Büyük Kıyamet Alametleri | ||||
|
Bu ateş kıyametin büyük alametlerinin sonuncusudur. Yemen’de Aden arazisinin en ücra köşesinden çıkar, insanlarla beraber yolculuk eder. ‘İnsanlar konakladığı vakit ateş de onlarla beraber konaklar, insanlar öğle uykusuna yattıklarında o da onlarla beraber uykuya dalar.’
Müslim (2861/59)
Diğer bir rivayette Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“İnsanlar üç yol üzerinde haşredilirler. Birisi müstakbel hayatı özleyen ve geride kalan hayattan nefret eden zümredir. İkincisi, ikisi bir deve üzerinde üçü bir deve üzerinde, dördü bir deve üzerinde, onu bir deve üzerinde sevk olunur. Kalanları ise bir ateş toplar. Onlar nerede gecelerse ateş de onlarla beraber geceler. Onlar nerede istirahat ederlerse ateş de onlarla beraber istirahat eder. Onların sabahladıkları yerde onlarla beraber sabahlar. Onlarla beraber yürüyüp onların akşamladıkları yerde onlarla beraber akşamlar.”
Müslim (2861/59)
O tatlı serin rüzgâr gelmeden önce elbisenin nakışının eskiyip söküldüğü gibi İslam silinir. Nihayet oruç nedir, namaz nedir, kurban nedir, sadaka nedir bilinmez hale gelir. Allah’ın Kitabı bir gecede göğe çekilir, hatta ondan bir ayet bile kalmaz. Geride sadece çok yaşlı şöyle diyen bir kısım insanlar kalır: ‘Biz babalarımızı bu kelime üzerine ‘La ilahe illallah’ derken yetiştik. Biz de öyle diyoruz.
İbni Mace (4049)
O tatlı rüzgârdan sonra insanlar ilk cahiliye dönemindeki atalarının dinine dönüp putlara, heykellere tapacaklardır.
Aişe radiyallahu anha şöyle dedi:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘Lat ve Uzza’ya tekrar tapılmadıkça gece ve gündüz gitmez.’ Aişe radiyallahu anha:
−‘Ya Rasulallah! Allah azze ve celle: “O, Resulünü hidayetle hak din ile sırf o dini her dine galip kılmak için gönderendir. İsterse müşrikler hoş görmesin.” Ayetini indirdiği zaman ben bunun tamam olduğunu zannediyordum dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
−‘Şüphesiz o tamam olma Allah’ın dilediği müddetçe devam eder. Sonra Allah tatlı bir rüzgâr gönderir. Bu rüzgâr kalbinde hardal tanesi ağırlığınca iman bulunan herkesi vefat ettirir. Müteakiben kendilerinde hiçbir hayır olmayan insanlar kalır, onlar da atalarının dinine dönerler’ buyurdu.”
Müslim (2907/52)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’ın naklettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Devs’in kadınlarının kalçaları Zu-l Halasa’nın etrafında çalkalanmadıkça kıyamet kopmaz.”
Zu-l Halasa: Cahiliye döneminde Devs kabilesinin taptığı bir put idi.
Müslim (2906/51)
Haktan ve imandan hiçbir şey bilmeyen insanların üzerine kıyamet kopacaktır. Allah azze ve celle yeryüzünde bir mümin olduğu halde kıyametin kopmayacağını aksine hiçbir iyiliği bilmeyen hiçbir kötülüğü reddetmeyen insanlar yaratılmışların en şerlileri üzerine kopacağını yazmıştır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet ancak en şerli insanlar üzerine kopacaktır. Yeryüzünde “Allah” denilmez hale gelene kadar kıyamet kopmaz.”
Müslim: 147
Yani Allah’tan başka ilah yoktur denildiği müddetçe kıyamet kopmaz. Diğer bir rivayette Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Kişi devesini sağarken süt kabın ağzına ulaşmadan kıyamet kopar. İki kişi elbise alış verişi yaparken, henüz alış veriş bitmeden kıyamet kopar. Kişi kendi su havuzunu düzeltirken oradan çıkmadan kıyamet kopar.”
Müslim (2954/140)
Hadislerde anlatılan mezkûr kıyamet alametleri ve onun dehşet verici hallerinden habersizliğimize bakmaz mısın?! Allah’ım bizleri koru!
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
‘Boynuz sahibi boynuzu eline almış ve üfleme emri gelir gelmez derhal üflemek için izin beklemekteyken ben nasıl sefa sürerim!’ Müslümanlar:
−‘Nasıl söyleyelim Ya Rasulullah? diye sordular. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:
−‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. Rabbimiz olan Allah’a tevekkül ettik deyin’ buyurdu.
Tirmizi (2548)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
“Sûr sahibinin gözü görevlendirildiği andan beri gözünü açıp kapatmadan önce emredilir korkusuyla arş tarafına bakmaktadır. Sanki onun gözleri parlayan bir yıldız gibidir.”
Sahiha (1078)
Bizler de ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir, Rabbimiz olan Allah’a tevekkül ettik. Allah-u Teâlâdan büyük korku gününde Allah’a selim bir kalple gelenin haricinde ne malın ne de evladın fayda sağlamadığı o günde bizleri emniyette ve güvenli kılmasını diliyoruz.
________________ oOo _________________
[1]: Hadisin Meali Alındığı Kaynak:Konularına Göre Hadis Meali
|