34) Ebû Zer (r.a.) dan rivayetle, dedi ki: “Resûlullah (s.a.s.) şöyle dedi:
“Allah-u Azze ve Celle buyurdu ki: “Her kim bir hasene (iyilik) işlerse, ona bunun on katı ve fazlası vardır. Kim de bir seyyie (kötülük) işlese, onun da karşılığı kendi misli gibi bir seyyiedir. Ya da mağfiret etmendir. Her kim Bana bir karış yaklaşırsa, ona bir arşın yaklaşırım. Kim de bir arşın yaklaşırsa, ona bir kulaç yaklaşırım. Kim de Bana yürüyerek gelirse, ona koşarak giderim. Kim Bana ortak koşmadığı sürece dünya dolusu günah dahi olsa gelirse, Ben de onu dünya dolusu mağfiret ile karşılarım.”[1]
***
35) İbn Abbas’tan (r.huma) rivayetle: Nebî (s.a.s.)’in Rabbi Azze ve Celle’den yaptığı rivayete göre şöyle buyurdular:
“Allahu Teâlâ iyilikleri ve kötülükleri yazdı. Sonra da bunları açıklayıp beyan etti. Her kim bir haseneyi düşünse de onunla amel etmese (onu yapmayı düşündüğü için) Allahu Teâlâ onu kendi katında tam bir hasene olarak (sevap) yazar. Şayet iyiliği düşünüp de bir de amel ederse o zaman Allah (c.c.) katında ona on haseneden yedi yüz hatta daha fazlaya kadar (sevap) yazar. Şayet bir kötülük düşünse ancak amel etmese (onu işlemese), bundan ötürü Allah, katında ona bir sevap verir. Şayet bu kötülüğü işleyecek olursa Allah (c.c.) ona bir günah yazar.”[2]
v Müslim’de (131) geçen bir lafız şöyledir:
“Allah şüphesiz, iyilikleri ve kötülükleri yazdı, sonra da bunları açıklayıp beyan etti. Dolayısıyla her kim bir iyilik yapmayı düşünürse, onu işlemese dahi, Allah, katında onu tam bir iyilik (sevabı) olarak yazar. Bir de o iyiliği işleyecek olursa, Allah (c.c.), katında o iyiliği on iyilikten yedi yüz hatta daha çok kata kadar iyilik (sevabı) olarak yazar. Kim de bir kötülük düşünürse ancak onu işlemez ise (işlemediği için), Allah (c.c.), katında onu bir iyilik (sevabı) olarak yazar. Şayet kötülüğü düşünmekle birlikte bir de onu işlerse Allah bu durumda ona bir kötülük (günahı) yazar.”
v Müslim’de gelen (208/131) rivayet lafzının ziyadesi şöyledir:
“Allah (c.c.) yazılanı siler. Helak olmayı hak edenden başkası da Allah indinde helâka uğratılmaz.”
36) Ebû Hüreyre (r.a.) dan gelen bir rivayet de, Resûlullah (s.a.s.) şöyle dedi:
“Allah-u Azze ve Celle buyurdu ki: “Kulum bir kötülük düşündüğünde onu yazmayın. Şayet onu işleyecek olursa o taktirde yazın. Bir iyilik düşünür de onu yapmazsa, onu da bir iyilik olarak yazın, yaparsa on katı sevap yazın.”[3]
v Yine kendisinden gelen (204/128) bir rivayet lafzı şöyledir:
“Allahu Teâlâ buyurdu ki: “Kulun bir iyilik yapmayı düşünüp de onu yapmadığı zaman ona bir sevap yazarım. Şayet bu iyiliği işleyecek olursa sevabını on kattan yedi yüz katına kadar yazarım. Şayet kulum bir kötülük düşünüp de işlemeyecek olursa buna bir günah yazmam. Ancak bu günahı işleyecek olursa bir günah olarak yazarım.”
37) Ebû Hüreyre (r.a.)’dan gelen bir rivayette, Resûlullah (s.a.s.) dedi ki:
“Allah-u Azze ve Celle şöyle buyurdu: “Kulum bir iyilik yapmaya niyet eder de, işlemediği taktirde, bunu kendisi için iyilik yazarım. Bunu işleyecek olursa da ona on kat sevap yazarım. Kulum bir kötülük işlemeye niyet eder de, onu işlemezse, onun bu (kötülük) niyetini bağışlarım. Bu kötülüğü işlediği taktirde de ona, o kötülüğün aynısını yazarım.”
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Melekler: “Ey Rabbimiz! Şu kulun bir kötülük işlemek istiyor” dediler. Allah (c.c.) o kulunu meleklerden daha iyi görmekle beraber:
“Kulumu gözetleyin. Eğer kötülüğü işleyecek olursa aynısıyla günah yazın, eğer kötülüğü tek ederse ona bir sevap yazın, çünkü o kötülüğü Benim korkumdan dolayı terk etmiştir” diye buyurdu.”
“İçinizden biri, Müslümanlığı güzel yaparsa, Allah ile karşılaşıncaya kadar, işlediği her iyilik için on kattan yedi yüz kata kadar sevap yazılır. İşlemiş olduğu her kötülük için de aynısıyla (bir) günah yazılır.”[4]
38) Yine Ebû Hüreyre (r.a.)’dan gelen bir rivayette, Resûlullah (s.a.s.) dedi ki:
“Allahu Teâlâ buyurdu ki: “Kulum bir kötülük işlemeyi niyet edecek olursa; (Meleklerine); “Onu işlemediği müddetçe (günah) yazmayın. Şayet işleyecek olursa aynıyla bir günah yazın. Günahı Benim için terk edecek olursa ona bir sevap yazın” diye buyurdu. Şayet kulum bir iyilik işlemeyi niyet edecek olursa (Meleklerine): “O iyiliği işlemediği zaman bir sevap yazın. Şayet o iyiliği işleyecek olursa ona on katıyla yedi yüz kata kadar iyilik (sevabı) yazın” diye buyurur.”[5]
[1] Müslim (2687). Bu hadis = Tevhid kitabı = konusunda geçmiş idi. Hadiste geçen: "Urabul and" = Dünya dolusu kadar demektir. Allah en iyisini bilir.
[2] Müttefekun aleyh. Hadisin lafzı Buhârî'ye aittir (6491).
[3] Müslim (128).
[4] Buhârî (42), Müslim (129). Lafız Müslim'e aittir.
[5] Buhârî (7501).