10) Enes bin Malik (r.a.)’den rivayetle Resûlullah (s.a.s.) dedi ki:
“Allah (c.c.) şöyle buyurdu: “Ümmetin: “Şu ne böyle? Bu ne böyle?” diye sorup durdular. Nihayet, “Allah (c.c.) mahlukatı yarattı, peki Allah’ı kim yarattı?” diye sordular.”[1]
v Aynı şekilde Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilmiştir. Kendisi şöyle dedi:
“Nebî (s.a.s.)’in ashabından bir grup gelip Nebî (s.a.s.)’e:
“Bizim kalbimize, bazen sözünü etmeyi çok büyük (yani haddi aşmak) telakki edeceğimiz bazı fikirler gelmektedir.” diye sordular. Resûlullah (s.a.s.):
“Bunu duyuyor musunuz?” diye sordu. Oradakiler de:
“Evet.” dediler. Bunun üzerine Nebî (s.a.s.):
“İşte bu apaçık imandır.” diye cevap verdi.
v Müslim’in (133) Abdullah bin Mesud’dan (r.a.) rivayet ettiği hadiste şöyle demiştir:
“Nebî (s.a.s.)’e vesveseden soruldu. Bunun üzerine:
“Bu apaçık imandır.” diye cevap verdi. Yani vesvesenin sebebi (ortaya çıkışı), o kimsede kesin bir imanın göstergesidir.
v Yine Müslim’in (134) rivayetinde Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle der: “Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“İnsanlar “Allah mahlukatı yarattı, peki Allah’ı kim yarattı?” deyinceye kadar soru sormaya devam ederler.”
v Bir başka rivayetin lafzında ise: “....Şayet sana vesvese gelirse bundan Allah’a (c.c.) sığın, o zaman gider.” ibaresi mevcuttur.
Yani şeytanî olan bu vesveseden Allah’a (c.c.) sığın ki, bu vesvese gitsin ve bu vesveseyi düşünmekten kaçın... Allah (c.c.) en iyisini bilendir.
***
[1] Müslim (136).