeteridir
|
• En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir