Küçük Kıyamet Alametleri
Büyük Küçük Kıyamet Alametleri




42-Rumların Çok Olması ve Müslümanlarla Savaşmaları:


Müstevrid Kureşi, Amr bin As’ın yanında iken:
“Ben Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
‘Rumlar insanların en çoğu iken kıyamet kopar’ buyurduğunu işittim’ dedi. Amr:

−‘Söylediğine dikkat et’ dedi. Müstevrid:
−‘Ben Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den duyduğumu söylüyorum’ dedi.” Müslim (2898)


Avf bin Malik radiyallahu anh şöyle dedi:
‘Tebük gazvesinde deriden yapılmış bir çadır içerisinde iken Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına geldim bana:
“Kıyametten hemen önce altı şeyi say. Benim ölümüm, sonra Beytü’l–Makdis’in fethi, koyunların kırıldığı gibi sizi yakalayıp helak edecek veba salgını.
Sonra mal çokluğu olacak ki bir adama yüz dinar verilecek de kızamakda devam edecek. Sonra bir fitne ki Arap evlerinden girmedik hiçbir ev bırakmayacaktır.
Sonra sizinle sarı ırk arasında barış olacak. Müteakiben onlar antlaşmayı bozup her bayrağın altında on iki bin kişi olduğu halde seksen bayrak altında size saldıracaklardır’ buyurdu.” Buhari (2967)


Nafi bin Utbe radiyallahu anh’den şöyle nakleder:
“Biz bir gazvede Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraberdik.
Orada Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den dört kelime ezberledim. Onları daima elimde hazır tutuyorum.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
‘Sizler Arap yarımadasını fethetmek için savaş yapacaksınız. Allah onun fethini nasip edecek. Sonra Fars diyarının fethi için savaşacaksınız.
Allah onun da fethini nasip edecek. Sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah onun da fethini müyesser kılacak. Sonra deccalle savaşacaksınız,
Allah onun da zaferini nasip edecek.’ Nafi dedi ki:
−‘Ey Cabir! Biz, Rumlara karşı zafer kazanılana kadar deccalin çıkacağını zannetmiyoruz.” Müslim (2900)


Müslümanlarla Rumlar arasında meydana gelecek harbin vasfı da gelmiştir.
İmam Müslim rahmetullahi aleyh sahihinde Cabir b. Yuseyr radiyallahu anh’den şöyle naklediyor: ‘Küfe’de kırmızı bir rüzgâr esmişti.
Derken ‘Ey Abdullah b. Mesud! Kıyamet saati geldi’ demekten başka bir konuşma ve hali olmayan bir adam çıkageldi.

Abdullah b. Mesud dayanmakta iken doğruldu oturdu ve: ‘Miras taksim olunmaz hale gelmedikçe ve ganimetle sevinilmedikçe kıyamet kopmaz’ dedi.
Sonra: ‘Şu taraftan’ diyerek Şam tarafını gösterdi. Sonra: ‘Müslümanlar aleyhine bir düşman toplanır’ dedi.
Ben: ‘Rumlar mı? diye sordum. Abdullah b. Mesud: ‘Evet’ dedi.

Sonra devamla: ‘İşte bu savaş sırasında şiddetli bir saldırı olur.
Müslümanlar ölüme şartlanmış ancak galibiyetle dönen öncü birliklerini ileri sürerler.

Bunlar gece girip de savaşamayacakları ana kadar düşmanla savaşırlar.

Netice de Müslümanlar da düşman da döner. İki ordudan hiçbiri galip değildir. Öncü birlikler yok olup gitmişlerdir.
Sonra Müslümanlar yine en öne ölüme şartlanmış ancak galibiyetle dönen öncü birliklerini çıkarırlar.
Aralarına gece girip de çarpışmaya mani olana kadar bunlar savaşırlar. Gece basınca İslam ordusu da düşman ordusu da geri çekilirler.
Her iki tarafın da öncü birlikleri yok olup gittikleri halde iki ordudan hiçbiri galip değildir.
Sonra Müslümanlar yine ölüm kalım harbi yapacak ancak galibiyetle dönecek öncü birliğini çıkarır.

Ordular akşama kadar harp ederler. Akşam olunca İslam ordusu ile düşman ordusu geri çekilirler.
Öncü birlikleri yok olup gittiği halde iki taraftan hiçbiri galip değildir.


Artık dördüncü gün olunca İslam ordusundan kalanları üzerine hücum ederler.
Bunun üzerine Allah-u Teâlâ hezimeti düşman üzerine yazar. Öyle muazzam bir savaş olur ki benzeri görülmemiştir.
Hatta bir kuş onların yanından uçsa, bir türlü onları geride bırakamaz. Nihayet ölü olarak yere düşer.


Bir baba yüz fert olan oğullarını harbe gönderir, nihayet onlardan sadece bir kişinin sağ kaldığını görür.
Artık hangi ganimete sevinilsin, hangi miras taksim edilsin? Onlar bu durumda iken daha büyük bir kötülük çıktığını duyarlar.
Birisi onlara gelip: Deccal’in onların zürriyetleri içinde çıktığını onlara halef olduğunu ilan eder.


Bunun üzerine İslam orduları ellerindeki ganimetleri bırakırlar ve vatanlarına dönerler. On kişilik süvari grubunu öncü olarak gönderirler. Bu arada Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:


−“Ben o süvarilerin isimlerini, babalarının isimlerini ve atlarının renklerini de bilmekteyim.
Onlar o zaman yeryüzündeki süvarilerin en hayırlılarıdır yahut en hayırlılarındandır.” Müslim (2899)



İbni Munir rahmetullahi aleyh şöyle diyor: ‘Rum kıssası: Bugüne kadar Rumlar bu sayıda karada savaşmamışlardır.
Bu olay henüz meydana gelmemiştir. Bu hususta müjde ve uyarı vardır. Fakat bu ordunun çokluğu ile beraber zafer Müslümanlarındır.
Yine bu hadiste Müslümanların ordu sayısına da işaret vardır. Şu anda olduğundan kat kat fazla olacaktır.
Bu savaş ahir zamanda Deccal çıkmadan önce Şam’da vuku bulacaktır. Hadisler buna işaret etmektedir.
İstanbul’un fethine hazırlık olarak Müslümanlar Rumlara karşı zafer kazanacaklardır.’ [1]

________________ oOo _________________

[1]:Hadisler.com Küçük kıyamet alametleri

Önceki Sayfa
Fihrist
Sonraki Sayfa