ErayKitap Web Sitesine Hoş Geldiniz !             En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ
Allah’a hamd olsun. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed - sallallahu aleyhi ve sellem-’e olsun.
Konularına Göre Hadis-i Şerif Meali / veya Hadis Fihristi
"...Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle.." (Tevbe Suresi - 29)
(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafur ve Rahimdir.
De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin Eğer yüz çevirirlerse /itaat etmezlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez (Ali İmran Suresi 31-32)
Hadis Fihristi veya Konularına Göre Hadis Meali HADİS FİHRİSTİ
  = ♦   N   ♦ =  
  • Hadis-i Şerifi inkar edenler için / Koltuğuna Kurulan Karnı Tok Bir Adamın
    “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.
    (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diyeceği (günler) yakındır...” Bu hadis-i şerif -farklı nüanslarla - kütübü sitte ve diğer bazı kaynaklarda geçmektedir
    Ebu Davud, Sünnet, 5(6), İmaret,33; Tirmizî, İlim, 10; İbn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8) İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663


  • ★ ⇒   Namazlarda Okunacak Kunut Duaları

    اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ ﴿﴾ وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ ﴿﴾ وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ ﴿﴾ وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
    اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ ﴿﴾ وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ ﴿﴾ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَك ﴿﴾ اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ
  • Okunuşu:
    Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu'minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk
    Okunuşu:
    Allâhumme iyyâke na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık
    Anlamı:
    Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.

    Anlamı:
    Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.

  • VİTİR NAMAZINDA OKUNACAK KUNUT DUALARI


  • "Allahüme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîke ve nü'minü bike ve netûbü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleyke'l hayra küllehû neşküruke ve la nekfüruke ve nahleu ve netrukü men yefcürük.
    "ilâhî! Senden yardım, senden mağfiret, senden hidâyet dileriz. Sana iman ederiz, sana tevbe ederiz ve sana güveniriz. Bütün iyiliklerin için sana sena ederiz. Nimetlerin için sana şükrederiz. Seni inkâr etmeyiz. Sana isyan edenlerle ilişkimizi keseriz.

    Allahümme iyyake na'büdü ve leke nusallî ve nescüdü ve ileyke nes'â ve nahfidü narcû rahmeteke ve nahsâ azabeke, inne azâbeke bi'lküfâri mülhik "
    İlâhi! Yalnız sana ibadet eder, senin hoşnutluğunu kazanmak için namaz kılar, yalnız sana secde ederiz. Senin rızana uygun olarak çalışır, sana koşarız. Senin rahmetini umar, senin azabından korkarız. Şüphesiz; senin azabın kâfirlere erişir" [1]



    3566- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre,
    Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında şöyle duâ ederdi:
    “Allah’ım gazabından rızana sığınırım cezalandırmandan bağışına sığınırım. Senden sana sığınırım. Seni övebilecek kelimeleri bulamam. Sen kendini övdüğün gibisin.”
    (Nesâî, Kıyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)[2]
  • Kunut Duaları / Vitir Namazında kunut Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe Görmek için Tıklayın


  •  
  • ★ ⇒   VİTİR NAMAZINDA OKUNAN KUNUT DUALARI

  • [اللَّهُمَّ] [إنِّى] أعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ، [وَأعُوذُ] بِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ، وَأعُوذُ بِكَ مِنْكَ، لاَ أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أنْتَ كَمَا أثْنَيْتَ عَلى نَفْسِكَ

  • 12- “[Allahümme] [innî] eûzu bi rıdâke min sehatik [ve eûzu] bimuâfâtike min ukûbetik ve eûzu bike minke, lâ uhsî senâ’en aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsik”
    (Not:Arapcadan Ezberlerseniz daha iyi olur.Latin harfleri eksik kalıyor...)
    “[Allah’ım!] [Kesinlikle ben] öfkenden hoşnutluğuna sı­ğınıyorum. Ve cezandan affına [sığınıyorum]. Senden yine sana sığınıyorum. Ben seni, senin kendini övdüğün şekilde asla övemem.”[3]
  • Kunut Duaları / Vitir Namazında kunut Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe Görmek için Tıklayın

  •    Kaynak:
    [1]:Şamil İslam Ansiklopedisi (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyî, Beyrut 1402/1982, I, 273, 274; İbnu'l-Hümâm, Fethu'l Kadîr, Mısır 1398/ 1970; İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, İstanbul 1984, II, 10 vd.).

    [2]:Sunen-i Tirmizi:Tercüme Abdullah Parlıyan:..:bölüm: 113 Ø Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında nasıl duâ ederdi?

    [3]:Müslim, Ebû Avâne ve “el-Musannef” adlı kitabında (12/106/2, 112/1) İbn Ebû Şeybe rivâyet etmiştir.[Müslim, Salat 222 (486), c.3, s.1468. Mütercim] Hadislerle Resulullah'in Namaz Kılma Şekli Secdede Yapılan Zikir ve Dualar Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI


  • “Resulullah (s.a.v.) bazen vitir namazının son rekâtında kunut yapardı.”[1]

    “Bunu da rükûdan önce yapardı.”[2]
    Resulullah (s.a.v.), Hz. Ali’nin oğlu Hasan’a şu duayı öğretmiş ve [Vitir namazının son rekâtında kıraatı bitirdiği zaman] okumasını söylemiştir:

  • اللَّهُمَّ اهْدِنِي فِيمَنْ هَدَيْتَ، وَعَافِنِي فِيمَنْ عَافيْتَ، وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ، وَبَارِكْ لِي فِيمَا أعْطَيْتَ، وَقِنِي شَرَّ مَا قَضَيْت، [فـ]إنَّكَ تَقْضِي ولاََ يُقْضَى عَلَيْكَ، [وَ] إنَّهُ َ يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ، [و لاَ يَعِزُّ مَنْ عَادَيْتَ]، تَبَارَكْتَ رَبَّنَا وَتَعَالَيْتَ، [لاَ مَنْجَا مِنْكَ إِلاَّ إِلَيْكَ]
  • “Allahümme’hdinî fî men hedeyte, ve âfinî fî men âfey­te, ve tevellenî fî men tevelleyte, ve bârik lî fî mâ a’tayte, ve kınî şerre mâ kadayte, [fe] inneke takdî ve lâ yukdâ aleyke, [ve] innehu lâ yezillu men vâleyte, [ve lâ yaizzü men âdeyte], tebârekte rabbenâ ve teâleyte, [lâ mencâ minke illâ ileyke]”
    “Allahım! Beni hidayet verdiklerinden kıl, afiyet verdik­lerinden eyle, Beni, işlerini üzerine aldıkların arasına koy. Verdiklerini hakkımda mübarek kıl. Vukuuna hükmettiğin şerlerden beni koru. Sen dilediğin hükmü verirsin, kimse seni mahkûm edemez. Sen kimin işini üzerine aldıysan o zelil olmaz. [düşman edindiğin de asla aziz olmaz.][3] “Ey Rabbimiz! Sen yücesin, âlisin. [Senden kurtuluş yine ancak sanadır.]”[4]**[1]**

  • Kunut Duaları / Vitir Namazında kunut Okunacak Dualar Arapça ve Türkçe Görmek için Tıklayın




  •    Dip Notlar:..:
    [1]:İbn Nasr ve Dârekutnî sahih senedle rivâyet etmiştir. Burada “bazen” ifadesi şunun için gelmiştir: Vitr’i rivâyet eden sahâbîler kunuttan söz etmemişlerdir. Şayet Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu her zaman yapsaydı, bütün sahâbîler bunu bize mutlaka naklederlerdi. Übey b. Ka’b bunu Hz. Peygamber’den (s.a.v.) tek başına rivâyet etmiştir. Bu da Hz. Peygamber’in vitir namazında kunutu arasıra yaptığını gösterir. Bu hadis, vitirde kunut yapmanın vacip olmadığına da delildir. Nite­kim âlimlerin çoğunluğunun görüşü de budur. Bundan dolayı büyük âlim İbnü’l-Humâm, “Fethü’l-kadîr” adlı kitabında (1/306, 359, 360) vitirde kunut yapmanın vacip olduğunu söylemenin zayıf bir görüş ol­duğunu söylemiştir ki, bu itiraf, onun hakkı teslim etme arzusundan ve taassuptan uzak durmasından ileri gelmektedir. Çünkü onun ter­cih ettiği bu görüş, bağlı olduğu mezhebin görüşüne ters düş­mek­tedir.

    [2]:İbn Ebû Şeybe (12/41/1), Ebû Davud, “es-Sünen-el-kübrâ” adlı kita­bında (varak, 218/1-2) Nesâî, Ahmed, Taberânî, Beyhakî ve İbn Asâkir (4/244/2) sahih senedle rivâyet etmiştir. Hadisin sadece dua kısmını İbn Mendeh “et-Tevhîd” kitabında (70/2) başka bir hasen senedle rivâyet etmiştir. Hadis, “el-İrvâ”da (426) tahriç edilmiştir.

    UYARI: Nesâî, kunutun sonuna fazladan “ve sallallahu ale’n-nebiyyi’l-ümmî” getirmiştir ki, bu fazlalığın senedi zayıftır. İbn Hacer, Kas­tal­lânî, Zürkânî ve başkaları bu fazlalığın zayıf olduğunu söylemişlerdir. Bu sebeple biz ilaveleri birleştirme metodumuza rağmen, kitabın önsözünde belirttiğimiz şarta bağlı kalarak bunu kitaba almadık. İz b. Abdüsselâm “el-Fetâvâ” adlı kitabında (66/1, baskı yılı: 1962) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber’e kunutta salâvat getirme konusunda sa­hih hiçbir rivâyet yoktur. Bu nedenle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) salâ­tına herhangi bir ilavede bulunulamaz.”
    Onun bu açıklamasında, sonraki dönem âlimlerinden bazılarının ka­bul ettiği gibi bid’at-ı hasene ile hüküm verilemeyeceğine işaret de vardır.
    Sonra bir düzeltme yap­tım ve şöyle dedim: Übey b. Ka’b’ın rama­zanda namaz (teravih) kıldırırken kunutun sonunda Hz. Peygamber’e salâvat okuduğu sabit olmuştur. Bu, Hz. Ömer’in hilafeti döneminde olmuştu. İbn Huzeyme “es-Sahih” adlı kitabında (1097) bunu naklet­miştir. İsmail el-Kâdî (no: 107) ve başkalarının naklettiğine göre, yine Hz. Ömer döneminde insanlara imamlık yapan Ebû Hâlime Muaz el-Ensârî’nin de benzer şekilde yaptığı sabittir. Selef âlimleri kendisiyle amel ettiği için bu ilaveyle amel edilmesi meşrudur. Bu sebeple, hiçbir kayıtla sınırlandırmaksızın doğrudan bu ilavenin bid’at oldu­ğu­nu söylemek uygun olmaz.
    [Yukarıda yer alan UYARI notunda “Nesâî, kunutun sonuna fazladan “ve sallallahu ale’n-nebiyyi’l-ümmî” getirmiştir” açıklaması bulun­mak­tadır. Biz bunu Nesâî’de “ve sallallahu ale’n-nebiyyi Muhammed” olarak tesbit ettik.
    Nesaî, Kıyamü'l-leyl 51 (1746), c. 3-4, s. 359; İbn Mâce, İkametü's-salât 120 (1182), c.3, s.544; Ebû Dâvud, Vitr 5 (1427), c.5, s.355-356. Mütercim]

    [3]:Bu ilave, Hafız’ın “et-Telhis”de de bildirdiği üzere hadis olarak sa­bittir. Ben de bunu “el-Asl”da tahkik ettim. Nevevî ise, “Ravzatü’t-ta­libîn” adlı kitabında (1/253, el-Mektebü’l-islâmî yayınevi baskısı) bunu fark edememiş ve “fe leke’l-hamdü alâ mâ kadayte, estağfiruke ve etû­bu ileyke” (Her türlü hükmüne karşılık sana hamd olsun! Senden beni bağışlamanı ister ve sana tevbe ederim.) duasında olduğu gibi bunun da âlimler tarafından yapılan bir ilave olduğunu söylemiştir. Tu­haf olan ise şu: İmam Nevevî, bu açıklamasının birkaç satır sonrasında ise şöyle der: “Lâ yaizzu men âdeyte” ilavesini kabul etmeyen Ebü’t-Tayyib’in bu sözünde yanıldığında âlimler ittifak etmişlerdir. Bu ilave, Beyhakî’nin rivâyetinde geçmektedir. Allah en iyisini bilir.”
    [Tirmizî, Vitr 338 (462), c.1, s.318; Nesaî, Kıyamü'l-leyl 51 (1745-1746), c. 3-4, s. 359; Ebû Dâvud, Vitr 5 (1425), c.5, s.349. Müter­cim]
    [4]İbn Huzeyme (1/119/2), İbn Ebû Şeybe ve önceki tahriçte zikre­dilen­ler rivâyet etmiştir.
    Hadislerle Resulullah'in Namaz Kılma Şekli VİTİR



       Kaynak:
    **[1]:**NAMAZINDA KUNUT Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI



    KUNUT DUALAR / BEŞ VAKİT NAMAZDA KUNUT DUALARI OKUMASI
    Resulullah (a.s)’mın Musibet ve Sıkıntılı Zamanlarında Kunut Okurdu


    “Resulullah (s.a.v.) namazda bir kişi için beddua veya dua yapmak istediğinde son rekâtta rükûdan sonra kunut yapardı.”[1]
    Namazda “Semiallahu limen hamideh. Allahümme rabbenâ ve leke’l-hamd” deyince”[2],
    “açıktan”[3]
    ve “ellerini de kaldırarak”[4] dua eder,
    “arkasındaki cemaat de âmin derdi.”[5]



    “Resulullah (s.a.v.) beş vakit namazın hepsinde kunut yapardı.”[6]
    Fakat “bu namazlarda sadece bir toplu­luğa dua veya beddua ettiği zaman kunut yapardı.”[7]
    Bir keresinde kunutta şöyle demişti:
    “Allah’ım! Velid b. el-Velid’i, Seleme b. Hişam’ı ve Ayyâş b. Ebû Rebia’yı kurtar.
    Allah’ım! Mudar kabilesine olan azabını artır.
    Bu musibetini Yusuf’un (a.s.) kıtlık yılları gibi senelerce sürdür!
    [Allah’ım! Lihyan’a, Ri’le, Zekvân’a ve Usayye kabilelerine lânet et.
    Çünkü onlar Allah’a ve Rasûlüne isyan ettiler.]”[8]
    Resulullah (s.a.v.) “kunutu bitirdiğinde Allahu ekber der ve secdeye kapanırdı.”[9]




    Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlattı:
    Allah Resulü (a.s.) sabah namazının kıraatini bitirdiği zaman "Allah'ü Ekber" der rükuya varır ve rükudan başını kaldırırken "Semia'llahu limen hamideh. rabbena ve leke'l-hamd" der idi. Sonra ayakta dikilirken: "Ey Allahım! Velid b. Velid'i, Selemet b. Hişam'ı Ayyaş b. Ebu Rabîa'yı ve (küffar elinde bulunup zayıf görülen müminleri) kurtar. Ey Allahım! Mudar kabilesini daha beter çiğne (mahvet). Bu yılları Yusuf'un (a.s.) o şiddetli yıllarına benzet. Ey Allahım! Lihyan, Ril, Zekvan ve Usayye kabilelerine lânet et. Onlar Allah'a ve Resulüne asi oldular," der idi. Sonra şu ayetler indiği zaman Allah Resulü'nün bu dualarla kunut yapmayı terkettiği haberi bize ulaştı: Senin bu hususta yapacak bir şeyin yok. Allah onları ya bağışlayacak, yahut cezalandıracaktır, çünkü onlar gerçekten zalimdirler.
    Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1082[10]



    3566- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre,
    Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında şöyle duâ ederdi:
    “Allah’ım gazabından rızana sığınırım cezalandırmandan bağışına sığınırım. Senden sana sığınırım. Seni övebilecek kelimeleri bulamam. Sen kendini övdüğün gibisin.”
    (Nesâî, Kıyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)[11]



    KUNÛT
    2587 -Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
    "Resülullah (aleyhissalatu vesselam) bir ihtiyaç sebebiyle, kendilerine Kurrâ denilen yetmiş kişiyi yola çıkardı. Süleym aşiretinden Ri'I ve Zekvân adında iki kabîle Bi'r-i Ma'üne (Ma'üne Kuyusu) denilen bir suyun yanında bunların önünü kesti. Hey'et bunlara: "Biz size gelmedik. Biz Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bir ihtiyacı için gidiyoruz" dediler. Ancak öbürleri bunları dinlemeyip öldürdüler.
    Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) (duruma muttali olduktan sonra) sabah namazlarından sonra bir ay boyu onlara bedduâ etti. Bu hadise namazda kunüt okumanın başlangıcı oldu. Biz kunut yapmıyorduk."
    Abdülaziz İbnu Süheyb der ki: "Bir zât Enes (radıyallâhu anh)'e Kunüt'dan sorarak:
    "Bu, rüküdan sonra mı yoksa kırâatın tamamlanmasından sonra mı?" dedi. Enes:
    "Hayır, kıraatin bitiminde" diye cevap verdi."
    Bir başka rivayette (Enes) şöyle dedi:
    "(Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir ay boyu) rükudan sonra (kunut yaparak bazı Arap kabilelerine beddua etti.)"



    2588 - Bir başka rivayette:
    "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) sabah namazından sonra bir ay boyu kunut yaptı" denmiştir."



    2589 - Müslim'in bir rivayetinde:
    "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm), bir ay boyu sabah namazında rüküdan sonra kunut yaparak Useyye (kabîlesi)ne bedduâ etti" denir." Buhâri nin bir rivayetinde: "Kunüt, akşam ve sabah namazındaydı" denir."
    Ebü Dâvud ve Nesâi'nin bir rivayetinde: "Bir ay kunüt yaptı sonra terketti" denir."
    Buhârî, Vitr 7, Cenâiz 41, Cizye 8, Megâzi 38, Da'avât 59; Müslim, Mesâcid 297-308, (677-679); Ebü Dâvud, Salât 345, (1444-1445); Nesâî, İftitah 116, (2, 200).



    2590 - İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
    "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)
    Tam bir ay boyu, hiç aralık vermeden her namazın peşinde, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarında Kunut yaptı.
    Şöyle ki: Son rek'at'te semi'allahu li-men hamideh deyince Süleym aşiretinden Ri'l, Zekvân, Useyye kabîlelerine bedduâ ediyor, namazda kendine uyanlar da âmîn diyorlardı."
    Ebü Dâvud, Salât 345, (1443).



    2591 - Hufâf İbnu İmâ el-Gıfârî (radıyallâhu anh)ş anlatıyor:
    "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) rükü'ya gitti, sonra başını kaldırdı ve "Gıfâr kabîlesini Allah mağfiret etsin, Eslem kabîlesine Allah selâmet versin, Useyye Allah'a ve Resulüne isyan etmiştir. Allahım, Benî Lihyan'a lanet et. Ri'l ve Zekvân'a da lânet et" deyip secdeye gitti."
    Müslim, Mesâcid 308, (679).

    2592 - İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ)'in anlattığına göre,
    Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın
    sabah namazının son rekatinin rükusundan başını kaldırınca semi'allâhu limen-hamideh Rabbenâ ve leke'l-hamd dedikten sonra şöyle söylediğini işitmiştir: "Allahım falancaya falancaya lânet et." Allah Teâlâ bunun üzerine şu meâldeki âyeti indirdi: "(Kullarımın) işinden hiçbir şey sana ait değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse)ler oldukları için, azablandırır" (Al-i İmrân 128).
    Buharî, Tefsîr, Âl-i İmrân 9, Megâzi 21, İ'tisâm 17; Tirmizî, Tefsîr Âl-i İmrân (3007); Nesâî, İftitah 121, (2, 203).



    2593 - Hasan Basri (rahimehullah) anlatıyor:
    "Ömer İbnu'l Hattab (radıyallâhu anh), halkı, Übeyy İbnu Ka'b üzerinde topladı. O, bunlara ramazanda yirmi gece namaz kıldırdı. Bu esnada (vitirlerde) sadece son yarıda kunut yaptı, daha önce hiç kunut yapmadı. Son on kalınca cemaate gelmedi, teravihi evinde kıldı. Halk: "Übeyy (cemaatten) kaçtı" dedi."
    Ebü Dâvud, Salât 340, (1428,1429).



    2594 - Hasan İbnu Ali İbnu Ebî Tâlib (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
    "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana vitirde okuduğum bir dua öğretti. Şöyle ki:
    "Allahım! Beni hidayet verdiklerinden kıl, âfiyet verdiklerinden eyle, beni, işlerini üzerine aldıkların arasına koy. (Ömür, mal, ilim, v.s.'den) verdiklerini hakkımda mübârek kıl. Vuküuna hükmettiğin şerlerden beni koru. Sen dilediğin hükmü verirsin, kimse seni mahkum edemez. Sen kimin işini üzerine aldıysan o zelîl olmaz. Rabbimiz! Sen münezzehsin, muallâsın."
    Ebü Dâvud, Salât 340, (1425,1426); Tirmizî, Salat 341, (464); Nesâî, Kıyâmu'l-Leyl, 51, (3, 248).



    2595 - Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) vitrinin sonunda şunu okurdu:
    "Allahım! Senin gadabından rızana sığınırım, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana (layık olduğun) senayı saymaya gücüm yetmez. Sen, kendini sena ettiğin gibisin."
    Ebü Dâvud, Salât 340, (1427); Tirmizî, Da'avât 123, (3561); Nesâî, Kıyâmu'l-Leyl 51, (3, 248-249).



    2596 - Hz. Câbir (radıyallâhu anh) demiştir ki: "En efdal namaz, kunutu uzun olandır."
    Müslim, Musâfirîn 164, (756); Tirmizî, Salât 285, (387).[12]




       Kaynak:
    [1]:Kunut: Çeşitli anlamlara gelmektedir. Buradaki anlamı: Namazda, kıyamın özel bir yerinde dua etmektir.
    [2]:Buhârî, Ahmed.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [3]:Buhârî, Ahmed.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [4]Ahmed ve Taberânî sahih senedle rivâyet etmiştir. el-Mervezî’nin “el-Mesâil” adlı kitabında (s.23) açıkladığı üzere kunutta elleri kaldırmak, İmam Ahmed ve İshak’ın da görüşüdür. Duadan sonra elleri yüze sürme konusunda herhangi bir hadis bulunmamaktadır; bu nedenle bu davranış, bid’attır. Namaz dışında yapılan duadan sonra ellerin yüze sürüleceğine dair var olan rivâyetler de sahih olmayıp; hepsi za­yıf­tır ve bazısının zayıflığı şiddetlidir. Ben bu hadisi “Daîfu Ebî Davud” (262) ve “el-Ehâdîsü’s-sahîha” (597) adlı kitaplarımda araştırıp, tahriç ettim. Bundan dolayı İz b. Abdüsselâm bazı fetvalarında: “Böyle bir şeyi ancak cahiller yapar.” demiştir.

    [5]:Ebû Davud, Serrâc. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî ve başkaları da bu görüşünde ona katılmıştır. [Ebû Dâvud, Vitr 10 (1443), c.5, s.383. Mütercim]
    [6]:Ebû Davud, Serrâc ve Dârekutnî iki hasen senedle rivâyet etmiştir.[Ebû Dâvud, Vitr 10 (1440, 1443), c.5, s.378, 383. Mütercim]
    [7]:“es-Sahîh” adlı kitabında (1/78/2) İbn Huzeyme ve “Kitabü’l-Kunut” adlı kitabında da Hatîb, sahih senedle rivâyet etmiştir.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [8]:Ahmed, Buhârî. Ziyade Müslim’e aittir.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur); Sıfatü's-salat 47 (72), c.2, s.796,797; Müslim, Mesâcid 294 (675), c.4, s.1392. Mü­tercim]
    [9]:Nesâî, Ahmed, Serrâc (109/1) ve “el-Müsned” adlı kitabında Ebû Ya’lâ sahih senedle rivâyet etmiştir.[Nesaî, İftitah 117 (1074), c.1-2, s.615. Mütercim]
    Hadislerle Resulullah'in Namaz Kılma Şekli BEŞ VAKİT NAMAZDA KUNUT YAPMASI Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI
    [10]:MESCİTLER VE NAMAZ KILMA YERLERİ:el lulu vel mercan buhari ve müslim ittifak ettikleri hadisler Muhammed Fuad Abdulbaki
    [11]:Sunen-i Tirmizi:Tercüme Abdullah Parlıyan:..:bölüm: 113 Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında nasıl duâ ederdi?
    [12]:Kütübüssitte7300..:Namaz..:Kunut




    “Resulullah (s.a.v.) namazda bir kişi için beddua veya dua yapmak istediğinde son rekâtta rükûdan sonra kunut yapardı.”[1]
    Namazda “Semiallahu limen hamideh. Allahümme rabbenâ ve leke’l-hamd” deyince”[2],
    “açıktan”[3]
    ve “ellerini de kaldırarak”[4] dua eder,
    “arkasındaki cemaat de âmin derdi.”[5]



    “Resulullah (s.a.v.) beş vakit namazın hepsinde kunut yapardı.”[6]
    Fakat “bu namazlarda sadece bir topluluğa dua veya beddua ettiği zaman kunut yapardı.”[7]
    Bir keresinde kunutta şöyle demişti:
    “Allah’ım! Velid b. el-Velid’i, Seleme b. Hişam’ı ve Ayyâş b. Ebû Rebia’yı kurtar.
    Allah’ım! Mudar kabilesine olan azabını artır.
    Bu musibetini Yusuf’un (a.s.) kıtlık yılları gibi senelerce sürdür!
    [Allah’ım! Lihyan’a, Ri’le, Zekvân’a ve Usayye kabilelerine lânet et.
    Çünkü onlar Allah’a ve Rasûlüne isyan ettiler.]”[8]
    Resulullah (s.a.v.) “kunutu bitirdiğinde Allahu ekber der ve secdeye kapanırdı.”[9]**[1]**





       Açıklama :
    [1]:Kunut: Çeşitli anlamlara gelmektedir. Buradaki anlamı: Namazda, kıyamın özel bir yerinde dua etmektir.
    [2]:Buhârî, Ahmed.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [3]:Buhârî, Ahmed.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [4]Ahmed ve Taberânî sahih senedle rivâyet etmiştir. el-Mervezî’nin “el-Mesâil” adlı kitabında (s.23) açıkladığı üzere kunutta elleri kaldırmak, İmam Ahmed ve İshak’ın da görüşüdür. Duadan sonra elleri yüze sürme konusunda herhangi bir hadis bulunmamaktadır; bu nedenle bu davranış, bid’attır. Namaz dışında yapılan duadan sonra ellerin yüze sürüleceğine dair var olan rivâyetler de sahih olmayıp; hepsi za­yıf­tır ve bazısının zayıflığı şiddetlidir. Ben bu hadisi “Daîfu Ebî Davud” (262) ve “el-Ehâdîsü’s-sahîha” (597) adlı kitaplarımda araştırıp, tahriç ettim. Bundan dolayı İz b. Abdüsselâm bazı fetvalarında: “Böyle bir şeyi ancak cahiller yapar.” demiştir.

    [5]:Ebû Davud, Serrâc. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî ve başkaları da bu görüşünde ona katılmıştır. [Ebû Dâvud, Vitr 10 (1443), c.5, s.383. Mütercim]
    [6]:Ebû Davud, Serrâc ve Dârekutnî iki hasen senedle rivâyet etmiştir.[Ebû Dâvud, Vitr 10 (1440, 1443), c.5, s.378, 383. Mütercim]
    [7]:“es-Sahîh” adlı kitabında (1/78/2) İbn Huzeyme ve “Kitabü’l-Kunut” adlı kitabında da Hatîb, sahih senedle rivâyet etmiştir.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur). Mütercim]
    [8]:Ahmed, Buhârî. Ziyade Müslim’e aittir.[Buharî, Tefsir (Sana Emirden Hiçbir Şey Yoktur); Sıfatü's-salat 47 (72), c.2, s.796,797; Müslim, Mesâcid 294 (675), c.4, s.1392. Mü­tercim]
    [9]:Nesâî, Ahmed, Serrâc (109/1) ve “el-Müsned” adlı kitabında Ebû Ya’lâ sahih senedle rivâyet etmiştir.[Nesaî, İftitah 117 (1074), c.1-2, s.615. Mütercim]




       Kaynak:
    **[1]--:Hadislerle Resulullah'in Namaz Kılma Şekli BEŞ VAKİT NAMAZDA KUNUT YAPMASI Yazarı Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî Yayına Hazırlayan Osman Arpaçukuru BEKA YAYINLARI








  • Konularına Göre Hadis Meali veya Konularına Göre Hadis Fihristi Okuyabilir, bilgisayarınıza indirebilir ("RAR" İndir Linki), ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek ve değiştirmemek koşuluyla site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz. v..d.. Download / İndirdikten Sonra Üçretsiz Dağıtabilirsiniz..

    En iyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir   Eraykitap ilmin kisa yolu

  • سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
  • Tirmizî’nin bir rivayeti şöyledir: 2663- Ebû Rafî (r.a.)’den rivâyete göre, -başkaları bu hadisi merfu olarak rivâyet ettiler şöyle demiştir: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaşınca koltuğuna yaslanmış durumda iken, bilmiyorum Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken) bulmayayım.

    İLİM BÖLÜMÜ / BÖLÜM: 10 Ø HADİSLERİ İNKAR EDENLER DE OLACAK MI? HADİS NO: 2663 / DEVAMI İÇİN BKZ...