Küçük Kıyamet Alametleri
Büyük Küçük Kıyamet Alametleri



Küçük Kıyamet Alametleri



15 - Türk’lerle Savaş Yapılması

Ebu Hureyre radiyallahu anh’den Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“Müslümanlar Türklerle muharebe etmeden kıyamet kopmaz. Onlar öyle bir kavimdir ki yüzleri deri üzerine deri kaplanmış kalkanlar gibidir. Kıl elbiseler giyerler ve kıl ayakkabılar içinde yürürler.”
Buhari (2742) Müslim (2912)



Amr b. Tağleb radiyallahu anh’den Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz sizin keçe ayakkabılar giyen bir kavimle savaşmanız kıyamet alametlerindendir. Sizin yüzleri geniş ve deri üzerine deri kaplanmış kalkanlar gibi olan kavimle savaşmanız kıyamet alametlerindendir.” Buhari (2741)



İbni Hacer rahmetullahi aleyh diyor ki:
‘Müslümanlar Emeviler döneminde Türklerle savaşmışlardır.
Türklerle Müslümanlar arasında tampon bir bölge bulunuyordu.

Azar azar toprakları fethedilip onlardan esir alınınca krallar onlardaki kuvvet ve kudrete meylettiler.
Hatta Abbasi halifesi Mutesim’in askerlerinin çoğu Türklerdendi. Sonra


Türkler melike galip geldiler ve oğlu Mütevekkil’i öldürdüler. Sonra diğer oğullarını da teker teker öldürdüler. Deylem memleketi karışıncaya dek bu böyle devam etti.
Sonra Türklerden Şamanist krallar yabancı memleketlere galip geldiler. Sonra Memlûkilere Sebeketkin ailesi galip geldiler. Sonra Selçuklular bunların toprakları Irak,


Şam ve Rum topraklarına kadar uzamıştı. Sonra onların tebaasından kalanları Zengiler, Eyyubiler, Şam’da Türkler fazla oldular. Mısır, Şam ve Hicaz topraklarına hâkim oldular.
Beşinci yüzyılda Selçuklulara Guz kabilesi karşı çıktı. Beldeleri harap ettiler, insanlara saldırdılar. Sonra daha büyük musibet Tatarlar ortaya çıktı. Cengiz han’ın çıkışı altıncı yüzyıldan sonradır.


Özellikle doğu tarafı onun sayesinde devamlı tutuşturulan bir ateşe dönmüştür. Onların şerrinin ulaşmadığı hiçbir belde kalmamıştır.
Sonra Bağdat’ın harap edilmesi, halife Mustesim’in 656 yılında öldürülmesi onların eliyle gerçekleştirilmiştir.

Sonra onların kalanları yeryüzünü harap etmeye devam etmişlerdir. Nihayet onların sonuncusu El–Lenk bu kelimenin manası topal demektir İsmi Timur’dur.
Şam diyarını dolaşmış, orayı ifsat etmiş Suriye’nin başkenti Dımeşk’i yaktırmıştır. Hatta orası temelleri üzerine göçmüş harabeye dönmüştü.
Rum topraklarına ve Hindistan’a girmiştir.


Allah ruhunu kabzedene kadar uzun müddet yaşamıştır. Sonra oğulları ülkeyi paylaşmışlardır.
Anlattığım bu olayların geneli ile Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in haberinin doğruluğu ortaya çıkmıştır.




Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kanture oğulları, ümmetimden mülkünü alacak ilk kimselerdir” buyurmuştur.
Hadiste Kanture oğulları ile kastedilen Türklerdir.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in “ümmetim” ifadesiyle kastettiği nesep ümmetidir davet ümmeti değildir.

Yani Arapları kastetmiştir Allah en iyisini bilir. Bunun üzerine Tatarlar hicri yedinci asrın başlarında ortaya çıkmışlardır.
Onlar Türklerdendir. Çünkü Türklerin vasıflarında gelen özellikler tatarlara yani Moğollara uyar.

İmam Nevevi rahmetullahi aleyh diyor ki: ‘Bunların tamamı Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in mucizelerindendir.
Türklerle savaş yapılmıştır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onların vasıflarını şöyle zikrediyor:

“Gözleri küçük, yüzleri kırmızı, burunları basık, yüzleri geniş sanki deri üzerine deri kaplanmış kalkan gibi kıldan ayakkabı giyerler.”
Bunların tamamı bizim zamanımızda var olmuştur. Müslümanlar birçok kere onlarla savaşmışlardır.

Kerim olan Allah’tan akıbetimizi tüm Müslümanlar için hayır etmesini, işlerinde ve sair hallerinde onlara
daima lütufta bulunmasını ve korumasını diliyoruz. Salât ve selam heva ve hevesinden değil sadece kendisine vahiy edileni konuşan Rasule olsun. [1]

________________ oOo _________________

[1]:Hadisler.com Küçük kıyamet alametleri

Önceki Sayfa
Fihrist
Sonraki Sayfa