77) Ebû Hüreyre (r.a.) dan gelen rivayette, dedi ki, Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Ölüm meleği Musa (a.s.)’a geldi ve ona:
“Rabbine icabet et” dedi. Musa (a.s.) da ölüm meleğinin gözüne vurdu ve yerinden çıkardı. Bunun üzerine ölüm meleği Allahu Teâlâ’ya geri dönüp:
“Sen beni ölümü istemeyen bir kula gönderdin, o da benim gözümü çıkardı” dedi. Allah-u Azze ve Celle ona yeniden göz verdi ve:
“Kuluma yine git ve ona yaşamak mı istiyorsun” diye sor ve ona söyle: “Eğer yaşamak istiyorsan elini bir öküzün sırtına koy, elinin altına ne kadar kıl gelecek olursa bu kılların her biri karşılığında bir sene yaşayacaksın de” diye buyurdu. Musa (a.s.):
“Sonra ne olacak?” diye sordu. Allahu Teâlâ da:
“Sonra da sen öleceksin” diye buyurdu. Bunun üzerine Musa (a.s.):
“Öyleyse şimdi hemen öleyim daha iyi. Ey Rabbim! Kutsal beldeye bir taş atımlık yakınlıkta canımı al” dedi.
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdular:
“Allah’a yemin olsun ki; eğer ben orada olsaydım yolun yanındaki kırmızı kum yığınının altında bulunan kabrini size gösterirdim.”[1]
v Yine Müslim’in (2372) rivayet ettiği Ebû Hüreyre (r.a.)’dan mevkuf olarak gelen rivayette şöyle dedi: “Resûlullah (s.a.s.) buyurdu ki:
“Ölüm meleği Musa (a.s.)’a gönderildi. Kendisine geldiği vakit Musa, ölüm meleğini geri itti ve gözünü yerinden çıkardı. Bunun üzerine ölüm meleği:
“Beni, ölümü istemeyen kuluna gönderdin!” dedi. Allahu Teâlâ da ona bir göz verdi ve:
“Ona geri git ve ona elini öküzün sırtına koysun, elinin altına ne kadar kıl gelecek olursa bu kılların her biri karşılığında bir sene yaşayacaksın” de” diye buyurdu. Musa da:
“Ey Rabbim! Bundan sonra ne var?” dedi. Allah-u Azze ve Celle de:
“Sonra ölüm var” diye buyurdu. Musa da:
“Öyleyse şimdi öleyim” dedi ve Kutsal beldeye bir taş atımlık yakınlıkta canını almasını istedi.”
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.) şöyle dedi:
“Şayet ben orada olsaydım yolun yanındaki kırmızı kum yığınının altında bulunan kabrini size gösterirdim.”
v Yine Buhârî de (3407) geçen Ebû Hüreyre (r.a.) hadisin de Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdular:
“Allah’ın selamı üzerine olsun ölüm meleği Musa’ya gönderildi. Kendisine geldiği zaman onu geriye itti melek de Rabbine geri dönüp:
“Beni ölümü istemeyen bir kuluna gönderdin.” dedi. Allahu Teâlâ:
“Git ona geri dön. Ve ona: Elini öküzün sırtına koysun, elinin altına ne kadar kıl gelecek olursa bu (kopardığı) kılların her biri karşılığında bir sene yaşayacaksın” de” diye buyurdu. Musa da:
“Ey Rabbim! Bundan sonra ne var?” diye sordu. Allahu Teâlâ:
“Sonra da ölüm var” diye buyurdu. Musa da:
“Öyleyse şimdi öleyim” dedi. Ve kutsal beldeye bir taş atımlık mesafede canının alınmasını arzuladı.”
Ebû Hüreyre (r.a.) dedi ki: Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Şayet ben orada olsaydım, yolun yanındaki kırmızı kum yığınının altında bulunan kabrini size gösterirdim.”
***
[1] Müttefekun aleyh. Hadisin lafzı Müslim’e aittir (158/2372).
________________ oOo _________________