ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !
En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali...İbn Kesir Ku'an Meali |
045-CASİYE SURESİ
[045.001] Ha, Mim.
[045.002] Kitabın indirilmesi; Aziz, Hakim Allah'tandır.
[045.003] Muhakkak ki göklerde ve yerde mü'minler için ayetler vardır.
[045.004] Sizin yaratılmanızda ve yeryüzüne yaydığı her canlıda yakinen inanan topluluklar için ayetler vardır.
[045.005] Gece ve gündüzün değişmesinde ve Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkla ölümünden sonra yeri diriltmesinde, rüzgarları yönetmesinde akleden bir kavim için ayetler vardır.
[045.006] İşte bunlar; Allah'ın ayetleridir. Onları sana hak ile okuyoruz. Artık Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze inanırlar.
[045.007] Yalancı, günahkar her kişinin vay haline.
[045.008] Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip de sonra onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnir. Ona elim bir azabı müjdele.
[045.009] Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte onlara, horlayıcı bir azab vardır.
[045.010] Arkalarından da cehennem. Kazandıkları şeyler de, Allah'tan başka edindikleri veliler de onlara bir fayda vermez. Ve onlar için, büyük bir azab vardır.
[045.011] Bu; hidayettir. Rabblarının ayetlerini inkar edenlere gelince; çetin ve elim bir azab vardır.
[045.012] Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri ve lutfedip verdiği rızkı aramanız için denizi size boyun eğdiren Allah'tır. Umulur ki şükredersiniz.
[045.013] Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini size musahhar kılmıştır. Elbette ki düşünen bir kavim için bunda ayetler vardır.
[045.014] İman edenlere söyle: Allah'ın günlerinin geleceğini ummayan kimseleri bağışlayıp geçsinler. Çünkü Allah, her kavmi yaptıklarıyla cezalandıracaktır.
[045.015] Her kim, salih amel işlerse; kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa; aleyhinedir. Sonra Rabbınıza döndürüleceksiniz.
[045.016] Andolsun ki; Biz, İsrailoğullarına kitabı, hükmü ve nübüvveti vermiştik. Onları temiz şeylerden rızıklandırmış ve dünyalara üstün kılmıştık.
[045.017] Ve onlara emirden burhanlar verdik. Ama onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlikten dolayı ayrılığa düştüler. Elbette Rabbın; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
[045.018] Sonra seni de emirden bir şeriat üzere kıldık. Öyleyse sen; ona uy, sakın bilmeyenlerin heveslerine uyma.
[045.019] Muhakkak ki onlar; Allah'a karşı sana hiç bir fayda veremezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin velileridir. Allah da muttakilerin velisidir.
[045.020] Bu; insanlar için açık belgeler, kesin olarak inanan bir kavim için de hidayet ve rahmettir.
[045.021] Yoksa; kötülükleri kazananlar, ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini iman edip salih amel işleyen kimseler ile bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar.
[045.022] Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Ta ki her nefis, zulme uğratılmaksızın kazancına göre karşılık görsün.
[045.023] Gördün mü, o kimseyi ki; heva ve hevesini kendisine tanrı edinmiş, bilgisi olduğu halde Allah onu şaşırtmış, kulağını, kalbini mühürlemiş ve gözüne perde koymuştur? Allah'tan sonra onu kim hidayete eriştirebilir? Hala düşünmeyecek misiniz?
[045.024] Hayat; ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak Dehr helak eder, dediler. Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur. Başka değil, onlar sadece zannediyorlar.
[045.025] Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.
[045.026] De ki: Allah diriltir sizi sonra öldürür, sonra hakkında hiç bir şüphe bulunmayan o kıyamet gününde toplar. Fakat insanların pek çoğu bilmezler.
[045.027] Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Kıyametin kopacağı gün; işte o gün, batıla saplananlar hüsranda kalırlar.
[045.028] Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.
[045.029] Bu kitablarımız sizin aleyhinize hak ile konuşuyor. Şüphesiz Biz, yaptıklarınızı bir bir kaydediyorduk.
[045.030] İman edip salih amel işlemiş olanlara gelince; Rabbları onları rahmetine girdirir. Apaçık kurtuluş işte budur.
[045.031] Küfredenlere gelince; ayetlerimiz size okunmuş, siz de büyüklük taslayıp mücrim bir kavim olmuştunuz, değil mi?
[045.032] Allah'ın vaadi haktır ve kıyamet günü hakkında hiç şüphe yoktur, denildiği zaman; siz demiştiniz ki: Kıyamet nedir? bilmiyoruz, ancak bir takım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz.
[045.033] Onlara, yaptıkları işlerin kötülükleri belli oldu ve alaya aldıkları şeyler kendilerini kuşattı.
[045.034] Denilir ki: Siz, nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, Biz de sizi unuttuk. Barınağınız ateştir, yardımcılarınız da yoktur.
[045.035] Bunun böyle olmasının sebebi; Allah'ın ayetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmış olmasıdır. İşte o gün; oradan çıkarılmayacaklar ve özürleri de dinlenmeyecektir.
[045.036] Hamd; göklerin Rabbı, yerin Rabbı ve alemlerin Rabbı olan Allah'a mahsustur.
[045.037] Göklerde de, yerde de büyüklük O'nundur. O'dur Aziz, Hakim.
|