ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !             En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
Konularına Göre Hadis-i Şerif Meali / Veya Hadis Fihristi
"...Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle.." (Tevbe Suresi - 29)    
(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafur ve Rahimdir.
De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse (itaat etmezlerse) bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez. (Ali İmran Suresi- 31 -32)
Hadis Fihristi veya Konularına Göre Hadis Meali HADİS FİHRİSTİ
  = ♦   Y   ♦ =  
  • Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
    “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
    (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
    Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8) İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663
  • YARDIMI SADECE ALLAH'TAN İSTEMEK

      1756 - Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
    "Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin." (Tirmizî, Daavât 149, - 3607, 3608)
    [1] : İmam Tirmizi Sunen-i Abdullah Parlıyan..:Kıyamet ve incelikleri..: ..:bölüm: 59 Ø melekler bizimle ne zaman tokalaşırlar?

    3391- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre,
    Rasûlullah (s.a.v.) ashabına duâ öğretir ve şöyle buyururdu:
    Sabahladığınızda şöyle deyin: “Allah’ım senin izin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık ve yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüzde sanadır.
    Akşama çıktığınızda da aynı şekilde: “Allah’ım senin izin ve yardımınla akşama çıktık ve sabahladık ve yine senin iznin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüzde sanadır.” (İbn Mâce, Dua: 27) [1]

    3419- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Rasûlullah (s.a.v.)’in gece namazından sonra şöyle dediğini işittim:
    “Allah’ım senin katından öyle bir rahmet istiyorum ki o rahmet vasıtasıyla kalbimi doğru yoluna iletesin, işlerimi toplayasın, dağınıklıklarımı düzene koyasın, iç alemimi düzenleyesin ve dış alemimi onunla düzeltesin amellerimi onunla tertemiz edesin.
    Doğruluğu bana ilham edesin ve benim yakınlığımı kendine çekeceğin ve beni her türlü kötülükten koruyacağın bir rahmet istiyorum senden.
    Allah’ım bana yakînî bir iman ver ki kendisinden sonra bir küfür olmasın Dünyada ve ahirette senin ikramına erebileceğim bir rahmet ver.
    Allah’ım senden hüküm ve bağış gününde kurtulmayı, şâhidlerin derecelerine çıkmayı, mutlu kimselerin yaşantısını ve düşmanlara karşı senden yardım isterim.
    Allah’ım ihtiyaçlarımı sana arzediyorum. Görüşüm kısa amelim zayıf olsa da senin rahmetine muhtacım.

    Ey Tüm işlerin hakimi ve tüm gönüllere şifa veren denizleri birbirine karışmaktan koruduğun gibi beni de Cehennem azabından ve Cehennem’de vâveylâyı koparmaktan ve kabir azabından korumanı isterim.
    Allah’ım görüşüm kısa da olsa, niyetimle ulaşamasam bile istemeyi beceremesem bile kullarından birine vaat ettiğin veya kullarından birinin ulaştığı bir hayır varsa ondan istiyorum senden
    Ey Alemlerin Rabbi! İsteyip te ulaşamadığım her türlü rahmetini istiyorum senden.


    Ey Allah’ım sen sağlam şeriat ve sistemin sahibisin. Dosdoğru işlerin sahibi sensin. Ceza ve tehdid gününde senden emniyeti sonsuzluk gününde de Cennet isterim.
    Sana yakın olan kimselerle, şehîdlerle rükû’ ve secdelere kapananlarla, sözlerini tutan mü’minlerle birlikte sen merhametli ve kullarını seven ve sevilensin, sen dilediğini yapansın.

    Allah’ım bizi hidayete götüren ve hidayet üzere olanlardan eyle, sapıklığa düşenlerden eyleme.
    Dostların için dost olanlardan, düşmanların için de düşman olanlardan eyle ki senin sevginle seni seveni sevelim.
    Sana karşı gelene senin düşmanlığınla bizde karşı çıkalım. Allah’ım duâmız budur. Kabul etmek sana aittir.
    Gayretimiz bundan ibaret olup sana güvenip dayanmamızdır.

    Allah’ım banim kabrimi nurlandır, kalbimi nurlandır, altımdan üstümden nur ver, gözüme kulağıma nur ver saçımı başımı nurlandır, derimde ve etime nur ver, kanımda ve kemiklerimde nur ver.

    Allah’ım nurumu büyüt ve artır. Bana nur ve benim için bir nur yarat. Her türlü güç ve kuvvete bürünen Allah’ım seni her türlü eksik şeylerden tenzih ederim.
    Büyüklük ve ikram sahibi olan Rabbimi her türlü eksiklikten tenzih ederim.
    Tenzih edilmeye sadece kendisi layık olan zatı tenzih ederim. Bol bol bağış ve nimetlerin sahibini tenzih ederim.
    Yücelik ve ikramların sahibini tenzih ederim. Celal ve ikram sahibi Allah’ı her türlü eksikliklerden tenzih ederim.” [2]


    3502- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre,
    Rasûlullah (s.a.v.), bir toplantıdan kalkmazdan önce mutlaka ashabına şu duâyı yapardı:
    “Allah’ım sana karşı işlenecek günahlarla aramızda perde olacak korkundan,
    bizi Cennetine ulaştıracak kulluğundan, dünya musibetlerine karşı tahammülümüzü kolaylaştıracak güçlü bir iman nasib et.
    Allah’ım bizi yaşattıkça kulaklarımız gözlerimiz ve gücümüzden bizi faydalandır. Aynı şeyleri soyumuza da nasib et.
    Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bizi dinimizden yaralama. Dünyayı en büyük gayemiz eyleme.
    Dünyalık bilgilerle de sonumuzu getirme. Bize acımayanları üzerimize güçlü ve kuvvetli kılma.” [3]


    3521- Ebû Umame (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Rasûlullah (s.a.v.), çok uzunca bir duâ etmişti ki ondan bir şey ezberleyememiştik. Bunun üzerine:
    “Ey Allah’ın Rasûlü! Uzunca bir duâ yaptınız bundan bir şey ezberleyemedik” dedik. Şöyle buyurdular:
    “Size tüm duâları toplayan bir duâ öğreteyim mi? Şöyle duâ edersiniz:
    “Allah’ım! Peygamber’in Muhammed (s.a.v.)’in senden istediği şeyin hayrından biz de istiyoruz ve Peygamber’in Muhammed (s.a.v.)’in sana sığındığı şeyin şerrinden biz de sana sığınıyoruz.
    Yardımına müracaat edilen tek kapı sensin eninde sonunda sana ulaşacağız hiçbir güç ve kuvvet yoktur ancak tüm güçler senin elindedir.” [4]


    3524- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Herhangi bir iş Rasûlullah (s.a.v.)’e sıkıntı verdiği zaman şöyle duâ ederdi:
    “Ey devamlı din olan ölümsüz bütün varlıkların tek yöneteni ve gözeteni senin rahmetinle yardım isterim.”
    Aynı senedle Enes dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ya zelcelali velikram” duâsına devam ediniz.” [5]


    3551- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi:
    “Rabbim bana yardım et, aleyhimde olacak şeylerde yardım etme. Bana yardım et aleyhime yardımcı olma.
    Bana zafer ver bana karşı olanlara zafer verme, olayları benim iyiliğime gerçekleştir.
    Bana zarar olacak şekilde gerçekleştirme. Beni hidayete erdir ve hidayeti bana kolaylaştır.
    Bana saldırana karşı yardımını benden esirgeme.


    Ey Rabbim beni sana çok şükreden, seni çok zikreden senin azabından çok korkan sana pek çok itaat eden, sadece senin için eğilen, sana yönelip yakaran bir kişi kıl. Ey Rabbim tevbemi kabul eyle günah ve hatalarımı temizle duâmı kabul et.
    Delilimi sabit eyle, dillimi doğru kıl. Kalbime hidayet eyle göksümden kin ve hasedi çıkar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Duâ: 17) [6]


    3563- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, sözleşmeye bağlı bir köle:
    “Sözleşme bedelini ödemekten aciz kaldım bana yardım et” dedi. Ali de şu karşılığı verdi:
    “Dikkat et! Rasûlullah (s.a.v.)’in bana öğretmiş olduğu bazı duâları sana öğreteyim:
    Sebîr dağı kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca ödettirir. Şöyle duâ et:
    “Allah’ım haramlarından uzaklaştır helal olana kanaat ettir. Lutfunla beni kimseye muhtaç etme.”
    (Müsned: 1250) [7]


    3570- İbn Abbâs (r.a.)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında iken ansızın Ali b. ebî Tâlib geldi ve:
    “Annem babam sana feda olsun Ey Allah’ın Rasûlü!
    Bu Kur’ân, benim göğsümden kaybolup gidiyor ve buna engel de olamıyorum.
    ” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona:
    “Ey Ebû’l Hasan sana bazı kelimeler öğreteyim mi? ki Allah bu kelimelerle seni faydalandırsın, sendeki o şeyler de başkalarını faydalandırsın ve öğrendiğin şeyi de kalbine yerleştirsin.
    Ali: “Evet, ey Allah’ın Rasûlü! öğret bana” dedi.
    Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
    “Cuma gecesi gecenin son üçte birinde kalkmaya gücün yeterse bu saat meleklerin hazır bulundukları bir saattir bu saatte duâ kabul edilir.
    Kardeşim Yakup Peygamber de çocuklarına: “İleride sizin için rabbime duâ edeceğim” (Yusuf sûresi: 98) demişti ki bu Cuma gecesine gelince demektir.
    Eğer buna gücün yetmezse gecenin yarısında kalk, şayet buna da gücün yetmezse gecenin başlangıcında kalkıp dört rekat namaz kıl.
    Birinci rekatta fatiha ile birlikte Yasin sûresini oku ikinci rekatta, Hâ mim, Duhan sûresini oku. Üçüncü rekatta ise Fatiha ve Elif lam mim Secde sûresini oku
    dördüncü rekatta ise Fatiha ile birlikte Tebareke sûresini okursun. Teşehhüdü bitirdiğin vakit
    Allah’a hamdeyle Allah’a en güzel şekilde senada bulun bana da salevatı güzel bir şekilde getir.
    Sonra tüm Peygamberlere de salevat getir. Sonra tüm mü’min erkekler ve kadınları bağışlanma talebinde bulun ve senden önce gelip geçen tüm imanlı kardeşlerin için bağışlanma isteğinde bulun bunlardan sonra da şöyle söyle:
    Allah’ım hayatta bıraktığın sürece beni kötülüklere bulaştırma bana acı.
    Beni ilgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge.
    Razı olduğun şeylere eğilmeyi bana nasib et.
    Allah’ım ey gökleri ve yeri eşsiz benzersiz yaratan ey Celal ve ikram sahibi! Ey Allah’ım! Erişilmez güç sahibi Sensin.
    Ey Rahman olan Allah’ım, Ey Allah’ım senin celalin için isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde Kur’ân-ı bana ezberletmeni isterim.
    Seni benden razı edecek şekilde O kitabı okumayı bana nasib et. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı Allah’ım, Celal, ikram ve İzzet sahibi Allah’ım senin gücüne hiçbir güç erişemez.

    Ey Allah’ım, Ey Rahman olan senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı isterim.
    Dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni gönlümü onunla açmanı bedenimi onunla tamir etmeni isterim nitekim hak uğrunda bana senden başkası yardım etmez ve hakkı sadece sen verirsin senden başka güç kuvvet yoktur, ancak sen varsın sen büyüksün ve ulusun.
    Ey Ebû’l Hasen bunu üç veya beş veya yedi Cuma yapacak olursan Allah’ın izniyle duân mutlaka kabul edilecektir.
    Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki bu duâ mü’minden hiçbir zaman şaşmamıştır.
    Abdullah b. Abbâs dedi ki: Vallahi Ali beş veya yedi Cuma geçtikten sonra böyle bir toplantıda Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve Ey Allah’ın Rasûlü bundan önce ancak dört ayet kadar ezberlemekte idim ondan fazlası benden sıyrılır yok olur giderdi.
    Bugün kırk ayet kadar ezberliyor ve bunları okurken sanki kitap gözlerimin önünde gibidir.
    Nitekim bir hadis dinlerdim onu başkasına aktaracağım zaman benden kaybolur giderdi.
    Bugün ise hadisler işitiyorum ve onları bir başkasına aktardığım zaman bir harf bile eksik etmeden anlatabiliyorum.
    Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ey Ebû’l Hasen Ka’be’nin Rabbine andolsun ki sen gerçek bir mü’minsin.” [8]


    3584- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Rasûlullah (s.a.v.), savaşacağı zaman şöyle duâ ederdi:
    “Allah’ım dayanağım sensin, yardımcım sensin senin verdiğin güçle düşmanlarla savaşıyorum.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 17) [9]


    3598- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
    “Üç kimsenin duâları geri çevrilmez. Oruçlu, İftar edinceye kadar, Adil hükümdar ve mazlumun duâsı ki Allah onu bulutların üzerine kaldırır.
    Göğün kapılarını onun üzerine açar ve şöyle buyurur: İzzetim hakkı için kısa bir süre sonra olsa da sana mutlaka yardım edeceğim.”
    (İbn Mâce, Sıyam: 17) [10]


    3571- Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
    Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
    “Allah’ın lutfundan isteyiniz.
    Çünkü Allah kendisinden istenilmesini sever ibadetlerin en değerlisi sıkıntının giderilmesini beklemektir.”



    3573- Cübeyr b. Nüfeyr (r.a.)’den rivâyete göre, Ubâde b. Sâmit,
    Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu aktarmıştır:
    “Yeryüzünde herhangi bir Müslüman, günah işlemek üzere ve akraba ile ilişki kesmek üzere olmaksızın her ne türlü duâ ederse
    Allah o duâsında istediği şeyi kendisine verir veya giderilmesini istediği şeyi ondan giderir.”
    Bunun üzerine orada bulunanlardan biri: “Öyleyse duâyı çoğaltırız” dedi.
    Rasûlullah (s.a.v.)’de “Allah’ın ikramı daha da çoktur buyurdu.” (Müsned: 21720)[11]


    3577- Rasûlullah (s.a.v.)’in azâdlı kölesi Bilâl b. Yesâr b. Zeyd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre
    Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu bize aktarmıştır:
    “Her zaman diri ve hiç kimseye ihtiyacı olmayan kendisinden başka ilah bulunmayan O büyük Allah’tan bağışlanma diler ve tevbe ederim derse savaştan kaçmış olsa bile Allah onu bağışlar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17) [12]


    2516- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir;
    Birgün Rasûlullah (s.a.v.)’in binitinin arkasında idim. Buyurdu ki:
    “Ey delikanlı! Sana birkaç kelime öğreteceğim:
    “Allah’ın emir ve yasaklarına iyi dikkat ederek yaşa ki Allah’ta seni gözetip kollasın.
    Allah’ı hiç hatırından çıkarma ki onu her an karşında bulasın.
    İsteyeceğinde Allah’tan iste yardım isteyeceğinde Allah’tan yardım iste,
    bilmiş ol ki tüm insanlar sana bir konuda fayda vermek için bir araya gelseler ancak Allah’ın yazdığı kadarıyla sana faydalı olabilirler.
    Eğer tüm insanlar sana zarar vermek konusunda birleşip bir araya gelseler ancak Allah’ın sana yazdığı kadarıyla zarar verebilirler.
    Kader kalemleri kalkmış ve yazılan sahifeler kurumuştur.” (Müsned: 2527)[13]


    1756 - Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
    "Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin." ( Tirmizî, Daavât 149, - 3607, 3608)


    1757 - Ebû Hüreyre hazretleri (radıyallâhu anh) anlatıyor:
    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla kendisinden istemeyene gadap eder." Tirmizî, Daavât 3, (3370); İbnu Mâce, Dua 1, (3827)


    1758 - İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) hazretleri anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
    "Allahu Teâla'nin fazlından isteyin. Zira Allah, kendisinden istenmesini sever.
    İbadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir."
    Tirmizî, Daavât 126 (3566) [14]


    17211 Selman dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
    “Şanı yüce ve mübarek Allah, Âdemoğluna buyurdu ki:
    Ey Âdemoğlu, üç haslet vardır ki bunların biri benim, biri senin, birinin de bir yarısı benim diğer yarısı senindir.
    Bana ait olan: Bana hiçbir şeyi ortak koşmamak üzere bana ibadet etmendir. Sana ait olan ise senin amelindir.
    Her ne yaparsan ben de sana onun karşılığını veririm. Ayrıca sana (tevbe ve istiğfar edecek olursan) günahını bağışlarım.
    Çünkü ben günahları pek çok bağışlayan (Gafûr) ve pek merhametli (Rahîm) olanım.
    Benimle senin aranda ortak olana gelince, dua ve dilekte bulunmak senden, duanı kabul edip vermek de bendendir.” Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 17211 numaralı hadis.



       Kaynak:
    [1] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 13 - SABAH VE AKŞAM YAPILACAK DUÂLAR : Hadis No:3391
    [2] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 30 RASÛLULLAH (S.A.V.), GECE NAMAZINDAN SONRA NASIL DUÂ EDERDI? Hadis No:3419
    [3] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 80 TOPLANTI SONRASI HANGI DUÂ OKUNMALI Hadis No: 3502
    [4] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 89 GENIŞ KAPSAMLI DUA NASILDIR? Hadis No:3521
    [5] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 92 SIKINTILI ANLARDA RASÛLULLAH (S.A.V.) NASIL DUA EDERDI? Hadis No: 3524
    [6] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 103 RASÛLULLAH (S.A.V.)’DEN DEĞIŞIK DUÂLAR Hadis No: 3551
    [7] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 111 BORÇLU KIMSE HANGI DUÂYI YAPMALI? Hadis No: 3563
    [8] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 115 BIRŞEYI EZBERLEMEK IÇIN HANGI DUÂ YAPILMALI? Hadis No: 3570
    [9] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 122 SAVAŞ BAŞLAYACAĞINDA NASIL DUA EDILIR? Hadis No: 3584
    [10] :Sünen-i İmam Tirmizi : 49: DUÂ BÖLÜMLERI : BÖLÜM: 129 EZANLA KÂMET ARASINDA NE ISTEMELIYIZ? Hadis No: 3598
    [11]:İmam Tirmizi Sunen-i Abdullah Parlıyan..:Dua Bölüöleri..:bölüm: 116 allah kendisinden istenilmesini sever
    [12]:İmam Tirmizi Sunen-i Abdullah Parlıyan..:Dua Bölüöleri..:bölüm: 118 Rasûlullah (s.a.v.)’den değişik duâ örnekleri
    [13]:İmam Tirmizi Sunen-i Abdullah Parlıyan..:Kıyamet ve incelikleri..: ..:bölüm: 59 Ø melekler bizimle ne zaman tokalaşırlar?
    [14]: Üç Hadisin Kaynağı Enfal.de



  • Konularına Göre Hadis Meali veya Konularına Göre Hadis Fihristi Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir ("RAR" İndir Linki), ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz. v..d.. Download / İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..

    En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir   Eraykitap ilmin kisa yolu

  • سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
  • Tirmizî’nin bir rivayeti şöyledir: 2663- Ebû Rafî (r.a.)’den rivâyete göre, -başkaları bu hadisi merfu olarak rivâyet ettiler şöyle demiştir: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaşınca koltuğuna yaslanmış durumda iken, bilmiyorum Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken) bulmayayım.

    İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 / DEVAMI İÇİN BKZ...