ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !

بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.
İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir. (İbrahim Suresi - 52)

Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali     Diyanet Vakfı Kur'an Meali





ABESE SURESİ

   Mekke’de inmiştir, 42 âyettir. Adını, «yüzünü ekşitti, buruşturdu» anlamına gelen ilk kelimesinden almıştır. Bu sûrenin iniş sebebiyle ilgili olarak şöyle bir hadise nakledilmiştir: Efendimiz; Velîd, Ümeyye b. Halef, Utbe b. Rabîa gibi Kureyş’in ileri gelenlerine İslâm’ı anlattığı bir sırada âmâ olan Abdullah b. Ümmü Mektum gelir ve “Yâ Resûlallah! Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret” der. O esnada Resûlullah (s.a.) cevap vermez. Çünkü Kureyş’in bu ileri gelen kimseleri, zaten kendilerine özel muamele edilmesini istiyorlardı. Efendimiz onları gücendirmek istemedi. Abdullah tekrar seslenince elinde olmayarak yüz hatları değişti. Bu esnada onlar kalkıp gittiler. Biraz sonra bu âyetler geldi. Resûlullah’ın bazı davranışlarını tenkit ve onu ikaz mahiyetinde gelen bu ve benzeri âyetler, onun hak peygamber olduğuna en büyük delildir. Zira hiç kimse kendisini bu şekilde tenkit etmez.

1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

5, 6, 7. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin.

8, 9, 10. Fakat koşarak ve (Allah'tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun.

11, 12, 13, 14, 15, 16. Hayır! Şüphesiz bunlar (âyetler), değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır.

17. Kahrolası insan! Ne inkârcıdır!

18. Allah onu neden yarattı?

19. Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.

20. Sonra ona yolu kolaylaştırdı.

   Âyet, «Ana karnından çıkmayı kolaylaştırdı» veya «Hayır ve şer yolunu seçmeyi kolaylaştırdı» şekillerinde anlaşılmıştır.

21. Sonra onun canını aldı ve kabre soktu.

22. Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltir.

23. Hayır! (İnsan) Allah'ın emrettiğini yapmadı.

24. İnsan, yediğine bir baksın!

25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32. Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.

33. Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

34, 35, 36. İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar.

37. O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.

38, 39. O gün bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir.

40, 41, 42. Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.









سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
  En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir     Hatalarım ve yanlışlarım varsa lütfen ya uyarın     ebubekiryasin_@hotmail.com     yada af edin








Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali online okuyabilir, facebook, twitter gibi diğer sosyal ağlarda paylaşabilir,
bilgisayarınıza indirebilir, ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek koşuluyla
telif hakkı ödemeksizin site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.
NOT: TİCARİ OLARAK KULLANILAMAZ