Hadis-i Şeriften
🌹 Dualar Arapça ve Türkçe 🌹
Dua Yapmaya Başlarken Okunacak Dualar
بِسْمِ اللّٰهَ، واَلْحَمْدُ اللّٰهَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللّٰهَ
🌹
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
[1]
🌹 Duanın Latince Okunuşu
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab [1]
🌹 Duanın Türkçe Manası / veya Meali
🌹 Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]
🌹 [1]: İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın dua'ya her başladığında mutlaka Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim
Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab [1]
🌹 Duanın Türkçe Manası / veya Meali
🌹 Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]
🌹 [1]: İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın dua'ya her başladığında mutlaka Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim
Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
🌹Hadis-i Şeriften Dualar 🌹 Arapça ve Türkçe
🌹 1 / 1 - ) Dua'ya Başlaken Okunacak ➤ Dualar Arapça Türkçe ➤ 🌹
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم
لْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ
وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَي الظَّالِم۪ينَ
وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
Duanın Latince Okunuşu
Euzu billahi mineş şeytanirracim Bimillahirramanirrahim
elhmdulillahi Rabil Alemin vel akıbetü lil muttakin vel udavne illa alaz Zalimin
ves Salatü ves Selamü ala Rasulina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab
Duanın Türkçe Meali
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun
Şonuc Takva sihiblerinindir Zalimlerden Başkasına Düşmalık yoktur
Rasulullah'a Ailesine ve Arkadaşlarına Salat ve Selam Olsun
Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun
Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]
El Vehhab (cellle Celaluhu) Manası Karşılıksız bolca veren
Vehhâb, Allah’ın çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir.
Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir.
Bol bol hediyeler veren. Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan ede
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Açıklamalar
İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın duaya her başladığında mutlaka
Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim [1]
3476- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi namaz kıldı sonra şöyle duâ etti: “Allah’ım beni bağışla bana acı.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey namaz kılan acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamdet sonra bana salat ve selam et sonra da yapacağın duâyı yap.” Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o kimseye şöyle buyurdu: “Ey namaz kılan kimse! Duâ et duân kabul edilsin.” (Nesâî, Sehv: 27)
3477- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın namazında teşehhütte duâ ettiğini. Fakat Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirmediğini işitti ve şöyle buyurdu: “Bu adam acele etti.” Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına şöyle buyurdu: “Sizden biriniz namaz kıldığında Allah’a hamd ve sena ile başlayıp Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirip sonra dilediği şekilde duâsını yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)
3478- Esma binti Yezîd (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdular ki:
“Allah’ın, ismi Azam denilen en büyük ismi şu iki ayet içersindedir:
“İlahınız tek bir ilahtır. O’ndan başka gerçek ilah yoktur, ancak O vardır.
O dünyada herkese merhamet eden ahirette ise sadece mü’minlere merhamet edendir.” (Bakara Suresi 163)
“Elif lam mim, Allah kendisinden başka gerçek ilah olmayan tek Allah’tır. O daima diri ve ölümsüz olup tüm varlıkların tek yöneteni ve gözetenidir.” (Âl-i imrân Suresi - 1-2) [2]
3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’a kabul edileceğini gerçekten bilerek duâ ediniz.
Biliniz ki Allah, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duâları kabul etmez.” [3]
593- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Namaz kılıyordum Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer de orada idiler. Oturunca Allah’a hamd ile başlayıp sonra
Peygambere salavat getirdim sonra kendim için dua ettim.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “İste, isteğin sana verilecek, iste, isteğin sana verilecek” (Müsned: 3480) [4]
[1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
[2]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 65 Ø DUÂYA BAŞLAMAZDAN ÖNCE NELER SÖYLENMELI?
[3]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 66 Ø ALLAH’A NASIL BIR INANÇLA DUÂ EDILMELIDIR?
[4]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Sefer (Savaş İçin Yola Çıkmak) Bölümleri / BÖLÜM: 416 Ø DUALARDAN ÖNCE ALLAH’A HAMD, PEYGAMBERINE SALAVAT GETIRMEK
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ
بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
Duanın Latince Okunuşu
Euzu billahi mineş şeytanirracim
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Rabbiyyel aliyyil alal Vehheb
Duanın Türkçe Meali veya Masnası
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun
Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]
El Vehhab (cellle Celaluhu) Manası Karşılıksız bolca veren.
Vehhâb, Allah’ın çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir
Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir.
Bol bol hediyeler veren. Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan ede
[1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ﺁلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينْ
Duanın Latince Okunuşu
Euzu billahi mineş şeytanirracim
Elhamdulilahi rabbil âlemin vesselatu vesselâmu âlâ Rasuline Muhammed in ve alihi ve sahbihi ecmain.
Duanın Türkçe Meali veya Masnası
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım
Allaha hamd, Rasulune salat ve selam ve Aline ve ashabinin tümüne olsun
eraykitap.com
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
لْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ
وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَي الظَّالِم۪ينَ
وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
İyas bin Seleme ibni'l Ekva (r.anhuma) babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir Ben Rasulullah (a.s)'mın duaya her başladığında mutlaka Subhane Rabbiyel aliyyil alel Vehhab diyerek başladığını işittim [1]
3476- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi namaz kıldı sonra şöyle duâ etti: “Allah’ım beni bağışla bana acı.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey namaz kılan acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamdet sonra bana salat ve selam et sonra da yapacağın duâyı yap.” Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o kimseye şöyle buyurdu: “Ey namaz kılan kimse! Duâ et duân kabul edilsin.” (Nesâî, Sehv: 27)
3477- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın namazında teşehhütte duâ ettiğini. Fakat Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirmediğini işitti ve şöyle buyurdu: “Bu adam acele etti.” Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına şöyle buyurdu: “Sizden biriniz namaz kıldığında Allah’a hamd ve sena ile başlayıp Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirip sonra dilediği şekilde duâsını yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)
3478- Esma binti Yezîd (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdular ki:
“Allah’ın, ismi Azam denilen en büyük ismi şu iki ayet içersindedir:
“İlahınız tek bir ilahtır. O’ndan başka gerçek ilah yoktur, ancak O vardır. O dünyada herkese merhamet eden ahirette ise sadece mü’minlere merhamet edendir.” (Bakara Suresi 163)
“Elif lam mim, Allah kendisinden başka gerçek ilah olmayan tek Allah’tır. O daima diri ve ölümsüz olup tüm varlıkların tek yöneteni ve gözetenidir.” (Âl-i imrân Suresi - 1-2) [2]
3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’a kabul edileceğini gerçekten bilerek duâ ediniz.
Biliniz ki Allah, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duâları kabul etmez.” [3]
593- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Namaz kılıyordum Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer de orada idiler. Oturunca Allah’a hamd ile başlayıp sonra
Peygambere salavat getirdim sonra kendim için dua ettim.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “İste, isteğin sana verilecek, iste, isteğin sana verilecek” (Müsned: 3480) [4]
[1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
[2]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 65 Ø DUÂYA BAŞLAMAZDAN ÖNCE NELER SÖYLENMELI?
[3]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Dua Bölümleri / BÖLÜM: 66 Ø ALLAH’A NASIL BIR INANÇLA DUÂ EDILMELIDIR?
[4]: Tirmizi Tercume Abdullah Parlıyan / Sefer (Savaş İçin Yola Çıkmak) Bölümleri / BÖLÜM: 416 Ø DUALARDAN ÖNCE ALLAH’A HAMD, PEYGAMBERINE SALAVAT GETIRMEK
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
Duanın Latince Okunuşu
Euzu billahi mineş şeytanirracim
Bismillah vel Hamdulillah ves Salatu ves Selamu ala Rasulullah Subhane Rabbiyyel aliyyil alal Vehheb
Duanın Türkçe Meali veya Masnası
Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Allah'ın Adıyla Başlıyorum ve Allaha Hamd Olsun Rasulullaha Salat ve Selam Olsun Karşılıksız bolca veren en yüce Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. [1]
El Vehhab (cellle Celaluhu) Manası Karşılıksız bolca veren.
Vehhâb, Allah’ın çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir
Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir.
Bol bol hediyeler veren. Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan ede
[1]: Hakim el Müstedrek no:1835 1/676
Dua'ya Başlaken Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ﺁلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينْ
Duanın Latince Okunuşu Euzu billahi mineş şeytanirracim Elhamdulilahi rabbil âlemin vesselatu vesselâmu âlâ Rasuline Muhammed in ve alihi ve sahbihi ecmain.
Duanın Türkçe Meali veya Masnası Şeytanın Şerrinden Allah'a Sığınırım Allaha hamd, Rasulune salat ve selam ve Aline ve ashabinin tümüne olsun
🌹Hadis-i Şeriften Dualar 🌹 Arapça ve Türkçe
🌹 1 / 1 - ) Dua'ya Başlaken Okunacak ➤ Duaları Arapça Türkçe ➤ 🌹
Açıklamalar
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
Nitekim Ömer bin Hattâb -radıyallâhu anh- şöyle demiştir:
“Yaptığın duâ yerle gök arasında durur. Peygamber Efendimiz’e salevât getirmedikçe hiçbir duân Allâh katına yükselmez.” (Tirmizî, Vitir, 21/486)
Hamdele ve salvele duası hakkında
Hamdele ve salvele, yani, Allah’a hamd ve Resulüne salavat getirmek, bütün alim ve müslümanlar eserlerinin başında kullandığı, sünnete dayanan bir gelenektir.
İsra suresindeki hamd makamında ki ayetleri de Üstatlar hem Allaha hamd için, hem de bu güzel geleneği devam ettirmek için sürekli kullanıyor.
Ayetlerin meali de şu şekildedir: Allah'ın adıyla. "Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin." (İsrâ Sûresi, 17:44.)
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayıcıdır. (İsrâ Sûresi - 44) Zât olan Allah'ın adıyla.
Hamdele
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Meşru' işlere Allah'a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir." (1)
"Cenâb-ı Hakk'ın ni'metlerine hamd ü senâ, insanı ni'metin zevalinden emîn kılar." (2)
"Allah'a hamdetmek şükrün başıdır. Allah'a hamdetmeyen bir kul O'na şükür etmemiştir." (3)
"Cenâb-ı Hakk'ı senâ için elhamdülillah demek, yahud Allah'a hamd etmek zikirlerin efdalidir." (4)
"Cenâb-ı Hakk'a en çok şükür edeniniz, insanlara teşekkürde kusur etmeyeninizdir." (5)
"Allah'a hamd ile başlanmayan her bir söz kesiktir. " (6)
"Sözlerin Allah'a en sevimlisi, kulun: Hamdele5.gif demesidir." (7)
"Hiç bir tarafı müstesnâ olmamak üzere bütün dünyâ ümmetten sâdece bir adama verilse ve sonra bu kimse
"Elhamdülillah" dese, muhakkak ki bu "Elhamdülillah" bütün hepsinden daha kıymetli, daha efdal olurdu." (8)
"Her gün bir def'a"
derse cennetteki makamını görmedikçe ölmez, yahud ona gösterilmedikçe ölmez." (9)
Kim Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun azameti önünde küçük kalmıştır. Hamdederim Allah'a ki her şey O'nun izzeti karşısında zelîldir.Hamd ederim Allah'a ki her şey O'nun mülk ü saltanatına boyun eğmiştir. Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun kudretine teslîm olmuştur," derse ve bunu ancak Allah'ın indindekini taleb ederek söylerse Allah ona milyon hasene yazar, derecesini bin kat yüceltir, kıyamet gününe kadar ona istiğfar etmeleri için yetmiş bin melek vazifelendirir." (10)
"Ibrâhîm -aleyhisselâm- Rabbıne suâl edip: Ey Rab-bim, sana hamdedenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben buyurdu ki: Hamd, şükrün anahtarıdır, şükür onunla beraber Rabbü'l-âlemînin Arşına yükselir." İbrâhîm tekrar suâl edip: Ey Rabbim! Seni tesbîh edenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben: "Tesbîhin aslının ne demek olduğunu âlemlerin Rabbi Allah bilir." (11)
(1) İbn Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvûd, Edeb, 18.
(2) Râmûzü'l-ehâdis.
(3) a.e.
(4) İbn Mâce, Edeb, 55.
(5) Ebû Dâvud, Edeb, II; Tirmizî, Birr, 35; İbn Hanbel,
(6) Ebû Dâvud Edeb, 18.
(7) Buharî, Tevhîd, 58; Müslim, Salât, 220; Ebû Dâvud, Edeb, 101, Tirmizî, Mevakît 79.
(8) Râmûzü'l-ehâdis.
(9) el-Câmiu's-Sağir.
(10) a.e.
(11) a.e.
Salvele
Peygamber -Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem-buyurmuşlardır ki:
Cenâb-ı Hakk'a rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda bulunanlar bana çokça salât göndersinler. " (1)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir. " (2)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin.
Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaşdırır, ve müşkilleri hall etmek için yegâne bir vesiledir." (3)
"Muhakkak ki insanların en ziyâde cimri olanı yanında ismim anılıp da bana salavât ve selâm göndermeyen kimsedir. " (4)
"Bir kimse yanında ismim zikrolunur da bana salât ve selâm göndermezse o kimse şakîdir." (5)
Bize olan muhabbetinden dolayı: "Allah Teâlâ Muhammed - aleyhi's-salâtü ve's-selâm-ı lâyık olduğu şekilde mükâfatlandırsın." diyen kimse yetmiş kâtibi bin sabah yormuş olur. (6)
Yâni bundan hâsıl olacak sevâbı yetmiş kâtib bin gün müddette yazmakla zor bitirirler, demektir.
Peygamber -aleyhisselâm-a salât edilinceye kadar her duâ yolda bekler, gitmez, kalır."
"Allah'ın ismi zikrolunmaksızın ve bana salavât gönderilmeksizin başlanan bir iş kesilir kalır, batar. Bütün bereketlerden mahrum olur" (7)
"Allah Teâlâ bana ümmetim için iki emân indirdi. Bunlar:
"Sen onların içinde bulunduğun müddetçe Allah onlara azâb edecek değildir. Onlar istiğfara devâm etdik-leri müddetçe de Allah onlara azâb edici değildir. " (8)
Ben gidince onların arasında kıyamete kadar istiğfarı bırakdım." (9)
(1) bk. Tuhfetü'z-zâkirîn, 29.
(2) Tirmizî, Ebû Dâvûd.
(3) Kenzü'l-irfân, 5.
(4) Tirmizî.
(5) el-Ezkâr, 107; Tuhfetû'z-zâkirîn, 25 vd.
(6) Râmûzû'l ehâdis.
(7) Ebû Dâvud.
(8) Enfâl Sûresi, 33.
(9) el-Câmiûs-Sağir.
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek: “–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
Nitekim Ömer bin Hattâb -radıyallâhu anh- şöyle demiştir: “Yaptığın duâ yerle gök arasında durur. Peygamber Efendimiz’e salevât getirmedikçe hiçbir duân Allâh katına yükselmez.” (Tirmizî, Vitir, 21/486)
Hamdele ve salvele duası hakkında
Hamdele ve salvele, yani, Allah’a hamd ve Resulüne salavat getirmek, bütün alim ve müslümanlar eserlerinin başında kullandığı, sünnete dayanan bir gelenektir.
İsra suresindeki hamd makamında ki ayetleri de Üstatlar hem Allaha hamd için, hem de bu güzel geleneği devam ettirmek için sürekli kullanıyor.
Ayetlerin meali de şu şekildedir: Allah'ın adıyla. "Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin." (İsrâ Sûresi, 17:44.)
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayıcıdır. (İsrâ Sûresi - 44) Zât olan Allah'ın adıyla.
Hamdele
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Meşru' işlere Allah'a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir." (1)
"Cenâb-ı Hakk'ın ni'metlerine hamd ü senâ, insanı ni'metin zevalinden emîn kılar." (2) "Allah'a hamdetmek şükrün başıdır. Allah'a hamdetmeyen bir kul O'na şükür etmemiştir." (3)
"Cenâb-ı Hakk'ı senâ için elhamdülillah demek, yahud Allah'a hamd etmek zikirlerin efdalidir." (4)
"Cenâb-ı Hakk'a en çok şükür edeniniz, insanlara teşekkürde kusur etmeyeninizdir." (5)
"Allah'a hamd ile başlanmayan her bir söz kesiktir. " (6)
"Sözlerin Allah'a en sevimlisi, kulun: Hamdele5.gif demesidir." (7) "Hiç bir tarafı müstesnâ olmamak üzere bütün dünyâ ümmetten sâdece bir adama verilse ve sonra bu kimse "Elhamdülillah" dese, muhakkak ki bu "Elhamdülillah" bütün hepsinden daha kıymetli, daha efdal olurdu." (8)
"Her gün bir def'a"
derse cennetteki makamını görmedikçe ölmez, yahud ona gösterilmedikçe ölmez." (9)
Kim Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun azameti önünde küçük kalmıştır. Hamdederim Allah'a ki her şey O'nun izzeti karşısında zelîldir.Hamd ederim Allah'a ki her şey O'nun mülk ü saltanatına boyun eğmiştir. Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun kudretine teslîm olmuştur," derse ve bunu ancak Allah'ın indindekini taleb ederek söylerse Allah ona milyon hasene yazar, derecesini bin kat yüceltir, kıyamet gününe kadar ona istiğfar etmeleri için yetmiş bin melek vazifelendirir." (10)
"Ibrâhîm -aleyhisselâm- Rabbıne suâl edip: Ey Rab-bim, sana hamdedenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben buyurdu ki: Hamd, şükrün anahtarıdır, şükür onunla beraber Rabbü'l-âlemînin Arşına yükselir." İbrâhîm tekrar suâl edip: Ey Rabbim! Seni tesbîh edenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben: "Tesbîhin aslının ne demek olduğunu âlemlerin Rabbi Allah bilir." (11) (1) İbn Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvûd, Edeb, 18.
(2) Râmûzü'l-ehâdis.
(3) a.e.
(4) İbn Mâce, Edeb, 55.
(5) Ebû Dâvud, Edeb, II; Tirmizî, Birr, 35; İbn Hanbel,
(6) Ebû Dâvud Edeb, 18.
(7) Buharî, Tevhîd, 58; Müslim, Salât, 220; Ebû Dâvud, Edeb, 101, Tirmizî, Mevakît 79.
(8) Râmûzü'l-ehâdis.
(9) el-Câmiu's-Sağir.
(10) a.e.
(11) a.e.
Salvele
Peygamber -Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem-buyurmuşlardır ki:
Cenâb-ı Hakk'a rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda bulunanlar bana çokça salât göndersinler. " (1)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir. " (2)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin.
Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaşdırır, ve müşkilleri hall etmek için yegâne bir vesiledir." (3)
"Muhakkak ki insanların en ziyâde cimri olanı yanında ismim anılıp da bana salavât ve selâm göndermeyen kimsedir. " (4)
"Bir kimse yanında ismim zikrolunur da bana salât ve selâm göndermezse o kimse şakîdir." (5)
Bize olan muhabbetinden dolayı: "Allah Teâlâ Muhammed - aleyhi's-salâtü ve's-selâm-ı lâyık olduğu şekilde mükâfatlandırsın." diyen kimse yetmiş kâtibi bin sabah yormuş olur. (6)
Yâni bundan hâsıl olacak sevâbı yetmiş kâtib bin gün müddette yazmakla zor bitirirler, demektir.
Peygamber -aleyhisselâm-a salât edilinceye kadar her duâ yolda bekler, gitmez, kalır."
"Allah'ın ismi zikrolunmaksızın ve bana salavât gönderilmeksizin başlanan bir iş kesilir kalır, batar. Bütün bereketlerden mahrum olur" (7)
"Allah Teâlâ bana ümmetim için iki emân indirdi. Bunlar:
"Sen onların içinde bulunduğun müddetçe Allah onlara azâb edecek değildir. Onlar istiğfara devâm etdik-leri müddetçe de Allah onlara azâb edici değildir. " (8)
Ben gidince onların arasında kıyamete kadar istiğfarı bırakdım." (9)
(1) bk. Tuhfetü'z-zâkirîn, 29. (2) Tirmizî, Ebû Dâvûd.
(3) Kenzü'l-irfân, 5.
(4) Tirmizî.
(5) el-Ezkâr, 107; Tuhfetû'z-zâkirîn, 25 vd.
(6) Râmûzû'l ehâdis.
(7) Ebû Dâvud.
(8) Enfâl Sûresi, 33.
(9) el-Câmiûs-Sağir.
🌹Hadis-i Şeriften Dualar 🌹 Arapça ve Türkçe
🌹 Hadis-i Şeriften Dualar Arapça ve Türkçe 🌹
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
🌹Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.
🌹(Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)
🌹Bilâkis yalnız Allaha yalvarırsınız O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı (Musibeti) dilerse kaldırır" (Enam Suresi - 41)
🌹Rabbiniz şöyle buyurdu Bana dua edin kabul edeyim Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir (Mü'min Suresi - 60)
🌹 Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet.
🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet.
🌹 Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı.
🌹 Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum.
🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını..
Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup
🌹 Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum;
ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile… Eraykitap
Dua Hakkinda Ayet Hadis
Dua Hakkinda Ayet Hadis
🌹 Kur'an-ı Kerimde Arapça ve Türkçe 🌹 Kur'an-ı Kerimde Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe 🌹 Abdesti Emreden Ayetler Arapça ve Türkçe 🌹 Tevbe İstiğfar için Dua Ayetleri 🌹 Araba Gemi Uçağa Tren bil umum vasıtalara Binerken Dua Ayetleri 🌹 Nazar Kem Göz.. Okunacak Dualar Ayetleri 🌹 Umre Hacc Tavaf ve Say İçin Okunacak Dua Ayetleri 🌹 Hutbetul Hace Okunan Dua Ayetleri 🌹 Cuma ve Bayram Hutbelerinde Okunan Ayetler 🌹 Akşam Yatmadan Okunan Ayet ve Sureler 🌹 Musibette Okunan Dua Ayetleri 🌹 Hamd Etmek için Okunan Dua Ayetleri 🌹 Şirkten Korunmak icin Dualar 🌹 Sabah Akşam Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe