85) Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayetle, Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Bir adam başka bir köydeki kardeşini ziyarete gitti. Allahu Teâlâ da onun geçeceği yola bir (gözetleyici) Melek gönderdi. Melek adama:
“Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Adam da:
“Şu köydeki kardeşimi ziyarete gidiyorum” dedi. Melek de:
“Sana yapmış olduğu bir iyilikten dolayı ona vefa borcunu ödemek için mi ziyarete gidiyorsun?” diye sordu. Adam da:
“Hayır. Ben onu Allah için sevdim” dedi. Bu cevabı üzerine Melek:
“Ben Allah’ın göndermiş olduğu bir elçiyim. Senin o arkadaşını O’nun için sevdiği gibi Allah’ın da seni sevdiğini sana haber vermek için gönderildim.” dedi.”[1]
***
86) Yine Ebû Hüreyre (r.a.)’den gelen rivayette, dedi ki: Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Yüce Allah (c.c.) kıyamet gününde şöyle buyurur: “Benim celâlim için birbirlerini sevenler neredirler? Bugün onları, benim gölgemden başka gölgenin bulunmadığı günde, kendi gölgemde gölgelendireceğim.”[2]
Hadiste geçen “Celâlim” den maksat; Azametim için, bana itaat etmek için dünya için değil manasındadır.
“Gölgemden başka bir gölgenin bulunmadığı” kavline gelirsek; Müslim’de ise: “Arşımın gölgesinde” kavli olarak gelmiştir. Burada mecaz vardı. Bilinen şu ki Allahu Teâlâ’nın gölgesi olmaz. Bundan maksat; Allah’ın koruması, Allah’ın setretmesidir. Allah en iyisini bilir.
[1] Müslim (2567).
[2] Müslim (2566).
________________ oOo _________________