103) Safvan bin Muhriz’den rivayette, şöyle demiştir:
“İbn Ömer (r.huma) tavaf ederken bir adam karşısına çıkıp:
“Ey Ebû Abdurrahman! Ya da İbn Ömer, diye seslendi. Resûlullah (s.a.s.)’in kıyamet gününde mü’minlerin Allahu Teâlâ’yla konuşmaları. Konusu hakkında bir şeyler buyurduğunu duydun mu?” diye sordu. İbn Ömer (r.huma) da şöyle cevap verdi:
“Resûlullah’ın (s.a.s.) şöyle buyurduğunu işittim:
“Mü’min kul Rabbine öyle yakınlaştırılır ki,
ravilerden birisi olan Hişam burada yaklaşır ki lafzını kullanmıştır,
örtüsünü üzerine koyar, günahlarını kuluna itiraf ettirir.
“Şu filanca günahını biliyor musun?” diye sorar. O kul da:
“Biliyorum” diye cevaplar sonra iki kere biliyorum, Ey Rabbim!” der. Allahu Teâlâ da:
“Onu dünyada iken örttüm ve seni bugün bağışladım” diye buyurur. Sonra da iyilikleri bulunduran sahifesi ortaya açılır. Başkalarına yahut kâfirlere gelince, onlar için şahit olanların önderleri: “Bunlar Rableri hakkında yalan söyleyen kimselerdir, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olsun” diye seslenir.[1]
Hadiste geçen: “Örtüsünü üzerine koyar” kavli, burada kullanılan: “El-Kenef” lafzı “yan” manasında ve “örtü” manasındadır. Ancak ilk manası olan “yan” manasında mecaz kullanılmıştır. Buradaki maksat “Allah’ın örtüsü” olarak kullanılmış olduğudur. Allah en iyisini bilir.
v Yine Buhârî’de (2441) gelen bir rivayet lafzı şöyledir:
“Allah (c.c.) kuluna öyle yaklaşır ki, örtüsünü üzerine koyar, onu örter ve:
“Şu filanca günahını biliyor musun, şu filancı günahını biliyor musun?” diye buyurur. Mü’min kul da:
“Evet, ya Rabbi!” diye cevap verir ve günahlarını itiraf edene kadar da helak olacak diye nefsine baka durur. Allahu Teâlâ da:
“Onu dünyada iken örttüm ve seni bugün bağışladım” diye buyurur. Sonra da iyiliklerini ihtiva eden kitap getirilir.
Kafir kula ve münafığa gelince; şahitlerin önderleri: “Bunlar Rableri hakkında yalan söyleyen kimselerdir. Allah‘ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” (Hud: 11/18) diye seslenirler.
v Buhârî (6070) lafzı yine şöyledir:
“Sizden biriniz Rabbi Teâlâ’ya yakınlaşır ve O (c.c.) örtüsünü koyar ve:
“Sen böyle böyle işler işledin?” der. Mü’min kul da:
“Evet” diye cevap verir. Allahu Teâlâ da yine:
“Sen böyle böyle işledin?” diye buyurur. O da:
“Evet” der ve itiraf eder. Bundan sonra:
“Allah-u Azze Celle: “Ben dünyada senden gizledim, bugün de seni bağışlıyorum” diye buyurur.”
v Konu hakkında son olarak Buhârî’de (7514) geçen bir rivayet lafzı şöyledir:
“Sizden biriniz Rabbi Teâlâ’ya yakınlaşır ve O (c.c.) örtüsünü üzerine koyar:
“Şu şu günahları işledin?” diye buyurur. Kul da:
“Evet” der. Allahu Teâlâ:
“Şu şu günahları işledin?” diye buyurur. Yine kul:
“Evet” der ve (işlediklerini) itiraf eder. Sonra da Allahu Teâlâ:
“Ben dünyada senden gizleyip örttüm, bugünde seni bağışlıyorum” diye buyurur.”
***
104) Ebû Musa el-Eş'arî (r.a.) dan gelen rivayette dedi ki; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Kıyamet günü olduğu zaman Allahu Teâlâ her müslümanı bir yahudiye ya da bir hıristiyana karşı müdafaa eder ve: “Bunlar[2] sizin cehennemden kurtulmanız için fidyelerinizdir” diye buyurur.[3]
[1] Buhârî (4685).
[2] Bunlardan Murad; yahudi ve hıristiyanlardır. (Mütercim)
[3] Müslim (2767).
________________ oOo _________________